SAHİH-İ MÜSLİM |
KURBAN |
8 - باب:
تحريم الذبح
لغير الله
تعالى، ولعن
فاعله.
8- YÜCE ALLAH'TAN
BAŞKASI ADINA HAYVAN KESMENİN HARAM KILINMASI VE BUNU YAPANA LANET OKUNDUĞU
BABI
43 - (1978) حدثنا
زهير بن حرب
وسريج بن
يونس. كلاهما
عن مروان. قال
زهير: حدثنا
مروان بن
معاوية
الفزاري.
حدثنا منصور
بن حيان.
حدثنا أبو
الطفيل، عامر
بن واثلة. قال:
كنت
عند علي بن
أبي طالب.
فأتاه رجل
فقال: ما كان
النبي صلى
الله عليه
وسلم يسر
إليك؟ قال
فغضب وقال: ما
كان النبي صلى
الله عليه
وسلم يسر إلي
شيئا يكتمه
الناس. غير أنه
قد حدثني
بكلمات أربع.
قال فقال: ما
هن؟ يا أمير
المؤمنين! قال
(لعن الله من
لعن والده.
ولعن الله من
ذبح لغير
الله. ولعن
الله من آوى
محدثا. ولعن
الله من غير
منار الأرض(.
5096-43/1- Bize Zuheyr
b. Harb ve Süreye b. Yunus da tahdis etti. İkisi Mervan’DAN rivayet etti.
Zuheyr dedi ki: Bize Mervan b. Muaviye el-Fezari tahdis etti, bize Mansur b.
Hayyan tahdis etti, bize Ebu't-Tufeyl, Amir b. Vasile tahdis edip dedi ki: Ali
b. Ebu Talib (r.a.)'ın yanında idim. Ona bir adam gelerek: Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) sana gizlice ne söylerdi dedi. (Ebu Tufeyl) dedi ki: Ali
öfkelendi ve: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanlardan gizlediği hiçbir
şeyi bana gizlice söylemiş değildir. Ancak o bana dört kelime tahdis etmişti
dedi. Adam: Peki onlar nedir ey müminlerin emiri dedi. (Ali) dedi ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah, babasına lanet okuyana
lanet etsin, Allah, Allah'tan başkası adına kesene lanet etsin, Allah, bir suç
işlemiş olanı barındırana lanet etsin, Allah, yerin alametlerini değiştirene
lanet etsin" buyurdu.
Diğer tahric: Nesai,
4434
44 - (1978) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا أبو
خالد الأحمر،
سليمان بن
حيان عن منصور
ابن حيان، عن
أبي الطفيل.
قال : قلنا
لعلي بن أبي
طالب. أخبرنا
بشيء أسره
إليك رسول
الله صلى الله
عليه وسلم.
فقال: ما أسر
إلي شيئا كتمه
الناس. ولكني
سمعته يقول (لعن
الله من ذبح
لغير الله.
ولعن الله من
آوى محدثا.
ولعن الله من
لعن والديه.
ولعن الله من
غير المنار(.
5097-44/2- Bunu bize Ebu
Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Ebu Halid el-Ahmer, Süleyman b. Hayyan, Mansur
b. Hayyan’dan tahdis etti, o Ebu't-Tufeyl'den şöyle dediğini rivayet etti: Ali
b. Ebu Talib (r.a.)'a: Bize Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sana
gizlice söylemiş olduğu bir şeyi haber ver dedik. Ali, O insanlardan bir şeyi
gizlediği herhangi bir şeyi bana gizlice söylemiş degildir. Ama ben Onu şöyle
buyururken dinledim dedi: ''Allah, Allah'tan başkası için kesene lanet etsin,
Allah, bir suçluyu barındırana lanet etsin, Allah, anne babasına lanet edene
lanet etsin, Allah, (yerin) işaretlerini değiştirene lanet etsin"
45 - (1978) حدثنا
محمد بن
المثنى ومحمد
بن بشار
(واللفظ لابن
المثنى) قالا:
حدثنا محمد بن
جعفر. حدثنا شعبة
قال: سمعت
القاسم بن أبي
بزة يحدث عن
أبي الطفيل،
قال:
سئل
علي: أخصكم
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم بشيء؟
فقال: ما خصنا
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
بشيء لم يعم
به الناس
كافة. إلا ما
كان في قراب
سيفي هذا. قال:
فأخرج صحيفة
مكتوب فيها. (لعن
الله من ذبح
لغير الله.
ولعن الله من
سرق منار
الأرض. ولعن
الله من لعن والده.
ولعن الله من
آوى محدثا(.
5098-45/3- Bize Muhammed
b. el-Müsenna ve Muhammed b. Beşşar -lafız İbnu'l-Müsenna'ya ait olmak üzere-
tahdis edip dedi ki: Bize Muhammed b. Cafer tahdis etti, bize Şu'be tahdis edip
dedi ki: el-Kasım b. Ebu Bezze'yi, Ebu't-Tufeyl'den şöyle dedi diye tahdis
ederken dinledim: Ali (r.a.)'a: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) size
özel bir şey tahsis etti mi diye soruldu. O şu cevabı verdi: Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), bütün insanlara genel olarak söylememiş olduğu
her hangi bir şeyi bize özel olarak tahsis etmiş degildir. Benim şu kılıcımın
kırbasında olan müstesna.
(Ebu Tufeyl) dedi ki:
Sonra onda şu hususların yazılı olduğu bir sahife çıkardı: "Allah,
Allah'tan başkası adına kesene lanet etsin, Allah, yerin alametlerini çalana
lanet etsin, Allah, babasına lanet edene lanet etsin, Allah, bir suçluyu
barındırana lanet etsin. "
AÇIKLAMA: Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: (5096) "Allah, babasına lanet edene
lanet etsin ... yerin alametlerini değiştirene lanet etsin." Bir diğer
rivayette (5097) ''Allah, anne babasına lanet edene lanet etsin"
denilmektedir. Şüphesiz baba ve anneyi lanetlemek büyük günahlardandır. Bu
husus, İman Kitabı'nda açık bir şekilde şerh edilerek geçti.
Menarul ard: yerin alametlerinden
kasıt sınırlarının alamet ve işaretleridir.
Dal harfi kesreli olarak
muhdis ise yeryüzünde bir fesat çıkartan (günahkar, suçlu kimse) demektir. Buna
dair açıklama da Hacc Kitabı'nın son taraflarında geçti.
Allah'tan başkası için,
(başkası adına) kesmekten maksat ise yüce Allah'tan başkası adını anarak
kesmektir. Puta, haça, Musa'ya ya da İsa'ya -Allah'ın salat ve selamları
onlara- yahut Kabe'ye ve benzeri varlıklara (onlar için, onlar adına) kesen
kimsenin durumu gibi. Bütün bunlar haramdır. Böyle bir şekilde kesilen hayvan
da helal değildir. Kesen kişinin müslüman, nasrani ya da yahudi olması arasında
bir fark yoktur. Şafii bunu açıkça ifade etmiştir. Mezhep alimlerimiz de bu
hususta ittifak halindedirler. Eğer bununla birlikte yüce Allah'tan başka kendi
adına kesileni ta'zim etmeyi ve ona ibadet etmeyi de kastetmiş ise bu iş bir
küfür olur. Eğer bu şekilde kesen kişi bundan önce müslüman ise böyle bir kesim
ile artık mürted olur.
Mezhep alimlerimizden
Şeyh İbrahim el-Mervezi'nin naklettiğine göre sultanın karşılanması esnasında
ona yakınlaşmak amacı ile hayvan kesmek hakkında Buhara alimleri haram olduğuna
dair fetva vermişlerdir. Çünkü böyle bir suretle kesilen hayvan yüce Allah'tan
başkasının adı anılarak kesilen hayvanlardan sayılır.
Rafii dedi ki: Ama böyle
bir kesim sadece sultanın gelişine sevinmelerinden dolayı olur. Bu sebeple bu
bir çocuğun doğması sebebi ile kesilen akika gibidir. Bunun gibi bir maksatla
kesilen hayvanın haram olması gerekmez. Allah en iyi bilendir.
Bir adamın Ali
{radıyallahu anh)'a: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sana gizlice
neler söylerdi" demesi üzerine kızmasına gelince; bu hadis ile
Rafizilerin, şiilerin ve imamiyenin Ali {radıyallahu anh)'a vasiyette bulunduğu
ve bundan başka benzeri uydurma ve iddialarının batı! ve asılsız olduğu
belirtilmektedir.
Ayrıca bu hadiste, ilmin
yazılmasının caiz olduğu hükmü vardır. Bu da şu anda üzerinde icma olunmuş bir
husustur. Biz bu meseleyi daha önce birkaç yerde sözkonusu etmiş bulunuyoruz.
(5098) "ResuluIlah
{Sallallahu aleyhi ve Selleml'in bütün insanlara genel olarak bildirmediği
herhangi bir şeyi bize özel olarak vermemiştir. Şu kılıcımın kınında bulunan
müstesna." Buradaki "kaffeten: genel olarak" lafzı bu şekilde
hal olarak kullanılır. Musannıfların yazdıklan eserlerin bir çoğunda muzaf ve
harf-i tarifli olarak kullanılmasına gelince, mesela: Haza kavlu kaffetul
ulema: Bu bütün ilim adamlarının sözüdür (görüşüdür) ile mezhebul kaffe:
genelin görüşü, kanaatidir gibi kullanımlan avamın yanlış konuşmaları ve
tahrifleri arasında sayılan bir hatadır.
"Kirab: kın"
kaf harfi kesrelidir. Bu da içine kını ile kılıcın ve diğer hafif araç
gereçlerin içine konulduğu torbadan (heybeden) daha latif deriden bir kaba
denilir. Allah en iyi bilendir .
Sonraki sayfa için aşağıdaki
link’i kullan: