SAHİH-İ MÜSLİM |
FAZİLETLER |
15- KÜÇÜK ÇOCUKLARA,
ZAYIFLARA MERHAMETİ, ALÇAK GÖNÜLLÜLÜĞÜ VE BUNUN FAZİLETİ BABI
5979-62/1- Bize Heddad b. Halid ve Şeyban b. Ferruh'un ikisi
Süleyman'dan -lafız Şeyban'a ait olmak üzere- tahdis etti. Bize Süleyman b.
el-Muğire tahdis etti, bize Sabit el-Muğini, Enes b. Malik'den şöyle dediğini
tahdis etti: Rasulutlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu
Enes dedi ki: Ben,
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in önünde O can çekişirken gördüm.
Rasulutlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in gözlerinden yaş aktı ve:
"Gözden Yaş akar, kalp üzülür ama Rabbimizin razı olduğundan başka bir söz
de söylemeyiz. Allah'a yemin olsun ki ey İbrahim! Biz senden dolayı
üzülüyoruz" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
1303 -muallak olarak-; Ebu Davud, 3126
AÇIKLAMA: "Enes
b. Malik dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)' ... " Hadiste
geçen "el-kayn" kaf harfi fethalı olarak demird demektir.
1. Buradan, doğan çocuğa
doğduğu gün isim vermenin caiz olduğu, nebilerin -Allah'ın salat ve selamları
onlara- isimlerini vermenin de caiz olduğu anlaşılmaktadır. Bu iki mesele de
ilgili bablarında geçmişti.
2. Alim ve büyük zattan
birilerinin evine ya da benzer bir yere gittiği taktirde arkadaşlarından
bazılarını beraber götürmesinin caiz olduğu da anlaşılmaktadır.
3. Büyüklere karşı
uyulması gereken edep de gösterilmektedir.
"O can
çekişirken" ruhunu teslim ederken, yani ruhunu teslim halinde
bulunuyorken.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in gözlerinden yaş aktı ... " buyruklarından da şu
anlaşılmaktadır:
Hasta için ağlamak ve
üzülmek caizdir. Bu kadere rızaya aykırı değildir.
Aksine bu Allah'ın
kullarının kalbine yerleştirdiği rahmettir. Yerilen ise ağıt yakmak, yüksek
sesle feryad edip bağırmak ve buna benzer batıl sözler söylemektir. Bundan
dolayı Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ve biz Rabbimizin razı
olduğundan başkasını söylemeyiz" buyurmuştur.
5980-63/2- Bize Zuheyr
b. Harb ve Muhammed b. Abdullah b. Numeyr -Iafız Zuheyr'e ait olmak üzere-
tahdis edip dedi ki: Bize İsmail -ki o b. Uleyye'dir- Eyyub'dan tahdis etti, o
Amr b. Said'den, o Enes b. Malik'den şöyle dediğini rivayet etti: Zayıflara
(aile halkına) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den daha merhametli
kimseyi görmedim (Enes) dedi ki: İbrahim onun için Medine'nin avali
kısımlarında süt anneye verilmişti. O'da onunla birlikte biz de giderdik ve ev
dumanla olduğu halde eve girerdi. Onun süt babası demirci idi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) İbrahim'i alır, onu öper sonra geri dönerdi.
Amr dedi ki: İbrahim
vdat edince Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şüphesiz İbrahim
benim oğlumdur ve o memeden süt emerken öldü. Cennette onun süt emmesini
tamamlayacak iki süt annesi vardır" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
5981-64/3 -Bize Ebu Bekr
b Ebi Şeybe ve Ebu Kureyb tahdis edip dediler ki: Bize Ebu Usame ve İbn Numeyr
Hişam'dan tahdis etti. O, babasından, O Aişe'den şöyle dediğini rivayet etti:
Bedevilerden bazı kimseler Allah Rasulü'nün huzuruna geldiler. Siz
çocuklarınızı öpüyor musunuz dediler. Ashab (Evet, dediler. Bedeviler: Ama biz
Allah'a yemin ederiz ki) çocuklarımızı öpmeyiz, deyince Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Allah sizden merhameti çekip almışsa ben ne
yapabilirim" buyurdu.
İbn Numeyr ise
(rivayetinde): "Senin kalbinden merhameti", demiştir.
AÇIKLAMA: "Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den daha çok zayıflara (aile halkına) merhametli
kimse görmedim ... " Burada sözü geçen avani, Medine yakınlarındaki
köylere denilir. "Zayıflara daha çok merhametli" ibaresi nüsha ve
rivayetlerde meşhur olan ve görülen ifade bu şekildedir. Kadı Iyaz dedi ki:
Bazı rivayetlerde ise
(bil iyal: zayıflara yerine) "bil ibad: kullara" şeklindedir.
Bu ifadeler Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in güzel ahlakı güçsüzlere (aile halkına)
merhameti dile getirildiği gibi çocuğu süt anneye vermenin caiz olduğu,
zayıflara (aile halkına) ve çocuklara merhametin, çocukları öpmenin fazileti de
anlaşılmaktadır.
"O memede iken (süt
emerken) öldü ... " Yani o süt emme yaşında iken yahut da anne memesinden
gelen süt ile gıdalanıp beslenmekte iken öldü.
Zı'r: Süt anne lafzında
zı harfi hemzelidir. Başkasının çocuğunu emzirene denilir. Bu çocuğa süt veren
annenin kocasına da aynı şekilde "zı'r" denilir. Buna göre bu lafız
hem erkek hem dişi hakkında kullanılır.
"Cennetteki iki süt
annenin süt emmesini tamamlaması"na gelince, yani süt emme süresini iki
yıla tamamlayacaklardır. Çünkü o on altı yahut on yedi aylıkken vefat etmişti.
İki senenin geri kalan süresini onlar emzireceklerdir demektir. Çünkü bu süre
(iki tam yıl), Kur'an nassı ile tam olarak süt emme süresidir.
et-Tahrir sahibi dedi
ki: İbrahim'in süt emme süresinin bu şekilde tamamlanması vefatının akabinde
olmuştur. Böylelikle hemen ölümü ile birlikte cennete girmiş olup orada
kendisine ve babasına (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ikram olmak üzere süt emme
süresini tamamlamıştır. Kadı Iyaz dedi ki: Burada sözü geçen (İbrahim'in süt
babası) Ebu Seyf'in adı el-Bera'dır. Karısı Um Seyf'in adı ise el-Münzir kızı
Havle el-Ensariye'dir. Onun künyesi Um Seyf ve Um Burde'dir.
5982-65/4- Bana Amr
en-Nakid ve İbn Ebu Ömer de birlikte Süfyan’DAN tahdis etti. Amr dedi ki: Bize
Süfyan b. Uyeyne, Zühri'den tahdis etti, o Ebu Seleme'den, o Ebu Hureyre’DEN
rivayet ettiğine göre Akra b. Habis, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) 'i
Hasan'ı öperken gördü de: "Benim on oğlum var, onlardan birisini öpmüş
değilim, dedi." Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunun üzerine:
"Gerçek şu ki merhamet etmeyene merhamet olunmaz'' buyurdu.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 5218; Tirmizi, 1911
5983- .. ./5- Bize Abd
b. Humeyd tahdis etti, bize Abdurrezzak haber verdi, bize Ma'mer, Zühri’DEN
haber verdi. Bana Ebu Seleme ve Ebu Hureyre’den tahdis etti, o Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den aynısını rivayet etti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
5984-66/6- Bize Zuheyr
b. Harb ve İshak b. İbrahim, ikisi Cerir'den tahdis etti. (H.) Bize İshak b.
İbrahmi ve Ali b. Haşrem tahdis edip dedi ki: Bize İsa b. Yunus haber verdi.
(H.) Bize Ebu Kureyb Muhammed b. el-Ala da tahdis etti, bize Muaviye tahdis
etti. (H.) Bize Ebu Said el-Eşecc de tahdis etti, bize Havs -yani b. Giyas-
tahdis etti, hepsi A'meş'den, o Zeyd b. Vehb ve Ebu Zabyan'dan, o Cerir b.
Abdullah'dan şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "İnsanlara merhamet etmeyene aziz ve Celil Allah da merhamet
etmez" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
6013, 7376
5985- .. ./7- Bize Ebu
Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Veki' ve Abdullah b. Numeyr, İsmail'den
tahdis etti, o Kays'dan, o Cerir'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den
rivayet etti. (H.) Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, İbn Ebu Ömer ve Ahmed b. Abde
tahdis edip, dediler ki: Bize Süfyan, Amr'dan tahdis etti, o Nafi b.
Cübeyr'den, o Cerir'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den A'meş'in
hadisini aynen rivayet etti.
Diğer tahric: Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe'nin hadisini Tirmizi, 1922; Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve İbn Ebu
Ömer'in hadisini Yalnız Müslim rivayet etmiştir:
AÇIKLAMA: (5982)
"Merhamet etmeyene merhamet olunmaz" bir rivayette de (5984)
"İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez" buyurulmaktadır.
İlim adamları der ki: Bu genel bir hüküm olup, çocuklara da başkalarına da
merhameti kapsar.
(5984) "Ebu
Zabyan" isminde zı harfi fethalı da kesreli de (Ebu Zıbyan diye) söylenir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
16- NEBİ
(S.A.V.)'İN ÇOKÇA HAYA'LI OLDUĞU BABI