SAHİH-İ MÜSLİM

TIB

 

20 - باب رقية المريض بالمعوذات والنفث

20/5- HASTA KİMSEYE MUAVVİZATI OKUYUP ÜFLEMEK BABI

 

50 - (2192) حدثني سريج بن يونس ويحيى بن أيوب. قالا: حدثنا عباد بن عباد عن هشام بن عروة، عن أبيه، عن عائشة. قالت:

 كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا مرض أحد من أهله، نفث عليه بالمعوذات. فلما مرض مرضه الذي مات فيه، جعلت أنفث عليه وأمسحه بيد نفسه. لأنها كانت أعظم بركة من يدي. وفي رواية يحيى بن أيوب: بمعوذات.

 

5678-50/1- Bana Sureye b. Yunus ve Yahya b. Eyyub tahdis edip dedi ki: Bize Abbad b. Abbad, Hişam b. Urve'den tahdis etti, o babasından, o Aişe’DEN şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aile fertlerinden birisi hastalanacak olursa onun üzerine muavvizatı (okuyup) üflerdi. Kendisi vefatı ile neticelenen hastalığına yakalandığı zaman ben de Ona (okuyup) üflemeye ve kendi eli ile Onu sıvazlamaya koyuldum. Çünkü Onun elinin bereketi benim elimden daha büyüktü.

Yahya b. Eyyub'un rivayetinde ise (eliflamsız olarak) "muavvizat (bazı istiaze duaları)" şeklindedir. 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

51 - (2192) حدثنا يحيى بن يحيى. قال: قرأت على مالك، عن ابن شهاب، عن عروة، عن عائشة؛

 أن النبي صلى الله عليه وسلم كان إذا اشتكى يقرأ على نفسه بالمعوذات. وينفث. فلما اشتد وجعه كنت أقرأ عليه. وأمسح عنه بيده. رجاء بركتها.

 

5679-51/2- Bize Yahya b. Yahya tahdis edip dedi ki: Malik'e İbn Şihabdan rivayetini okudum, o Urve'den, o Aişe’DEN rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rahatsızlanacak olursa kendi kendisine muavvizatı okur üflerdi. Hastalığı ağırlaşınca ben Ona okur ve Onun eli ile -bereketini ümid ederekOnu sıvazlardım.

 

Diğer tahric: Buhari, 5016; Ebu Davud, 3902; İbn Mace, 3529

 

 

51 - (2192) وحدثني أبو الطاهر وحرملة قالا: أخبرنا ابن وهب. أخبرني يونس. ح وحدثنا عبد بن حميد. أخبرنا عبدالرزاق. أخبرنا معمر. ح وحدثني محمد بن عبدالله بن نمير. حدثنا روح. ح وحدثنا عقبة بن مكرم وأحمد بن عثمان النوفلي قالا: حدثنا أبو عاصمِ. كلاهما عن ابن جريج. أخبرني زياد. كلهم عن ابن شهاب. بإسناد مالك. نحو حديثه. وليس في حديث أحد منهم: رجاء بركتها. إلا في حديث مالك. وفي حديث يونس وزياد: أن النبي صلى الله عليه وسلم كان إذا اشتكى نفث على نفسه بالمعوذات، ومسح عنه بيده.

 

5680- .. ./3- Bana Ebu Tahir ve Harmele de tahdis edip dedi ki: Bize İbn Vehb haber verdi, bana Yunus haber verdi. (H) Bize Abd b. Humeyd de tahdis etti, bize Abdurrezzak haber verdi, bize Ma'mer haber verdi. (H) Bana Muhammed b. Abdullah b. Numeyr de tahdis etti, bize Ravh tahdis etti. (H) Bize Ukbe b. Mukrem ve Ahmed b. Osman en-Nevfeli de tahdis edip dedi ki: Bize Ebu Asım tahdis etti. (Ravh ile) ikisi İbn Cureyc'den rivayet etti, bize Ziyad haber verdi, hepsi İbn Şihab'dan Malik'in isnadı ile onun hadisine yakın olarak rivayet etti. Fakat onlardan hiçbirisinin hadisinde: "Bereketini umarak" ibaresi yoktur. Bu sadece Malik'in hadisinde geçmektedir. Yunus ile Ziyad'ın hadisi rivayetlerinde: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hastalandığı zaman muavvizatı kendisine (okuyup) üfler ve eli ile kendisini silerdi (sıvazlardı) demişlerdir.

 

 

Diğer tahric: Ebu Tahir'in hadisini Buhari, 4439, 5751; Abd b. Humeyd'in hadisini Buhari, 5735, 5751; Ravh'ın hadisini de Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Ukbe b. Mukrem'in hadisini de Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          (5678) "RasuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in aile fertlerinden birisi hastalanacak olursa muavvizatı (okur) ona üflerdi." Üflemek (nefs) tükürüksüz olarak hafifçe üfürmek anlamındadır. Hadisten okuma halinde (rukye yapprken) üflemenin müstehap olduğu anlaşılmaktadır. Bunun caiz olduğu üzerinde icma etmiş olmakla birlikte ashab, tabiin ve onlardan sonra gelenlerin çoğunluğu da bunu müstehap görmüşlerdir.

 

Kadı Iyaz dedi ki: Bir topluluk okuma esnasında üflemeyi ve hafifçe tükürmeyi kabul etmeyerek tükürüksüz olarak sadece üfürmeyi caiz görmüşlerdir. Bu anlayış ve farkın sebebi zayıf bir görüşe göre uygundur. Çünkü denildiğine göre nefs (üfürme) ile birlikte bir miktar tükürük de olur. (Kadı Iyaz) devamla dedi ki: İlim adamları da nefs ile tefl hakkında ihtilaf etmişlerdir. Her ikisinin aynı anlamda olduğu ve ancak hafif tükürükle birlikte olduğu söylenmiştir. Ebu Ubeyd dedi ki: Tefl denilmesi için az miktarda bir tükürüğün olması şarttır. Fakat nefsde tükürük olmaz. Aksi de söylenmiştir. Aişe (radıyallahu anha)'a okuma esnasında Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in üflemesi hakkında soru sorulunca o: Kuru üzüm yiyen kimsenin beraberinde tükürük olmadan üflemesi gibi cevap vermiştir. Kasti olmadan bu üfleme esnasında çıkan hafif ıslaklığa itibar edilmez. Nitekim Fatihatül kitabı rukye olarak okuyan kişi ile ilgili hadiste de tükürüğünü toplayıp üflemeye başladı denilmektedir. Allah en iyi bilendir.

 

Kadı Iyaz dedi ki: Üflemenin faydası ise rukye ve güzel zikir ile birlikte bulunan o nem hava ve nefes ile teberrükde bulunmaktır. Ama şunları da söylemiştir: Nitekim yazılan zikir ve esma-i hüsnanın yıkandığı su ile teberrük de böyledir. Malik kendi kendisine okuduğu zaman üflerdi. Demirle tuzla okumayı düğüm yapanın Süleyman'ın mührü'nü yazanın okumasını ise mekruh görürdü. Ona göre düğüm yapmak ise bu şekli ile sihire benzerlik arzettiğinden ötürü daha da mekruh idi.

 

Bu hadiste, Kur'an ve zikirlerle okumanın müstehap olduğu anlaşılmaktadır. Muavizat {denilen Felak ve Nas sureleri)ni okuyarak rukye yapması ise bunların genel ve özel hoşlanılmayan bütün hallerden Allah'a sığınmayı kapsamlı bir şekilde ihtiva ettiklerinden dolayıdır. Çünkü bu surelerde yarattığı her bir şeyin şerrinden sığınmak vardır. Bunun kapsamına ise her bir şey girer. Düğümlere üfleyenlerin şerrinden, sihir yapan kadınların şerrinden, kıskançların şerrinden, sinerek vesvese verenlerin şerrinden sığınmak da bunların muhtevasındadır. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

21/6- NAZARDAN NEMLE HASTALIĞINDAN ZEHİRLİ HAYVAN SOKMASI VE BAKMAKTAN DOLAYI RUKYENİN MÜSTEHAP OLDUĞU BABI