SAHİH-İ MÜSLİM |
ADAB |
9 - باب:
تحريم النظر
في بيت غيره
9/9- BAŞKASININ EVİNE
BAKMANIN HARAM KILINDIĞI BABI
40 - (2156) حدثنا
يحيى بن يحيى
ومحمد بن رمح.
قالا: أخبرنا
الليث (واللفظ
ليحيى). ح
وحدثنا قتيبة
بن سعيد.
حدثنا ليث عن
ابن شهاب؛ أن
سهل بن سعد
الساعدي
أخبره؛
أن
رجلا اطلع في
جحر في باب
رسول الله صلى
الله عليه وسلم.
ومع رسول الله
صلى الله عليه
وسلم مدرى يحك
به رأسه. فلما
رآه رسول الله
صلى الله عليه
وسلم قال (لو
أعلم أنك
تنتظرني
لطعنت به في
عينك) وقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم (إنما جعل
الإذن من أجل
البصر(.
5603-40/1- Bize Yahya b.
Yahya ve Muhammed b. Rumh tahdis edip dedi ki: Bize Leys -lafız Yahya'ya ait
olmak üzere- haber verdi. (H.) Bize Kuteybe b. Said de tahdis etti, bize Leys,
İbn Şihab'dan tahdis ettiğine göre Sehl b. Sa'd es-Saidi kendisine şunu haber
verdi: Bir adam Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kapısındaki bir
delikten içeriyi gördü. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte
de demirden bir tarak vardı, onunla başını kaşıyordu. Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) onu görünce: "Senin beni gözetlediğini bilsem hiç
şüphesiz bunu gözüne batırırdım" buyurdu. Ayrıca RasUlullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "İzin istemek ancak (içerinin) görüImemesi
içindir" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
5924, 6241, 6901; Tırmizi, 2709; Nesai, 4874
41 - (2156) وحدثني
حرملة بن
يحيى. أخبرنا
ابن وهب.
أخبرني يونس
عن ابن شهاب؛
أن سهل بن سعد
الأنصاري أخبره؛
أن
رجلا اطلع من
جحر في باب
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم. ومع
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
مدرى يرجل به
رأسه. فقال له
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم (لو أعلم أنك
تنظر، طعنت به
في عينك. إنما
جعل الله الإذن
من أجل البصر).
5604-41/2- Bana Harmele
b. Yahya da tahdis etti, bize ibn Vehb haber verdi, bana Yunus'un, İbn
Şihab'dan haber verdiğine göre Sehl b. Sad elEnsari, kendisine şunu haber
verdi: Bir adam Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kapısındaki bir
delikten içeriye baktı. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile başını
kendisi ile taradığı demir bir tarak vardı. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ona: "Senin (içeriye) baktığını bilsem bunu gözüne batırırdım.
Şüphesiz Allah izin
istemeyi görmek (ihtimalin)den dolayı teşri buyurmuştur." buyurdu.
41 م - (2156)
وحدثنا أبو
بكر بن أبي
شيبة وعمرو
الناقد وزهير
بن حرب وابن
أبي عمر.
قالوا: حدثنا
سفيان بن عيينة.
ح وحدثنا أبو
كامل الجحدري.
حدثنا
عبدالواحد بن
زياد. حدثنا
معمر. كلاهما
عن الزهري، عن
سهل بن سعد،
عن النبي صلى
الله عليه
وسلم. نحو حديث
الليث ويونس.
5605- .. ./3- Bize Ebu
Bekr b. Ebu Şeybe, Amr en-Nakid, Zuheyr b. Harb ve İbn Ebu Ömer de tahdis edip
dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne tahdis etti. (H.) Bize Ebu Kamil el-Cahderi de
tahdis etti, bize Abdulvahid b. Ziyad tahdis etti, bize Ma'mer tahdis etti,
ikisi Zühri'den, o Sehl b. Sa'd’dan o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den
Leys ve Yunus'un hadisine yakın olarak rivayet etti.
42 - (2157) حدثنا
يحيى بن يحيى
وأبو كامل،
فضيل بن حسين
وقتيبة ابن
سعيد - واللفظ
ليحيى وأبي
كامل - (قال
يحيى: أخبرنا.
وقال الآخران:
حدثنا) حماد
بن زيد عن عبيدالله
ابن أبي بكر،
عن أنس بن
مالك؛
أن
رجلا اطلع من
بعض حجر النبي
صلى الله عليه
وسلم. فقام
إليه بمشقص أو
مشاقص. فكأني
أنظر إلى رسول
الله صلى الله
عليه وسلم،
يختله ليطعنه.
5606-42/4- Bize Yahya b.
Yahya, Ebu Kamil Fudayl b. Husayn ve Kuteybe b. Said -lafız Yahya ve Ebu
Kamil'e ait olmak üzere- tahdis etti. Yahya bize Hammad b. Zeyd, Ubeydullah b.
Ebu Bekir'den haber verdi derken diğer ikisi tahdis etti dedi. O Enes b.
Malik’DEN rivayet ettiğine göre bir adam Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
odalarından birisinden içeriye baktı. Bir okun ucu yahut uçları ile ona doğru
kalktı. Ben Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ansızın onu yaralamak
için davrandığını hala görüyor gibiyim.
Diğer tahric: Buhari,
6242, 6900; Ebu Davud, 5171
43 - (2158) حدثني
زهير بن حرب.
حدثنا جرير عن
سهيل، عن أبيه،
عن أبي هريرة،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم. قال (من
اطلع في بيت
قوم بغير إذنهم،
فقد حل لهم أن
يفقؤا عينه(.
5607 -43/5- Bana Zuheyr
b. Harb tahdis etti, bize Cerir, Suheyl’DEN tahdis etti, o babasından, o Ebu
Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den:
"Kim bir kavmin
evinin içine onların izni olmaksızın bakacak olursa, onun gözünü çıkarmaları onlara
helal olur" buyurduğunu rivayet etti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
44 - (2158) حدثنا
ابن أبي عمر.
حدثنا سفيان
عن أبي الزناد،
عن الأعرج، عن
أبي هريرة؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال (لو
أن رجلا اطلع
عليك بغير إذن
فخذفته
بحصاة، ففقأت
عينه، ما كان
عليك من جناح(.
5608-44/6- Bize İbn Ebu
Ömer tahdis etti, bize Süfyan Ebu'z-Zinad'dan tahdis etti, o A'rec'den, o Ebu
Hureyre'den rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Bir adam izinsiz olarak seni görecek olup da ona bir çakıl taşı atıp
bundan dolayı gözünü çıkartacak olursan, senin üzerine bir vebal olmaz"
buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
6902; Nesai, 4876
AÇIKLAMA: (5603)
"Bir adam Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kapısındaki bir
delikten Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e baktı. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte de kendisi ile başını kaşıdığı
demirden bir tarak vardı. .. " Bir başka rivayette (5604) "Kendisi
ile başını taradığı demirden bir tarak" denilmektedir.
Mim harfi kesreli dal
harfi sakin ve sonu kasr ile olmak üzere "midra" baş saçının kendisi
ile düzeltildiği bir demirdir. Bunun tarağa benzediği de söylendiği gibi taraka
benzetilerek uçları sivriltilen çubuklar olduğu, kadının kendisi ile saçını
düzelttiği bir çubuk olduğu da söylenmiştir. Çoğulu ise "midara" diye
gelir. Tekil olarak (sonu yuvarlak te olmak üzere) midrat da denildiği gibi
"midraye" de denilir.
"Kendisi ile başını
taradığı" ifadesi bunun tarak yahut tarağa benzer olduğunu söyleyenlerin
kanaatleri lehine bir delildir.
(Bundan önceki
rivayette) kendisi ile başını kaşıdığı" ifadesi buna aykırı değildir.
Onunla hem kaşıyor hem tarıyordu. Saçın tercil edilmesi ise açılıp çözülmesi ve
taranması demektir. Buradan da saç taramanın müstehap olduğu ve midra denilen
tarakların kullanılmasının caiz olduğu anlaşılmaktadır. İlim adamları der ki:
Saç taramak kadınlar için kayıtsız şartsız müstehaptır, erkek için de her gün
yahut iki günde bir ve buna benzer aralıklarda yapmaması şartı ile ama yeterli
gelecek kadar sürelerle taranması müstehap olur.
"Senin beni
gözetlediğini bilseydim." Nüshaların çoğunda yahut bir çoğunda bu
şekildedir. Bazılarında ise nundan sonra te gelmemek sureti ile
"tenzuruni: bana baktığını" şeklindedir. Kadı Iyaz dedi ki: Birincisi
cumhurun rivayeti olmakla birlikte doğrusu ikincisidir. Birincisi de ona göre
açıklanır.
"Delik"
herhangi bir delik ve yarık demektir.
"İzin görmekten
dolayı meşru kılınmıştır." Yani izin istemenin meşru kılınıp
emrolunmasının sebebi gözün haram olan bir şeyi görmemesi içindir. Bu sebeple
herhangi bir kimsenin bir kapının ya da başka bir şeyin yabancı bir kadını
görmeye maruz kalması muhtemel herhangi bir delikten içeriye bakması helal
değildir.
Bu hadiste, bu şekilde
bakan kimseye ağır olmayan bir şeyatmanın caiz olduğu hükmü anlaşılmaktadır.
Eğer ağır olmayan bir şeyatıp da gözünü çıkaracak olursa eğer içinde mahremi
olan bir kadının bulunmadığı bir eve bakmış ise ona tazminat düşmez, Allah en
iyi bilendir.
"Bir okun ucu
-yahut uçları ile- kalktı. .. " Meşakis, mişkasın çoğulu olup oku n enlice
sivri ucuna denilir. Daha önce cenazeler bahsinde ve iman bahsinde
açıklanmıştı.
"Yahtilu" ye
harfi fethalı, te harfi kesreli olarak onun gafil ve farkında olmadığı bir
anını kollamak demektir.
(5607) "Kim
izinleri olmadan başkalarının evine bakacak olursa gözünü çıkarmaları onlara
helal olur" ilim adamları der ki: Bu bir adamın evine bakıp da ona bir
çakıl taşı atıp bundan dolayı gözünü çıkarması hali hakkında yorumlanır. Onu
uyarmadan önce ona atması caiz olur mu? Bu hususta mezhep alimlerimizin iki
görüşü vardır. Daha sahih olanına göre bu hadisin Zahir anlamı dolayısı ile
caiz olduğudur.
(5608) "Ona bir
çakıl taşı atıp gözünü çıkartırsan. " Yani bu çakıl taşını iki parmağın
arasından ona atarsan demektir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: