SAHİH-İ MÜSLİM

SELAM

 

10/20- BİR MECLİSE GELİP DE BOŞ BİR YER BULURSA ORAYA OTURUR, DEGİLSE ARKALARINDA OTURUR BABI

 

5645-26/1- Bize Kuteybe b. Said, Malik b. Enes'den ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha'dan okunan rivayetlerden birisi olarak tahdis ettiğine göre Akil b. Ebu Talib'in azadlısı Ebu Murre de kendisine Ebu Vakid el-Leysi'den şunu haber vermiştir: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mescitte insanlar da Onunla birlikte bulunuyarken oturduğu bir sırada üç kişi geldi. İki kişi Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e yöneldi, birisi gitti. Bu iki kişi Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in huzurunda ayakta durdu. O ikisinden birisi halka içinde boş bir yer görüp oraya oturdu. Diğeri de arkalarına oturdu. Üçüncüleri ise arkasını dönüp gitti. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (meclisteki işini) bitirince: "Size bu üç kişinin durumunu haber vereyim mi? Onlardan biri Allah'a sığındı Allah da onu barındırdı. Diğeri haya etti, Allah da ondan haya etti. Ötekileri ise yüz çevirdi. Allah da ondan yüz çevirdi" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 66, 474; Tirmizi, 2724

 

 

 

5646- ... /2- Bize Ahmed b. el-Munzir de tahdis etti, bize Abdussamet tahdis etti, bize Harb -ki o b. Şeddad'dır- tahdis etti. (H) Bana İshak b. Mansur da tahdis etti, bize Habban haber verdi, bize Eban tahdis etti. (Harb ile birlikte) ikisi dedi ki: Bize Yahya b. Ebu Kesir'in tahdis ettiğine göre İshak b. Abdullah b. Ebu Talha kendisine bu isnad ile ve mana itibari ile aynı hadisi tahdis etti.

 

 

AÇIKLAMA:          "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mescitte insanlar da Onunla birlikte iken oturduğu sırada üç kişi geldi. .. "

 

Hadisten şu hükümler anlaşılmaktadır:

 

1. Alim zatın arkadaşları ve başkalarının faydasına olacak şekilde insanlar tarafından görülen uygun bir yerde oturması müstehaptır. Mescit daha faziletlidir. Burada onlarla ilim ve hayır hakkında müzakerelerde bulunur.

 

2. Mescitte ilim ve zikir halkaları oluşturmak caizdir.

 

3. Bu halkalara girmek ve bu halkalarda bulunanlarla birlikte oturmak müstehap, mazeretsiz bir şekilde bunlardan uzaklaşmak mekruhtur.

 

4. Sözünü açık seçik bir şekilde işitmek maksadıyla halkanın büyüğüne yakın bir yerde oturmak ve edebini takınmak müstehaptır.

 

5. Halkaya katılmak isteyen bir kimse boş bir yer görürse o boş yere girer, değilse arka taraflarında oturur.

 

6. Güzel iş yapan kimse bundan dolayı övülür çünkü Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu hadiste o iki kişiyi övmüş bulunmaktadır.

 

7. Bir kimse çirkin ve yerilecek bir iş-yapıp da bunu açıkça işlerse o işin ona nisbet edilmesi caizdir. Allah en iyi bilendir.

 

"Halkada bir boşluk gördü ve oraya oturdu." Furce fe harfi ötreli ve fethalı (ferce) diye iki söyleyiştir. İki şeyarasındaki boşluk demektir. Aynı zamanda ona ferc de denilir. Yüce Allah'ın: "Ve onun hiçbir gediği (çatlağı) da yok" (Kaf, 6) buyruğunda huruc (Ferc)in çoğuludur. Kederden kurtulup rahatlamak anlamındaki "elfurce" ile ilgili olarak da el-Ezherı fe harfinin fethalı (el-ferce), ötreli (el-furce), kesreli (el-firce) şekillerinde söyleneceğini nakletmiştir.

 

Halka ise meşhur olan söyleyişe göre lam harfi sakindir. Cevheri fethalı (halaka) söyleyişini de nakletmiş olmakla birlikte bu pek iyi bir söyleyiş değildir.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Onlardan biri Allah'a sığındı, Allah da onu himayesine aldı." Buradaki "eva: sığındı" lafzı kasır iledir. "Ava: sığındırdı, himayesine aldı" lafzı da med iledir. Rivayet bu şekilde gelmiştir. Fasih söyleyiş de böyledir. Kur'an-ı Kerim'de de mı eğer lazım (geçişsiz) ise kasr ile gelir, eğer mütaaddi (geçişli) ise medli olarak gelir. Yüce Allah: "Bizim o kayaya sığındığımızı gördün mü?" (Kehf, 63) ile "Hani o genç delikanlılar mağaraya sığınmıştı" (Kehf, 10) buyruğunda geçişsiz şekil kullanılmıştır. Geçişli olarak da "Yüksek bir yerde barındırdık" (Muminun, 50) ve: "Seni yetim bulup banndırmadı mı" (Duha, 6) buyurmaktadır.

 

Kadı Iyaz dedi ki: Bazı dil bilginleri her ikisinde de kasır ve med ile iki söyleyişinde kullanılacağını nakletmiş bulunmaktadır. Ama meşhur olan geçtiği gibi her ikisi arasında fark gözetmektir.

 

İlim adamları der ki: Allah'a sığındı ifadesi ona irtica etti demektir. Kadı Iyaz dedi ki: Bana göre buradaki anlamı yüce Allah'ı zikretmek meclisine girdi yahut Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ve Onun velilerinin meclisine girip o meclise katıldı demektir. Allah onu himaye etti de onu kabul etti, kendisine yakınlaştırdı demektir. Ona merhamet buyurup cennetine onu aldı yani cennetini onun için yakın buyurdu anlamında olduğu da söylenmiştir.

 

"Diğerine gelince o haya etti, Allah da ondan haya etti." Yani o Allah'tan Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den ve huzurda bulunanlardan haya ettiği için kimseyi sıkıştırıp kimsenin omuzları üzerinden atlamadı. Yahut da üçüncüsünün yaptığı gibi dönüp gitmekten haya etti. Bu sebeple Allah da ondan haya etti, yani ona rahmet buyurdu, ona azab etmedi, aksine günahlarını mağfiret buyurdu.

 

Onu sevap ile mükafatlandırdı anlamında olduğu da söylenmiştir. İlim adamları: Bununla birlikte onu yüce Allah'ın barındırdığı ve kendisine lütfunu ve yakınlığını bolca ihsan etmiş olduğu önceki arkadaşı ile fazilet bakımından aynı derecede tutmadı.

 

Üçüncüsü ise yüz çevirdiği için Allah da ona yüz çevirdi, ona merhamet buyurmadı. Ona gazab etti diye de açıklanmıştır. Bu ise herhangi bir mazeret . ve bir zaruret dolayısı ile olmaksızın yüz çevirip gitmesi halinde öyledir.

 

Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ikinci şahıs hakkında: "Diğeri ise haya etti" buyurması çoğul kişiler arasında sonuncu olmayanları hakkında "aher: diğeri" demenin fasih ve sahih söyleyişteki gibi caiz olduğuna delildir.

 

Böylelikle: Yanıma üç kişi geldi. Birincileri Kureyşli, diğeri Ensari diğeri ise Teym'l-i idi denilebilir. Bazılan ise "aher" lafzının ancak özel olarak sonuncu . kişi hakkında kullanılacağını iddia etmiştir. Ama bu hadis, bu iddia sahibinin kanaatini açıkça reddetmektedir. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

11/21- DAHA ÖNCE GELDİĞİ, OTURMASI MÜBAH OLAN YERİNDEN BİR İNSANI KALDIRMANIN HARAM OLDUĞU BABI