SAHİH-İ MÜSLİM |
İÇECEKLER |
21 - باب:
جواز أكل
المرق،
واستحباب أكل
اليقطين، وإيثار
أهل المائدة
بعضهم بعضا
وإن كانوا ضيفانا،
إذا لم يكره
ذلك صاحب
الطعام
21/4- MERAK (ET SUYU) YEMENİN
CAİZ OLUĞU, KABAK YEMENİN MÜSTEHAP OLUP, SOFRADA BULUNANLARIN MiSAFİR OLSALAR
DAHİ EĞER YEMEK SAHİBİ BUNDAN RAHATSIZ OLMUYORSA BİRBİRLERİNE İKRAMDA BULUNUP,
BİRİNİN DiĞERİNİ KENDİSİNE TERCİH ETMELERİNİN MÜSTEHAP OLDUĞU BABI
144 - (2041) حدثنا
قتيبة بن سعيد
عن مالك بن
أنس، فيما قرئ
عليه، عن
إسحاق بن
عبدالله بن
أبي طلحة؛ أنه
سمع أنس بن
مالك يقول:
إن
خياطا دعا
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم لطعام
صنعه. قال أنس
ابن مالك:
فذهبت مع رسول
الله صلى الله
عليه وسلم إلى
ذلك الطعام.
فقرب إلى رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
خبزا من شعير.
ومرقا فيه
دباء وقديد.
قال أنس.
فرأيت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يتتبع الدباء
من حوالي
الصحفة. قال:
فلم أزل أحب
الدباء منذ
يومئذ.
5293-14411- Bize Kuteybe
b. Said, Malik b. Enes'den, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha'dan okunan
rivayetler arasından tahdis ettiğine göre o (İshak) Enes b. Malik'i şöyle
derken dinlemiştir: Bir terzi yaptığı bir yemeğe Rasulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'i davet etti. Enes b. Malik dedi ki: Ben de Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile birlikte o yemeğe gittim. Rasulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'e arpa ekmeği ve içinde kabak ve kurutulmuş et bulunan sulu bir
yemek takdim etti. Enes dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
tabağın kenarlarından kabakları bulup aldığını gördüm. Ben de o günden itibaren
kabağı hep seviyorum.
Diğer tahric: Buhari,
2092, 5379, 5436, 5437 -muhtasar-, 5439; Ebu Davud, 3782; Tirmizi, 1850
145 - (2041) حدثنا
محمد بن
العلاء، أبو
كريب. حدثنا
أبو أسامة عن
سليمان بن
المغيرة، عن
ثابت، عن أنس
قال:
دعا
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم رجل.
فانطلقت معه.
فجيء بمرقة
فيها دباء.
فجعل رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يأكل من ذلك
الدباء
ويعجبه. قال:
فلما رأيت ذلك
جعلت ألقيه
إليه ولا أطعمه.
قال فقال أنس:
فما زلت، بعد،
يعجبني
الدباء.
5294-145/2- Bize
Muhammed b. el-Ala, Ebu Kureyb tahdis etti ... Enes b. Malik dedi ki: Bir adam
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i davet etmişti. Ben de Onunla
birlikte gittim. İçinde kabak bulunan bir yemek suyu getirildi. Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) O kabaktan beğenerek yemeğe koyuldu. (Enes) dedi
ki: Ben bu hali görünce onu (kabağı) Onun önüne koymaya ve onu yememeye
başladım. (Ravi) dedi ki: Enes dedi ki: O zamandan itibaren hep kabağı
seviyorum.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
(2041) - وحدثني
حجاج بن
الشاعر وعبد
بن حميد.
جميعا عن
عبدالرزاق.
أخبرنا معمر
عن ثابت
البناني وعاصم
الأحول، عن
أنس بن مالك؛
أن رجلا خياطا
دعا رسول الله
صلى الله عليه
وسلم. وزاد:
قال ثابت:
فسمعت أنسا
يقول: فما صنع
لي طعام، بعد،
أقدر على أن
يصنع فيه دباء
إلا صنع.
5295- .. ./3- Bana
Haccac b. eş-Şair ve Abd b. Humeyd de birlikte Abdurrezzak'dan tahdis etti,
bize Ma'mer, Sabit el-Bünani ve Asım elAhvel'den haber verdi, onlar Enes b.
Malik'den rivayet ettiklerine göre terzi bir adam Rasulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'i davet etti. Rivayetinde şunları da ekledi: Sabit dedi ki: Enes'i
şöyle derken dinledim: Ondan sonra bana ne kadar yemek yapıldıysa eğer ona
kabak katılmasını sağlayabilirsem mutlaka bu yapılırdı.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: Bu babta Enes
(radıyallahu anh)'ın rivayet ettiği "bir terzi Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'i davet etti. Ona ... takdim etti" hadisi yer
almaktadır. Bir rivayette (5294) "Enes dedi ki: Ben bunu görünce onu
(kabağı) ona koymaya ve onu yememeye başladım." Bir diğer rivayette de
(5295) "Enes dedi ki: Bundan sonra bana ne kadar yemek yapıldıysa ...
"
Bu hadisten çeşitli
hükümler anlaşılmaktadır:
1. Davete icabet edilir.
2. Terzinin kazancı
mübahtır.
3. Et suyu ile yapılmış
yemek mübahtır.
4. Kabak yemek
faziletlidir.
5. Kabak yemeği sevmek
müstehaptır. Aynı şekilde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) 'in sevdiği
her şeyi sevmek ve bunu yapmaya çalışmaya gayret göstermek de böyledir.
6. Birlikte yemek yiyen
kimselerin eğer yemek sahibi bundan rahatsız olmuyarsa birbirlerini kendilerine
tercih etmeleri müstehaptır.
7. Tabağın etrafından
kabak tanelerini bulup ayıklamak hakkında da iki ihtimal sözkonusudur.
Bir ihtimale göre bu
tabağın her bir tarafından değil tabağın bir cihetinin kıyılarından arayıp
bulmak şeklindedir. Çünkü insan önünden yemekle emrolunmuştur. İkinci ihtimale
göre de tabağın bütün etrafından aranıp bulunması anlamıdır. Bunun
yasaklanışının sebebi ise onunla birlikte oturan kimsenin bundan
tiksinmemesidir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den ise hiç kimse
tiksinmezdi. Aksine teberrüken Onun izinden giderlerdi. Çünkü onlar Onun
tükürüğünden ve balgamından bereket ümit ederek onu yüzlerine sürüyarlardı.
Onların kimi sidiğini kimi de kanını içmiş kimi de daha başka işler yapmıştır
ki bütün bu hususlar onların Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ait
olan eserlere ne kadar büyük çapta alaka gösterdiklerine dair bilinen
hususlardır. Ki kendisi bu hususta başkalarından farklıdır.
(Hadiste geçen) dubba:
Vaktin diye bilinen kabaktır. Be harfinden sonra medlidir. Meşhur olan söyleyiş
budur. Kadı Iyaz kasr ile okunacağını da nakletmektedir. Tekili
"dubbae" ya da "dubbah" diye gelir. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: