SAHİH-İ MÜSLİM |
SELAM |
1/11- BİNEKLİ YAYAYA, AZ
SAYIDAKİLER ÇOK SAYIDAKİLERE SELAM VERİR BABI
5611-1/1- Bana Ukre b. Mukrem tahdis etti, bize Ebu Asım, İbn Cureyc'den
tahdis etti. (H.) Bana Muhammed b. Merzuk da tahdis etti, bize Ravh tahdis etti, bize İbn Cureyc tahdis
etti, bana Ziyad'ın haber verdiğine göre Abdurrahman b. Zeyd'in azadlısı Sabit kendisine şunu haber vermiştir. O Ebu Hureyre'yi şöyle derken
dinlemiştir: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Binekli yayaya, yürüyen
oturana, az sayıdakiler çok sayıdakilere selam verir" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari, 6232, 6233; Ebu Davud, 5199
AÇIKLAMA: Bu, selam
ile ilgili edeblerden birisidir. Öncelikle selam
vermek sünnettir, selamı almak ise vaciptir. Eğer selam veren bir topluluk ise
onların hakkında kifaye yolu ile sünnettir. Onların
biri selam verecek olursa hepsi için selam sünneti yerine getirilmiş olur. Eğer
kendisine selam verilen bir kişi ise muayyen olarak onun selamı alması gerekir.
Topluluk iseler o taktirde hepsi için selamı almak farz-ı kifaye
olur. Onlardan biri selamı alacak olursa diğerlerinden vebal kalkar. Ama daha
faziletli olan topluluktakilerin hepsinin selam vermesi ve topluluğun hepsinin
selamı almasıdır. Ebu Yusuf’DAN
gelen rivayete göre ise hepsinin selamı alması mutlaka gereklidir. İbn Abdilberr ve başkaları selam
vermenin sünnet, selam almanın da farz olduğu üzerinde Müslümanların icma etmiş olduklarını naklederler.
Selamın en az lafızları
es selamu aleykum demektir.
Eğer kendisine selam verilen kişi tek bir şahıs ise en azından es selamu aleyke demelidir. Ama daha
faziletli olan es selamu aleykum
demesidir. Böylelikle hem onu hem onunla birlikte olan iki meleği de kapsamış
olur. Bundan daha mükemmel şekil ise ve rahmetullah'ı
eklemesidir. Aynı şekilde ve berekatuhu lafzını da
ekleyebilir. Eğer selamun aleykum
dese yine de yeterli olur.
İlim adamları ve rahmetullahi ve berekatuhu
lafzını eklenebileceğine dair yüce Allah'ın meleklerin verdiği selamı haber
veren şu buyruğunda selamın zikredilmesinden sonra "Allah'ın rahmeti ve
bereketleri üzerinize olsun ey hane halkı" (Hud,
73) demiş olmaları ve Müslümanların hepsinin teşehhüdde
esselamu aleyke eyyuhennebiyyu ve rahmetullahi ve
berekatuhu demelerini delil göstermişlerdir. Selam
veren kişinin aleykumselam demesi mekruhtur. Eğer
böyle diyecek olsa da yine sahih ve meşhur olan görüşe göre selamının
alınmasını hak eder. Selamının alınmasının hak etmediği de söylenmiştir. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den:
"Sen (selam verirken) aleykeselam deme. Çünkü aleyke selam ölülere verilen selamdır" buyurduğu sahih
olarak rivayet edilmiştir. Allah en iyi bilendir.
Selamın ne suretle
alınacağına gelince, daha faziletli ve daha mükemmel olan selam alanın ve aleykumselam ve rahmetullahi ve berekatuh diyerek başa "ve" getirmesidir. Bunu
getirmeyecek olursa da caiz olmakla birlikte daha faziletli olanı terketmiş olur. Şayet ve aleykumselam
yahut aleykumselam deyip başkasını eklemeyecek olsa
dahi onun için yeterli olur. Eğer sadece aleykum
diyecek olursa yeterli olmayacağında görüş ayrılığı yoktur. Eğer ve ekleyerek
"ve aleykum" dese yeterli olup olmayacağı
hususunda mezhep alimlerimizin iki görüşü vardır. Onlar şöyle demişlerdir:
Selam veren kişi selam un aleykum yahut esselamun aleykum diyecek olsa
selamı alan da onun gibi selamun aleykum
yahut esselamu aleykum dese
bu selamı almak olur ve onun için yeterlidir. Nitekim yüce Allah: "Onlar
selam dediler o da: Selam dedi." (Hud, 96)
buyurmaktadır. Ama elif lam getirerek (esselam
şeklinde) demek daha faziletlidir. Selam verirken de alırken de asgari olarak
selamı alacak olana yahut selamı alınana sesini işittirmektir. Bundan aşağısı
ile selam verilmiş ve alınmış olmaz. Selamın derhal alınması şarttır. Eğer bir
elçi yahut bir kağıda yazılı olarak hazır olmayan birisinden birisine selam
gelecek olursa derhalaselamın alınması vaciptir. Ben
el-Ezkar adlı kitabımda selam ile ilgili yaklaşık iki
defter kadar faydalı önemli bilgileri toplamış bulunmaktayım.
Binekli olanın yürüyene,
ayakta olanın oturana, azın çoğa selam vermesi şeklinde hadiste gelen bu hüküm
ile birlikte Buhari'nin kitabında küçüğün büyüğe de
selam vermesi sözkonusu edilmiştir. Bütün bunlar müstehaplık ifade eder. Tam aksi olsa yine caiz olmakla
birlikte daha faziletli olana aykırıdır.
Selamın anlamına
gelince, o yüce Allah'ın adıdır denilmiştir. Buna göre kişinin esselamu aleyke demesi es selam
ismi senin üzerine olsun demek olur. Yani Allah'ın adı üzerine olsun. Bu da sen
onun koruması altında olasın demektir. Bu da Allah seninle beraber olsun, Allah
seninle birlikte olsun demek gibidir.
Es-Selam'ın, selamet
(esenlik) anlamında olduğu da söylenmiştir. Yani selam et ve esenlik senden
ayrılmasın, hep seninle beraber olsun.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
2/12- YOLDA
OTURMANIN HAKLARINDAN BİRİSİ DE SELAMI ALMAKTIR