SAHİH-İ MÜSLİM |
HAYVANLAR |
37/1- YILANLARI VE DAHA
BAŞKA HAŞERATI ÖLDÜRME BABI
5784-127/1- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe tahdis etti, bize Abde b.
Süleyman ve İbn Numeyr, Hişam'dan tahdis etti. (H.) Bize Ebu Kureyb de tahdis
etti, bize Abde tahdis etti, bize Hişam babasından tahdis etti, o Aişe’DEN
şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sırtında
iki çizgili yılanın öldürülmesini emir buyurdu. Çünkü o göze isabet alır ve
hamileliğe isabet eder (zarar verir).
Diğer tahric: İbn
Numeyr'in hadisini Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Abde hadisini İbn Mace, 3534
5785- .. ./2- Bunu bize
İshak b. İbrahim de tahdis etti, bize Ebu Muaviye haber verdi, bize Hişam bu
isnad ile haber verdi ve o: Kuyruğu kesik ile sırtında iki çizgili dedi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
5786-128/3- Bana Amr b.
Muhammed en-Nakid de tahdis etti, bize Süfyan b. Uyeyne Zühri’DEN tahdis etti,
o Salim'den, o babasından, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den:
"Yılanları sırtında iki çizgili olanları, ebter olanları (kuyrukları kesik
gibi olanları) öldürün. Çünkü bunlar cenini düşürürler ve göze isabet
alırlar" buyurduğunu rivayet etti.
Dedi ki: Bu sebeple İbn
Ömer bulduğu her yılanı öldürürdü. Ebu Lübabe b. Abdulmunzir yahut Zeyd b.
el-Hattab onu bir yılanı kovalarken görünce: Ev yılanlarının (öldürülmesi) nehy
olunmuştur dedi.
Diğer tahric: Buhari,
3297, 3298, 3299 -muallak olarak-, 3310, 3311, 3313 -muallak olarak-, 4016,
4017 -muallak olarak-; Ebu Davud, 5252, 5253, 5254, 5255;
5787-129/4- Bize Hacib
b. el-Velid de tahdis etti, bize Muhammed b. Harb, ez-Zübeydi’den tahdis etti,
o Zühr'i’den rivayet etti. Bana Salim b. Abdullah, İbn Ömer’den şöyle dediğini
haber verdi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in köpeklerin
öldürülmesini emrederek şöyle buyurduğunu dinledim: "yılanları ve
köpekleri öldürün. Sırtı iki çizgili olanı da ebter olanı da öldürün. Çünkü her
ikisi de gözü hedef alırlar ve hamilelerin ceninlerini düşürürler. "
Zühri dedi ki:
Zannederiz bu her ikisinin zehirli olmasından dolayıdır.
Allah en iyi bilendir.
Salim dedi ki: Abdullah
b. Ömer dedi ki: Ben de bir süre gördüğüm her yılanı öldürmeden bırakmıyordum.
Bir ara bir gün ev yılanlarından birisini kovalıyorken Zeyd b. el-Hattab yahut
Ebu Lübabe ben onu kovaladığım halde yanımdan geçti ve: Yavaş ol ey Abdullah!
dedi. Ben: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şüphesiz öldürülmelerini
emir buyurdu dedim. O: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ev yılanlarını
(öldürmeyi) nehyetti dedi.
5788-130/5- Bunu bana Harmele
b. Yahya da tahdis etti, bize İbn Vehb haber verdi, bana Yunus haber verdi.
(H.) Bize Abd b. Humeyd de tahdis etti, bize Abdurrezzak haber verdi, bize
Ma'mer haber verdi. (H.) Bize Hasan el-Hulvfmi de tahdis etti, bize Yakub
tahdis etti, bize babam Salih’DEN tahdis etti, hepsi Zühri’DEN bu isnad ile
rivayet etti. Yalnız Salih şöyle dedi: Nihayet Ebu Lübabe b. Abdulmunzir ile
Zeyd b. el-Hattab beni gördüler de: O evde olanların öldürülmesini nehyetti
dediler.
Yunus'un hadisinde:
"Yılanları öldürün" demekle birlikte: "İki çizgiliyi ve ebter
olanı (öldürün)" demedi.
5789-131/6- Bana
Muhammed b. Rumh da tahdis etti, bize Leys haber verdi. (H.) Bize Kuteybe b.
Said de -lafız ona ait olmak üzere- tahdis etti, bize Leys'in Nafi'den tahdis
ettiğine göre Ebu Lübabe, İbn Ömer'le kendisine evi içinde mescide giden yolu
böylelikle daha yakınlaştırmak için bir kapı açması hususunda konuştu. Bu arada
hizmetçiler küçük bir yılanın derisini bulunca Abdullah: Onu arayın ve öldürün
dedi. Ebu Lübabe ise: Onu öldürmeyin, çünkü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) evdeki küçük yılanların öldürülmesini yasaldadı dedi.
5790-132/7- Bize Şeyban
b. Ferruh da tahdis etti, bize Cerir b. Hazim tahdis etti, bize Nafi tahdis
edip dedi ki: İbn Ömer bütün yılanları öldürüyordu. Nihayet Ebu Lübabe b.
Abdulmunzir el-Bedri bizlere Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
evlerdeki küçük yılanların öldürülmesini yasakladığını tahdis edince bundan
vazgeçti.
5791-133/8- Bize
Muhammed b. el-Müsenna tahdis etti, bize Yahya -ki o el-Kattan'dır-
Ubeydullah’DAN tahdis etti, bana Nafi'in haber verdiğine göre o Ebu Lübabe'yi
İbn Ömer'e: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) küçük yılanların
öldürülmesini yasakladığını haber verirken dinledi.
5792-134/9- Bunu bize
İshak b. Musa el-Ensari de tahdis etti, bize Enes b. İyad tahdis etti, bize
Ubeydullah, Nafi'den tahdis etti, o Abdullah b. Ömer'den, o Ebu Lübabe'den, o
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den rivayet etti. (H.) Bana Abdullah b.
Muhammed b. Esma ed-Dubai de tahdis etti, bize Cüveyriye Nafi'den tahdis etti,
o Abdullah'tan rivayet ettiğine göre Ebu lübabe kendisine Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in evlerde bulunan küçük yılanların öldürülmesini
yasaktadığını haber verdi.
5793-135/10- Bize
Muhammed b. el-Müsenna tahdis etti, bize Abdulvehab -yani es-Sekafi- tahdis
edip dedi ki: Ben Yahya b. Said'i şöyle derken dinledim: Nafi'in bana haber
verdiğine göre Ebu Lübabe b. Abdulmunzir el-Ensari -ki onun meskeni Kuba'da idi
sonra Medine'ye intikal etmişti- Abdullah b. Ömer'in onunla birlikte oturmuş
kendisine bir pencere açmakta iken evlerde barınan türden bir yılanı
görüverdiler. Onu öldürmek isteyince Ebu Lübabe: Onların öldürülmesi yasaklandı
-bununla evlerde barınanları kast ediyordu- fakat kısa kuyruklular ile sırtı
iki çizgili olanların da öldürülmesi emrolundu dedi. Ayrıca denildiğine göre
bunlar gözleri kör edenler ve kadınların ceninlerini düşürmeye sebep olanlardır
da denildi.
5794-136/11- Bana İshak
b. Mansur da tahdis etti, bize Muhammed b. Cahdan haber verdi, bize İsmail -ki
o bize göre İbn Cafer'dir- Ömer b. Nafi'den tahdis etti, o babasından şöyle
dediğini rivayet etti: Abdullah b. Ömer bir gün kendisine ait bir yıkıntının
yanında bulunuyordu. Küçük bir yılanın parıltısını görünce: Bu yılanı takip
edin ve onu öldürün dedi. Ebu Lübabe el-Ensari dedi ki: Ben, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i evlerde olan küçük yılanların öldürülmesini
nehy ettiğini dinledim. Ancak ebter (kısa kuyruklu) ile sırtı iki çizgili
müstesna. Çünkü gözü kör eden ile kadınların karınlarındaki ceninlerin peşine
düşen iki tür yılan onlardır.
5795- .. ./12- Bize
Harun b. Said el-Eyl! de tahdis etti, bize İbn Vehb tahdis etti, bana Usame'nin
tahdis ettiğine göre Nafi kendisine şunu tahdis etti:
Lübabe, Ömer b.
el-Hattab'ın evi yanında bulunan köşkün yakınında iken İbn Ömer'in yanından
geçti. İbn Ömer de bir yılanı gözetliyordu deyip, Leys b. Sad'ın hadisine yakın
olarak rivayet etti.
5796-137/13- Bize Yahya
b. Yahya, Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, Ebu Kureyb ve İshak b. İbrahim -Iafız Yahya'ya
ait olmak üzere -tahdis etti, Yahya ve İshak bize Ebu Muaviye, A'meş'den haber
verdi derken diğer ikisi tahdis etti dedi. O İbrahim'den, o Esved'den, o
Abdullah'tan şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ile birlikte bir mağarada idik. Onun üzerine Murselat Suresi indirildi. Biz de
onu, onun ağzından taptaze iken öğreniveriyorduk. Derken karşımıza bir yılan
çıktı. O: "Onu öldürün" buyurdu. Biz de onu öldürmek üzere derhal
harekete geçtikse de o bizden daha hızlı gitti. Bu sefer Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Allah sizi onun şerrinden koruduğu gibi onu da sizin
şerrinizden korudu" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
1830 -buna yakın-, 3317 -muallak olarak-, 4937, 4931; Nesai, 2883;
5797- .. ./14- Bize
Kuteybe b. Said ve Osman b. Ebu Şeybe de tahdis edip dedi ki: Bize Cerir,
Xmeş'den bu isnad ile aynısını tahdis etti.
5798-138/15- Bize Ebu
Kureyb de tahdis etti, bize Hafz -yani b. Hiyaztahdis etti, bize Xmeş,
İbrahim'den tahdis etti, o Esved'den, o Abdullah'tan rivayet ettiğine göre
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ihramlı birisine Mina'da bir yılanı
öldürmesini emir buyurdu.
5799 -16/ ... -Bana Ömer
b. Hafz b. Riyaz da tahdis etti, bize babam tahdis etti, bize A'meş tahdis
etti, bana İbrahim, Esved'den tahdis etti, o Abdullah'tan şöyle dediğini
rivayet etti: Bizler, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte bir
mağarada bulunuyorken deyip, Cerir ile Ebu Muaviye'nin hadisini aynı şekilde
rivayet etti.
5800-139/17- Bana
Ebu't-Tahir Ahmed b. Amr b. Serh de tahdis etti, bize Abdullah b. Vehb haber
verdi, bana Malik b. Enes Sayfi'den -ki o bize göre İbn Eflah'ın azadlısıdır-
haber verdi, bana Hişam b. Zühre'nin azadlısı Ebu Saib'in haber verdiğine göre
o Ebu Said el-Hudri'nin huzuruna evinde iken girdi. (Ebu Said) dedi ki: Onun
namaz kılmakta olduğunu gördüm. Ben de namazını bitirinceye kadar oturup onu
bekledim. Evin bir tarafındaki kuru hurma dalları arasında bir hareket sesi
işittim. Dönüp bakınca bir yılan olduğunu gördüm. Onu öldürmek için ileriye
atılınca bana otur diye işaret etti. Ben de oturdum. Namazı bitirince evdeki
bir odaya işaret etti ve şöyle dedi:
Bu odayı görüyor musun
dedi. Ben: Evet dedim. O şöyle dedi: Bunun içinde bizden henüz yeni damat bir
genç vardı. Biz, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Hendek
gazasına çıktık. O genç Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den gün
ortalarında izin isteyip hanımının yanına dönüyordu. Birgün Ondan izin istedi.
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Silahını üzerine al, çünkü
ben Ku rayzalı ları n sana zarar verebileceğinden korkuyorum." dedi. Adam
da silahını aldı. Sonra (evine gitmek üzere) döndü. Bu sefer hanımını iki kapı
arasında ayakta duruyor gördü. Mızrağını ona saplamak üzere ona doğru ilerledi.
Çünkü bir kıskançlık onu yakalamışlı. Kadın ona:
Bu işi yapmayasın,
mızrağını geri çek ve eve gir de benim çıkmamın sebebini kendin gör dedi. O
içeri girince yatak üzerinde kıvrılmış duran kocaman bir yılan görüverince
mızrağı ile onun üzerine hücum etti ve mızrağını ona sapladı. Sonra dışarı
çıkıp mızrağını avlunun ortasına sapladı. Yılan onun üzerine atıldı. Artık
yılan mı yoksa o genç mi hangisinin daha çabuk öldüğü bilinemedi. (Ebu Said)
dedi ki: Biz de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldik ve bu durumu
Ona anlatarak: Bizim için onu diriltmek üzere Allah'a dua et dedik, O:
''Arkadaşınız için mağfiret dileyin" buyurdu sonra şunları ekledi:
"Şüphesiz Medine'de müslüman olmuş cinler vardır. Onlardan bir şeyler
görecek olursanız üç gün onlara ilan edin. Eğer bundan sonra yine size
görünürse onu öldürün. Şüphesiz ki o bir şeytandır. "
Diğer tahric: Ebu
Davud, 5256, 5257, 5259; Tirmizi, 1484
5801-140/18- Bana
Muhammed b. Rafi'de tahdis etti, bize Vehb b. Cerir b. Hfuim tahdis etti, bize
babam tahdis edip dedi ki: Esma b. Ubeyd'i es-Saib denilen -ki o bize göre Ebu
Said'dir- bir adamdan şöyle dediğini tahdis ederken dinledim: Ebu Said
el-Hudri'nin huzuruna girdik. Bizler oturmakta iken onun sedirinin altından bir
hareket sesi işittik. Baktığımızda bir yılan gördük. Sonra hadisi Malik'in
Sayfi'den hadisine yakın olarak olayı ile birlikte rivayet etti ve rivayetinde
şunları söyledi: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de şöyle buyurdu:
"Şüphesiz bu, evlerde yaşayan varlıklardır. Sizler onlardan bir şey
gördüğünüz taktirde üç gün onlara sıkı bir tenbihte bulunun. Giderse ne ala.
Aksi taktirde onu öldürün. Şüphesiz ki o bir kafirdir" buyurdu. Yine
onlara: "haydi gidin arkadaşınızı defnedin" buyurdu.
5802-141/19- Bize Zuheyr
b. Harb da tahdis etti, bize Yahya b. Said, İbn Aclan’dan tahdis etti, bana
Sayfi, Ebu Said’DEN tahdis etti, o Ebu Said el-Hudri’DEN naklederek dedi ki:
Onu şöyle derken dinledim: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Şüphesiz Medine'de cinlerden müslüman olmuş bir topluluk vardır. Kim
burada yaşayanlardan bir şey görecek olursa üç gün ona ilan etsin. Eğer bundan
sonra ona görünecek olursa onu öldürsün. Muhakkak ki o bir şeytandır"
buyurdu.
AÇIKLAMA: Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in (5786) "yılanları ve sırtında iki çizgili
olanlar ile kuyruğu kesik (kısa kuyruklu) olanları öldürün ... " İbn
Ömer'in rivayet ettiği hadiste bu hadisi sözkonusu ettikten sonra: (5787)
"Görüp de öldürmeden hiçbir yılan bırakmıyordum ..... Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) evlerde yaşayanları (öldürmeyi) nehy etti
dedi." Bir diğer rivayette (5792) "evlerde bulunan küçük yılanların
öldürülmesini nehy etti" buyrulurken bir rivayette de (5800) ensardan bir
delikanlının evindeki bir yılanı öldürmesi ve derhal ölmesi sözkonusu edilerek
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "şüphesiz Medine'de müslüman olmuş
cinler vardır. .. Bundan sonra onları görürseniz görüneni öldürün çünkü o bir
şeytandır" buyurmaktadır. Bir diğer rivayette (5801) "şüphesiz bu
evlerde yaşayan kimseler vardır. Onlardan bir şey görecek olursanız ... çünkü o
bir kafirdir." Diğer hadiste de (5796) Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in Mina'daki bir mağarada bulunduklan sırada çıkan bir yılanı
öldürmelerini em rettiği belirtilmektedir.
el-Mazeri dedi ki:
Medine yılanları bu hadislerde belirtildiği gibi uyarılmadan öldürülmezler.
Onları uyardığı halde gitmeyecek olurlarsa öldürebilir.
Medine dışında
yeryüzünün her tarafında bütün ev ve meskenlerdeki yılanların ise uyarılmadan
öldürülmeleri mendubdur. Bunun delili de öldürülmelerini emretmeyi ihtiva eden
sahih hadislerdeki genel ifadelerdir. Bu hadislerde geçen: "yılanları
öldürün" buyruğu ile diğer bir hadisteki: "Şu beş hayvan harem
bölgesinin dışında da harem bölgesi içerisinde de öldürülürler" buyurup
aralarında yılanı zikretmekle birlikte herhangi bir uyanyı sözkonusu
etmemiştir. Mina'da dışarı çıkan yılan ile ilgili hadiste de Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in onun öldürülmesini emretmekle birlikte herhangi
bir uyarı sözkonusu edilmemiştir. Onların o yılanı uyardıklarını söyleyemeyiz.
ilim adamları der ki:
mutlak olarak yılanların öldürülmesinin müstehap olduğu hususunda bu hadisleri
delil almakla birlikte Medine ise hakkında varid olmuş hadis dolayısı ile özel
olarak uyarılmak sureti ile öldürülmeleri sözkonusudur. Bunun sebebini de
hadis-i şerifte açıklamış bulunmaktadır. Bu da Medine'de cinlerden bir kesimin
müslüman olmalarıdır. ilim adamlarından bir grup ise evlerde yaşayan yılanlar
hakkında uyarılmadan önce öldürülme yasağının genel olduğu kanaatindedir.
Evlerde yaşamayanlar ise uyarılmaksızın öldürülür.
Malik dedi ki:
Mescitlerde bulunan yılanlar öldürülür.
Kadı Iyaz dedi ki: Kimi
ilim adamı şöyle demiştir: Mutlak olarak yılanların öldürülmesi emri evlerde
bulunan -kısa kuyruklu olanlar ile sırtında iki çizgi bulunanlar dışında-
yılanların öldürülmesi yasağı ile tahsis edilmiş (hükmü daralblmış)lır. Bu iki
tür yılan her durumda öldürülür. ister evlerde bulunsunlar, ister başka
yerlerde. Bir diğer istisna ise uyarıdan sonra görülen yılanlardır. (Kadı Iyaz
dedi ki): Evlerde bulunan yılanların öldürülme yasağından ise kısa kuyruklu
yılanlar ile sırtında iki çizgili yılanlar istisna edilmiştir. Allah en iyi
bilendir.
Uyarının nasıl yapılacağına
gelince; Kadı Iyaz dedi ki: ibn Habib, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den
şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: "Davud oğlu Süleyman'ın sizden
aldığı ve bize eziyet vermeyeceğinize bize görünmeyeceğinize dair ahdini
hatırlatırım der." Malik dedi ki: Ben sana Allah'ı ve ahiret gününü
halırlatarak bir daha bize görünmemeni, bizi rahatsız etmemeni söylüyorum
demesi yeterlidir. Muhtemelen Malik, Müslim'in Sahihi'nde yer alan onu üç defa
uyardılar anlamındaki hadiste geçen "tahric" lafzından haraketle bu
ifadeleri tespit etmiştir. Allah en iyi bilendir.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in: "Zettufeteyn" sözü tı harfi ötreli ve fe harfi
sakindir. ilim adamlarının dediklerine göre bu yılanın sırtındaki beyaz iki
çizgi demektir. Çünkü "tufye"nin asıl anlamı gözün etrafındaki
yuvarlaktır. Çoğlu "tufa" diye gelir. Onun sırtındaki bu iki çizgi
gözlerin etrafındaki yuvarlaklara benzetilmiştir. Ebter ise kuyruğu kısa
demektir. Nadr b. Şumeyl dedi ki: Bu yılanlardan maviye çalan kuyruğu kesik gibi
olan ve hamile bir kadına baktımı mutlaka karnındaki cenini düşürmesine sebep
olan bir yılan türüdür.
(5786) Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Cenini düşürmeye sebep olurlar"
yani hamile kadın bu iki tür yılana bakıp da korkuya kapılır ise çoğunlukla
düşük yapar. Müslim, ez-Zühri'den naklettiği rivayetinde (5787) onun: Bunun
onların zehirlerinden ötürü olduğu kanaatindeyiz dediğini zikretmektedir.
Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in göze isabet almaları ile ilgili buyruğu iki şekilde te'vil
edilmiştir. Bu iki te'vili Hattabi ve başkaları sözkonusu etmişlerdir. Birinci
te'vile göre anlamı, bunlar bir kimseye sırf bakmak sureti ile gözün kör
olmasına sebep olurlar. Çünkü şanı yüce Allah onların gözlerine böyle bir
özellik vermiştir. Gözleri insanın gözüne değdi mi bu sonuç ortaya çıkar. Bunu
Müslim'deki: "gözü alıp giderler" şeklindeki ifade de bir başka
rivayetteki: "Gözü kamaştırırlar" ifadesi desteklemektedir. İkinci
te'vile göre ise bu iki yılan türü özellikle gözü yakalayıp sokmayı hedeflerler.
Birincisi ise daha sahih ve daha meşhurdur. İlim adamlarının dediklerine göre
yılanlar arasında "nazır" bakıcı, bakan diye adlandırılan bir tür
vardır. Bunlar bir insanın gözüne bakacak olurlarsa o insan derhal ölür. Allah
en iyi bilendir.
"Yılanı kovalamak"
dan kasıt, arkasından gitmek ve onu gitmesi için takip etmek demektir.
(5789) "Küçük
yılanların öldürülmesini yasakladı." Buradaki "cinan" kesreli
cim ve fethalı nun iledir. "Can"ın çoğulu yılanlar demektir. Bu da
küçük yılana verilen bir isimdir. Hızlı hareket eden ince yılan anlamında
olduğu, beyaz renkli ince yılan olduğu da söylenmiştir.
(5793) "Havhe"
hı fethalı, vav sakindir. Bu iki ev yahut iki oda arasında içinden giriş
yapılacak küçük pencere demektir. Bazen tek başına bir duvarda da açılır.
(5794) "Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Kadınların karınlarındakilerin arkasına
düşerler" buyruğu onun düşmesine sebep olurlar demektir. Nitekim daha önce
açıklaması yapılan diğer rivayetlerde de böyle geçmiştir. Burada takip edip arkasından
düşmek tabiri mecazi anlamda kullanılmıştır. Muhtemelen bu cenab-ı Allah'ın bu
iki tür yılana verdiği ve bunu özellikle amaç olarak gözetmeleri şeklindeki bir
özellik de olabilir.
(5795) "Köşkün
yanında"daki "utum" hemze fethalı olup köşk demektir. Çoğulu
"atan" diye gelir.
(5798) "Mina'da
ihramlı bir kimseye bir yılanı öldürmesini emir buyurdu." Buradan ihramlı
bir kimsenin harem bölgesinde iken yılanı öldürmesinin caiz olduğu ve evlerin
dışındaki yerlerde ona uyarı yapılmayacağı ve yılan öldürmenin de müstehap
olduğu hükümleri anlaşılmaktadır.
(5800) "O genç de
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den gün ortalarında izin ister ve
hanımının yanına dönerdi." İlim adamları der ki: Bu şekilde izin istemek
yüce Allah'ın: "Onlar kamuyu ilgilendiren bir iş dolayısı ile onunla
birlikte bulunurlarsa ondan izin almadıkça gitmezler" (Nur, 62)
buyruğundaki emre uymak içindir. "Gün ortaları" tabiri ile de günün
ilk yarısının son zamanı ile ikinci yarısının ilk zamanı gibi bir anlama gelir.
Bu da Arapların:
"İki kalkanın
sırtları" tabirine benzer. Ailesinin yanına dönmesi ise durumlarını görüp
ihtiyaçlarını karşılaması, hanımını da teselli etmek içindir. Çünkü hadiste
belirtildiği gibi henüz yeni damattı.
Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in: "Üç gün süre ile uyarın. Eğer bundan sonra yine size
görünürse onu öldürün, çünkü o ancak bir şeytandır. " İlim adamları der
ki: Bunun anlamı şudur: Uyarmakla gitmeyecek olursa böylelikle sizler bu
yılanın evlerde yaşayan türden de olmadığını, müslüman olan cinlerden de
olmadığını aksine bir şeytan olduğunu öğrenmiş olursunuz. Artık bu hususta
sizin için haramlık sözkonusu değildir. Onu öldürebilirsiniz. Allah da sizden
intikam alması için -evlerde yaşayanlar ile müslüman olanlar aksine- size karşı
ona imkan vermeyecektir. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
38/2- KERTENKELE
ÖLDÜRMENİN MÜSTEHAP OLDUĞU BABI