SAHİH-İ MÜSLİM |
AV |
12 - باب:
النهي عن صبر
البهائم.
12- HAYVANLARI
HAPSEDEREK ÖLDÜRMENİN YASAK OLDUĞU BABI
58 - (1956) حدثنا
محمد بن
المثنى. حدثنا
محمد بن جعفر.
حدثنا شعبة.
قال: سمعت
هشام ابن زيد
بن أنس بن
مالك قال:
دخلت مع جدي،
أنس بن مالك،
دار الحكم بن
أيوب. فإذا
قوم قد نصبوا
دجاجة
يرمونها. قال
فقال أنس:
نهى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم أن تصبر
البهائم.
5030-58/1- Bize Muhammed
b. el-Müsenna da tahdis etti, bize Muhammed b. Cafer tahdis etti, bize Şu'be
tahdis edip dedi ki: Hişam b. Zeyd b. Enes b. Malik'i şöyle derken dinledim:
Dedem Enes b. Malik ile birlikte elHakem b. Eyyub'un evine girdim. Birkaç
kişinin bir tavuğu hedef olarak dikip ona atış yaptıklarını gördük. Bunun
üzerine Enes: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), hayvanların (ölümüne)
hapsedilmesini yasakladı dedi.
Diğer tahric: Buhari,
5513; Ebu Davud, 2816; Nesai, 4451; İbn Mace, 3186 -muhtasar-
(1956) - وحدثنيه
زهير بن حرب.
حدثنا يحيى بن
سعيد وعبدالرحمن
بن مهدي. ح
وحدثني يحيى
بن حبيب.
حدثنا خالد بن
الحارث. ح
وحدثنا أبو
كريب. حدثنا
أبو أسامة
كلهم عن شعبة،
بهذا الإسناد.
5031- .. ./2- Bunu bana
Zuheyr b. Harb da tahdis etti, bize Yahya b. Said ve Abdurrahman b. Mehdi
tahdis etti. (H.) Bana Yahya b. Habib de tahdis etti, bize Halid b. el-Haris
tahdis etti. (H.) Bize Ebu Kureyb de tahdis etti, bize Ebu Usame tahdis etti, hepsi
Şu'be’DEN bu isnad ile rivayet etti.
58 م - (1957)
وحدثنا
عبيدالله بن
معاذ. حدثنا
أبي. حدثنا
شعبة عن عدي،
عن سعيد بن
جبير، عن ابن
عباس؛
أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال: (لا
تتخذوا شيئا
فيه الروح
غرضا(.
5032-58m/3- Bize
Ubeydullah b. Muaz da tahdis etti, bize babam tahdis etti, bize Şu'be,
Adiyy'den haber verdi, o Said b. Cübeyr'den, o İbn Abbas'dan rivayet ettiğine
göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Canlı hiçbir şeyi heder
edinmeyiniz" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
5515 -muallak olarak bu manadaM; Nesai, 4455, 4456
(1957) - وحدثناه
محمد بن بشار.
حدثنا محمد بن
جعفر وعبدالرحمن
ابن مهدي عن
شعبة، بهذا
الإسناد،
مثله.
5033- .. ./4- Bunu bize
Muhammed b. Beşşar da tahdis etti, bize Muhammed b. Cafer ve Abdurrahman b. Mehdi,
Şu'be'den bu isnad ile aynısını rivayet etti.
59 - (1958) وحدثنا
شيبان بن فروخ
وأبو كامل
(واللفظ لأبي كامل).
قالا: حدثنا
أبو عوانة. عن
أبي بشر، عن
سعيد بن جبير.
قال : مر
ابن عمر بنفر
قد نصبوا
دجاجة
يترامونها. فلما
رأوا ابن عمر
تفرقوا عنها.
فقال ابن عمر:
من فعل هذا؟
إن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم لعن من
فعل هذا.
5034-59/5- Bize Şeyban
b. Ferruh ve Ebu Kamil de -lafız Ebu Kamil'e ait olmak üzere- tahdis edip dedi
ki: Bize Ebu Avane, Ebu Bişr’DEN tahdis etti, o Said b. Cübeyr’DEN şöyle
dediğini rivayet etti: İbn Ömer (radıyallahu anh) bir tavuğu hedef olarak dikip
ona ok atıp duran bir topluluğun yanından geçti. İbn Ömer'i görünce etrafından
dağılıverdiler. Bunun üzerine İbn Ömer: Bunu kim yaptı. Şüphesiz Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu yapanı lanetlemiştir dedi.
Diğer tahric: Buhari,
5515 -bu manadaM; Nesai, 4453, 4454 -bu manadaM
(1958) - وحدثني
زهير بن حرب.
حدثنا هشيم.
أخبرنا أبو بشر
عن سعيد بن
جبير. قال:
مر
ابن عمر
بفتيان من
قريش قد نصبوا
طيرا وهم يرمونه.
وقد جعلوا
لصاحب الطير
كل خاطئة من
نبلهم. فلما
رأوا ابن عمر
تفرقوا. فقال
ابن عمر: من
فعل هذا؟ لعن
الله من فعل
هذا. إن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم لعن
من اتخذ، شيئا
فيه الروح
غرضا.
5035- .. ./6- Bana
Zuheyr b. Harb da tahdis etti, bize Huşeym tahdis etti, bize Ebu Bişr, Said b.
Cübeyr’DEN şöyle dediğini haber verdi: İbn Ömer bir kuşu hedef olarak dikip ona
ok atan Kureyşli birkaç gencin yanından geçti.
Oklarından isabet
etmeyen her bir oku da kuşun sahibine vermeyi şart koşmuşlardı. İbn Ömer'i
görünce dağılıverdiler. Bunun üzerine İbn Ömer: Bunu kim yaph? Allah bunu
yapana lanet etmiştir. Şüphesiz Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) canlı
herhangi bir şeyi hedef edinen kimseye lanet etmiştir dedi.
Diğer tahric: Buhari,
5515 -bu manadaM; Nesai, 4453, 4454 -bu manada-
60 - (1959) حدثني
محمد بن حاتم.
حدثنا يحيى بن
سعيد عن ابن
جريج. ح
وحدثنا عبد ابن
حميد. أخبرنا
محمد بن بكر.
أخبرنا ابن
جريج. ح
وحدثني هارون
بن عبدالله.
حدثنا حجاج بن
محمد. قال: قال
ابن جريج:
أخبرني أبو
الزبير؛ أنه
سمع جابر بن
عبدالله يقول:
نهى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم أن يقتل
شيء من الدواب
صبرا.
5036-6017- Bana Muhammed
b. Hatim de tahdis etti, bize Yahya b. Said, İbn Cureyc'den tahdis etti. (H.)
Bize Abd b. Humeyd de tahdis etti, bize Muhammed b. Bekr haber verdi, bize İbn
Cureyc haber verdi. (H.) Bana Harun b. Abdullah da tahdis etti, bize Haccac b.
Muhammed tahdis edip dedi ki: İbn Cureyc dedi ki: Bana Ebu'z-Zubeyr'in haber
verdiğine göre o Cabir b. Abdullah'ı şöyle derken dinledi: Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), canlı hayvanlardan herhangi bir şeyin
hapsedilerek (alıkonularak) öldürülmesini yasakladı.
AÇIKLAMA: Burada
sözü geçen "sabr" ok atmak ve buna benzer bir yolla öldürülmek için
hayvanın hapsedilmesi, alıkonulması demektir.
(5030) "Rasuluilah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayvanların hapsedilmesini yasakladı" bir
rivayette (5032) "canlı olan hiçbir şeyi hedef edinmeyin" buyruğu ile
ilgili olarak ilim adamları der ki: Hayvanların sabredilmesi (hapsedilmesi) ok
atmak ve benzeri bir yolla öldürülmesi maksadıyla canlı oldukları halde
alıkonulmaları, tutulmalarıdır. Bu da: "bu da ruh taşıyan hiçbir şeyi
hedef edinmeyin"in manasını ifade eder. Yani canlı olan bir hayvanı deri
ve buna benzer hedefler gibi kendisine ok atacağınız bir hedef edinmeyin.
Buradaki yasak haramlık ifade eder. Bundan dolayı Rasulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) bundan sonra gelen İbn Ömer'in rivayetinde (5034) "Allah bunu
yapana lanet etmiştir" buyurmuştur. Diğer taraftan bu hayvana bir işkence,
canını telef etmek, mal olarak onu heder etmek ve eğer kesilebilecek bir hayvan
ise onun şeriate uygun kesilme imkanını ortadan kaldırmak, eğer kesilebilir
hayvanlardan değilse ondan yararlanmayı ortadan kaldırmak sözkonusudur.
(5036) "Diktikleri
bir kuşa ok atarlardı." Bu şekilde nüshalarda "tayran: bir kuş"
diye kaydedilmiştir. Bununla kastedilen ise bir kuştur. Dilde meşhur olana göre
bir kuşa "tair" denilir. Çoğulu da "tayr" diye gelir. Ama
az kullanılır bir söyleyişte "tayr" da tekil hakkında kullanılır.
İşte bu hadis-i şerif sözünü ettiğimiz o söyleyişe göre uygundur.
"Kuş sahibine
oklarından isabet etmeyen her bir oku vermeyi de şart koşmuşlardı." Yani
hedefe isabet etmeyen her bir oku vereceklerdi. Burada (isabet etmeyen
anlamında) "hatie" lafzı bir söyleyişe uygundur. Ama daha fasih olanı
"muhtie" denilmesidir. Nitekim bir şeyi kastederken yanlışlıkla
başkasına isabet ettiren hakkında "ahtae: isabet ettirmedi" denilir.
Böyle bir kimseye de "muhti: hedefe isabet ettiremeyen" denilir. Az
kullanılır bir söyleyişte ise fiil olarak "hatae" ve ismi fail olarak
da "hati" denilir. İşte bu hadis o ikinci söyleyişe uygun olarak
kullanılmışlır. Bunu da Ebu Ubeyd, Cevheri ve başkaları nakletmiştir. Allah en
iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
UDHİYE - 1.
KURBAN KESMENİN VAKTİ BABI