SAHİH-İ MÜSLİM

FAZİLETLER

 

(15) باب رحمته صلى الله عليه وسلم الصبيان والعيال، وتواضعه، وفضل ذلك

15- KÜÇÜK ÇOCUKLARA, ZAYIFLARA MERHAMETİ, ALÇAK GÖNÜLLÜLÜĞÜ VE BUNUN FAZİLETİ BABI

 

62-   (2315) حدثنا هداب بن خالد وشيبان بن فروخ. كلاهما عن سليمان (واللفظ لشيبان). حدثنا سليمان بن المغيرة. حدثنا ثابت البناني عن أنس بن مالك قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "ولد لي الليلة غلام. فسميته باسم أبي إبراهيم" ثم دفعته إلى أم سيف، امرأة قين يقال له أبو سيف. فانطلق يأتيه واتبعته. فانتهينا إلى أبي سيف وهو ينفخ بكيره. قد امتلأ البيت دخانا. فأسرعت المشي بين يدي رسول الله صلى الله عليه وسلم. فقلت: يا أبا سيف! أمسك. جاء رسول الله صلى الله عليه وسلم. فأمسك. فدعا النبي صلى الله عليه وسلم بالصبي. فضمه إليه. وقال ما شاء الله أن يقول. فقال أنس: لقد رأيته وهو يكيد بنفسه بين يدي رسول الله صلى الله عليه وسلم.

 فدمعت عينا رسول الله صلى الله عليه وسلم. فقال "تدمع العين ويحزن القلب. ولا نقول إلا ما يرضى ربنا. والله يا إبراهيم! إنا بك لمحزونون".

 

5979-62/1- Bize Heddad b. Halid ve Şeyban b. Ferruh'un ikisi Süleyman'dan -lafız Şeyban'a ait olmak üzere- tahdis etti. Bize Süleyman b. el-Muğire tahdis etti, bize Sabit el-Muğini, Enes b. Malik'den şöyle dediğini tahdis etti: Rasulutlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu gece bir oğlum oldu, ona babam İbrahim'in adını verdim" buyurdu. Sonra onu Ebu Seyf adındaki kuyumcu bir adamın kansı olan Um Seyf'e verdi. Ona gitmek üzere yola koyuldu. Ben de O'nun arkasından gittim. Nihayet Ebu Seyf'in yanına vardık. O sırada körüğünü üfürüyordu. Ev duman dolmuştu. Ben, Rasulutlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in önünden hızlıca yürüdüm ve: Ey Ebu Seyf! Körüğü çalıştırmayı durdur. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi, dedim. O da durdu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çocuğun getirilmesini istedi, onu bağrına basb ve Allah'ın demesini dilediği sözleri söyledi.

Enes dedi ki: Ben, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in önünde O can çekişirken gördüm. Rasulutlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in gözlerinden yaş aktı ve: "Gözden Yaş akar, kalp üzülür ama Rabbimizin razı olduğundan başka bir söz de söylemeyiz. Allah'a yemin olsun ki ey İbrahim! Biz senden dolayı üzülüyoruz" buyurdu.

 

 

Diğer tahric: Buhari, 1303 -muallak olarak-; Ebu Davud, 3126

 

AÇIKLAMA:          "Enes b. Malik dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)' ... " Hadiste geçen "el-kayn" kaf harfi fethalı olarak demird demektir.

 

1. Buradan, doğan çocuğa doğduğu gün isim vermenin caiz olduğu, nebilerin -Allah'ın salat ve selamları onlara- isimlerini vermenin de caiz olduğu anlaşılmaktadır. Bu iki mesele de ilgili bablarında geçmişti.

 

2. Alim ve büyük zattan birilerinin evine ya da benzer bir yere gittiği taktirde arkadaşlarından bazılarını beraber götürmesinin caiz olduğu da anlaşılmaktadır.

 

3. Büyüklere karşı uyulması gereken edep de gösterilmektedir.

"O can çekişirken" ruhunu teslim ederken, yani ruhunu teslim halinde bulunuyorken.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in gözlerinden yaş aktı ... " buyruklarından da şu anlaşılmaktadır:

 

Hasta için ağlamak ve üzülmek caizdir. Bu kadere rızaya aykırı değildir.

Aksine bu Allah'ın kullarının kalbine yerleştirdiği rahmettir. Yerilen ise ağıt yakmak, yüksek sesle feryad edip bağırmak ve buna benzer batıl sözler söylemektir. Bundan dolayı Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ve biz Rabbimizin razı olduğundan başkasını söylemeyiz" buyurmuştur.

 

 

 

63-   (2316) حدثنا زهير بن حرب ومحمد بن عبدالله بن نمير (واللفظ لزهير) قالا: حدثنا إسماعيل  (وهو ابن علية) عن أيوب، عن عمرو بن سعيد، عن أنس بن مالك. قال: ما رأيت أحدا كان أرحم بالعيال من رسول الله صلى الله عليه وسلم. قال: كان إبراهيم مسترضعا له في عوالي المدينة. فكان ينطلق ونحن معه. فيدخل البيت وإنه ليدخن. وكان ظئره قينا. فيأخذه فيقبله. ثم يرجع.

 قال عمرو: فلما توفي إبراهيم قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "إن إبراهيم ابني. وإنه مات في الثدي. وإن له لظئرين تكملان رضاعه في الجنة".

 

5980-63/2- Bize Zuheyr b. Harb ve Muhammed b. Abdullah b. Numeyr -Iafız Zuheyr'e ait olmak üzere- tahdis edip dedi ki: Bize İsmail -ki o b. Uleyye'dir- Eyyub'dan tahdis etti, o Amr b. Said'den, o Enes b. Malik'den şöyle dediğini rivayet etti: Zayıflara (aile halkına) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den daha merhametli kimseyi görmedim (Enes) dedi ki: İbrahim onun için Medine'nin avali kısımlarında süt anneye verilmişti. O'da onunla birlikte biz de giderdik ve ev dumanla olduğu halde eve girerdi. Onun süt babası demirci idi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) İbrahim'i alır, onu öper sonra geri dönerdi.

 

Amr dedi ki: İbrahim vdat edince Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şüphesiz İbrahim benim oğlumdur ve o memeden süt emerken öldü. Cennette onun süt emmesini tamamlayacak iki süt annesi vardır" buyurdu.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

64-   (2317) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة وأبو كريب. قالا: حدثنا أبو أسامة وابن نمير عن هشام، عن أبيه،عن عائشة. قالت: قدم ناس من الأعراب على رسول الله صلى الله عليه وسلم. فقالوا أتقبلون صبيانكم؟ فقالوا: نعم. فقالوا: لكنا، والله! ما نقبل.

 فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم "وأملك إن كان الله نزع منكم الرحمة" وقال ابن نمير "من قلبك الرحمة".

 

5981-64/3 -Bize Ebu Bekr b Ebi Şeybe ve Ebu Kureyb tahdis edip dediler ki: Bize Ebu Usame ve İbn Numeyr Hişam'dan tahdis etti. O, babasından, O Aişe'den şöyle dediğini rivayet etti: Bedevilerden bazı kimseler Allah Rasulü'nün huzuruna geldiler. Siz çocuklarınızı öpüyor musunuz dediler. Ashab (Evet, dediler. Bedeviler: Ama biz Allah'a yemin ederiz ki) çocuklarımızı öpmeyiz, deyince Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah sizden merhameti çekip almışsa ben ne yapabilirim" buyurdu.

 

İbn Numeyr ise (rivayetinde): "Senin kalbinden merhameti", demiştir.

 

 

AÇIKLAMA:          "Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den daha çok zayıflara (aile halkına) merhametli kimse görmedim ... " Burada sözü geçen avani, Medine yakınlarındaki köylere denilir. "Zayıflara daha çok merhametli" ibaresi nüsha ve rivayetlerde meşhur olan ve görülen ifade bu şekildedir. Kadı Iyaz dedi ki:

 

Bazı rivayetlerde ise (bil iyal: zayıflara yerine) "bil ibad: kullara" şeklindedir.

Bu ifadeler Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in güzel ahlakı güçsüzlere (aile halkına) merhameti dile getirildiği gibi çocuğu süt anneye vermenin caiz olduğu, zayıflara (aile halkına) ve çocuklara merhametin, çocukları öpmenin fazileti de anlaşılmaktadır.

 

"O memede iken (süt emerken) öldü ... " Yani o süt emme yaşında iken yahut da anne memesinden gelen süt ile gıdalanıp beslenmekte iken öldü.

 

Zı'r: Süt anne lafzında zı harfi hemzelidir. Başkasının çocuğunu emzirene denilir. Bu çocuğa süt veren annenin kocasına da aynı şekilde "zı'r" denilir. Buna göre bu lafız hem erkek hem dişi hakkında kullanılır.

 

"Cennetteki iki süt annenin süt emmesini tamamlaması"na gelince, yani süt emme süresini iki yıla tamamlayacaklardır. Çünkü o on altı yahut on yedi aylıkken vefat etmişti. İki senenin geri kalan süresini onlar emzireceklerdir demektir. Çünkü bu süre (iki tam yıl), Kur'an nassı ile tam olarak süt emme süresidir.

 

et-Tahrir sahibi dedi ki: İbrahim'in süt emme süresinin bu şekilde tamamlanması vefatının akabinde olmuştur. Böylelikle hemen ölümü ile birlikte cennete girmiş olup orada kendisine ve babasına (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ikram olmak üzere süt emme süresini tamamlamıştır. Kadı Iyaz dedi ki: Burada sözü geçen (İbrahim'in süt babası) Ebu Seyf'in adı el-Bera'dır. Karısı Um Seyf'in adı ise el-Münzir kızı Havle el-Ensariye'dir. Onun künyesi Um Seyf ve Um Burde'dir.

 

 

 

65-   (2318) وحدثني عمرو الناقد وابن أبي عمر. جميعا عن سفيان. قال عمرو: حدثنا سفيان بن عيينة عن الزهري، عن أبي سلمة عن أبي هريرة؛ أن الأقرع بن حابس أبصر النبي صلى الله عليه وسلم يقبل الحسن. فقال: إن لي عشرة من الولد ما قبلت واحدا منهم.

 فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم "إنه من لايرحم لا يرحم".

 

5982-65/4- Bana Amr en-Nakid ve İbn Ebu Ömer de birlikte Süfyan’DAN tahdis etti. Amr dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne, Zühri'den tahdis etti, o Ebu Seleme'den, o Ebu Hureyre’DEN rivayet ettiğine göre Akra b. Habis, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) 'i Hasan'ı öperken gördü de: "Benim on oğlum var, onlardan birisini öpmüş değilim, dedi." Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunun üzerine: "Gerçek şu ki merhamet etmeyene merhamet olunmaz'' buyurdu.

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 5218; Tirmizi, 1911

 

 

65-م- (2318) حدثنا عبد بن حميد. أخبرنا عبدالرزاق. أخبرنا معمر عن الزهري. حدثني أبو سلمة عن أبي هريرة، عن النبي صلى الله عليه وسلم. بمثله.

 

5983- .. ./5- Bize Abd b. Humeyd tahdis etti, bize Abdurrezzak haber verdi, bize Ma'mer, Zühri’DEN haber verdi. Bana Ebu Seleme ve Ebu Hureyre’den tahdis etti, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den aynısını rivayet etti.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

66-   (2319) حدثنا زهير بن حرب وإسحاق بن إبراهيم. كلاهما عن جرير. ح وحدثنا إسحاق بن إبراهيم وعلي بن خشرم. قالا:

أخبرنا عيسى بن يونس. ح وحدثنا أبو كريب، محمد بن العلاء. حدثنا أبو معاوية. ح وحدثنا أبو سعيد الأشج. حدثنا حفص (يعني ابن غياث). كلهم عن الأعمش، عن زيد بن وهب وأبي ظبيان، عن جرير بن عبدالله. قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "من لا يرحم الناس لا يرحمه الله عز وجل".

 

5984-66/6- Bize Zuheyr b. Harb ve İshak b. İbrahim, ikisi Cerir'den tahdis etti. (H.) Bize İshak b. İbrahmi ve Ali b. Haşrem tahdis edip dedi ki: Bize İsa b. Yunus haber verdi. (H.) Bize Ebu Kureyb Muhammed b. el-Ala da tahdis etti, bize Muaviye tahdis etti. (H.) Bize Ebu Said el-Eşecc de tahdis etti, bize Havs -yani b. Giyas- tahdis etti, hepsi A'meş'den, o Zeyd b. Vehb ve Ebu Zabyan'dan, o Cerir b. Abdullah'dan şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İnsanlara merhamet etmeyene aziz ve Celil Allah da merhamet etmez" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 6013, 7376

 

 

66-م- (2319) وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا وكيع وعبدالله بن نمير عن إسماعيل، عن قيس، عن جرير، عن النبي صلى الله عليه وسلم. ح وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة وابن أبي عمر وأحمد بن عبدة. قالوا: حدثنا سفيان عن عمرو، عن نافع بن جبير، عن جرير، عن النبي صلى الله عليه وسلم. بمثل حديث الأعمش.

 

5985- .. ./7- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Veki' ve Abdullah b. Numeyr, İsmail'den tahdis etti, o Kays'dan, o Cerir'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den rivayet etti. (H.) Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, İbn Ebu Ömer ve Ahmed b. Abde tahdis edip, dediler ki: Bize Süfyan, Amr'dan tahdis etti, o Nafi b. Cübeyr'den, o Cerir'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den A'meş'in hadisini aynen rivayet etti.

 

 

Diğer tahric: Ebu Bekr b. Ebu Şeybe'nin hadisini Tirmizi, 1922; Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve İbn Ebu Ömer'in hadisini Yalnız Müslim rivayet etmiştir:

 

AÇIKLAMA:          (5982) "Merhamet etmeyene merhamet olunmaz" bir rivayette de (5984) "İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez" buyurulmaktadır. İlim adamları der ki: Bu genel bir hüküm olup, çocuklara da başkalarına da merhameti kapsar.

 

(5984) "Ebu Zabyan" isminde zı harfi fethalı da kesreli de (Ebu Zıbyan diye) söylenir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

16- NEBİ (S.A.V.)'İN ÇOKÇA HAYA'LI OLDUĞU BABI