SAHİH-İ MÜSLİM |
AV |
6 - باب:
في أكل لحوم
الخيل.
6- AT ETLERİNİN
YENİLMESİ HAKKINDA BİR BAB
36 - (1941) حدثنا
يحيى بن يحيى
وأبو الربيع
العتكي وقتيبة
بن سعيد
(واللفظ
ليحيى) (قال
يحيى: أخبرنا.
وقال الآخران:
حدثنا حماد بن
زيد) عن عمرو بن
دينار، عن
محمد بن علي،
عن جابر بن
عبدالله؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم نهى، يوم
خيبر، عن لحوم
الحمر
الأهلية. وأذن
في لحوم الخيل.
4997-36/1- Bize Yahya b.
Yahya, Ebu Rabi' el-Ateki ve Kuteybe b. Said -lafız Yahya'ya ait olmak üzere-
tahdis etti. Yahya bize Hammad b. Zeyd, Amr b. Dinar'dan haber verdi derken
diğer ikisi tahdis etti dedi. (Amr) Muhammed b. Ali'den, o Cabir b.
Abdullah'tan rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
Hayber günü evcil eşeklerin etlerini yasakladı ve at etlerine izin verdi.
Diğer tahric: Buhari,
4219, 5520, 5524; Ebu Davud, 3788, 3808: Tirmizi, 1793 -muallak olarak-; Nesai,
4338;
37 - (1941) وحدثني
محمد بن حاتم.
حدثنا محمد بن
بكر. أخبرنا
ابن جريج.
أخبرني أبو
الزبير؛ أنه
سمع جابر بن
عبدالله يقول
: أكلنا،
زمن خيبر،
الخيل وحمر
الوحش. ونهانا
النبي صلى
الله عليه
وسلم عن
الحمار
الأهلي.
4998-37/2- Bize Yahya b.
Hatim de tahdis etti. .. Bana Ebu'z-Zubeyr'in haber verdiğine göre o Cabir b.
Abdullah'ı şöyle derken dinledi: Biz, Hayber zamanında at ve yabani eşek
(etlerini) yedik. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizlere evcil eşekleri de
yasakladı.
(1941) - وحدثنيه
أبو الطاهر.
أخبرنا ابن
وهب. ح وحدثني
يعقوب
الدورقي
وأحمد بن
عثمان
النوفلي.
قالا: حدثنا
أبو عاصم.
كلاهما عن ابن
جريج، بهذا الإسناد.
Bunu bana Ebu't-Tahir de
tahdis etti, bize İbn Vehb haber verdi. (H.) Bana Yakub ed-Devraki ve Ahmed b.
Osman en-Nevfeli de tahdis edip dedi ki: Bize Ebu Asım tahdis etti, (İbn Vehb
ile birlikte) ikisi İbn Cureyc'den bu isnad ile rivayet etti.
Diğer tahric: Nesai,
4354; İbn Mace, 3192 -muhtasar-
38 - (1942) وحدثنا
محمد بن
عبدالله بن
نمير. حدثنا
أبي وحفص بن
غياث ووكيع عن
هشام، عن
فاطمة، عن
أسماء، قالت:
نحرنا
فرسا على عهد
رسول الله صلى
الله عليه وسلم،
فأكلناه.
4999-38/3- Bize Muhammed
b. Abdullah b. Numeyr de tahdis etti ... Fatıma, Esma’DAN şöyle dediğini
rivayet etti. Biz, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayatta iken bir at
kestik ve onu yedik.
Diğer tahric: Buhari,
5510-5512, 5519; Nesai, 4418, 4432, 4433; İbn Mace, 3190;
(1942) - وحدثناه
يحيى بن يحيى.
أخبرنا أبو
معاوية. ح وحدثنا
أبو كريب. حدثنا
أبو أسامة.
كلاهما عن
هشام، بهذا
الإسناد.
5000- ... /4- Bunu bize
Yahya b. Yahya da tahdis etti, bize Ebu Muaviye haber verdi. (H.) Bize Ebu
Kureyb de tahdis etti, bize Ebu Usame tahdis etti, ikisi Hişam'dan bu isnad ile
rivayet etti.
AÇIKLAMA: (4997)
"RasuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hayber günü ... ve at etlerine
izin verdi." Bir rivayette de (4998) "Cabir dedi ki: Biz Hayber
zamanında ... ve Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evcil eşeği
yasakladı." Esma'nın rivayet ettiği hadiste (4999) "RasuluIlah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayatta iken bir at kesip onu yedik"
denilmektedir.
İlim adamları at etinin
mübahlığı hususunda ihtilaf etmişlerdir. Şafii'nin selef ve haleften cumhurun
görüşüne göre mübahtır, bunda kerahat da yoktur. Abdullah b. ez-Zubeyr, Fedale
b. Ubeyd, Enes b. Malik, Ebu Bekir kızı Esma, Süveyd b. Zafele, Alkame, Esved,
Ata, Şureyh, Said b. Cübeyr, Hasan-ı Basri, İbrahim Nehai, Hammad b. Süleyman,
Ahmed, İshak, Ebu Sevr, Ebu Yusuf, Muhammed, Davud, muhaddislerin büyük
çoğunluğu ve başkaları da böyle demişlerdir. Bir kesim ise at etini mekruh
görmüştür. İbn Abbas, Hakem, Malik ve Ebu Hanife de bunlardandır. Ebu Hanife
dedi ki:
Etinin yenilmesi sebebi
ile günahkar olunur ama buna haram denilmez. Bu kanaatte olanlar yüce Allah'ın:
"Bir de atları katırları ve eşekleri hem onlara binmeniz için hem de süs
olmak üzere (yarattı)" (Nahı, 8) buyruğunu delil göstermişlerdir. Burada
yemeyi sözkonusu etmemekle birlikte bundan önceki ayette ise eti yenilebilir
davarları sözkonusu etmiştir demişlerdir. Ayrıca Salih b. Yahya b.
el-Mukaddem'in babasından, onun dedesinden, onun Halid b. el-Velid’DEN rivayet
ettiği şu hadisi de delil gösterirler: "RasuluIlah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) at, katır ve eşek etlerini bir de yırtıcı hayvanlardan azı dişli
olanları yasakladı" hadisini delil göstermişlerdir. Bu hadisi Ebu Davud,
Nesai ve İbn Mace, Bakiye b. el-Velid'in Salih b. Yahya'dan bir rivayeti olarak
kaydetmişlerdir. Hadis imamlarından ve başkalarından olan ilim sahiplerinin de
ittifak ettiklerine göre bu zayıf bir hadistir. Hatta bazıları mensuh olduğunu
söylemişlerdir.
Darakutni ve Beyhaki
kendi isnatları ile Hafız b. Musa b. Harun elHammal'dan: Bu zayıf bir hadistir
dediğini rivayet etmişlerdir. Ayrıca: Salih b. Yahya da babası da (hadis
rivayeti ile) tanınmamaktadır demiştir. Buhari ise: Bu hadis su götürür
demiştir. Beyhaki: Bu muzdarip bir isnattır derken Hattabi: Senedi tartışılır
demiştir. Ayrıca Salih b. Yahya babasından, o dedesinden rivayetinde bunların
birbirlerinden hadis dinledikleri bilinmemektedir demiştir. Ebu Davud da: Bu
nesh edilmiş bir hadistir derken Nesai: (at etlerinin) mübah olduğunu ifade
eden hadis daha sahihtir demiş ve eğer bu hadis sahih ise mensuh olma ihtimali
çok yüksektir demiştir.
Cumhur ise Müslim'in ve
başkalarının zikretmiş olduğu mübah oİduğu belirtilen hadisleri delil
göstermişlerdir. Bu hadisler hem sahih hem de gayet açıktır. Bunun dışında yine
mübahlık ifade eden sahih daha başka hadisleri de delil göstermişlerdir. Yasak
olduğu hususunda hiçbir hadis sabit olmamıştır. Ayet ile ilgili olarak da şu
şekilde cevap vermişlerdir. Bunların binmek ve zinet (süs) için sözkonusu
edilmiş olmaları, onların menfaatlerinin özellikle bunlardan ibaret olmasına
delil değildir. Özellikle bu iki tarafın sözkonusu edilmesi attan çoğunlukla
gözetilen maksadın bu oluşundan dolayıdır. Yüce Allah'ın: "Size meyte
(leş) kan ve domuz eti haram kılındı" (Maide, 3) buyruğu gibidir. Burada
etin sözkonusu edilmesi ondan gözetilen maksadın en büyüğünün o oluşundan
dolayıdır. Çünkü Müslümanlar domuzun yağının da kanının da diğer bölümlerinin
de haram olduğu üzerinde icma etmişler ve şöyle demişlerdir. İşte bundan dolayı
şanı yüce Allah, davarlar hakkında: "ve ağırlıklarınızı taşırlar" (Nahı,
7) buyurduğu halde atlar üzerinde ağır yükleri n taşınmasını sözkonusu
etmemiştir. Böyle bir ifade ise atlar üzerinde ağır yükleri taşımanın haram
kılınmış olmasını gerektirmez. Allah en iyi bilendir.
(4999) Esma (radıyallahu
anha)'yı "bir at kestik" sözü Buhari'de: "bir- at
boğazladık" şeklindedir. Yine Buhari'nin bir rivayetinde Müslim'in
zikrettiği gibi "kestik" şeklindedir. Böylelikle iki rivayet bir
arada şöylece telif edilebilir. Bunlar iki ayrı olaydır. Bir seferinde
kestiler, bir diğerinde boğazladılar. Tek bir hadise olması da ve her iki
lafzın mecaz olarak kullanılmış olması da mümkündür. Sahih olan ise
birincisidir. Çünkü gerçek anlamı kabul etmek imkansız olmadığı sürece mecaz
anlamına gidilmez. Burada gerçek anlamını kabul etmek ise imkansız değildir.
Aksine gerçek anlamı ile yorumlamanın önemli bir faydası vardır. O da şudur:
Boğazlanması sözkonusu olan hayvanı kesmek ve kesilmesi sözkonusu olanı
boğazlamak caizdir. Bu hususta da icma vardır. Buna aykırı hareket eden daha
faziletli olana muhalefet etmiş olmakla birlikte böyledir.
Faras (at) ise erkek
hakkında da dişi hakkında da kullanılır. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
7- KELERİN
(YENİLMESİNİN) MÜBAH KILINMASI BABI