SAHİH-İ MÜSLİM |
ADAB |
7/7- İZİN iSTEME BABI
5591-3311- Bana Amr b.
Muhammed b. Bukeyr el-Nakid de tahdis etti, bize Süfyan b. Uyeyne tahdis etti,
bize -Allah'a yemin ederim- Yezid b. Husayfe, Busr b. Said'den şöyle dediğini
tahdis etti: Ebu Said el-Hudrı'yi şöyle derken dinledim: Medine'de Ensar
meclisinde oturuyordum. Derken bize Ebu Musa ürkmüş yahut korkutulmuş olarak
geliverdi. Biz: Neyin var dedik. O: Ömer bana yanıma gelmem için birisini
gönderdi. Kapısına gittim. Ona üç defa selam verdiğim halde selamımı almadı.
Ben de geri döndüm. Sonra:
Yanımıza gelmene engel
olan ne oldu dedi. Ben: Ben sana gerçekten geldim, kapında üç defa selam
verdim, bana karşılık vermediler. Ben de döndüm. Halbuki Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) de: "Biriniz üç defa izin istediği halde ona izin
verilmez ise geri dönsün" buyurmuştur dedim. Bunun üzerine Ömer: Ya buna
dair beyyine getirirsin aksi taktirde seni acıtırım dedi.
Bunun üzerine Ubey b.
Ka'b: Onunla birlikte ancak buradakilerin yaşça en küçüğü kalkıp gidecek dedi.
Ebu Said dedi ki: Ben buradakilerin yaşça en küçükleriyim dedi. Ubey: Haydi
onunla git dedi.
Diğer tahric: Buhari,
6245; Ebu Davud, 5180
AÇIKLAMA: "Biriniz
üç defa izin istediği halde ona izin verilmez ise geri dönsün. " İlim
adamları izin istemenin meşru olduğunu icma ile kabul etmişlerdir. Kur'an,
Sünnet ve ümmetin icmaının delilleri bu hususta birbirini güçlendirmektedir.
Sünnet ise selam verip üç defa izin istemek sureti ile yapılmasıdır. Böylelikle
Kur'an-ı Kerim'de açıkça ifade edildiği gibi bir arada selam vermiş ve izin
istemiş olur.
Ancak ilim adamları
selamın önce alınıp sonra izin istenmesi mi müstehaptır yoksa önce izin isteyip
sonra selam vermek mi müstehaptır hususunda ihtilaf etmişlerdir. Sünnetin ifade
ettiği ve muhakkiklerin söylediği ise selamı önce vereceğidir. Bunun için
esselamu aleykum girebilir miyim der.
İkinci görüşe göre ise
önce izin ister. Üçüncü görüş de mezhep alimlerimizden Maverdi'nin tercih
ettiği görüşdür. Eğer izin isteyen içeri girmeden önce ev sahibini görecek
olursa önce selam verir değilse önce izin ister. Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) 'den de önce selam verileceği hususunda sahih olarak iki hadis
gelmiştir.
Üç defa izin istemekle
birlikte kendisine izin verilmeyecek olup ev sahibine sesini işittirmediğini
zannedecek olursa bu hususta da üç görüş vardır. En meşhur olanına göre dönüp
gider ve tekrar izin istemez. İkincisine göre izin . isteme sayısını artırır,
üçüncü görüşe göre eğer az önce kaydedilen izin isteme lafzı ile olmuşsa izin
istemeyi tekrar etmez. Başka bir sözle olmuşsa tekrar eder. Daha kuvvetli
(meşhur) görüşü kabul edenlerin delili Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bu
hadiste söylediği: "Ona izin verilmezse geri dönsün" buyruğudur.
İkinci görüşü kabul eden ise hadisi izin istemesini işittiğini bilen yahut
zanneden bununla birlikte kendisine izin vermediğini gören kimse hakkında
yorumlamışlardır. Allah en iyi bilendir.
"Ömer dedi ki: Buna
dair beyyineyi getir aksi taktirde seni acıtınm ...
Ubey b. Kab dedi ki:
Onunla birlikte ancak kavmin yaşça en küçüğü gidecektir. Ebu Said dedi ki: Ben:
Buradakilerin yaşça en küçükleri benim dedim. Bana: Onunla git dedi." Ubey
b. Ka'b (r.a.)'ın bu sözünün anlamı Ömer (r.a.)'ın bu hadise gösterdiği tepkiye
karşı çıkmaktır.
Onunla birlikte ancak
buradakilerin yaşça en küçükleri kalkıp gidecek" sözünün anlamı da şudur:
Bu hadis bizim aramızda oldukça meşhurdur. Küçüğümüz de büyüğümüz de bunu
bilir. Hatta en küçüğümüz bunu dahi bellemiş ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) 'den duymuştur demektir.
Haber-i vahid delil
gösterilmez deyip Ömer (radıyallahu anh)'ın vahid bir haber olduğu için Ebu
Musa'nın rivayet ettiği bu hadisi reddetmiştir diyen kimseler bu hadisi delil
diye göstermişlerdir. Ancak bu batıl bir görüşrur. Çünkü kendisine itimad
edilen herkes vahid haberin delil gösterileceğini ve gereğince amel edileceğini
icma ile kabul etmişlerdir. Ayrıca bunun Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in fiili uygulamasından, Raşid halifelerin, diğer ashabın ve onlardan
sonra gelenlerin uygulamalarından sayılamayacak kadar çok delili vardır.
Ömer (r.a.)'ın Ebu Musa
(radıyaIlShu anh)'a: "Buna dair beyyine {delil} getir" sözü vahid
haberi, haber-i vahid olması bakımından reddetmek, kabul etmemek anlamında
değildir. Aksine Ömer insanların Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hakkında
şöyle dedi diye söz söylemekte aceleci davranmalarından korkmasıdır. Bunun
sonucunda da bid'atçi, yalancı, ya da münafık ve benzeri kimseler onun adına
söylemediği şeyleri söyleyebilirdi. Diğer taraftan her bir mesele ile karşı
karşıya kalan bir kimse bununla alakalı Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
adına bir hadis uydurmaya kalkışırdI. İşte Ömer, Ebu Musa (radıyallahu anh)’DAN
başkalarının böyle davranacakları korkusu ile kapıyı kapatmak istemiştir. Yoksa
Ebu Musa'nın rivayetinde şüphe etmiş değildir. Çünkü Ebu Musa (radıyallahu anh)
nezdinde Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den söylemediği bir şeyi hadis diye
nakletmesini düşünemeyecek ve böyle bir şey yapacağını sanmayacak kadar yüce ve
değerlidir. Aksine Ömer böyle bir yolla başkasını bu işten vazgeçirmek
istemiştir. Çünkü Ebu Musa’DAN daha alt mertebede olan kimseler bu meseleyi bu
şekilde görünce yahut da bunu haber alıp da kalbinde bir hastalık varsa yahut
da bir hadis uydurmak isterse Ebu Musa'nın karşı karşıya kaldığı bu durumun bir
benzeri ile karşılaşmaktan korkar ve böylelikle de hadis uydurmaktan kesin
bilmeden rivayet etmekte acelecilik etmekten uzak kalır.
Ömer (radıyallahu
anh)'ın Ebu Musa (radıyallahu anh)'ın haberini haber-i vahid olduğu için
reddetmediğinin delillerinden birisi de bu hadis gereğince am el etmek için
ondan bir başka adamın bu haberi de getirmesini istemiş olmasıdır. Bilindiği
gibi iki kişinin verdiği haber de haber-i vahiddir. Aynı şekilde tevatür
derecesine ulaşmadığı sürece fazlası da böyledir. Haber tevatür derecesine
ulaşmadığı sürece haber-i vahid demektir. Yine bunu destekleyen hususlardan
birisi de Müslim'in Ebu Musa (radıyallahu anh)'ın bu hadisesi ile alakalı son
rivayette geçen Ubey (radıyallahu anh): Ey Hattab'ın oğlu! Sen Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabına karşı sakın bir azab olma demesi
üzerine onun: Subhanallah! Ben sadece bir şey işittim. Bu hususta işimi sağlam
tutmayı sevdim demesi de bunu desteklemektedir. Allah en iyi bilendir.
5592- .. ./2- Bize
Kuteybe b. Said ve İbn Ebu Ömer tahdis edip dedi ki:
Bize Süfyan, Yezid b.
Husayfe’DEN bu isnad ile tahdis etti ve İbn Ebu Ömer hadisinde şunu ekledi: Ebu
Said dedi ki: Ben de onunla kalktim ve Ömer'in -Allah'ın rahmeti ona- yanına
gidip şahitlik ettim.
5593-34/3- Bana Ebu
Tahir tahdis etti, bana Abdullah b. Vehb haber verdi, bize Amr b. el-Haris,
Bukeyr b. el-fşec'den tahdis ettiğine göre Busr b. Said kendisine tahdis etti:
O Ebu Said el-Hudri'yi şöyle derken dinledi: Ubey b. Kab'ın yanında bir
mecliste idik. Derken Ebu Musa el-fş'ari kızgın bir şekilde geldi ve ayakta
durarak: Size Allah adına and veriyorum. Aranızdan bir kimse Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i: "İzin istemek üç defadır. Sana izin
verirse ne ala, değilse dön" buyururken dinledi mi dedi. Ubey: Bu ne demek
oluyor dedi. Ebu Musa: Ömer b. el-Hattab (radıyallahu anh)'ın huzuruna girmek
için dün üç defa izin istedim. Bana izin verilmeyince geri döndüm. Sonra bugün
onun yanına gittim, huzuruna girdim. Ona {olanı} haber verip dün gelip üç defa
selam verdikten sonra gittiğimi bildirdim. O: Biz seni işitmiştik. O sırada da
bir işle uğraşıyorduk. Neden sana izin verilenceye kadar izin istemeyi
sürdürmedin dedi. Ben: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den işittiğim
şekilde izin istedim dedi. O: Allah'a yemin olsun ki ya bana bu hususta senin
lehine şahitlik edecek getirirsin yahut da sırbnı ve karnını acılınm dedi.
Bunun üzerine Ubey b.
Kab dedi ki: Allah'a yemin olsun ki seninle birlikte ancak yaşça en küçük
olanımız kalkıp gelecek. Kalk ey Ebu Said dedi. Ben de kalklım ve Ömer'in
yanına gittim. Ben Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i bu sözü
buyururken dinledim dedim.
AÇIKLAMA: "Neden
sana izin verilinceye kadar izin istemedin?" Yani niçin bu şekilde izin
istemeyi sürdürmedin. Bu da izin istemeyi teşvik etmek anlamındadır.
5594-35/4- Bize Nasr b.
Ali el-Cahdami tahdis etti, bize Bişr -yani b.
Mufaddal- tahdis etti,
bize Said b. Yezid, Ebu Nadra'dan tahdis etti, o Ebu Said'den rivayet ettiğine
göre Ebu Musa, Ömer'in kapısına varıp izin istedi. Ömer bu bir dedi. Sonra
ikinci defa izin istedi bu sefer Ömer: İki oldu . dedi. Sonra üçüncüsünde izin
istedi Ömer: Üç etti dedi. Sonra Ebu Musa gidince arkasından birisini gönderip
onu geri çağırdı ve: Eğer bu, bu hususta Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den bellediğin bir şey ise onu bize göster. Aksi taktirde seni ibretlik
bir kişi yaparım dedi.
Ebu Said dedi ki: Bunun
üzerine bize gelerek: Sizler Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in:
"İzin istemek üç defadır" buyurduğunu bilmiyor musunuz dedi. (Ebu
Said) dedi ki: (Meclistekiler) gülmeye başladılar. Bu sefer ben:
Müslüman kardeşiniz
korkutulmuş halde size geldi ve siz gülüyorsunuz öyle mi dedim. Haydi yürü bu
cezada senin ortağın ben oluyorum dedim. Onun yanına gitti ve işte bu Ebu Said
(benimle şahitlik edecek) dedi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: "Onu
getir, aksi taktirde seni ibretlik bir kişi yaparım." Onu getir derken
beyyineni (delilini) getir demektir ..
"Gülmeye
başladılar." Gülmelerinin sebebi ise Ebu Musa (radıyallahu anh)'ın dehşete
kapılmış ve cezadan korkmuş olmasına hayret etmeleri idi.
Halbuki kendileri ona
bir ceza verilmeyeceğinden ya da başka bir hal ile karşılaşmayacağından
delilinin güçlü olması ve Ömer'in kabule yanaşmadığı hususu Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den bizzat dinlemiş olmaları idi.
5595-. ,,/5- Bize
Muhammed b, el-Müsenna ve İbn Beşşar tahdis edip dedi ki: Bize Muhammed b,
Cafer tahdis etti, bize Şu'be, Ebu Mesleme'den tahdis etti, o Ebu Nadra'dan, o
Ebu Said'den rivayet etti. (H.) Bize Ahmed b. Hasan b, Hiraş da tahdis etti,
bize Şebabe tahdis etti, bize Şu'be, el-Cüreyri ve Said b, Yezid'den tahdis
etti, ikisi Ebu Nadra'dan şöyle dediğini rivayet etti: Biz onu Ebu Said
el-Hudri'den diye Bişr b, Mufaddal'ın Ebu Mesleme'den rivayet ettiği hadis ile
aynı manayı tahdis ederken dinledik
Diğer tahric: Muhammed
b. el-Müsenna'nın hadisini Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Ahmed b. el-Hasan b.
Hiraş'ın hadisini Tirmizi, 2690
5596-36/6- Bana Muhammed
b. Hatim de tahdis etti, bize Yahya b. Said el-Kattan, İbn Cureyc'den tahdis
etti, bize Ata, Ubey b. Umeyr'den tahdis ettiğine göre Ebu Musa, Ömer'in
huzuruna girmek içi!: üç defa izin istedi. Sanki onu meşgul gördüğü için geri
döndü. Bu sefer Om er (radıyallahu anh):
Ben Abdullah b. Kays'ın
sesini duymadım mıydı. Ona izin verin dedi. Huzuruna gelmesi için çağırılınca
Ömer: O yaptığına seni iten ne oldu dedi. Ebu Musa: Bize böyle emir veriliyordu
dedi. Ömer: Ya buna bir beyyine getirirsin yahut da yapacağımı yaparım dedi.
Bunun üzerine Ebu Musa dışarı çıktı ve Ensar’DAN bir grubun oturduğu bir
meclise geldi. Meclistekiler: Senin lehine bu hususta ancak yaşça en küçüğümüz
şahitlik edecektir dediler. Bunun üzerine Ebu Said kalktı ve: Bize böyle
yapmamız emrolunurdu dedi. Bunun üzerine Ömer: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in bu durumu bana gizli kalmışb. Çarşı pazarda alış veriş beni
oyalamışb dedi. 581
5597- .. ./7- Bize
Muhammed b. Beşşar tahdis etti, bize Ebu Asım tahdis etti. (H.) Bize Husayn b.
Hureys de tahdis etti, bize en-Nadr -yani b. Şumeyk- tahdis etti (Ebu Asım'l-a)
birlikte dediler ki: Bize İbn Cureyc bu isnad ile öncekine yakın olarak hadisi
rivayet etti fakat en-Nadr'ın hadisinde: Çarşı pazarda alış veriş beni bundan
oyaladı demedi.
5598-37/8- Bize Huseyn
b. Hureys Ebu Ammar tahdis etti, bize el-Fadl b. Musa tahdis etti, bize Talha
b. Yahya, Ebu Burde'den haber verdi, o Ebu Musa el-Eş'ari’den şöyle dediğini
rivayet etti: Ebu Musa, Ömer b. el-Hattab (radıyallahu anh)'a gelerek: Esselamu
aleykum bu (ben) Abdullah b. Kays'dır dediği halde ona izin vermedi. Yine:
Esselamu aleykum bu Ebu Musa'dır, esselamu aleykum bu el-Eş'ari'dir dedikten
sonra geri dönüp gitti. Ömer: Onu bana geri çağırın, onu bana geri çağırın, onu
bana geri çağırın dedi. Ebu Musa gelince Ömer: Ey Ebu Musa! Geri gitmene sebep
neydi? Biz meşguldük dedi. Ebu Musa: Ben Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'i: "İzin istemek üç defadır. Sana izin verilirse ne ala, değilse
dön" buyururken dinledim dedi. Ömer: Ya buna dair bana delil getirirsin
yahut da şunu şunu yaparım deyince Ebu Musa gitti.
Ömer dedi ki: Eğer
beyyine bulursa onu akşam vakti minberin yanında bulacaksınız. Eğer beyyine
bulamazsa onu bulamayacaksınız. Akşam olunca onu buldular. Ömer: Ey Ebu Musa!
Ne diyorsun (beyyine) buldun mu dedi. O: Evet, Ubey b. Kab'ı buldum dedi. Ömer:
O adaletlidir dedi. Sonra: Ey Ebu Tufayl bu ne diyor dedi: (Ubey): Ben
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i bunu söylerken dinledim ey Hattab'ın
oğlu! Sakın Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabı üzerine bir azab
olmayasın dedi. Ömer: Subhanallah. Ben ancak bir şey işittim ve bu hususta işi
sağlam tutup emin olmak istedim dedi.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 5181
5599- .. ./9- Bunu bize
Abdullah b. Ömer b. Muhammed b. Eban da tahdis etti, bize Ali b. Haşim, Talha
b. Yahya’DAN bu isnad ile tahdis etti, ancak o şöyle dedi: Ömer: Ey Ebul
Munzir! Bunu sen mi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den dinledin dedi.
O: evet ey Hattab'ın oğlu! Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabına
bir azab olma dedi ve Ömer'in: Subhanallah sözünü ve sonraki sözlerini
zikretmedi.
AÇIKLAMA: (5596)
"Beni çarşı pazarda alış veriş oyaladı." Yani ticaret ve çarşı
pazarda yaplığım ticari işlemler beni oyaladı.
(5591) "Ya beyyine
getirirsin yahut seni acılınm" diğer rivayette (5593) Allah'a yemin ederim
ki ya şahitlik edecek kimse getirirsin yahut da sırhnı ve karnını acılınm"
diğer rivayette (5595) "seni ibretlik bir kişi yapanm" şeklindeki sözlerin
hepsi eğer senin kasten yalan söylediğin açıkça ortaya çıkarsa, bu tehdit
ettiklerimi sana yapanm anlamında olduğu kabul edilmiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
8/8- İZİN İSTEYEN
KİMSEYE BU KİM DENİLDİĞİ ZAMAN BENİM DİYE CEVAP VERMESİNİN MEKRUH OLDUĞU BABI