SAHİH-İ MÜSLİM |
ADAB |
9/9- BAŞKASININ EVİNE
BAKMANIN HARAM KILINDIĞI BABI
5603-40/1- Bize Yahya b. Yahya ve Muhammed b. Rumh
tahdis edip dedi ki: Bize Leys
-lafız Yahya'ya ait olmak üzere- haber verdi. (H.) Bize Kuteybe
b. Said de tahdis etti,
bize Leys, İbn Şihab'dan tahdis ettiğine göre Sehl b. Sa'd es-Saidi kendisine şunu haber verdi: Bir adam Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kapısındaki bir delikten içeriyi gördü. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte de demirden bir tarak vardı, onunla
başını kaşıyordu. Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) onu görünce: "Senin beni
gözetlediğini bilsem hiç şüphesiz bunu gözüne batırırdım" buyurdu. Ayrıca RasUlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İzin istemek ancak (içerinin) görüImemesi içindir" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari, 5924, 6241, 6901;
Tırmizi, 2709; Nesai, 4874
5604-41/2- Bana Harmele b. Yahya da tahdis etti, bize ibn Vehb haber verdi, bana Yunus'un, İbn
Şihab'dan haber verdiğine göre Sehl
b. Sad elEnsari, kendisine
şunu haber verdi: Bir adam Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
kapısındaki bir delikten içeriye baktı. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
başını kendisi ile taradığı demir bir tarak vardı. Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ona: "Senin (içeriye) baktığını bilsem bunu gözüne batırırdım.
Şüphesiz Allah izin
istemeyi görmek (ihtimalin)den dolayı teşri buyurmuştur." buyurdu.
5605- .. ./3- Bize Ebu Bekr b. Ebu
Şeybe, Amr en-Nakid, Zuheyr b. Harb ve İbn Ebu
Ömer de tahdis edip dedi ki: Bize Süfyan
b. Uyeyne tahdis etti. (H.)
Bize Ebu Kamil el-Cahderi
de tahdis etti, bize Abdulvahid
b. Ziyad tahdis etti, bize Ma'mer tahdis etti, ikisi Zühri'den, o Sehl b. Sa'd’dan o Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den Leys
ve Yunus'un hadisine yakın olarak rivayet etti.
5606-42/4- Bize Yahya b.
Yahya, Ebu Kamil Fudayl b. Husayn ve Kuteybe b. Said -lafız Yahya ve Ebu Kamil'e
ait olmak üzere- tahdis etti. Yahya bize Hammad b. Zeyd, Ubeydullah b. Ebu Bekir'den haber
verdi derken diğer ikisi tahdis etti dedi. O Enes b. Malik’DEN rivayet ettiğine göre bir adam Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
odalarından birisinden içeriye baktı. Bir okun ucu yahut uçları ile ona doğru
kalktı. Ben Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in ansızın onu yaralamak için
davrandığını hala görüyor gibiyim.
Diğer tahric: Buhari, 6242, 6900; Ebu Davud, 5171
5607 -43/5- Bana Zuheyr b. Harb tahdis etti, bize Cerir, Suheyl’DEN tahdis etti, o
babasından, o Ebu Hureyre'den,
o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den:
"Kim bir kavmin
evinin içine onların izni olmaksızın bakacak olursa, onun gözünü çıkarmaları
onlara helal olur" buyurduğunu rivayet etti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
5608-44/6- Bize İbn Ebu Ömer tahdis
etti, bize Süfyan Ebu'z-Zinad'dan tahdis etti, o A'rec'den, o Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Bir adam izinsiz olarak seni görecek olup da ona bir çakıl taşı atıp
bundan dolayı gözünü çıkartacak olursan, senin üzerine bir vebal olmaz"
buyurdu.
Diğer tahric: Buhari, 6902; Nesai, 4876
AÇIKLAMA: (5603)
"Bir adam Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in kapısındaki bir delikten Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e baktı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
birlikte de kendisi ile başını kaşıdığı demirden bir tarak vardı. .. " Bir
başka rivayette (5604) "Kendisi ile başını taradığı demirden bir
tarak" denilmektedir.
Mim harfi kesreli dal
harfi sakin ve sonu kasr ile olmak üzere "midra" baş saçının kendisi ile düzeltildiği bir
demirdir. Bunun tarağa benzediği de söylendiği gibi taraka
benzetilerek uçları sivriltilen çubuklar olduğu, kadının kendisi ile saçını
düzelttiği bir çubuk olduğu da söylenmiştir. Çoğulu ise "midara" diye gelir. Tekil olarak (sonu yuvarlak te olmak üzere) midrat da denildiği
gibi "midraye" de denilir.
"Kendisi ile başını
taradığı" ifadesi bunun tarak yahut tarağa benzer olduğunu söyleyenlerin
kanaatleri lehine bir delildir.
(Bundan önceki
rivayette) kendisi ile başını kaşıdığı" ifadesi buna aykırı değildir.
Onunla hem kaşıyor hem tarıyordu. Saçın tercil
edilmesi ise açılıp çözülmesi ve taranması demektir. Buradan da saç taramanın müstehap olduğu ve midra denilen
tarakların kullanılmasının caiz olduğu anlaşılmaktadır. İlim adamları der ki:
Saç taramak kadınlar için kayıtsız şartsız müstehaptır,
erkek için de her gün yahut iki günde bir ve buna benzer aralıklarda yapmaması
şartı ile ama yeterli gelecek kadar sürelerle taranması müstehap
olur.
"Senin beni
gözetlediğini bilseydim." Nüshaların çoğunda yahut bir çoğunda bu
şekildedir. Bazılarında ise nundan sonra te gelmemek sureti ile "tenzuruni:
bana baktığını" şeklindedir. Kadı Iyaz dedi ki:
Birincisi cumhurun rivayeti olmakla birlikte doğrusu ikincisidir. Birincisi de
ona göre açıklanır.
"Delik" herhangi
bir delik ve yarık demektir.
"İzin görmekten
dolayı meşru kılınmıştır." Yani izin istemenin meşru kılınıp emrolunmasının sebebi gözün haram olan bir şeyi görmemesi
içindir. Bu sebeple herhangi bir kimsenin bir kapının ya da başka bir şeyin
yabancı bir kadını görmeye maruz kalması muhtemel herhangi bir delikten içeriye
bakması helal değildir.
Bu hadiste, bu şekilde
bakan kimseye ağır olmayan bir şeyatmanın caiz olduğu
hükmü anlaşılmaktadır. Eğer ağır olmayan bir şeyatıp
da gözünü çıkaracak olursa eğer içinde mahremi olan bir kadının bulunmadığı bir
eve bakmış ise ona tazminat düşmez, Allah en iyi bilendir.
"Bir okun ucu
-yahut uçları ile- kalktı. .. " Meşakis, mişkasın çoğulu olup oku n enlice sivri ucuna denilir. Daha
önce cenazeler bahsinde ve iman bahsinde açıklanmıştı.
"Yahtilu" ye harfi fethalı, te
harfi kesreli olarak onun gafil ve farkında olmadığı bir anını kollamak
demektir.
(5607) "Kim
izinleri olmadan başkalarının evine bakacak olursa gözünü çıkarmaları onlara
helal olur" ilim adamları der ki: Bu bir adamın evine bakıp da ona bir
çakıl taşı atıp bundan dolayı gözünü çıkarması hali hakkında yorumlanır. Onu
uyarmadan önce ona atması caiz olur mu? Bu hususta mezhep alimlerimizin iki
görüşü vardır. Daha sahih olanına göre bu hadisin Zahir anlamı dolayısı ile
caiz olduğudur.
(5608) "Ona bir
çakıl taşı atıp gözünü çıkartırsan. " Yani bu çakıl taşını iki parmağın
arasından ona atarsan demektir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: