SAHİH-İ MÜSLİM |
GİYİM VE SÜSLENME |
12/11- NEBİ (S.A.V.)'İN,
NAKŞI "MUHAMMEDU'R-RESULULLAH" OLAN BİR YÜZÜK TAKMASI VE ONDAN SONRA
DA HALİFELERİN ONU TAKMASI BABI
5443-54/1- Bize Yahya b. Yahya tahdis
etti, bize Abdullah b. Numeyr, Ubeydullah'dan
haber verdi. (H.) Bize İbn Numeyr
de tahdis etti, bize babam tahdis
etti, bize Ubeydullah, NMi’DEN
tahdis etti, o İbn Ömer’DEN
şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
gümüşten bir yüzük edindi. Bu yüzük elinde idi. Sonra bunu Ebu
Bekr(radıyallahu anh) taktı, sonra Ömer (radıyallahu
anh) taktı, sonra da Osman (radıyallahu
anh) onu Eris Kuyusuna düşürunceye kadar- taktı. Nakşı: Muhammedun
Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) idi.
İbn Numeyr: "Onu düşürunceye kadar" demeyip: Kuyuya düşünceye kadar
dedi.
Diğer tahric: Buhari, 5873
AÇIKLAMA: "Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
gümüşten bir yüzük edindi." Hadisteki "elverik:
gümüş" demektir. Müslümanlar erkeğin gümüş yüzük takmasının caiz olduğu
üzerinde icma etmişlerdir. Mütekaddimun
Şam alimlerinden bazıları kamu yöneticisi (sultan ve
yetkili kıldığı kimseler) dışındakiler için bu şekilde yüzük kullanmayı mekruh
kabul etmişler ve bu hususta bir rivayet nakletmiş iseler de bu şaz ve kabul
olunmaz bir göruştür. Hattabl
dedi ki: Gümüş yüzük kadınlara mekruhtur. Çünkü bu erkeklerin şiarındandır.
Eğer altın yüzük bulmayacak olursa onu zaferan ve
benzeri şeylerle sarartsın. Hattabi'nin bu sözü zayıf
ya da batıldır, herhangi bir aslı yoktur. Doğru olan ise kadının gümüş yüzük
takmasının mekruh olmadığıdır.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gümüşten bir yüzük edindi. ..
Nakşı:
Muhammedun Rasulullah idi." Burada salihlerin eserleri ile teberrük edileceği, onların
giydiklerinin, kullandıklarının kullanılacağı ve yüzük takmanın caiz olduğu
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
miras bırakmadığı, eğer miras bırakmış olsaydı bu yüzüğün mirasçılara verilmesi
gerektiği anlaşılmaktadır. Halbuki yüzük onun kasesi,
silah ve benzeri diğer gerekli ve zorunlu eşyaları
Müslümanlara ait bir
sadakadır. Veliyyül emr
bunu uygun gördüğü faydalı alanlarda harcar (ya da kullanır). Onun kasesi Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
yaptığı hizmetine karşılık bir ikram olmak üzere Enes'e verildi. Onun
bereketinden yararlanmak isteyen (teberrük) kimseyi de bundan alıkoymazdı. Geri
kalan diğer eşyası ise bilinen kimseler yanında bırakıldı. Yüzüğü ise Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
onu edindiği ihtiyaç sebebi ile (Ebu Bekir) yanında
alıkoydu. Sonra bu ondan sonra gelen halifenin yanında ikinci halifeden sonra
da üçüncü halifenin yanında kaldı. Eris kuyusu ise
hemze fethalı re kesreli ve sin ile söylenip munsarıf
bir kelimedir.
"Nakşı Muhammedun Resulullah idi"
kısmı da yüzüğe nakış yapmanın ve yüzük sahibinin adını nakşetmenin caiz olduğu
aynı şekilde yüce Allah'ın isminin de nakşedilmesinin caiz olduğu
anlaşılmaktadır. Bizim, Said b. elMüseyyeb'in,
Malik'in ve cumhurun kabul ettiği görüş budur. İbn Sirin'den ve bazılarından ise yüce Allah'ın adının
nakşedilmesinin mekruh olduğu rivayeti nakledilmiştir. Ama bu zayıf bir
görüştür. İlim adamları der ki: Yüzüğün üzerine kendi adını da nakşedebilir,
onun üzerine hikmetli bir söz de nakşedebilir, bununla birlikte yüce Allah'ın
zikri mahiyetinde bir ifade de nakş edebilir.
5444-55/2- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe, Amr en-Nakid, Muhammed b.
Abbad ve İbn Ebu
Ömer -lafız Ebu Bekir'e ait olmak üzere- tahdis edip dedi ki: Bize Süfyan
b. Uyeyne, Eyyub b.
Musa'dan tahdis etti, o Nafi'den,
o İbn Ömer’DEN şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) albndan bir yüzük edindikten sonra onu atlı. Sonra gümüşten
bir yüzük edindi ve ona "Muhammedun Resulullah"ı nakşettirdi ve: "kimse benim bu
yüzüğümün nakşı gibi nakış yapmasın" buyurdu. O yüzüğünü giydiği zaman
yüzünün taş kısmını avucunun içine alırdı. Muaykibin eris kuyusu na düşürdüğü de işte
odur.
Diğer tahric: Ebu Davud,
4219; Nesai, 5231, 5303; İbn
Mace, 3639
5445- ..
./3- Bize Yahya b. Yahya, Halef b. Hişam ve Ebu Rabi el-Atekl
tahdis etti, hepsi Hammad'dan
rivayet etti. Yahya dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd, Abdulaziz b. Suhayb’DEN haber verdi, o Enes b. Malik (radıyallahu anh)'dan rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) gümüşten bir yüzük edindi ve ona: Muhammedun Rasulullah" diye
nakış yaptı. İnsanlara da: "Ben gümüşten bir yüzük edindim ve ona Muhamemmedun Rasulullahı
nakşettim. Kimse onun gibi nakışı yapmasın"
buyurdu.
Diğer tahric: Buhari, 5877
5446- ..
./4- Bize Ahmed b. Hanbel, Ebu Bekr b. Ebu
Şeybe ve Zuheyr b. Harb da tahdis edip dediler ki:
Bize İsmail -b. Uleyye'yi kastediyorlarAbdulaziz
b. Suheyb’DEN tahdis etti,
o Enes'den, o Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den bunu rivayet etti ama hadiste
"Muhammedun Rasulullah"
ibaresini zikretmedi.
Diğer tahric: Nesai, 5296; İbn Mace, 3640
AÇIKLAMA: (5444)
"Kimse benim bu yüzüğüm gibi nakzş yapmasın.
" Bu yasağın sebebi Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in O
yüzüğü edinip ona yabancı hükümdarlara ve başkalarına yazacağı mektubunu
mühürlemesi için bu nakşı yaptırmışb. Ondan başkası
da onun gibi nakış yaptıracak olsaydı bu sefer yanlışlıklar ortaya çıkar ve
tutarsızlıklar meydana gelirdi.
"Onu taktığıcaman taş kısmını avucunun içine alırdı." ilim
adamları der ki: Bu hususta Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in herhangi bir emri yoktur. Bu sebeple
yüzüğün taşını avucun içine almak da caizdir, dışında bırakmak da caizdir.
Selef her iki şekilde de amel etmiştir. Onu avucunun dışında bırakanlardan
birisi de ibn Abbas (radıyallahu
anh)'dır. ilim adamları der ki: Ama taşını içeriye
almak Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
uyarak daha faziletlidir. Diğer taraftan hem taşı daha iyi korumuş olur, hem de
kibirden ve kendisini beğenmekten yana daha çok esenlikte kalabilir ve bundan
daha uzak durur.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
13/12- NEBİ
(S.A.V.)'İN ARAP OLMAYANLARA MEKTUP YAZMAK İSTEYİNCE YÜZÜK EDİNMESİ HAKKINDA