SAHİH-İ MÜSLİM

İÇECEKLER

 

22/5- HURMA ÇEKİRDEĞİNİN HURMANIN DIŞINA KONULMASININ MÜSTEHAP OLDUĞU, MİSAFİRİN YEMEK SAHİPLERİNE DUA ETMESİNİN VE SALİH MİSAFİRDEN DUA İSTEMENİN ONUN DA BU İSTEĞİ YERİNE GETİRMESİNİN MÜSTEHAP OLDUĞU BABI

 

5296-146/1- Bana Muhammed b. el-Müsenna el-Anezı tahdis etti, bize Muhammed b. Cafer tahdis etti, bize Şu'be, Yezid b. Humeyr'den, o Abdullah b. Busr’DEN şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) babama misafir oldu. Biz de Ona bir yemek ve vatbe denilen bir bulamaç takdim ettik. Sonra kuru hurma getirildi. O hurmayı yiyor, çekirdeği parmakları arasına koyuyordu. Bu arada da şehadet parmağı ile orta parmağını topluyordu -Şu'be dedi ki: Bu benim zannımdır, inşallah bunda (hadiste) hurma çekirdeklerinin parmaklarının arasına konulması sözkonusu edilmiştir- sonra Ona bir içecek getirildi. Onu içtikten sonra sağındakine verdi. (Abdullah) dedi ki: Babam atının gemini tutmuş olduğu halde: Bizim için Allah'a dua et dedi. O da: ''Allah'ım! Onlara ihsan ettiğin rızıklarını bereketli kıl, onlara mağfiret buyur ve onlara merhamet eyle" buyurdu.

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 3729; Tırmizi, 2576;

 

 

 

5297- .. ./2- Bize Muhammed b. Beşşar da tahdis etti, bize İbn Ebu Adiyy tahdis etti. (H.) Bunu bana Muhammed b. el-Müsenna da tahdis etti, bize Yahya b. Hammad tahdis etti, ikisi Şu'be'den bu isnad ile rivayet etti ve her ikisi de hurma çekirdeğinin parmaklar arasına alınmasında şüphe etmemişlerdir.

 

 

AÇIKLAMA:          Bu babta Yezid b. Humeyr'in rivayet ettiği hadis yer almaktadır. Buna göre "Abdullah b. Busr (radıyallahu anh) dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) babama misafir oldu ... ve onlara merhamet buyur." Diğer rivayette de bunu zikrettikten sonra "hurma çekirdeğinin parmaklar arasına alınması hususunda şüphe etmedi" demektedir.

 

Abdullah b. Busr isminde Busr adında be harfi ötrelidir. Yezid b. Humeyr isminde de hı harfi ötreli mim harfi fethalıdır.

 

"Vatbe: Bir çeşit bulamaç" çoğunluğun rivayeti bu şekilde vav harfi ile tı sakin ve arkasından be harfi ile rivayet edilmiştir. Bu hadisi Şu'be’DEN rivayet eden en-Nadr b. Numeyr de bunu böyle rivayet etmiştir. Nadr ise dilin önder imamlarından birisidir. En-Nadr bu kelimeyi açıklayarak şunları söylemektedir: Vatbe; berni türü kuru hurma, dövülmüş keş ve yağın bir arada bulunduğu bir bulamaçtır.

 

Ebu Mesud ed-Dimeşki, Ebu Bekr el-Burkani ve başkaları da bu kelimeyi böylece zaptetmişlerdir. Bu bizdeki nüshaların çoğunda da böyle olmakla birlikte bazılarında ise re harfi ötreli tı harfi fethalı olmak üzere "rutabe" diye zaptedilmiştir. El-Humeydi de bunu böylece zikretmiş ve şunları söylemiştir:

 

Gördüğümüz Müslim nüshalarında bu şekilde re harfi ile "rutbe" şeklindedir. Ama bu ravinin bir tashifidir. Bu ancak vav ile (vatve)dir. Humeydi'nin Müslim nüshalarında yer aldığını söylediği şekil kendisiningördüğü nüshalar için sözkonusudur. Yoksa çoğunluğu vav iledir. Ebu Mesud el-Burkani ve çoğunluk da Müslim'in nüshalarından bunu bu şekilde nakletmişlerdir. Kadı Iyaz ise birilerinin Müslim'de bunu "vatie" diye rivayet ettiklerini nakletmiş ve bunun doğru olduğunu ileri sürmüştür. Başkaları da bu iddiada bulunmuşlardır. Dil bilginlerine göre ise "vatie" tıpkı az önce sözü edilen hays (bulamaç) gibi kuru hurmadan yapılan bir yemektir. Onların zikrettikleri bunlardır. Bütün bunlar arasında bir aykırılık yoktur. Bunlar arasında sahih olan rivayet kabul edilir. O da dilde sahih (doğru) olan kullanımdır. Allah en iyi bilendir.

 

"Hurma çekirdeğini parmakları arasına alıyordu." Az olduğundan ötürü parmakları arasına koyuyor ve onu hurmaya karışmaması için hurma tabağına koymuyordu. Parmaklarının dış tarafı üzerinde onları topladıktan sonra attığı da söylenmiştir.

 

"Şu'be dedi ki: Bu benim zannımdır. inşallah çekirdekleri parmakları arasına alması hadis rivayetinde vardır" sözleri de şu demektir: Şu'be dedi ki: Benim zannımca çekirdekleri n (parmaklar arasına) alınması hadis-i şerifte zikrolunmuştur. Böylelikle o bu hususta tereddüt ve şüphe ettiğine işaret etmiş olmaktadır. ikinci rivayet yolunda ise bunu kesin olarak ifade etmiş ve şüphe etmemiştir. Böylelikle bu husus bu rivayetle sabit olmaktadır. Şüphe ihtiva eden rivayetin bu rivayetten önce olması ile sonra yapılmış olmasının bir zararı yoktur. Çünkü bir zaman kesin olarak rivayet etmiş, bir başka zaman da şüphe etmiştir. Kesin olan husus sabittir, bir başka zamanda unutmak ona engel değildir.

 

"Onu içtikten sonra sağındakine onu verdi." Buradan da anlaşıldığına göre içecek ve benzeri şeyler daha önce ilgili babında az önce kaydedildiği gibi sağ tarafa verilir. Yine buradan anlaşıldığına göre faziletli kimseden dua istemek ve misafirin (ev sahibinin) rızkının genişletilmesi, günahlarının bağışlanması ve merhamete nail olması için dua etmesi de müstehaptır. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yapmış olduğu bu dua ile dünya ve ahiretin hayırlarını bir arada sözkonusu etmiş olmaktadır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

23/6- ACUR VE TAZE HURMAYI BERABER YEMEK BABI