SAHİH-İ MÜSLİM |
TIB |
34/19- UGURSUZ BULMAK,
HAYRA YORMAK VE KENDİSİNDE UĞURSUZLUK BULUNAN ŞEY BABI
5759-110/1- Bize Abd b.
Humeyd de tahdis etti, bize Abdurrezzak tahdis etti, bize Ma'mer, Zührı'den
haber verdi, o Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe’DEN rivayet ettiğine göre Ebu
Hureyre dedi ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken
dinledim: "Uğursuz bulmak yoktur, onun hayırlısı ise hayra yormaktır"
ey Allah'ın Rasulü! hayra yormak nedir diye soruldu. O: "Birinizin işittiği
salih (doğru, güzel) sözdür" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
5754, 5755
5760- .. ./2- Bana
Abdulmelik b. Şuayb b. el-leys de tahdis etti, bana babam dedemden tahdis etti,
bana Ukayl b. Halid tahdis etti. (H.) Bunu bana Abdullah b. Abdurrahman
ed-Darimi de tahdis etti, bize Ebul Yeman haber verdi, bize Şuayb haber verdi.
(Ukayl ile) ikisi Zühri'den bu isnad ile aynısını rivayetetti..
Ukayl hadisi
rivayetinde: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den" demiş ve:
İşittim dememiştir. Şuayb hadisinde ise Ma'mer'in dediği gibi Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'i dinledim demiştir.
5761-111/3- Bize Heddab
b. Halid tahdis etti, bize Hemmam b. Yahya tahdis etti, bize Katade'nin
Enes'den tahdis ettiğine göre Allah'ın Nebi'si (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Hastalığın bulaşması da yoktur, uğursuzluk da yoktur. Bununla birlikte
hayra yormak (yani) güzel söz de hoş söz de hoşuma gider" buyurmuştur.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
5762-112/4- Bunu bize
Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşar da tahdis edip dedi ki: Bize Muhammed b.
Cafer haber verdi, bize Şu'be tahdis etti, Katade'yi Enes b. Malik’den tahdis
ederken dinledim, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den: "Hastalığın
bulaşması da yoktur, uğursuzluk da yoktur. Bununla birlikte hayra yormak da
hoşuma gider" buyurmuştur. Hayra yormak ne demek diye sorulunca O:
"Hoş ve güzel sözdür" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
5773; İbn Mace, 3538
5763-113/5- Bana Haccac
b. eş-Şair de tahdis etti, bana Mualla b. Esed tahdis etti, bize Abdulaziz b.
Muhtar tahdis etti, bize Yahya b. Atik tahdis etti, bize Muhammed b. Sirin, Ebu
Hureyre'den şöyle dediğini tahdis etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Hastalığın bulaşması da yoktur, uğursuzluk da yoktur. Bununla
birlikte salih bir şekilde hayra yormayı severim" buyurdu.
5764-114/6- Bana Zuheyr
b. Harb tahdis etti, bize Yezid b. Harun tahdis etti, bize Hişam b. Hassan,
Muhammed b. Sirin'den haber verdi, o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini rivayet
etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hastalığın bulaşmasl da
yoktur, hame de yoktur, uğursuz bulmak da yoktur. Bununla birlikte salih (iyi)
hayra yormayı da severim" buyurdu.
AÇIKLAMA: (5759)
"Uğursuzluk yoktur ama onun hayırlısı da hayra yormaktır. .. " Bir
rivayette de (5761) "Uğursuz bulmak yoktur, bununla birlikte hayra yormak
(yani) güzel söz ve iyi söz hoşuma gider" bir başka rivayette (5763)
"bununla birlikte salih hayra yormayı severim" buyurmaktadır.
"Tiyere: uğursuz
bulmak" tı harfi kesreli ye harfi fethalıdır. Hadisin rivayetinde lugat ve
garibul hadis kitaplarında bilinen sahih söyleyiş budur. Kadı Iyaz ve İbnu'l-
Esir'in naklettiklerine göre ise kimileri ye harfini sakin (tire şeklinde)
okumuş ise de meşhur olan birincidir. ilim adamlarının dediklerine göre o
tetayyera fiilinin mastarıdır. Mastarlarda ise bu vezinde ancak tetayyera,
tiyeraten ve tehayyera hiyeraten şekilleri gelir. İsim olarak da iki tane isim
gelmiştir ki bunlar şeyün tiyebetün: hoş şey ile te harfi kesreli: tivele
isimleridir. Ötreli olarak tuvele de söylenir. Bu da bir tür büyü demektir.
Sihire benzediği de söylenmiştir.
Asmai dedi ki: Bu,
kadının kendisini kocasına kendisi ile sevdirdiği şeydir demiştir.
Tetayylir: Uğursuz
bulmak: Bir şeyi uğursuz kabul etmek demektir. Asıl anlamı ise hoşa gitmeyen
söz, davranış ya da görünen şeyler hakkındadır. Araplar ürküttükleri ceylanlar
ile kuşların sağa sola gitmelerini uğurlu ve uğursuz olarak kabul ediyorlardı.
Bu maksatla ceylan ve kuşları ürkütürlerdi. Sağa doğru uçarlarsa bunu Mübarek
sayarlar ve yolculuklarına koyulur yahut ihtiyaçlarını görürlerdi. Sola
kaçarlarsa yola Çıkmaz geri döner, ihtiyaçlarını görmeye gitmez, bunu uğursuz
sayarlardı.
Böylelikle çoğu zaman
işlerini görmelerine engel olurlardı. Şeriat bunu red ve iptal etti ve bunu
yasakladığı gibi fayda ve zarar türünden hiçbir etkisinin olmadığını da haber
verdi. İşte Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in:
"Uğursuzluk
yoktur" buyruğunun anlamı budur. Başka bir hadiste de: "Uğursuz
bulmak bir şirktir" buyurmuştur. Yani bunların gereğince amel ettikleri
vakit etkili olacağına inanarak fayda ya da zarar verdiklerine itikad etmeleri
bir şirktir. Çünkü böylelikle onlar fiil ve var etmek hususunda bunun etkili
olduğunu kabul etmiş olurlar.
Feel (hayra yormak) ise
hemzelidir. Hemzeyi terk etmek de caizdir (fal).
Çoğulu ise fuul diye
gelir. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de bunu salih (iyi) söz, hoş ve güzel
söz diye açıklamışlır. İlim adamları der ki: Hayra yormak sevindirici
hususlarda da, hoşa gitmeyen hususlarda da sözkonusu olmakla birlikte
çoğunlukla sevindirici hususlarda olur. Uğursuz bulmak ise ancak hoşa gitmeyen
şeylerde olur. Bazen mecazi olarak sevinç hakkında da kullanılabilir.
İlim adamları der ki:
Hayra yormayı sevmesinin sebebi şudur: İnsan yüce Allah'ın güçlü yahut zayıf
bir sebep karşısında fayda ihsan edeceğini ve lütfunu ümit edecek olursa o
durumu itibari ile bir hayır üzerindedir. İsterse umduğu cihet hakkında hata
etmiş olsun. Çünkü umutlu olmak kendisi için bir hayırdır. Yüce Allah'tan
umudunu kesecek olursa bu da onun için bir şerdir. İşte uğursuz bulmak halinde
kötü zan ve bela beklentisi sözkonusu olur. Hayra yormaya verilebilecek
örnekler arasında bir kimsenin yakını hasta olmakla birlikte işittiklerini
iyiye yorması gibi. Mesela ey salim (sağlıklı kişi) diyeni işitirse yahut da
bir ihtiyacını arayan isteyen bir kişi iken, birisinin ey vacid (aradığını
bulan) demesini işitirse kalbine hastanın iyileşeceği ve aradığını bulacağı
ümidi doğar. İşte bu hayra yormaya bir örnektir. Allah en iyi bilendir .
5765-11517- Bize
Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb de tahdis etti, bize Malik b. Enes tahdis etti.
(H.) Bize Yahya b. Yahya da tahdis edip dedi ki: Ben Malik'e İbn Şihab'dan
rivayetini okudum. O Abdullah b. Ömer'in oğulları Hamza ve Salim'den, onlar
Abdullah b. Ömer'den rivayet ettiklerine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Uğursuzluk evde, kadında ve atta olur" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
5093, 5772; Ebu Davud, 3922 Tirmizi, 2824; Nesai, 3071
5766-116/8- Bize
Ebu't-Tahir ve Harmele b. Yahya da tahdis edip dedi ki: Bize İbn Vehb haber
verdi, bana Yunus, İbn Şihab’DAN haber verdi, o Abdullah b. Ömer'in oğulları
Hamza ve Salim'den rivayet etti: Onlar Abdullah b. Ömer'den rivayet ettiklerine
göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hastalığın bulaşması da
yoktur, uğursuzluk da yoktur. Uğursuzluk ancak üç şeydedir. Kadında, atta ve
evde" buyurmuştur.
5767 -9I ... -Bize İbn
Ebu Ömer de tahdis etti, bize Süfyan, Zühri'den tahdis etti, o Abdullah'ın
oğulları Salim ve Hamza'dan, onlar babalarından, babaları Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den rivayet etti. (H.) Bize Yahya b. Yahya, Amr en-Nakid ve
Zuheyr b. Harb da Süfyan'dan tahdis etti. O Zühri'den, o Salim'den, o
babasından, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den rivayet etti. (H.) Bize
Amr en-Nakid de tahdis etti, bize Yakub b. İbrahim b. Sad tahdis etti, bize
babam Salih'den tahdis etti, o İbn Şihab'dan, o Abdullah b. Ömer'in oğulları,
Salim ve Hamza'dan ikisi Abdullah b. Ömer'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den rivayet etti. (H.) Bana Abdulmelik b. Şuayb b. el-leys b. Sa'd da
tahdis etti. Bana babam dedemden tahdis etti, bana Ukayl b. Halid tahdis etti,
bunu bize Yahya b. Yahya da tahdis etti, bize Bişr b. el-Mufaddal Abdurrahman
b. İshak'dan haber verdi. (H.) Bana Abdullah b. Abdurrahman ed-Darimi de tahdis
etti, bize Ebu'l-Yeman haber verdi, bize Şuayb haber verdi, hepsi Zühri'den, o
Salim'den, o babasından, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den uğursuzluk
hakkında Malik'in hadisinin aynısını rivayet etti. Onların hiçbiri İbn Ömer'in
rivayet ettiği hadiste hastalığın bulaşmasını da uğursuz görmeyi de -Yunus b.
Yezid dışında- sözkonusu etmedi,
Diğer tahric: Yahya b.
Yahya'nın Süfyan'dan diye rivayet ettiği hadisi Nesai, 3570; Abdulmelik b.
Şuayb'ın hadisini yalnız Müslim rivayet etmiştir; Yahya b. Yahya'nin Bişr'den
rivayet ettiği hadisi İbn Mace, 1995; Abdullah b. Abdurrahman ed-Darimi'nin
hadisini, Buhari, 2858
5768-117/10- Bize Ahmed
b. Abdullah b. el-Hakem de tahdis etti, bize Muhammed b. Cafer tahdis etti,
bize Şu'be, Ömer b. Muhammed b. Zeyd'den tahdis ettiğine göre o babasını İbn
Ömer’DEN şunu tahdis ederken dinlemiştir: O Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Eğer uğursuz bellemenin hak
bir tarafı varsa o atta, kadında ve evde olur. "
5769- .. ./11- Bana
Harun b. Abdullah da tahdis etti, bize Ravh b. Ubade tahdis etti, bize Şu'be bu
isnad ile aynısını rivayet etti ve "Hak bir tarafı..." demedi.
5770-118/12- Bana Ebu
Bekr b. İshak da tahdis etti, bize İbn Ebu Meryem tahdis etti, bize Süleyman b.
Bilal haber verdi, bana Utbe b. Müslim, Hamza b. Abdullah b. Ömer'den tahdis
etti, o babasından rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Eğer bir şeyde uğursuzluk varsa atta, meskende ve kadındadır"
buyurdu.
5771-119/13- Bize
Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb de tahdis etti, bize Malik, Ebu Hazim'den tahdis
etti, o Sehl b. Sa'd'dan şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "-uğursuzluğu kastederek- eğer o varsa kadında, atta ve
meSkendedir" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
5095, 2859; İbn Mace. 1994
5772- .. ./14- Bize Ebu
Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize el-Fadl b. Dukeyn tahdis etti, bize
Hişam b. Sa'd, Ebu Hazim'den tahdis etti, o Sehl b. Sa'd'dan, o Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den aynısını rivayet etti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
5773-120/15- Bunu bize
İshak b. İbrahim el-Hanzali de tahdis etti, bize Abdullah b. el-Haris, İbn
Cureyc'den haber verdi, bana Ebu'z-Zubeyr'in haber verdiğine göre o Cabir'i
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyurdu diye haber verirken
dinlemiştir: "Eğer (uğursuzluk) bir şeyde varsa evde, hizmetçide ve
attadır"
Diğer tahric: Nesai,
3572
AÇIKLAMA: (5765)
"Uğursuzluk evde, kadında ve attadır." Bir rivayette (5766)
"Uğursuzluk ancak şu üç şeydedir: Kadında, atta ve evde." Bir diğer
rivayette (5770) "Uğursuzluk eğer bir şeyde varsa ... " Başka bir
rivayette (5773) "Eğer (uğursuzluk) bir şeyde varsa ... "
buyurmaktadır.
İlim adamları bu hadis
hakkında ihtilaf etmişlerdir. Malik ve bir kesim dedi ki: Hadis zahirinden
anlaşıldığı üzeredir. Evde: Şanı yüce Allah kalmayı bazen zarar görmek yahut
helak olmak için bir sebep halk edebilir. Aynı şekilde belli bir kadın ile
evlenmek yahut bir at ya da bir hizmetçi edinmek de böyledir. Yüce Allah'ın
kazası gereği onun yanında helak (ölüm) husule gelebilir. Yani (5771)
"eğer uğursuzluk bir şeyde varsa ... " rivayetinde açıkça ifade
ettiği gibi uğursuzluk bu üç şeyde ortaya çıkabilir.
Hattabi ve bir çok ilim
adamı ise şöyle demektedir: Bu, uğursuz bellemekten istisna anlamındadır. Yani
bir şeyin uğursuzluğuna inanmak yasaklanmışlır. Ancak kişinin içinde kalmaktan
hoşlanmadığı bir evinin yahut beraberliğinden hoşlanmadığı bir karısının bir
alın ya da bir hizmetçinin varlığı sözkonusu ise satmak ve buna benzer bir
yolla zevcesini de boşamak sureti ile ondan ayrılsın.
Başkaları da şöyle
demiştir: Evin uğursuzluğu darlığı, komşularının kötü oluşu ve eziyet verişidir.
Kadının uğursuzluğu doğum yapmaması ve dilinin kötü olmasıdır. Şüpheli hallerle
karşı karşıya bulunmasıdır. Atın uğursuzluğu onun sırbnda gazaya gitmemesidir.
Serkeş olması ve pahalı olması olduğu da söylenmiştir. Hizmetçinin uğursuzluğu
kötü huylu oluşu, kendisine verilen göreve pek aldırmamasıdır.
Burada uğursuzluktan
kastın uygun olmayış olduğu da söylenmiştir. Bazı inkarcılar "uğursuzluk
yoktur" hadisini bu hadise karşı itiraz etmek için ileri sürmüşlerdir. İbn
Kuteybe ve başkaları ise buna şu şekilde cevap vermişlerdir:
Bu hadis
"uğursuzluk yoktur" hadisini bu üç husus dışında tahsis etmektedir.
Kadı Iyaz dedi ki: Bazı ilim adamlarının dediklerine göre hadislerde geçen bu
hususların ortak noktası üç kısıma ayrılır:
1. Kendisinden zarar görülmeyen
ve özel ve genel herhangi bir adeti olmayan şeyler. Bunlara dikkat edilmez.
Şeriat bunlara dikkat etmeyi'de kabul etmemiştir. Bu uğursuz saymaktır.
2. genel olarak bir
zararı görülen ve az rastlanılır olsun sık tekrarlanılır olsun onu tahsis edecek
bir husus bulunmayan şeyler veba gibi. Onun olduğu yere gidilmez ve bulunduğu
yerden dışarı çıkılmaz.
3. Ev, at ve kadın gibi
özel bir durumu da genel bir durumu da olmayan şeyler. İşte bunlardan kaçmak
mübahtır. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
35/20- KAHİNLİĞİN
VE KAHİNLERE GİTMENİN HARAM KILINDIĞI BABI