SAHİH-İ MÜSLİM

GİYİM VE SÜSLENME

 

9/8- BÜYÜKLENEREK ELBİSEYİ SÜRÜKLEMENİN HARAM KILINDIĞI VE ELBİSEYİ SALMANIN CAİZ VE MÜSTEHAP OLDUĞU SINIRI BEYAN BABI

 

5420-42/1- Bize Yahya b. Yahya da tahdis edip dedi ki: Malik'e Nafi'den, Abdullah b. Dinar’DAN ve Zeyd b. Eslem’DEN rivayetini okudum. Hepsi kendisine İbn Ömer’DEN haber verdiklerine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ''Allah, elbisesini büyüklenerek sürükleyen bir kimseye bakmaz" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 5783, 5791 -muallak olarak-; Tirmizi, 1731

 

 

 

5421- .. ./2- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Abdullah b. Numeyr ve Ebu Usame tahdis etti. (H.) Bize İbn Numeyr de tahdis etti, bize babam tahdis etti. (H.) Bize Muhammed b. el-Müsenna ve Ubeydullah b. Said de tahdis edip dedi ki: Bize Yahya -ki o el-Kattan'dır- tahdis etti. Hepsi Ubeydullah'dan rivayet etti. (H.) Bize Ebu Rabi ve Ebu Kamil de tahdis edip dedi ki: Bize Hammad tahdis etti. (H.) Bana Zuheyr b. Harb da tahdis etti, bize İsmail tahdis etti, (Hammad ile) ikisi Eyyub'dan rivayet etti. (H.) Bize Kuteybe ve Muhammed b. Rumh da Leys b. Sa'd'dan tahdis etti. (H.) Bize Harun el-Eyl! de tahdis etti, bize İbn Vehb tahdis etti, bana Usame tahdis etti. Bunların hepsi Nafi'den, o İbn Ömer'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den Malik'in hadisinin aynısını rivayet etti ve rivayetlerinde "kıyamet gününde" ibaresini eklediler.

 

Diğer tahric: Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve İbn Numeyr'in hadisini İbn Mace, 3569; Muhammed b. el-Müsenna'nın hadisini yalnız başına Müslim rivayet etmiştir; Ebu Rabi ile Zuheyr b. Harb'ın hadisini Tirmizi, 1731 -uzunca-; Kuteybe'nin hadisini Buhari, 5791-buna yakın muallak olarak-; Nesai, 5242; Harun el-Eyli'nin hadisini yalnızca Müslim rivayet etmiştir.

 

 

 

5422-43/3- Bana Ebu Tahir de tahdis etti, bize Abdullah b. Vehb haber verdi, bana Ömer b. Muhammed, babasından, Salim b. Abdullah'tan ve Nafi'den haber verdi, o Abdullah b. Ömer’den rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şüphesiz büyüklendiğinden ötürü elbiselerini sürükleyen bir kimseye Allah kıyamet gününde bakmayacaktır" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 5791 -muallak olarak-

 

 

 

5423- .. ./4- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Ali b. Mushir, eş-Şeybani'den tahdis etti. (H.) Bize İbnu'l- Müsenna da tahdis etti, bize Muhammed b. Cafer tahdis etti, bize Şu'be tahdis etti, ikisi Muharib b. Disar ve Cebele b. Suheym’DEN rivayet etti, o İbn Ömer'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den öncekilerin hadisini aynen rivayet etti.

 

Diğer tahric: Buhari, 5791; Nesai, 5243

 

 

 

5424-44/5- Bize İbn Numeyr de tahdis etti, bize babam tahdis etti, bize Hanzala tahdis edip dedi ki: Salim'i İbn Ömer'den şöyle dedi diye rivayet ederken dinledim: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Büyüklendiğinden ötürü elbisesini sürükleyen bir kimseye Allah kıyamet gününde bakmayacaktır" buyurdu.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

5425- .. ./6- Bize İbn Numeyr de tahdis etti, bize İshak b. Süleyman tahdis etti, bize Hanzala b. Ebu Süfyan tahdis edip dedi ki: Salim'i şöyle derken. dinledi'm: İbn Ömer'i şöyle derken dinledim: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim diyerek hadisi aynen rivayet etti ancak bu rivayetinde (tekil olarak elbisesi yerine) elbiselerini dedi,

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

5426-45/7- Bize Muhammed b. el-Müsenna da tahdis etti, bize Muhammed b. Cafer tahdis etti, bize Şu'be tahdis edip dedi ki: Müslim b. Yennak'ı İbn Ömer'den tahdis ederken dinledim. Onun (İbn Ömer'in) rivayetine göre o izarını sürükleyen bir adam görmüş. Ona: Sen kimlerdensin diye sorunca o da ona nesebini söyleyince Leysoğullarından bir adam olduğu çıkb. İbn Ömer onu tanıdı ve şunları söyledi: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şu iki kulağımla şöyle buyururken dinledim: "Kim izarını yerde sürükler de bununla da ancak büyüklenme maksadını güdüyorsa şüphesiz Allah kıyamet gününde ona bakmayacaktır. "

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

5427- .. ./8- Bize İbn Numeyr de tahdis etti, bize babam tahdis etti, bize Abdulmelik -yani İbn Ebu Süleyman- tahdis etti. (H.) Bize Ubeydullah b. Muaz da tahdis etti, bize babam tahdis etti, bize Ebu Yunus tahdis etti. (H.) Bize İbn Ebu Halef de tahdis etti, bize Yahya b. Ebu Bukeyr tahdis etti, bana İbrahim -yani b. Nafi' tahdis etti, hepsi Müslim b. Yennak’dan o İbn Ömer’DEN o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den aynısını rivayet etti. Ancak Ebu Yunus'un hadisi rivayetinde: Müslim Ebu'l-Hasen’DEN denilmektedir. Yine hepsinin rivayetinde ise "kim izarını sürüklerse" demişler ve "elbisesini" dememişlerdir.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

5428-46/9- Bana Muhammed b. Hatim, Harun b. Abdullah ve İbn Ebu Halef de -lafızları birbirine yakın olmak üzere- tahdis edip dediler ki: Bize Ravh b. Ubade tahdis etti, bize İbn Cureyc tahdis edip dedi ki: Muhammed b. Abbad b. Cafer'i şöyle derken dinledim: Nafi' b. Abdullah b. el-Haris'in azadlısı Müslim b. Yesar'a İbn Ömer'e -ben de ikisi arasında oturuyorkensormasım emrettim: Büyüklendiğinden ötürü izarım sürükleyen kişi hakkında Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bizzat bir şey dinledin mi? O: Ben Onu: ''Allah kıyamet gününde ona bakmayacaktır" buyururken dinledim dedi.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

5429-47/10- Bana Ebu't-Tahir de tahdis etti, bize İbn Vehb tahdis etti, bana Ömer b. Muhammed, Abdullah b. Vakid’DEN haber verdi, o İbn Ömer’DEN şöyle dediğini rivayet etti: İzarımın bir parça gevşek iken (yere salınmış iken) Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanından geçtim. Bunun üzerine: "Ey Abdullah! İzannı yukarı çek" buyurdu. Ben de onu çektim. Sonra: "Daha çek" buyurdu. Biraz daha çektim. Ondan sonra ona hep dikkat edegeldim. Onu dinleyenlerden biri: Nereye kadar dedi. O: Baldırların yarılarına kadar dedi.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

5430-48/11- Bize Ubeydullah b. Muaz tahdis etti, bize babam tahdis etti, bize Şu'be Muhammed'den -ki o b. Ziyad'dır- şöyle dediğini tahdis etti: Ebu Hureyre (radıyallahu anh)'ı Bahreyn'de emir iken izanm sürükleyen bir adamı görmesi üzerine ayaklarım yere vurup bu arada: Emır geldi. Emır geldi, derken dinledim. O ayrıca dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şüphesiz Allah izannı büyüklenenerek sürükleyen kimseye bakmaz" buyurdu.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

5431- .. ./12- Bize Muhammed b. Beşşar tahdis etti, bize Muhammed -yani b. Cafer- tahdis etti. (H.) Bunu bize İbnu'l- Müsenna da tahdis etti, bize İbn Ebu Adiyy tahdis etti, ikisi Şu'be'den bu isnad ile rivayet etti. İbn Cafer'in hadisinde: Mervan, Ebu Hureyre'yi (kendisine) vekil olarak tayin ediyordu ifadesi İbnu'I-Müsenna'nın hadisinde ise: Ebu Hureyre Medine'ye vekil bırakılıyordu, demektedir.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          (5420) ''Allah büyüklenerek elbisesini sürükleyene bakmaz." Bir rivayette (5430) "Şüphesiz Allah büyüklenerek izannı çekene bakmaz." İbn Ömer'in rivayetinde de (5429) "İzarım bir parça gevşek (yere sarkmış) iken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanından geçtim ... Baldırların yarısına kadar dedi."

 

İlim adamları der ki: Medli olarak huyela, mahile, batar, kibir, zehv ve tebehtur kelimelerinin hepsi aynı anlamda (kibirlenmek, büyüklenmek) demektir. Bu da haramdır. Büyüklenen kimse hakkında bu mastardan mı olarak: Hale ve ihtale fiilleri büyüklenmeyi anlatmak için kullanılır. Raculin halin de mütekebbir adam demektir. Sahibu hal ise kibir sahibi anlamındadır.

 

"Allah'ın ona bakmaması" da ona merhamet buyurmaması, ona rahmet nazan ile bakmaması demektir.

 

Hadislerin fıkhına gelince, daha önce İman Kitabı'nda bütün teferruatı ile açık bir şekilde geçmiş bulunmaktadır. Yine orada sahih hadiste isbal (elbiseyi sarkıtmanın) izar, gömlek ve sarıkta sözkonusu olduğunu ve eğer büyüklenmek için yapılırsa topukların altına sarkıtmanın caiz olmadığını, bundan başka bir sebeple olursa mekruh olacağını söylemiş idik. Hadislerin zahirlerinde büyüklük kasb ile sürükleme kaydının sözkonusu edilmesi haram oluşun kibirlenme haline özel olduğuna delildir. Nitekim Şafii de belirttiğimiz gibi arada farkı açıkça ifade etmiştir. İlim adamları kadınların elbiselerini uzun tutmalarının caiz olduğunu icma ettikleri gibi Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in onların eteklerini bir zira kadar sarkıtınalan hususunda izin verdiği de sahih olarak sabittir. Allah en iyi bilendir.

 

Gömleğin (entarinin) ve izann aşağı inmesinin müstehap olduğu miktar ise geçen İbn Ömer'in rivayet ettiği hadiste belirtildiği üzere baldırların ortasıdır. Ebu Said'in rivayet ettiği hadiste ise mümin kimsenin izan baldırlarının ortasına kadardır. Bunlarla topuklar arasında alanda bir vebal yoktur. Bundan daha aşağıya sarkan ise o halde müstahap olan baldırların ortasına kadar gelmesidir. Kerahat sözkonusu olmaksızın caiz olan ise ortadan topuklara kadar olan daha aşağısıdır. Buna göre topuklardan aşağıya sarkan ise men edilmiştir. Eğer büyüklenmek kastı ile sarkıtılmış ise bu haram anlamında memnudur. Aksi taktirde tenzihi manada bir memnuluk ifade eder.

 

Topuklardan aşağıda olanın cehennemde olacağı şeklindeki mutlak hadislere gelince, bunlarla da kastedilen büyüklenmek için sarkıtılandır. Çünkü bu hadisler mutlaktır. O halde mukayyed olanlara göre yorumlanması icabeder. Allah en iyi bilendir.

 

Kadı Iyaz dedi ki: İlim adamları der ki: Özetle söyleyecek olursak elbisenin uzunluğu ve bolluğunda ihtiyaçtan ve alışılmışın dışında fazla olan her bir miktar mekruhtur. Allah en iyi bilendir.

 

(5426) "Muslim b. Yennak" Yennak ismi ye harfi fethalı, nun şeddeli ve sonu kaf ile olup munsarıf değildir. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

10/9- ELBİSELERİNİ BEĞENMEKLE BİRLİKTE YÜRÜYÜŞÜNDE BÖBÜRLENMENİN HARAM KILINDIĞI BABI