SAHİH-İ MÜSLİM |
SELAM |
1- باب
يسلم الراكب
على الماشي،
والقليل على
الكثير.
1/11- BİNEKLİ YAYAYA, AZ
SAYIDAKİLER ÇOK SAYIDAKİLERE SELAM VERİR BABI
1 - (2160) حدثني
عقبة بن مكرم.
حدثنا أبو
عاصم عن ابن
جريج. ح
وحدثني محمد
بن مرزوق.
حدثنا روح.
حدثنا ابن
جريج. أخبرني
زياد؛ أن
ثابتا، مولى
عبدالرحمن بن
زيد أخبره؛
أنه سمع أبا
هريرة يقول:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "يسلم
الراكب على
الماشي، والماشي
على القاعد،
والقليل على
الكثير".
5611-1/1- Bana Ukre b.
Mukrem tahdis etti, bize Ebu Asım, İbn Cureyc'den tahdis etti. (H.) Bana
Muhammed b. Merzuk da tahdis etti, bize Ravh tahdis etti, bize İbn Cureyc
tahdis etti, bana Ziyad'ın haber verdiğine göre Abdurrahman b. Zeyd'in azadlısı
Sabit kendisine şunu haber vermiştir. O Ebu Hureyre'yi şöyle derken
dinlemiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Binekli yayaya,
yürüyen oturana, az sayıdakiler çok sayıdakilere selam verir" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
6232, 6233; Ebu Davud, 5199
AÇIKLAMA: Bu, selam
ile ilgili edeblerden birisidir. Öncelikle selam vermek sünnettir, selamı almak
ise vaciptir. Eğer selam veren bir topluluk ise onların hakkında kifaye yolu
ile sünnettir. Onların biri selam verecek olursa hepsi için selam sünneti
yerine getirilmiş olur. Eğer kendisine selam verilen bir kişi ise muayyen
olarak onun selamı alması gerekir. Topluluk iseler o taktirde hepsi için selamı
almak farz-ı kifaye olur. Onlardan biri selamı alacak olursa diğerlerinden
vebal kalkar. Ama daha faziletli olan topluluktakilerin hepsinin selam vermesi
ve topluluğun hepsinin selamı almasıdır. Ebu Yusuf’DAN gelen rivayete göre ise
hepsinin selamı alması mutlaka gereklidir. İbn Abdilberr ve başkaları selam
vermenin sünnet, selam almanın da farz olduğu üzerinde Müslümanların icma etmiş
olduklarını naklederler.
Selamın en az lafızları
es selamu aleykum demektir. Eğer kendisine selam verilen kişi tek bir şahıs ise
en azından es selamu aleyke demelidir. Ama daha faziletli olan es selamu
aleykum demesidir. Böylelikle hem onu hem onunla birlikte olan iki meleği de
kapsamış olur. Bundan daha mükemmel şekil ise ve rahmetullah'ı eklemesidir.
Aynı şekilde ve berekatuhu lafzını da ekleyebilir. Eğer selamun aleykum dese
yine de yeterli olur.
İlim adamları ve
rahmetullahi ve berekatuhu lafzını eklenebileceğine dair yüce Allah'ın
meleklerin verdiği selamı haber veren şu buyruğunda selamın zikredilmesinden
sonra "Allah'ın rahmeti ve bereketleri üzerinize olsun ey hane halkı"
(Hud, 73) demiş olmaları ve Müslümanların hepsinin teşehhüdde esselamu aleyke
eyyuhennebiyyu ve rahmetullahi ve berekatuhu demelerini delil göstermişlerdir.
Selam veren kişinin aleykumselam demesi mekruhtur. Eğer böyle diyecek olsa da
yine sahih ve meşhur olan görüşe göre selamının alınmasını hak eder. Selamının
alınmasının hak etmediği de söylenmiştir. Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den: "Sen (selam verirken) aleykeselam deme. Çünkü aleyke selam
ölülere verilen selamdır" buyurduğu sahih olarak rivayet edilmiştir. Allah
en iyi bilendir.
Selamın ne suretle
alınacağına gelince, daha faziletli ve daha mükemmel olan selam alanın ve
aleykumselam ve rahmetullahi ve berekatuh diyerek başa "ve"
getirmesidir. Bunu getirmeyecek olursa da caiz olmakla birlikte daha faziletli
olanı terketmiş olur. Şayet ve aleykumselam yahut aleykumselam deyip başkasını
eklemeyecek olsa dahi onun için yeterli olur. Eğer sadece aleykum diyecek
olursa yeterli olmayacağında görüş ayrılığı yoktur. Eğer ve ekleyerek "ve
aleykum" dese yeterli olup olmayacağı hususunda mezhep alimlerimizin iki
görüşü vardır. Onlar şöyle demişlerdir: Selam veren kişi selam un aleykum yahut
esselamun aleykum diyecek olsa selamı alan da onun gibi selamun aleykum yahut
esselamu aleykum dese bu selamı almak olur ve onun için yeterlidir. Nitekim
yüce Allah: "Onlar selam dediler o da: Selam dedi." (Hud, 96)
buyurmaktadır. Ama elif lam getirerek (esselam şeklinde) demek daha
faziletlidir. Selam verirken de alırken de asgari olarak selamı alacak olana
yahut selamı alınana sesini işittirmektir. Bundan aşağısı ile selam verilmiş ve
alınmış olmaz. Selamın derhal alınması şarttır. Eğer bir elçi yahut bir kağıda
yazılı olarak hazır olmayan birisinden birisine selam gelecek olursa
derhalaselamın alınması vaciptir. Ben el-Ezkar adlı kitabımda selam ile ilgili
yaklaşık iki defter kadar faydalı önemli bilgileri toplamış bulunmaktayım.
Binekli olanın yürüyene,
ayakta olanın oturana, azın çoğa selam vermesi şeklinde hadiste gelen bu hüküm
ile birlikte Buhari'nin kitabında küçüğün büyüğe de selam vermesi sözkonusu
edilmiştir. Bütün bunlar müstehaplık ifade eder. Tam aksi olsa yine caiz
olmakla birlikte daha faziletli olana aykırıdır.
Selamın anlamına
gelince, o yüce Allah'ın adıdır denilmiştir. Buna göre kişinin esselamu aleyke
demesi es selam ismi senin üzerine olsun demek olur. Yani Allah'ın adı üzerine
olsun. Bu da sen onun koruması altında olasın demektir. Bu da Allah seninle
beraber olsun, Allah seninle birlikte olsun demek gibidir.
Es-Selam'ın, selamet (esenlik)
anlamında olduğu da söylenmiştir. Yani selam et ve esenlik senden ayrılmasın,
hep seninle beraber olsun.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
2/12- YOLDA
OTURMANIN HAKLARINDAN BİRİSİ DE SELAMI ALMAKTIR