SAHİH-İ MÜSLİM

GİYİM VE SÜSLENME

 

29/28- HAYVANIN YÜZÜNE VURMANIN VE YÜZÜNÜ DAĞLAMANIN YASAK OLDUĞU BABI

 

5516-106/1- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Ali b. Mushir, İbn Cureyc'den tahdis etti, o Ebu'z-Zubeyr'den, o Cabir'den şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüze vurmayı ve yüze dağlamayı da yasakladı.

 

Diğer tahric: Tirmizi, 2710

 

 

 

5517- .. ./2- Bana Harun b. Abdullah da tahdis etti, bize Haccac b. Muhammed tahdis etti. (H.) Bize Abd b. Humeyd de tahdis etti, bize Muhammed b. Ebu Bekr haber verdi, ikisi İbn Cureyc’DEN şöyle dediğini rivayet etti: Bana Ebu'z-Zubeyr'in haber verdiğine göre o Cabir b. Abdullah'ı şöyle derken dinlemiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nehyetti deyip aynısını rivayet etti.

 

 

 

5518-107/3- Bana Seleme b. Şebib de tahdis etti, bize Hasan b. A'yen tahdis etti, bize Ma'kil Ebu'z-Zubeyr'den tahdis etti, o Cabir'den rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in önünden yüzü dağlanmış bir eşek geçince "bunu dağlayana Allah lanet etsin" buyurdu.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

5519-108/4- Bize Ahmed b. İsa tahdis etti, bize İbn Vehb haber verdi, bana Amr b. el-Haris, Yezid b. Ebu Habib'den haber verdiğine göre Um Seleme'nin azadIası Naim ebu Abdullah kendisine tahdis ettiğine göre o İbn Abbas'ı şöyle derken dinlemiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüzüne damga vurulmuş bir eşek görünce buna karşı çıktı. (Abbas) dedi ki: Allah'a yemin olsun ki ben onu ancak yüzünün dibinden dağlayıp damga vururum."

 

Sonra verdiği emir üzerine kendisine ait bir eşe ği n sağrıları dağlandı. Böylelikle o her iki sağrıyı dağlayıp damga vuran ilk kişidir.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          (5516) "ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayvanın yüzüne vurmayı ve yüzünü dağlamayı yasakladı." Bir rivayette (5518) "Önünden yüzüne damga vurulup dağlanmış bir eşek geçti ... " İbn Abbas (radıyallahu anh)'ın rivayetinde (5519) "buna karşı çıktı (Abbas) dedi ki: Allah'a yemin olsun ki onu ancak yüzün en uzak yerinde damgalarım ... "

 

Vesm: sin harfi ile rivayetlerde ve hadis kitaplarında bilinen sahih şekildir. Kadı Iyaz dedi ki: Biz bu kelimeyi sin ile zaptettik. Ama bazıları bunun hem sin hem şin ile (veşin) şeklinde söyleneceğini ifade etmektedir. Bazıları ise arada fark gözeterek sin ile yüzdeki dağlayıp damgalamaktır, şin ile (veşn) ise vücudun diğer yerlerindeki damgalamaya denilir demişlerdir.

 

El-Caire ise dübüre yakın taraftaki sağrı kenarlarına denilir. Buradaki:

 

"Allah'a yemin ederim ki onu ancak yüzün en uzak tarafında damgalarım" diyene gelince Kadı Iyaz bu kişi Abbas b. Abdulmutta!ib'dir demiştir. Nitekim Ebu Davud Süneni'nde bunu böylece zikrettiği gibi Buhari de et-Tarihi'ndeki bir rivayette bunu bu şekilde açıkça ifade etmiştir. Kadı Iyaz dedi ki: Hadis Müslim'in kitabında müşkildir (açıklanması zordur). Bu sözün Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tarafından söylendiği izlenimini vermektedir. Doğrusu ise bunun az önce zikrettiğimiz gibi Abbas (radıyallahu anh)'ın sözü olduğudur. Kadı Iyaz'ın açıklamaları bunlardır.

 

Ancak Kadı Iyaz'ın: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sözü olduğu izlenimini vermektedir" şeklindeki ifadesi yerinde değildir. Çünkü bunun Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tarafından söylendiği açıkça anlaşılmıyor. Aksine açıkça anlaşılan bunun İbn Abbas'ın sözü olduğudur. İşte o taktirde bu meselenin hem Abbas'ın hem oğlunun başından geçmiş olmasının mümkün olduğunu ortaya çıkarmaktadır.

 

Yüze vurmaya gelince; bu insan olsun, eşek, at, deve, katır, koyun ve buna benzer belli bir saygınlığı olan bütün canlılar hakkında yasaklanmış bir husustur. Ama insan için bu yasak daha ağır bir yasaktır. Buna sebep ise yüzün güzelliklerin toplandığı yer olmasıdır. Bununla birlikte yüz naziktir ve darbenin izleri onda açıkça görülür. Bazen de onun görünümünü çirkinleştirebilir, bazı hallerde de kimi duyu organlarının zarar görmesine sebep olabilir.

 

Yüzde dağlayıp damgalamaya gelince, hadis ve sözünü ettiğimiz sebep dolayısı ile icma ile yasaklanmış bir husustur. İnsanoğluna damga vurmak ise mükerrem kılınmış olması dolayısı ile ve ayrıca buna ihtiyaç olmadığından ötürü haramdır, bu sebeple ona azab vermek caiz değildir. İnsan dışındaki canlılara gelince, mezhep alimlerimizden bir topluluk mekruh olduğunu söylemiştir. Mezhep alimlerimizden Beğavi caiz değildir demiş ve haram olduğuna işaret etmiştir. Daha güçlü görülen de budur. Çünkü Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu işi yapana lanet okumuştur. Lanetlemek ise haram kılmayı gerektirir.

 

İnsandan başka canlıların yüzleri dışındaki yederini damgalamak ise mezhebimizegöre ihtilafsız olarak caizdir. Bununla birlikte zekat ve cizye davarlarında müstehap olmakla birlikte bunların dışındakiler hakkında müstehap da değildir yasak da değildir.

 

Dil bilginleri der ki: vesm (damga) dağlamanın izi demektir. Misem ise dağlama aletine denilir. Çoğulu meyAsım ve mevAsım gelir. Asıl kökü ise alamet demek olan "sime" dir. Hac mevsimi de buradan gelmektedir. Yani insanlar topluluğunun alameti demek olur. Filan kişi hayır simalıdır. Üzerinde hayır siması vardır tabiri de üzerinde hayrın alameti vardır demektedir. Ben onda şunu tevessül ettim, yani onda bu işin alametini gördüm anlamındadır. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

30/29- İNSANDAN BAŞKA DİĞER HAYVANLARI YÜZ DIŞINDA DAĞLAMANIN CAİZ OLDUĞU VE ZEKAT VE CİZYE DAVARLARINDA BUNUN MENDUB OLDUĞU BABI