SAHİH-İ MÜSLİM

İÇECEKLER

 

17- SU, SÜT VE BENZERİ ŞEYLERİ İÇMEYE BAŞLAYANIN SAĞINDAN İTİBAREN DOLAŞTIRMANIN MÜSTEHAP OLDUĞU BABI

 

5257-124/1- Bize Yahya b. Yahya tahdis edip dedi ki: Malik'e İbn Şihab'dan rivayetini okudum. O Enes b. Malik'den rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e az su katılmış bir miktar süt getirildi. Sağında bir bedevi solunda da Ebu Bekr (radıyallahu anh) vardı. Kendisi içtikten sonra bedeviye verdi ve: "Önce sağdakine sonra (sırasıyla) onun sağındakine" buyurdu.

 

 

 

5258-125/2- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, Amr en-Nakid, Zuheyr b.

Harb ve Muhammed b. Abdullah b. Numeyr -lafız Zuheyr'e ait olmak üzeretahdis edip dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne, Zühr'i'den tahdis etti, o Enes'den şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ben on yaşında iken Medine'ye geldi. Ben yirmi yaşında iken vefat etti. Benim annelerim de beni Ona hizmet etmeye teşvik ediyorlardı. Bir gün evimize yanımıza girdi. Biz de evde bulunan bir koyundan onun için süt sağdık. Yine evdeki bir kuyudan o süte onun için su katıldı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ondan içti. Ömer Ona -Ebu Bekir de onun solunda bulunuyordu-: Ey Allah'ın Rasulü! Ebu Bekir'e ver dedi. Ama O sağında bulunan bir bedeviye onu verdi ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önce sağdakine sonra (sırasıyla) onun sağındakine" buyurdu.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

5259-126/3- Bize Yahya b. Eyyub, Kuteybe ve Ali b. Hucr tahdis edip dedi ki: Bize İsmail -ki o İbn Cafer'dir- Abdullah b. Abdurrahman b. Ma'mer b. Hazm, Ebu Tuvale el-Ensari'den tahdis ettiğine göre o Enes b. Malik'i dinlemiştir. (H.) Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb de -lafız ona ait olmak üzere- tahdis etti. Bize Süleyman -yani b. Bilal- Abdullah b. Abdurrahman'dan tahdis ettiğine göre o Enes b. Malik'i tahdis edip şöyle derken dinlemiştir:

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Evimizde yanımıza geldi. Bizden içecek bir şey istedi. Biz de Ona bir koyundan süt sağdık. Sonra da bu kuyumun suyundan o süte su kattım. (Enes) dedi ki: Onu Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e takdim ettim. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ondan içti. Ebu Bekr (radıyallahu anh) solunda, Ömer de karşısında bir bedevi de sağında bulunuyordu. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) içip bitirince Ömer -ona Ebu Bekir'i göstererek- işte Ebu Bekir ey Allah'ın Rasulü! dediği halde Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Bekir ve Ömer'i bırakıp bedeviye verdi ve Allah Rasulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Önce sağdakiler sonra (sırasıyla) sağdakiler sonra yine sağdakiler" buyurdu.

Enes dedi ki: İşte bu bir sünnettir, bu bir sünnettir, bu bir sünnettir.

 

Diğer tahric: Buhari, 2571

 

 

 

5260-127/4- Bize Kuteybe b. Said, Malik b. Enes'den kendisine Ebu Hazim'den naklen okunan rivayetler arasında tahdis etti. O Sehl b. Sa'd es-Saidi'den rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bir içecek getirildi. O da ondan içti. Sağ tarafında bir çocuk, sol tarafında da yaşlı zatlar vardı. çocuğa: "Bunlara vermem için bana izin verir misin" dedi. çocuk: Allah'a yemin olsun ki hayır. Senden bana düşen payım hususunda hiç kimseyi kendime tercih etmem dedi.

 

(Sehl) dedi ki: Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), onu çocuğun eline verdi.

 

Diğer tahric: Buhari, 2451, 2602, 2605, 5620

 

 

 

5261-128/5- Bize Yahya b. Yahya tahdis etti, bize Abdulaziz b. Ebu Hazim haber verdi. (H.) Bunu bize Kuteybe b. Said de tahdis etti, bize Yakub -yani b. Abdurrahman el-Kari- tahdis etti. İkisi Ebu Hazim'den, o Sehl b, Sa'd'dan, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den aynısını rivayet etti. Ama her ikisi: Onu verdi dememekle birlikte Yakub'un rivayetinde: onu o çocuğa verdi dedi.

 

 

Diğer tahric: Yahya b. Yahya'nın hadisini Buhari, 2366; Kuteybe b. Said'ın Yakub'dan rivayet ettiği hadisi Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          Bu babta Enes (radıyallahu anh)'in (5257) "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bir miktar su katılmış bir süt getirildi... önce sağdakine sonra onun sağındakine" hadisi yer almaktadır. Diğer rivayette (5258) "Ebu Bekir onun sol tarafında bulunuyorken Ömer Ona: Ey Allah'ın Rasulü! Ebu Bekir'e ver dediği halde sağ tarafındaki bir bedeviye onu verdi. .. " Diğer rivayette (5259) "Önce sağdakiler, sonra (onların) sağındakiler sonra onların sağındakiler buyurdu. Enes dedi ki: Bu bir sünnettir, bu bir sünnettir, bu bir sünnettir dedi." Diğer rivayette (5260) "Ona bir içecek getirildi, ondan bir miktar içti. Sağ tarafında bir çocuk, sol tarafında da yaşlı zatlar vardı. .. "

 

Bu hadis-i şeriflerde bu apaçık sünnet beyan edilmektedir. Bu beyan ayrıca bütün ikram türlerinde sağdan başlamanın müstehap görüldüğüne dair birbirini destekleyerek gelmiş bulunan şer't delillere de uygundur.

 

Hadisten şu hükümler çıkarılmıştır:

 

1. İçilecek şeyler ve benzeri hususlarda sağda bulunan kimse küçük ya da fazileti daha az dahi olsa önceliklidir. Çünkü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bedeviyi ve küçük çocuğu Ebu Bekr (radıyallahu anh)'a öncelemiştir.

 

Fazilet sahibi kimselerle yaşlı zatların öncelenmesi ise diğer niteliklerde eşit olmaları halindedir. Bundan dolayı namazda imamlık hususunda daha bilgili olan ve Kur'an'ı daha güzel okuyan, nesebi güzel daha yaşlı olana öncelenir.

 

"Su katılmıŞ" karıştırılmış demektir.

 

2. Bundan da bunun (süte su karıştırmanın) caiz olduğu hükmü anlaşılmaktadır. Süte su katmak, satılması istendiği taktirde yasaklanmıştır. Çünke bu bir aldatmadır. ilim adamlarının dediklerine göre süte su katmak onu serinletir yahut çoğaltır ya da kalabalığa yetecek hale gelir.

 

{5260} "Onu eline bıraktI." Eline koydu demektir. Ebu Bekr b. Ebu Şeybe'nin Müsnedi'ndeki rivayete göre bu çocuk Abdullah b. Abbas'dır. Yaşlı zatlardan birisi de Halid b. Velid (r.a.) idi.

 

Denildiğine göre bedeviden izin almayıp çocuktan izin istemesi çocuğu nazlandırmak içindi. Bu kişi ise İbn Abbas idi. Esasen izin istemesi hususunda onun gönlünü hoş edeceğine -özellikle de bu yaşlı zatlar onun da akrabaları iken- güveniyor idi.

 

Kadı Iyaz dedi ki: "(Sağında) amcan ve amcanoğlu bulunuyor. Ona vermeme izin veriyor musun" buyurmuştu. Yine bunu o yaşlıların kalplerini İslam'a daha iyi ısındırmak, onlara olan sevgisini bildirmek ve eğer bir sünnet engel değilse onlara ikramı tercih ettiğini göstermek için yapmıştı. Ayrıca bu davranışı bu sünnetin beyanını da ihtiva etmektedir ki bu sünnet de sağda bulunanın daha bir hak sahibi olduğu ve onun izni olmadıkça bu ikramın başkasına verilmeyeceği, sağdakinden izin almakta bir sakınca olmadığı ve onun da izin vermek zorunda olmadığı sünnetidir. Aynı şekilde eğer uhrevi bir fazileti ve dini bir maslahatı -bu surette görüldüğü gibi- kaçırmak sözkonusu ise de izin vermemesi gerekir. Mezhep alimlerimiz ve onların dışındaki bir takım ilim adamları (Allah'a) yakınlaştırıcı amellerde başkasını kendisine tercih etmeyeceği, ama övülmeye değer tercihin ise itaatler dışında nefsin payları ile ilgili olduğunu da açıkça ifade etmişler ve şöyle demişlerdir: Birinci saftaki yerine başkasını kendisine tercih etmesi mekruhtur. Benzeri diğer hususlar da böyledir.

 

Bedeviden izin almamasına gelince; ikramı ashabına yapmak için ondan izin istemesi halinde onu tedirgin ve rahatsız edeceğinden korktuğu için izin istememişti. Belki de o bedevinin kalbine henüz cahiliyeden yeni kurtulduğu için cahiliyenin kibir ve taassubunun izleri bulunup, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ahlakını iyice bilme imkanını elde etmediğinden ötürü kalbe gelecek bir düşünceden dolayı helak olma ihtimali de vardı.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kendisine (böyle bir zarar) geleceğinden korkulan kimselerin kalbini telif edip ısındırdığına dair naslar birbirini destekleyecek şekilde bize gelmiş bulunmaktadır.

 

Bu hadislerde çeşitli bilgiler yer almaktadır. Bunların bir kısmı şunlardır:

 

1. İçecek ve benzeri hususlarda sağdan başlamak bir sünnettir. Bu, hakkında görüş ayrılığı bulunmayan hususlardandır. Malik’DEN bu sünnetin özel olarak içecek şeyler hakkında olduğunu söylediği nakledilmiştir. İbn Abdilberr ve başkaları da böyle bir kanaat İmam Malik’DEN sahih olarak nakledilmemiştir derler. Kadı Iyaz dedi ki: Malik'in -yüce Allah'ın rahmeti ona- görüşünün "bu sünnet sadece içecek şeyler hakkında varid olmuştur. Dolayısıyla sırasıyla sağda bulunanların başkalarına göre öncelenmesi bu husustaki nass olarak gelmiş bir sünnete dayanılarak değil kıyas iledir" şeklinde olma ihtimali daha yüksektir. Durum ne olursa olsun ilim adamları içilecek şeyler ve benzerleri hususunda sağdan başlamanın müstehap olduğu üzerinde ittifak etmişlerdir.

 

2. Su katılmış sütü içmek caizdir.

 

3. Bir kimse, mübah olan (herkese açık) bir yere yahut da alim bir kimsenin büyük bir zatın meclisine daha önce giderse, kendisinden sonra gelenlere göre o mecliste daha bir hak sahibidir. Allah en iyi bilendir.

 

(5258) "Enes (radıyallahu anh) dedi ki: Benim annelerim ona hizmet etmeye beni teşvik ediyorlardı." Annelerinden maksadı ise Um Suleym onun teyzesi Um Haram ve bunların dışındaki diğer kadın mahremleridir. Burada "anneler" lafzını hem hakikat hem mecaz anlamında kullanmıştır. Böyle bir kullanım Şafii -yüce Allah'ın rahmeti ona- Kadı Ebu Bekir el-Bakillani ve onların dışında aynı lafzı hem hakikat hem mecaz anlamında kullanmayı caiz kabul edenlerin mezhebine uygun bir kullanımdır.

 

"Annelerim ... ediyorlardı" söyleyişi "ekelunil begaris: pireler beni yediler" söyleyişine göredir ve bu az kullanılmakla birlikte sahih bir söyleyiştir. Daha önce buna dair açıklama Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Gece ve gündüz melekleri aranızda sırayla nöbetleşirler" (Bk. 1430 numaralı hadis) buyruğu ile benzerlerinin şerhi yapılırken geçmiş bulunmaktadır. Allah en iyi bilendir.

 

(5259) "Ona evde beslediğimiz bir koyundan süt sağdık." Dacin evde beslenen yem verilen hayvana denilir. Dacin tabiri aynı zamanda eve alışkın (evcil) kuş ve başkaları için de kullanılır.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Önce sağdakine sonra (sırasıyla) onun sağındakine" anlamındaki lafızların son harfleri nasb ve ref ile de zaptedilmiştir. Her ikisi de doğrudur. Nasb ile zaptı "sağındakine verdi" taktirine binaendir. Ref ile zaptı ise sağda bulunan daha bir hak sahibidir taktirine ya da buna benzer bir taktire göredir. Diğer rivayette ise "sağdakiler" denilmektedir ki bu da ref ile zaptı tercih ettirmektedir.

 

Ömer (radıyallahu anh)'ın (5258) "Ey Allah'ın Rasulü! Ebu Bekir'e ver" demesi, onu unuttuğundan korkması dolayısıyla Ebu Bekir'i ona hatırlatmak istediği ve ayrıca sağda bulunan o bedeviye Ebu Bekir (r.a.)'ın değerinin yüceliğini bildirmek için söylemiştir.

 

(5259) "Ebu Tuvale" İl harfi ötrelidir. Sahih ve meşhur olan budur. El-Metali sahibi ise hem ötreli hem fethalı söyleyişi (Ebu Tavale şeklinde) nakletmiştir. İlim adamları: Muhaddisler arasında bundan başka Ebu Tuvale künyeli kimse bilinmemektedir demişlerdir. Hakim Ebu Ahmed onu "el Kuna el-Mufrede: Benzeri olmaylan künyeler" başlığında sözkonusu etmiştir.

 

"Ömer (radıyallahu anh) da karşısında idi." Yani onunla yüz yüze gelecek şekilde önünde idi.

 

(5261) "Yakub b. Abdurrahman el-Kari" sondaki ye şeddeli olup bilinen kabile olan "Kare"ye mensuptur. Daha önce birkaç defa açıklaması geçti. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

18/1- PARMAKLARI VE TABAĞI YALAMANIN, YERE DÜŞEN LOKMAYI ONA DEĞEN RAHATSIZ EDİCİ ŞEYLERİ SİLDİKTEN SONRA YEMENİN MÜSTEHAP OLDUĞU VE ELİ YALAMADAN ÖNCE SİLMENİN MEKRUH OLDUĞU BABI