SAHİH-İ MÜSLİM

GİYİM VE SÜSLENME

 

4/3. ERKEĞE USPUR'A BOYANMIŞ ELBİSEYİ GİYMENİN YASAK OLDUĞU BABI

 

5401-27/1- Bize Muhammed b. el-Müsenna da tahdis etti, bize Muaz b. Hişam tahdis etti, bana babam Yahya’DAN tahdis etti, bize Muhammed b. İbrahim b. el-Haris'in tahdis ettiğine göre İbn Ma'dan kendisine şunu haber verdi: Cubeyr b. Nufeyr'in kendisine haber verdiğine göre Abdullah b. Amr b. el-As da kendisine haber verip şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) benim üzerimde uspur ile (sanya) boyanmış iki elbise görünce: "Şüphesiz bunlar kafirlerin elbiselerindendir. Bu sebeple bunu giyinme" buyurdu.

 

Diğer tahric: Nesai, 5331

 

 

 

5402- .. ./2- Bize Zuheyr b. Harb da tahdis etti, bize Yezid b. Harun tahdis etti, bize Hişam haber verdi. (H.) Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Veki', Ali b. el-Mübarek’DEN tahdis etti, ikisi Yahya b. Ebu Kesir'den bu isnad ile tahdis edip her ikisi de: Halid b. Ma'dan’dan dedi.

 

 

 

5403-28/3- Bize Davud b. Ruşeyd de tahdis etti, bize Ömer b. Eyyub elMusli tahdis etti, bize İbrahim b. Nafi, Süleyman el-Ahvel'den, o Tavus'dan, o Abdullah b. Abd'dan şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üzerimde uspur ile (sanya) boyanmış (alt ve üst) iki elbise görünce: "Bunu (giyinmeni) anan mı sana emretti?" buyurdu. Bunun üzerine: "Onları yıkayabilirim" dedim. O: "Hayır, onları yak" buyurdu.

 

Diğer tahric: Nesai, 5332 -buna yakın-

 

 

 

5404-29/4- Bize Yahya b. Yahya tahdis edip dedi ki: Malik'e Nafi'den rivayetini okudum. O İbrahim b. Abdullah b. Huneyn'den, o babasından, o Ali b. Ebu Talib'den rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kassi (türü ipek)i ve uspur ile (sanya boyanmış) elbiseyi giyinmeyi, altın yüzük takmayı ve rüku halinde iken Kur'an okumayı nehyetti.

 

 

 

5405-30/5- Bana Harmele b. Yahya da tahdis etti, bize İbn Vehb haber verdi, bana Yunus, İbn Şihab'dan haber verdi, bana İbrahim b. Abdullah b. Huneyn'in tahdis ettiğine göre babası da kendisine şunu tahdis etti: Ali b. Ebi Talib'i şöyle derken dinlemiştir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana ben rükuda iken Kur'an okumayı, altın takmayı ve uspur ile (sarıya) boyanmış elbiseyi giyinmeyi nehyetti.

 

 

 

5406-31/6- Bize Abd b. Humeyd tahdis etti, bize Abdurrezzak tahdis etti, bize Ma'mer, Zühri'den haber verdi, o İbrahim b. Abdullah b. Huneyn'den, o babasından, o Ali b. Ebu Talib'den şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana altın yüzük takmayı, kassi denilen ipek türünü giymeyi, rüku ve secde halinde iken Kur'an okumayı ve uspur ile (sarıya) boyanmış elbiseyi giyinmeyi nehyetti.

 

 

AÇIKLAMA:          (5401) Bize Muhammed b. el-Müsenna tahdis etti. .. Şüphesiz bunlar kafirlerin elbiselerindendir. Onlarz giyinme." Diğer rivayette (5403) "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üzerimde uspur ile (sarıya) boyanmış iki elbise gördü ... Hayır onlarz yak buyurdu." Ali (radıyallahu anh)'ın rivayetinde (5404) "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kassi denilen ipek türünü ve uspur ile (sarıya) boyanmış elbiseyi giyinmeyi nehyetti."

 

Zikrettiğimiz bu hadisin (5401) isnadında biri diğerinden rivayette bulunan tabiinden dört kişi vardır. Bunlar Yahya b. Said el-Ensari, Muhammed b. İbrahim el-Haris et-Teymi, Halid b. Ma'dan ve Cubeyr b. Nufeyr'dir.

 

İlim adamları uspur ile boyanmış elbiselerin mahiyeti hakkında ihtilaf etmişlerdir. Buna göre muasfar: uspur ile boyanmış elbiselere denilir. Ashab, tabiin ve onlardan sonra gelen ilim adamlarının çoğunluğu bunların mübah olduğunu kabul etmişlerdir. Şafii, Ebu Hanife ve Malik de bu görüştedir. Ama Malik diğer elbiselerin bundan faziletli olduğunu söylemiştir. Ondan gelen bir rivayete göre de bu gibi elbiseleri evlerde ve evlerin avlularında giymeyi caiz görmüş fakat toplanh, Pazar ve benzeri yerlerde giyinmeyi mekruh kabul etmiştir.

 

İlim adamlarından bir topluluk da bunun tenzihen mekruh olduğunu söylemişler ve buradaki nehyi böylece yorumlamışlar. Çünkü Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kırmızı bir hulle (altlı üstlü) elbise giydiği sabittir. Buhari ve Müslim'in Sahih'l-erinde de İbn Ömer (radıyallahu anh)'ın: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i sarıya boyarken gördüm" dediği rivayeti kaydedilmiştir. Hattabi dedi ki: Burada nehiy (yasak) dokumadan sonra boyanan elbiseler hakkında sözkonusudur. İpi ve eğrilmiş yünü boyandıktan sonra dokunan elbiseler ise bu yasağın kapsamına girmez.

 

Bazı ilim adamları da buradaki yasağı hacc yahut umre için ihrama girmiş olan hakkında yorumlamışlardır. Böylelikle bu İbn Ömer (radıyallahu anh)'ın: "İhramlı bir kimsenin alaçehre ya da zaferan değmiş bir elbise (ihram) giymesi yasaklandı" hadisine uygun olmasını göstermek istemişlerdir.

 

Beyhaki (rahmetullahi aleyh) ise meseleyi sağlam bir şekilde ele alarak Marifetul Sünen adlı eserinde şunları söylemektedir: Şafii, erkeğin zaferan ile boyanmış olanı giyinmeyi yasaklarken uspur ile boyanmış olanı mübah görmüştür. Şafii dedi ki: Benim uspur ile boyanmış olana ruhsat verişimin sebebi Ali (radıyallahu anh)'ın: "Bana yasakladı, ama size yasakladı demiyorum" sözü dışında Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bunu yasakladığına dair rivayet nakleden herhangi bir kimseyi bulamayışından dolayıdır.

 

Beyhaki dedi ki: Bununla birlikte genel olarak yasakladığına delil teşkil eden bir takım hadisler gelmiş bulunmaktadır. Bunu söyledikten sonra Abdullah b. Amr b. el-As'ın rivayet ettiği ve Müslim'in de zikrettiği bu hadisi ve daha başka bir takım hadisleri de zikretmekte ve şunları söylemektedir:

 

Eğer bu hadisler Şafii'ye ulaşmış olsaydı Allah'ın izni ile bunlar doğrultusunda kanaat belirtirdi. Sonra kendi isnadı ile Şafii'den: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hadisi benim görüşümden farklı ise benim görüşümü bırakın hadis ile amel edin" dediği şeklindeki sahih rivayeti zikretmektedir. Bir rivayette de "benim mezhebim odur" demiştir.

 

Beyhaki (devamla) dedi ki: Bununla birlikte her durumda erkeğe zaferan ile boyanmış olanı yasaklanm. Ayrıca eğer zaferan ile bir şey boyanmış ise onu yıkamasını emrederim demiştir. Beyhaki dedi ki: Bu hususta zaferan ile boyanmış olan hakkında sünnete tabi olmuştur. O halde uspur ile boyanmış olanda sünnete tabi olmak öncelikle sözkonusudur. (Beyhaki) dedi ki:

 

Esasen seleften bazı kimseler de uspur ile (sanya) boyanmış olanı mekruh görmüşlerdir. Mezhep alimlerimizden Ebu Abdullah el-Halimi bu görüşte olmakla birlikte bir topluluk da buna ruhsat vermiştir. Ama sünnete uymak daha uygundur. Allah en iyi bilendir. 

 

Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in (5403) "bunu sana anan mı emretti" buyruğunun anlamı: Bu kadınların giydikleri elbise türlerindendir. Onların kılıklarındandır. Böyle bir elbise giymek onların huy ve alışkanlıklarıdır demektir. Bunları yakmayı emretmesine gelince, hem onu hem de başkasını böyle bir mı yapmaktan alıkoymak için ağırlaştırılmış bir ceza olduğu söylenmiştir. Bu yönü ile dişi deveye lanet okuyan kadına o dişi devesini salıvermesini emretmesi ile Berire'nin sahiplerine onu satmalarını emredip vela şartını koşmalarına tepki göstermesine ve buna benzer hadislerdeki diğer buyruklarına benzemektedir. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

5/4- PAMUKLU ELBİSE GİYİNMENİN FAZİLETİ BABI