SAHİH-İ MÜSLİM

FAZİLETLER

 

19 - باب قرب النبي عليه السلام من الناس، وتبركهم به

19- NEBİ (S.A.V.)'İN iNSANLARA YAKIN OLUŞU VE ONLARIN ONUN BEREKETİNDEN YARARLANMAK İSTEMELERİ BABI

 

74 - (2324) حدثنا مجاهد بن موسى وأبو بكر بن النضر بن أبي النضر وهارون بن عبدالله. جميعا عن أبي النضر. قال أبو بكر: حدثنا أبو النضر (يعني هاشم بن القاسم). حدثنا سليمان بن المغيرة عن ثابت، عن أنس بن مالك، قال : كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا صلى الغداة جاء خدم المدينة بآنيتهم فيها الماء. فما يؤتى بإناء إلا غمس يده فيها. فربما جاؤه في الغداة الباردة فيغمس يده فيها.

 

5996-74/1- Bize Mücahid b. Musa, Ebu Bekr b. en-Nadr b. Ebu Nadr ve Harun b. Abdullah birlikte Ebu Nadr’DAN tahdis etti. Ebu Bekir dedi ki: Bize Ebu Nadr -yani Haşim b. el-Kasım- tahdis etti, bize Süleyman b. Muğire Sabit’DEN tahdis etti, o Enes b. Malik’DEN şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), sabah namazını kıldığı zaman Medine'nin hizmetçileri içlerinde su bulunan kaplan ile gelirlerdi. Ne kadar kap getirilirse mutlaka elini de içine daldırırdı. Bazen de ona soğuk sabah günlerinde gelirler O da elini o kaplara daldırırdı. 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

75 - (2325) حدثنا محمد بن رافع. حدثنا أبو النضر. حدثنا سليمان عن ثابت، عن أنس. قال:

 لقد رأيت رسول الله صلى الله عليه وسلم والحلاق يحلقه. وأطاف به أصحابه. فما يريدون أن تقع شعرة إلا في يد رجل.

 

5997 -75/2- Bize Muhammed b. Rafi' tahdis etti ... Enes dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i berber traş etmekte iken ashabının O'nun etrafını sardıklarını gördüm. Onlar {aralarından} bir adamın elinden başka bir yere bir saç telinin dahi düşmesini istemiyorlardı.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

76 - (2326) وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا يزيد بن هارون عن حماد بن سلمة، عن ثابت، عن أنس؛

 أن امرأة كان في عقلها شيء. فقالت: يا رسول الله! إن لي إليك حاجة. فقال "يا أم فلان! انظري أي السكك شئت، حتى أقضي لك حاجتك" فخلا معها في بعض الطرق. حتى فرغت من حاجتها.

 

5998-76/3- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti ... Enes'den rivayete göre bir kadının akli bir rahatsızlığı vardı. Bir gün: Ey Allah'ın Rasulü! Benim senin tarafından görülmesini istediğim bir ihtiyacım var, dedi. Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Um Fulan! Bak hangi sokakta istiyorsan (geleyim) ve senin ihtiyacını göreyim" buyurdu. Yollardan birisinde o kadın ihtiyacını görünceye kadar o kadınla başbaşa kaldı. 

 

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 4819

 

AÇIKLAMA:          (5996) "Rasuluilah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), sabah namazını kıldığı zaman Medine hizmetçileri içinde su bulunan kapları ile gelirlerdi. .. " Diğer rivayette (5997) "RasUlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i berber O'nu traş ederken ... gördüm." Diğer hadiste (5998) "Bir kadının akli bir rahatsızlığı vard!..."

 

Bu hadis-i şeriflerde Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in insanların arasına çıkması, hak ehli haklarına kavuşsun, onların doğru yolu bulmak isteyenleri doğru yola girsin, fiil ve hareketlerine tanık olup ona uysunlar diye insanlara ne kadar yakın durduğu Beyan edilmektedir. İşte yöneticilerin de böyle olması gerekir.

 

Bu hadis-i şeriflerde:

 

1. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in müslümanların maslahatı için kendisinin meşakkat çekmeye sabredip katlandığı, kendisinden bir ihtiyacının görülmesini isteyen yahut da elinin değmesi ve -zikrettikleri gibi- suya sokması sureti ile bereketinden istifade etmek isteyenlerin istediklerini kabul ettiği görülmektedir.

 

2. Buradan da salihlerin izleri ile teberrük edilebileceği anlaşıldığı gibi ashab-ı kiramın Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in izleri ve etkileri ile teberrük etmeleri, aynı zamanda pek kerim olan o elini kaplara sokmasının bereketinden yararlanmak, O'nun pek değerli saçını teberrüken almak ve elini çabuk tutan bir kimsenin eline düşmesi dışında saçının bir telinin dahi yere düşmesine fırsat vermeyecek kadar O'na ikramda bulunmaları da Beyan edilmektedir.

 

3. Yine Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in O zayıf kadın ile birlikte (sokakta) durmak sureti ile ne kadar mütevazı olduğu da açıklanmaktadır.

"Yollardan birisinde onunla başbaşa kaldı." Yani gidip gelinen bir yolda ihtiyacını görmesi için onunla birlikte durdu ve tenhada ona fetva verdi. Buradaki başbaşa kalış yabancı bir kadınla halvette kalmak değildir. Çünkü böyle bir yer insanların gidip geldikleri bir yerdir. Onlar O'nu da o kadını da görüyodardı. Ama kadının konuşmasını duymuyorlardı. Çünkü kadının sormak istediği mesele açıklanmak istenmeyen bir mesele idi. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

20- NEBİ (S.A.V.)'İN GÜNAHLARDAN UZAK DURMASI, MÜBAH OLANDAN KOLAY OLANINI TERCİH ETMESİ, ALLAH'IN HARAM KILDIKLARININ ÇİĞNENMESİ HALİNDE DE ALLAH İÇİN ÖÇ ALMASI BABI