SAHİH-İ MÜSLİM

İÇECEKLER

 

19/2- YEMEK SAHİBİNİN ÇAGIRMADIĞI BİRİSİ, MİSAFİRLİĞE DAVET EDİLEN BİR KİMSE İLE BİRLİKTE GELECEK OLURSA, MİSAFİRİN NE YAPACAĞI VE YEMEK SAHİBİNİN ONUNLA GELENE İZİN VERMESİNİN MÜSTEHAP OLDUĞU BABI

 

5277-138/1- Bize Kuteybe b. Said ve Osman b. Ebu Şeybe -ikisinin lafızları birbirine yakın olmak üzere- tahdis edip dedi ki: Bize Cerir, A'meş'den tahdis etti, o Ebu Vai!'den, o Ebu Mesud el-Ensari (radıyallahu anh)'dan şöyle dediğini rivayet etti: Ensardan Ebu Şuayb denilen bir adam vardı. Onun kasap bir kölesi vardı. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i görünce yüzünden aç olduğunu anladı. Bunun üzerine kölesine: Be adam! Sen bizim için beş kişiye yetecek bir yemek hazırla. Çünkü ben, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i beş kişinin beşincisi olarak davet etmek istiyorum. (Ebu Mesud) dedi ki: Köle yemeği yaptı. Sonra Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gidip Onu beşi n beşincisi olarak çağırdı. Arkalarından bir adam daha geldi. Kapıya gelince Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şüphesiz bu arkamızdan geldi. Arzu edersen ona izin ver, istemezsen de geri döner" buyurdu. Adam: Hayır, ey Allah'ın Rasulü! ona izin veriyorum dedi.

 

 

 

5278- .. ./2- (Bunu) bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim de birlikte Ebu Muaviye'den tahdis etti. Bunu bize Nasr b. Ali el-Cahdami ve Ebu Said el-Eşe c de tahdis edip dedi ki: Bize Ebu Usame tahdis etti. (H.) Bize Ubeydullah b. Muaz da tahdis etti, bize babam tahdis etti, bize Şu'be tahdis etti. (H.) bana Abdullah b. Abdurrahman ed-Darimi de tahdis etti, bize Muhammed b. Yusuf, Süfyan'dan tahdis etti, hepsi A'meş'den, o Ebu Vail'den, o Ebu Mesud'dan bu hadisi Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den Cerir'in hadisine yakın olarak rivayet etti.

Nasr b. Ali de bu hadisi rivayetinde dedi ki: Bize Ebu Usame tahdis etti, bize A'meş tahdis etti, bize Şakik b. Seleme tahdis etti, bize Ebu Mesud el-Ensari tahdis etti deyip hadisi rivayet etti.

 

 

 

5279- .. ./3- Bana Muhammed b. Amr b. Cebele b. Ebu Revvad da tahdis etti, bize Ebu'l-Cevvab tahdis etti, bize Ammar -ki o b. Zureyk'dir- 'Ameş'den tahdis etti, o Ebu Süfyan'dan, o Cerir'den rivayet etti. (H.) Bana Seleme b. Şebib de tahdis etti, bize Hasan b. A'yen tahdis etti, bize Zuheyr tahdis etti. bize A'meş, Şakik'den tahdis etti, o Ebu Mesud'dan, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den diye rivayet etti.

 

Ayrıca yine A'meş'den, o Ebu Süfyan'dan, o Cabir'den bu hadisi rivayet etti. 

 

Diğer tahric: Seleme b. Şebib'in hadisinin kaynaklan daha önce 5277'de gösterildi; Muhammed b. Amr b. Cebele b. Ebu Revvad'ın hadisi ise yalnız başına Müslim rivayet etmiştir.

 

 

 

5280-139/4- Bana Zuheyr b. Harb da tahdis etti, bize Yezid b. Harun tahdis etti, bize Hammad b. Seleme, Sabit'den haber verdi, o Enes (r.a.)'dan rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in çorbayı (sulu yemeği) güzel yapan Farisı bir komşusu vardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e yemek hazırladıktan sonra gelip Onu davet etti. Allah Rasulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Aişe (r.anha) için: "Bu da mı" dedi. Adam: Hayır, deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Gelemem" buyurdu. Adam tekrar onu (gelip) davet etti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Bu da mı (gelsin)" buyurdu. Adam, hayır deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Hayır (gelemem)" buyurdu. Sonra tekrar (gelip) Onu davet edince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu da (gelsin) mi" buyurdu. Adam üçüncüsünde, evet deyince kalkıp biri diğerinin arkasından yürüyüp adamın evine gittiler.

 

 

Diğer tahric: Nesai, 3436

 

AÇIKLAMA:          Bu babtaki hadislerden birisine göre "Ebu Şuayb adında ensardan bir adam Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bir yemek hazırladı... Ona izin veriyorum ey Allah'ın Rasulü dedi." Hadisi yine bu babta (5280) "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in çorbası (sulu yemeği) güzel yapan Farisı bir komşusu vardı ... evine gittiler" hadisi yer almaktadır.

 

Birinci hadisten (5277) şu hüküm anlaşılmaktadır: Davet olunan bir kişinin arkasından davete çağırılmadan bir başka adam gidecek olursa, davet olunan kişinin o davetsiz misafire izin vermemesi de ona gelme dememesi de gerekir. Yemek sahibinin evinin kapısına gelince de ona içeri girmesine izin verip vermemesini anlamak için de durumu bildirir. Yemek sahibi olanın ise eğer onun gelmesinin hazır bulunanları rahatsız etmesi sureti ile yahut da onlar hakkında hoşlarına gitmeyecek şayialar yaymasından ya da onlarla birlikte oturması, fasıklıkla ve benzeri bir durumla ün kazanmış olmasından ötürü onların seviyesini düşürmesi gibi bir kötülük doğurmayacaksa, o davetsiz misafire izin vermesi müstehaptır. Şayet onun bu davette bulunmasından bu gibi hususlardan birisinden korkulacak olursa ona izin vermez ve eğer uygun gelecekse -onu güzel bir şekilde geri çevirmek için- yemekten ona bir şeyler vermek sureti ile dahi olsa onu kibar bir şekilde reddetmesi gerekir. Böyle bir şey yapması uygunsa bunu da yapması uygundur.

 

İkinci hadis, (5280) Farisı (İranlı) kıssası hakkındadır. Bu öncekinden farklı bir hadisedir. Bu da ortada davete icabet etme görevini yerine getirmeyi engelleyen bir mazeretin bulunması hali hakkında yorumlanmıştır. Çünkü Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu durumda onun davetini kabul etmek ve etmemekten birisini seçmekte serbestti. O da caiz olan iki husustan birisini tercih etti ki bu da davete icacet etmemekti. Ancak kendisi ile birlikte Aişe (radıyallahu anha) ya da aç olduğu için -ya da benzeri bir sebeple- gelmesine izin vermesi hali müstesna. Çünkü Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Aişe (radıyallahu anha)'dan ayrı olarak tek başına yemek yemekten hoşlanmamıştı. Bu ise güzel bir geçim, birliktelik hukuku ve müekked oturup kalkma meclis arkadaşlığı yapma adabının bir gereğidir. Davet sahibi onun da gelmesine izin verince Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de caiz olan ikinci hususu seçti. Çünkü maslahat farklı bir hal almıştı. O da onun istediği kendisi ile birlikte oturup kalkan kişiye (Aişe'ye) ikram edilmesi, onunla birlikte bulunma hakkının ve onun kollanıp gözetlenme hakkının meydana gelecek bu ziyafet ile yerine getirmek istemesi idi.

 

Daha önce velime (düğün ziyafeti) babında davete icabeti terk etmek ile ilgili mazeretlerin neler olduğu açıklanmış idi. Aynı şekilde ilim adamlarının davete icabet etmenin vacip olduğu hususundaki görüş ayrılığl ile aralarından düğün ziyafeti dışında -bu şekilde olduğu gibi- vacip görmeyen kimseler olduğu da açıklanmıştı.

 

"Biri diğerinin arkasından kalktı." Yani onların her biri diğerinin arkasından yürüyüp gitti.

İlim adamlarının açıklamalarına göre bu Farisı zatın önce Aişe (radıyallahu anha)'yı davet etmeyişinin sebebi yemeğin az olması idi. Çünkü o yemeği n Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e yeterli gelmesini istemişti.

 

Bu hadis-i şerifte, sulu yemek (çorba) ve diğer hoş ve lezzetli şeylerin yenilmesinin caiz olduğu hükmü anlaşılmaktadır. Nitekim yüce Allah: "De ki: Allah'ın kulları için çıkarmış olduğu zineti ve rızkın hoş ve temiz olanlarını haram eden kimdir. " (Araf, 32) buyurmaktadır.

 

Birinci (5277) hadisteki "Ebu Şuayb'in kasap bir kölesi vardı" ifadesi et satan bir kölesi vardı demektir. Bunda da kasaplığın caiz oluşuna ve kasaplık mesleği kazancının da helal olduğuna delil vardır. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

20/3- RAZI OLACAĞINDAN EMİN OLDUĞU VE KESİN OLARAK BÖYLE BİLDİĞİ KİMSENİN EVİNE GİDERKEN BAŞKASINI DA BERABER GÖTÜRMENİN CAİZ VE YEMEK İÇİN TOPLANIP BİR ARAYA GELMENİN MÜSTEHAB OLDUĞU BABI