SAHİH-İ MÜSLİM |
HAYVANLAR |
41/5- HAYATI KORUMA
ALTINDA OLAN HAYVANLARA SU İÇİRİP YİYECEK VERENİN FAZİLETİ BABI
5820-153/1- Bize Kuteybe b. Said, Malik b. Enes'den kendisine Ebu
Bekr'in azadlısı sumey’DEN okunan rivayetler arasında tahdis etti. O Ebu Salih
es-Semman'dan, o Ebu Hureyre’DEN rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir adam yolda yürürken oldukça susadı.
Bir kuyu buldu, hemen kuyunun içine inip su içti sonra dışa n Çıktı. Çıkınca
dilini sarkıtıp soluyan ve susuzluktan toprak yiyen bir köpek görüverdi. Adam
da: Benim az önce susadığım kadar bu köpek de susamış bulunuyor deyip kuyuya
indi. Ayakkabısına su doldurduktan sonra onu yukan çıkıncaya kadar ağzı ile
tuttu. Köpeğe su içirdi. Yüce Allah da onun bu iyiliğine mükafat verdi ve ona
mağfiret buyurdu." Ashab: Ey Allah'ın Rasulü! Gerçekten bizim bu
hayvanlardan ötürü ecir almamız da sözkonusudur öyle mi deyince O: "Yaş
her bir karaciğerde (sizin için ecir vardır)" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
2363, 2466, 6009; Ebu Davud, 2550
5821-154/2- Bize Ebu
Bekr b. Ebu Şeybe tahdis etti, bize Ebu Halid el-Ahmer Hişam'dan tahdis etti, o
Muhammed'den, o Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den:
"Fahişe bir kadın sıcak bir günde bir kuyu etrafında dolaşan bir köpek
gördü. Susamış olduğu için dilini sarkıtmıştı. Bunun üzerine kadın ona mesti
ile su çıkardı ve o kadına mağfiret olundu. "
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
5822-155/3- Bana
Ebu't-Tilhir de tahdis etti, bize Abdullah b. Vehb haber verdi, bana Cerir b.
Hazim, Eyub es-Sahtiyani'den haber verdi, o Muhammed b. Sirin'den, o Ebu
Hureyre’DEN şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Susamışlıktan neredeyse ölüme yaklaşmış olan bir köpek bir kuyu
etrafında dolaşıyorken İsrailoğulları fahişelerinden bir fahişe onu görünce
hemen mestini çıkartıp, o köpek için onunla su çıkarıp o suyu da o köpeğe
içirdi, bu yaptığı sebebi ile ona mağfiret olundu" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
3467
AÇIKLAMA: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Nemli her bir karaciğerde bir ecir
vardır. " Yani su içirmek ve benzeri herhangi bir yolla canlı her bir
hayvana, her bir canlıya iyilik yapmanın bir ecri vardır. Canlı olana nemli
karaciğeri olan denilmesinin sebebi ölenin cisminin de karaciğerinin de
kurumasından dolayıdır.
Bu hadis-i şerifte
öldürülmesi emrolunmayan hayatı koruma altında olan hayvanlara, canlılara
iyilik yapmak teşvik edilmektedir. Öldürülmesi emrolunmuş hayvanlara gelince bu
hususta öldürülmesi sureti ile şeriatın emrine riayet olunur. Harbi kafir,
mürted, saldırgan köpek (ve diğer saldırgan vahşiler) hadiste adları geçen beş
fasık hayvan ve onların benzerleri öldürülmesi emrolunanlara örnektir.
Öldürülmesi yasak (hayab koruma albnda olan) hayvanlara geline, onlara içecek
vermek ve aynı zamanda yiyecek ve başka yollarla iyilikte bulunmak sureti ile
sevap kazandır. Bu hayvan ister mülkiyet albnda olsun, ister mübah (denilen
herkesin mülkiyeti albna alacağı türden olsun) ister kendisinin mülkü olsun ister
başkasının mülkü olsun farketmez. Allah en iyi bilendir.
(5820) "Dilini
sarkıtıp soluyan susuzluktan toprak yiyen bir köpek gördü." Sera: Nemli
toprak demektir. He harfi fethalı lehese ve kesreli (lehise) ile he harfi
fethalı olarak yelhesu mastarı da lehzen diye he harfi sakin olarak gelir. İsim
de he harfi fethalı olarak lehez şeklindedir ... Bu mı ise aşırı susamışhktan
ve sıcaktan ötürü dilini çıkartarak solumak demektir.
(5821) "Fahişe bir
kadın sıcak bir günde susamışlıktan dilini çıkartmış bir kuyu etrafında dolaşan
bir köpek gördü ... ona mağfiret olundu." Bağiy (fahişe) zina eden kadın
demektir. "Eblaa nisanehu: aşırı susamışhktan ötürü dilini dışarıya
çıkardı" demektir. Mu ise mest demek olup arapçalaştırılmış farsça bir
kelimedir.
(5820) "Allah
amelini mükafatlandırdı ve ona mağfiret buyurdu." Yani Allah amelini kabul
ederek ona sevap verdi, günahlarını bağışladı. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
1 DEHRE SÖVMENİN
YASAK OLDUĞU BABI