SAHİH-İ MÜSLİM |
TIB |
36/21- CÜZZAMLIDAN VE
BENZERLERİNDEN UZAK DURMA BABI
5783-126/1- Bize Yahya
b. Yahya tahdis etti, bize Huşeym haber verdi. (H.) Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe
de tahdis etti, bize Şerik b. Abdullah ve Huşeym b. Bişr, Ya'l-a b. Ata'dan
tahdis etti, o Amr b. eş-Şerrid'den, o babasından şöyle dediğini rivayet etti.
Sakif heyeti arasında cüzzamlı bir adam vardı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ona: "Biz sana bey'at ettik, geri dön" diye haber gönderdi.
Diğer tahric: Nesai,
4193
AÇIKLAMA: "Sakif
heyeti arasında cüzzamlı bir adam vardı..." Bu Buhari'nin Sahihi'ndeki:
"Cüzzamlıdan arslandan kaçar gibi kaç" şeklindeki diğer hadise
uygundur. Bu hadisin şerhi "Hastalığın Bulaşması Söz Konusu Değildir"
babında ve bunun hastalıklı develeri olan kimse develerini sağlıklı olanların
yanına götürmesin hadisine de muhalif değildir.
Kadı Iyaz dedi ki:
Cüzzamlı kişi ile ilgili Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den gelen
rivayetler farklı farklıdır. Ondan sözü geçen bu hadis sabit olduğu gibi Cabir
(radıyallahu anh)'dan da Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in cüzzamlı kimse
ile birlikte yemek yediği de ona: Allah'a güvenerek ve ona tevekkül ederek ye
dediği Aişe (radıyallahu anha) cüzzamlı bir azadlı köle benim kabımdan yemek
yer, benim kaselerimden su içer, benim yatağım üzerinde uyurdu. Rivayeti de
sabit olmuştur. Kadı Iyaz devamla dedi ki: Ömer (radıyallahu anh) da ondan
başka seleften kimseler de cüzzamlı kimse ile yemek yenileceği kanaatinde olup
ondan uzak durma emrinin nesh edilmiş olduğu görüşündedirler. Ama çoğunluğun
söylediği ve kaçınılmaz olarak kabul edilmesi gereken kanaat neshin
olmadığıdır. Aksine bu iki hadisin bir arada cem edilip ondan uzak durmayı ve
kaçmayı emreden hadislerin vücub olarak değil de müstehaplık ve ihtiyat
anlamında yorumlanması bir kaçınılmazlıktır. Onunla birlikte yemek yemeye
gelince bunun caiz olduğunu beyan etmek için yapmıştır. Allah en iyi bilendir.
Kadı Iyaz dedi ki: Kimi
ilim adamının dediğine göre bu hadiste ve bu manadaki benzer hadislerde kadının
kocasının cüzzamlı olduğunu görürse yahut sonradan cüzzama yakalanırsa nikahı
fesh etmekte muhayyerlik hakkı sabit olduğuna delildir. Gerek bizim mezhep
alimlerimiz gerek Maliki mezhebi alimleri cüzzamlı kimsenin cariyesinin yanına
gelmesini istediği taktirde kabul etmeyip ona teslim olmamak hakkının olup
olmadığı hususunda ihtilaf etmişlerdir. Kadı Iyaz dedi ki: İlim adamlarının
dediklerine gÖre cüzzamlı bir kimsenin mescide gelmesine ve insanlarla
karışmasına engel olunur. Aynı şekilde cüzzamlı kimseler menfaatlerine uygun
olan tasarruflarda bulunmaktan alıkonulmamakla birlikte sayıca çoğalmaları
halinde kendilerine insanların dışında başlı başına bir yer edinmeleri
emrolunur mu -ki çoğu kimseler bu kanaattedir- yoksa ayrı ve uzak durmak gibi
yükümlülükleri olmaz mı?
Ama cüzzamlıların sayıca
az olmaları halinde bundan alıkonulmayacakları hususunda ihtilaf etmemişlerdir.
insanlarla birlikte cuma namazına katılmaları engellenmez ama başka namazlara
katılmalarına engel olunur.
Aralarında cüzzamlı kimselerin
bulunduğu bir köyahalisi aynı suyu birlikte kullanmalarından ötürü zarar
görecek olurlarsa, şayet zarar sözkonusu olmaksızın su çıkarmaya güçleri
yeterse bunu yapmaları emredilir. Aksi taktirde başkaları onlar için o suyu
bulup çıkarırlar yahut da onlara su çekecek kimseler görevlendirirler. Yoksa o
sudan yararlanmaları na engel olunmaz. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
37/1- YILANLARI VE
DAHA BAŞKA HAŞERATI ÖLDÜRME BABI