SAHİH-İ MÜSLİM |
GİYİM VE SÜSLENME |
25/24- BOYAMA HUSUSUNDA
YAHUDİLERE MUHALEFET HAKKINDA BİR BAB
5477-80/1- Bize Yahya b.
Yahya, Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, Amr en-Nakid ve Zuheyr b. Harb -lafız Yahya'ya
ait olmak üzere- tahdis etti. Yahya, bize Süfyan b. Uyeyne, Zühri'den haber
verdi derken diğerleri tahdis etti dedi. O Ebu Seleme ve Süleyman b. Yesar'dan,
onlar Ebu Hureyre’DEN rivayet ettiklerine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Şüphesiz Yahudilerle hristiyanlar (ağaran saçlarını) boyamazlar.
Siz de onlara muhalefet edin." buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
5899; Ebu Davud, 4203; Nesai, 5087, 5256; İbn Mace, 3621
AÇIKLAMA: (5476)
"Mekke'nin fethedildiği günü Ebu Kuhafe (radıyallahu anh) getirildi. ..
Bunu bir şeyle değiştirin, siyahtan da uzak durun buyurdu." Bir rivayette
(5477): "Şüphesiz Yahudilerle hristiyanlar boyamazlar siz de
onlaramuhalefet edin" buyurulmaktadır.
Segame hakkında Ebu
Ubeyd: O çiçeği ve yemişi beyaz bir bitkidir. Saçın ağaran beyazlığı ona
benzetilmiştir derken İbnu'l- Arabi: Tuz gibi beyazlaşan bir ağaçtır
demektedir.
Kaf harfi ötreli
"Ebu Kuhafe"nin adı Osman olup Ebu Bekr es-Sıddik'in babasıdır,
Mekke'nin fethedildiği günü Müslüman olmuştur.
(Boyamak anlamındaki
mastarın fiili) sabaga, yasbuğu ve yusbiğu olmak üzere muzaride ye harfi
fethalı ve ötreli olarak söylenebilir.
Bizim (Şafii)
mezhebimize göre erkeğin ve kadının ağaran saçlarının sarıya ya da kırmızıya
boyanması müstehaptır. Daha sahih olan görüşe göre siyaha boyanması haramdır.
Tenzihen mekruh olduğu da söylenmiş olmakla birlikte tercih olunan kanaat
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: siyahtan kaçının" buyruğu
dolayısı ile haram olduğudur. Bizim mezhebimiz bu olmakla birlikte Kadı lyaz
şunları söylemektedir: Ashab ve tabiinden selef boyama ve boyama türü hakkında
ihtilaf etmişlerdir. Bazıları boyamayı terketmenin daha faziletli olduğunu
söylemiş ve bu hususta ağaran saçı değiştirmeyi yasaklamak hususunda Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bir hadis de rivayet etmişlerdir. Çünkü o
ağaran saçlarının rengini değiştirmemiştir. Bu (görüş) Ömer, Ali ve Ebu
Bekir’DEN ve daha başkalarından (radıyallahu anhum) rivayet edilmiştir. Diğer
başkaları da boyamanın daha faziletli olduğunu söylemişlerdir. Ashab-ı
kiramdan, tabiinden ve onlardan sonra gelenlerden bir topluluk da Müslim ve
başkalarının zikrettiği hadisler sebebi ile (ağaran saçlarını) boyamışlardır.
Diğer taraftan bu kanaatte olanların çoğunluğu sarı renge boyardı. İbn Ömer,
Ebu Hureyre ve başkaları bunlar arasındadır. Bu Ali’DEN de rivayet edilmiştir.
Aralarından bir topluluk da kına ve keten denilen bitki ile boyarken bazıları
da zaferan ile boyamışlardır. Bir topluluk ise siyaha boyamışlardır. Bu da
Osman, Ali (radıyallahu anh)'ın oğulları, Hasan ve Hüseyin, Ukbe b. Amir, İbn
Sirin, Ebu Burde ve başkalarından rivayet edilmiştir.
Kadı lyaz dedi ki:
Taberani dedi ki: Doğrusu Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den ağaran
saçların rengini değiştirmeye ve bunu yasaklamaya dair rivayetlerin hepsinin
sahih olduklarıdır. Aralarında da bir çelişki yoktur. Bunun yerine saçların
rengini değiştirme emri ağaran saçları Ebu Kuhafe gibi olanlar hakkında,
yasaklayıcı buyruklar ise yalnızca saçlarına ak düşmüş kimseler hakkındadır.
İşte selefin bu ikisini yapmakta farklı tutumları ise bu husustaki hallerinin
farklılığına göredir. Bununla birlikte bu husustaki emir de yasak da icma ile
vücub ifade etmek için değildir. Bundan ötürü onların kimi diğerine bu
husustaki farklı tutumuna tepki göstermemiştir. Bunlar hakkında bir türün nesh
edici öbür türünün nesh edilmiş olduğunu söylemek de caiz değildir.
Kadı lyaz dedi ki:
Başkaları da şöyle demiştir: Bu (buyruklar) iki duruma göredir. Bir kimse. eğer
(ağaran saçların) boyandığı yahut boyanmadığının adet olduğu bir yerde
bulunuyorsa onun adetin dışına çıkması bir şöhrettir ve mekruhtur. İkincisine
göre ise ağaran saçların temizliğinin farklılığına göre farklılık gösterir.
Yani kimin ağaran saçı eğer temiz ve boyanmış halden daha güzel ise boyamamak
daha uygundur. Kimin ağaran saçı göze hoş gelmiyorsa boyamak daha uygundur.
Kadı Iyaz'ın naklettiği görüşler bunlardır. Ama daha sahih ve sünnete daha
uygun olan mezhebimizin az önce kaydettiğimiz görüşüdür. Allah en iyi bilendir
.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: