SAHİH-İ MÜSLİM

İMARE

 

25/78- ATLARI YARIŞTIRMAK VE ONLARA İDMAN (ANTRENMAN) YAPTIRMAK BABI

 

4820-95/1- BiZe Yahya b. Yahya et-Temımı tahdis edip dedi ki: Malik'e Nafi’DEN rivayetini okudum. O İbn Ömer’DEN rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eğitilmiş atlar ile el-Hafya denilen yerden yarış yaptırdı. Bu yarışın bitiş yeri Seniyyetü'l-Veda idi. Aynı şekilde eğitilmemiş atlar arasında da seniyeden Züraykoğulları mescidine kadar yarış yaptırdı. İbn Ömer de bunlar ile yarış yapanlar arasında idi.

 

 

Diğer tahric: Buhari, 420; Ebu Davud, 2575; Nesai, 3586

 

AÇIKLAMA:          Bu babta, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in antrenmanlı atlar ile antrenman yaptırılmamış atlar arasında yarış yaptırması sözkonusu edilmektedir. Bu hadisten at yarışının caiz olduğu ve atların antrenman ile eğitilmesinin caiz olduğu hükmü anlaşılmaktadır. Bu husustaki maslahat dolayısı ile bunlar icma ile kabul edilmiş hususlardır. Atların eğitilip antrenman yaptırmak ve koşmaya alıştırılıp bunun için hazırlanmaları ise, savaşta hücum ederken ve geri çekilirken ihtiyaç halinde onlardan yararlanmak içindir. İlim adamları at yarışının mübahmüstehap mı olduğu hususunda ihtilaf etmişlerdir. Mezhep alimlerimizin kabul ettikleri görüşe göre sözünü ettiğimiz husus sebebi ile müstehaptır. İlim adamları herhangi bir ivaz (ödül) olmaksızın güçlü olanlarının güçsüz olanları ile hızlı koşanların koşamayanları arasında yarış yaptırmak -bunlarla üçüncü bir yarışçı olsun ya da olmasın farketmemek üzere- caiz olduğunu icma ile kabul etmişlerdir.

 

Bir ödül karşılığında yarış ise icma ile caizdir ancak bu ödülün yanşanlardan başkaları tarafından konulması yahut da ikisi tarafından ortaklaşa konulup aralarında muhallil denilen üçüncü kişinin olması şarttır. Muhallil ise her ikisinin atına denk bir at üzerindeki üçüncü bir atlıdır. Muhallil ise kendisinden herhangi bir şey çıkarıp koymaz. Böylelikle bu akit, kumar şeklinin dışına çıkar. Bu hadis-i şerifte yarışta ödül sözkonusu edilmemektedir.

 

"İdman yaptırılmış atlarla yarış yaptırdı." (Dat harfi ile) admara ve dammara atın yemini bir süre azaltarak kapalı bir yere konulması ve terleyip terinin kuruması için üzerlerine çul ve semer konulması, böylelikle de etinin kuruyup koşacak gücü elde etmesi işlemidir.

 

"Hafya'dan Seniyyetü'I-Veda'ya kadar." Hafya; noktasız ha, sakin fe ile ve sonu med ve kasr ile söylenir. Bu iki söyleyişi Kadı Iyaz ve başkaları nakletmiş olmakla birlikte kasr söyleyişi daha meşhurdur. Ha harfinin fethalı okunacağında da görüş ayrılığı yoktur. el-Metali sahibi dedi ki: Kimisi ha harfini ötreli olarak zaptetmiş ise de bu bir hatadır. el-Hazimı de el-Mu'telif adlı eserinde şunları söylemektedir: Yine buranın ismi fe harfinden önce ye harfi getirilmek sureti ile "el-hayfa" diye de söylenir. Ama hadis kitaplarında ve başka kaynaklarda tanınan meşhur söyleyiş "hafya"dır. Süfyan b. Uyeyne dedi ki: Seniyyetü'I-Veda ile Hafya arasında beş ya da altı mil vardır. Musa b. Ukbe ise altı yahut yedi mil demiştir. Seniyyetü'I-Veda ise Medine'ye yakın bir yerdedir. Ona bu adın (Vedalaşma Tepesi) veriliş sebebi Medine'den çıkıp gidecek olan ile birlikte onu uğurlayanların oraya kadar çıkmaları idi.

 

"Züreykoğulları mescidi" Zureyk isminde ze harfi öncedir. Bunda filanın mescidi ve filan oğulları mescidi demenin caiz oluşuna delil vardır. Buhari de bu hadise böyle bir başlık açmıştır. Böyle bir izafet ise tanıtmak içindir.

 

 

 

 

4821- .. ./2- Bize Yahya b. Yahya, Muhammed b. Rumh ve Kuteybe b. Said, Leys b. Sa'd'dan tahdis etti. (H.) Bize Halef b. Hişam, Ebu Rabi' ve Ebu Kamil de tahdis edip dedi ki: Bize Hammad -ki o b. Zeyd'dir- Eyyub'dan tahdis etti. (H.) Bize Zuheyr b. Harb da tahdis etti, bize İsmail, Eyyub'dan tahdis etıti. (H.) Bize İbn Numeyr de tahdis etti, bize babam tahdis etti. (H.) Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Ebu Usame tahdis etti. (H.) Bize Muhammed b. el-Müsenna ve Ubeydullah b. Said de tahdis edip dedi ki: Bize Yahya -ki o el-Kattan'dır- tahdis etti, hepsi birlikte Ubeydullah'tan rivayet etti. (H.) Bana Ali b. Hucr, Ahmed b. Abde ve İbn Ebu Ömer de tahdis edip dedi ki: Bize Süfyan, İsmail b. Umeyye'den tahdis etti. (H.) Bana Muhammed b. Rafi'de tahdis etti, bize Abdurrezzak tahdis etti, bize İbn Cureyc haber verdi, bana Musa b. Ukbe haber verdi (H) Bize Harun b. Said el-Eylı de tahdis etti, bize İbn Vehb tahdis etti, bana Usame -yani b. Zeyd- haber verdi, bunların hepsi Nafi'den, o İbn Ömer'den Malik'in Nafi'den rivayet ettiği hadis ile aynı manada hadisi rivayet etti. Eyyub'un, Hammad ve İbn Uleyye’DEN yaptığı rivayette hadiste şu fazlalık vardır: Abdullah dedi ki: Ben yarışı önde bitirdim. At benimle mescidin (duvarı üzerinden) aştı.

 

 

Diğer tahric: Yahya b. Yahya'nın hadisi rivayetini Buhari, 2869'da muhtasar- Hadisi ayrıca 2869 ve 7336'da da rivayet etmiştir; Nesai, 3585; İbn Numeyr'in babasından rivayetini, İbn Mace, 2877

 

AÇIKLAMA:          "Bana Zuheyr b. Harb da tahdis etti, bize İsmail, Eyyub’DAN tahdis etti, o Nafi'den, o İbn Ömer’DEN rivayet etti." Hadis bütün nüshalarda bu şekildedir. Ebu Ali el-Gassanı dedi ki: Bu hadisi Ebu Mesud ed-Dimaşki, Müslim'den, o Zuheyrb. Harb'dan, o İsmail b. Uleyye'den, o Eyyub'dan, o İbn Nafi'den, o Nafi'den, o İbn Ömer'den diye rivayet ederek arada "İbn Nafi"i ziyade etmiştir. Ama Ebu Mesud'un söylediği İbn Uleyye'nin ashabından bir topluluktan mahfuz olan (bellenen) rivayettir. Darakutni Kitabu'l-İlel'de hadis hakkında şunları söylemektedir: Bu hadisi Ahmed b. Hanbel, Ali b. el-Medini ve Davud, İbn UleyYe'den, o Eyyub'dan, o İbn Nafi'den, o Nafi'den, o İbn Ömer'den diye rivayet etmektedir. Bu da Ebu Mesud'un zikrettiği rivayete bir şahittir. Bir topluluk da bunu Zuheyr'den, o İbn Uleyye'den, o Eyyub'dan, o Nafi'den Müslim'in rivayet ettiği gibi "İbn Nafi"i zikretmeksizin rivayet etmiştir.

 

"İbn Ömer: Yarışı önde bitirdim, at benimle mescit (in duvarı) üzerinden aştı." Yani o duvarı aşarak mescide geçti. Çünkü duvarı kısa idi. Bu duvarı aşması ise yarışın son sınırını geçmesinden sonra olmuştur. Çünkü yarışın son yeri bu mescid idi. Bu da Züreyk oğulları mescidi idi. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

26/79- KIYAMET GÜNÜNE KADAR HAYIR, ATLARIN ALINLARINDADIR