SAHİH-İ MÜSLİM |
SELAM |
2 - باب
من حق الجلوس
على الطريق رد
السلام.
2/12- YOLDA OTURMANIN
HAKLARINDAN BİRİSİ DE SELAMI ALMAKTIR
2 - (2161) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا عفان.
حدثنا عبدالواحد
بن زياد.
حدثنا عثمان
بن حكيم عن إسحاق
بن عبد
الله
بن أبي طلحة،
عن أبيه. قال:
قال أبو طلحة:
كنا
قعودا
بالأفنية
نتحدث. فجاء
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فقام
علينا. فقال
"ما لكم ولمجالس
الصعدات؟
اجتنبوا
مجالس
الصعدات" فقلنا:
إنما قعدنا
لغير ما باس.
قعدنا نتذاكر
ونتحدث. قال
"إما لا. فأدوا
حقها: غض
البصر، ورد السلام،
وحسن الكلام".
5612-2/1- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe tahdis etti. .. İshak b. Abdullah b. Ebu Talha babasından şöyle
dediğini rivayet etti: Ebu Talha dedi ki: Biz avlularda oturmuş konuşuyorken
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip başımızda durdu ve: "Ne
oluyor ki size yollarda oturuyorsunuz? Yollarda oturmaktan uzak durun"
buyurdu. Biz: Ama biz herhangi bir zarar için oturmadık. Bazı hususları
müzakere ediyor ve konuşuyoruz sadece dedik. O: "Madem vazgeçmiyorsunuz o
halde yolun hakkı olangözü (haramdan) alıkoymayı, selamı almayı ve güzel
konuşmayı tastamam yerine getirin" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
3 - (2121) حدثنا
سويد بن سعيد.
حدثنا حفص بن
ميسرة عن زيد
بن أسلم، عن
عطاء ابن
يسار، عن أبي
سعيد الخدري،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال
"إياكم والجلوس
بالطرقات".
قالوا: يا
رسول الله! ما
لنا بد من
مجالسنا
نتحدث فيها.
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم "إذا
أبيتم إلا المجلس،
فأعطوا
الطريق حقه"
قالوا: وما
حقه؟ قال "غض
البصر، وكف
الأذى، ورد
السلام،
والأمر بالمعروف
والنهي عن
المنكر".
5613-3/2- Bize Suveyd b.
Said tahdis etti. .. Ebu Said el-Hudrı Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den:
"Yollarda oturmaktan sakının" buyurduğunu rivayet etti. Ashab: Ey
Allah'ın Rasulü! Buralarda oturmak bizim için kaçınılmazdır. Oralarda
konuşuyoruz dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Madem
oturmaktan başkasını kabul etmiyorsunuz o halde yola hakkını verin"
buyurdu. Ashab hakkı nedir diye sordular. O: "Gözü {haramdan} alıkoymak,
rahatsızlık verici şeyleri uzaklaştırmak, selamı almak, iyiliği emredip
münkerden alıkoymaktır" buyurdu.
3-م - (2121)
حدثنا يحيى بن
يحيى. حدثنا
عبدالعزيز بن محمد
المدني. ح
وحدثنا محمد
بن رافع.
حدثنا ابن أبي
فديك عن هشام
(يعني ابن سعد).
كلاهما عن زيد
بن أسلم، بهذا
الإسناد.
5614- .. ./3- Bize Yahya
b. Yahya tahdis etti, bize Abdulaziz b. Muhammed el-Medeni tahdis etti. (H.)
Bize Muhammed b. Rafi'de tahdis etti, bize İbn Ebu Fudeyk, Hişam'dan -yani b.
Said'den- tahdis etti, ikisi de Zeyd b. Eslem'den bu isnad ile rivayet etti.
AÇIKLAMA: (5612)
"Biz avlularda oturmuş konuşuyorduk." Fe harfi kesreli ve sonu medli
olmak üzere fina: avlu ev ve benzerlerinin yakın çevresi ve onların etrafında
bulunan ve onlara yakın olan demektir.
Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Yollarda oturmaktan uzak durunuz ... "bir diğer
rivayette (5613) "gözü haramdan alıkoymak ... münkerden sakındırmaktır.
" Sad ve ayn harfleri ötreli olmak üzere "suudat" yollar
demektir.
Tekili de said gelir.
Said ile tarik aynı anlamdadır. Nitekim ikinci rivayette tarik lafzı açıkça
kullanılmışlır.
"Madem kabul
etmiyorsunuz" yani madem yolda oturmaktan vazgeçmiyorsunuz o halde
yolların hakkını veriniz. Daha önce hacc kitabında bu hadiste geçen
"immala: madem kabul etmiyorsunuz" lafzı ile ilgili açıklamalar daha
önce hacc kitabında genişçe geçmişti.
"Sakıncasız bir iş
için oturduk" ibaresindeki "ma" zaiddir. Bu hadisin şerhi daha
önce geçmişti. Bundan maksat da şudur: Bu hadis ve benzeri diğer hadisler
dolayısı ile yollarda oturmak mekruhtur. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu
yasağın illetini fitnelere ve günaha, kadınların ve başkaların gidip gelmesi
sebebi ile maruz kalma durumu olduğuna işaret etmiş bulunmaktadır. Çünkü bazen
onlara uzunca bakılabilir, onlar hakkında ve onların dışında diğer geçenler
hakkında da kötü zan beslenebilir. İnsanları rahatsız edici hususlar arasında
da gidip gelenleri küçümsemek, gıybetlerini yapmak yahut başka hususlarla
olabilir. Yahut bazı hallerde selamı almak da ihmal edilebilir. İyiliği emredip
kötülükten alıkoymak da ihmal edilebilir ve buna benzer eğer kişi evinde kalsa
kendilerinden uzak kalabileceği daha benzeri sebeplerle karşı karşıya
kalınabilir.
Rahatsız vermenin
kapsamına, gidip gelenlerin aleyhine olmak üzere yolu daraltmak yahut
kadınların ve onların durumunda olanların yolda oturanlar sebebi ile işlerini
görmek maksadı ile çıkmaktan vazgeçmek yahut da bundan dolayı rahatsız olacak
bir kimsenin evinin kapısına yakın bir yerde oturmak ya da insanların
hoşlanmayacakları bazı hallerini açığa çıkarmak gibi hususlardır.
Güzel söz söyleme
kapsamına ise birbirleri ile konuşmaları esnasında güzel sözlerle konuşmaları
da girer. Dolayısı ile bu konuşmalarında gıybet, nemime, yalan, insanın
haysiyetini zedeleyen şekilde konuşmak ve buna benzer yerilmiş sözler söylemek
de girdiği gibi giden gelen kimselere selam vermek, onların selamlarını almak
ve güzel bir şekilde onlara cevap vermek, yol bilmeyene yolunu göstermek, işini
kolayca göreceği şekilde ona yardımcı olmak ve benzeri hususlar dahildir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
3/13- MÜSLÜMANIN
MÜSLÜMANDAKİ HAKLARINDAN BİRİSİ DE SELAMı ALMAKTIR BABI