SAHİH-İ MÜSLİM |
İMARE |
21/74- KADINLARIN
BEY'ATİNİN NASIL OLDUĞU BABI
4811-88/1- Bana Ebu't-Tahir ve Ahmed b. Amr b. Sehl tahdis etti.
Bize İbn Vehb haber verdi, bana Yunus b. Yezid haber verip dedi ki: İbn Şihab
dedi ki: Bana Urve b. ez-Zubeyr'in haber verdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in zevcesi Aişe dedi ki: Mümin kadınlar HasOlutlah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e hicret ettikleri zaman kendilerini aziz ve celil Allah'ın:
"Ey Nebi! Mümin kadınlar: Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamalan, hırsızlık
yapmamalan, zina etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleri ve ayaklan
arasında bir iftira düzüp getirmemeleri ve hiçbir marufta sana isyan etmemeleri
üzere sana bey'at etmeye geldikleri vakit ... " (Mümtehine, 12) ayetin
sonuna kadar buyruğu gereği onları imtihan ediyordu.
Aişe dedi ki: Mümin
kadınlar arasından bunu kabul eden kimse böylelikle imtihanı da kabul etmiş
oluyordu.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) de kadınlar sözleri ile bunu kabul edince kendilerine:
"Gidebilirsiniz, ben sizinle bey'atleşmiş oldum" buyuruyordu. Hayır
(bazı cahillerin dedikleri gibi değildir) Allah'a yemin olsun ki, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in eli hiçbir kadının eline kesinlikle
değmemiştir. Ancak O kadınlarla sözlü olarak bey'atleşirdi.
Aişe dedi ki: Allah'a
yemin ederim ki Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadınlardan yüce
Allah'ın kendisine emrettiğinden başka bir söz almadı. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in eli hiçbir kadının eline de değmiş değildir. Onlardan bey'at
aldığı zaman da kendilerine sözlü olarak: "Sizden bey'at almış oldum"
buyururdu.
Diğer tahric: Buhari,
5288; İbn Mace, 2875;
4812-89/2- Bana Harun b.
Said el-Eyli ve Ebu't-Tahir de tahdis etti, -Ebu't-Tahir bize İbn Vehb haber
verdi derken Harun tahdis etti dedi- bana Malik, İbn Şihab’DAN tahdis etti, o
Urve’DEN rivayet ettiğine göre Aişe kendisine kadınların bey'atinin durumuna
dair haber vererek: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), eli ile asla bir
kadına dokunmuş değildir. Ancak O, kadından (sözlü olarak bey'at) alırdı. Ondan
bey'at istediği zaman kadın da O'na bey'at ettikten sonra da:
"Gidebilirsin, seninle bey'atleşmiş oldum" buyururdu.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 2941
AÇIKLAMA: "Mümin
kadınlar hicret ettikleri taktirde onları yüce Allah'ın: "Ey Nebi! Mümin
kadınlar ... bey'atlerini kabul et" (Mümtehine, 12) -ayetin sonuna kadar-
buyruğu ile onları imtihan ederdi. Burada onların imtihan edilmesi ayet-i
kerimede sözü edilen bu hususlara bağlı kalacaklarına dair onlarla bey'atleşmesi
demektir.
Aişe (radıyallahu
anha)'nın: Bunu kabul eden bu imtihanı da kabul etmiş oluyordu" sözü de:
Şeriate uygun olan bey'atiyapmış oluyordu demektir.
Aişe (radıyallahu
anha)'nın: "Allah'a yemin ederim ki, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in eli asla bir kadının eline değmemiştir. Şu kadar var ki onlarla
sözlü olarak bey'atleşirdi." Buradan da kadınlar ile bey'atleşmenin
ellerini tutmadan sözlü olarak gerçekleşeceği. Erkeklerin bey'atinin ise sözlü
ve ellerin tutulması ile gerçekleşeceği anlaşılmaktadır.
Yabancı bir kadının
ihtiyaç halinde sesini duymanın mübah olduğu, kadının sesinin avret olmadığı ve
zorunluluk olmadan yabancı bir kadının tenine dokunulmayacağı hükümleri de
anlaşılmaktadır. Doktorun dokunması, kan aldırmak, hacamat, bir dişi çekmek,
göze sürme çekmek ve buna benzer bu işleri yapacak bir kadının bulunmadığı
hallerde yabancı bir erkeğin bunları zorunluluk dolayısı ile yapması caizdir.
"Kat" beş
türlü söylenir. Kaf harfi fethalı ve ötreli olmak üzere lı harfi şeddeli
(kattu). Ayrıca kaf harfi kesreli (kati) lı harfi şeddeli olmak üzere her ikisi
ötreli (kuttu) şeddesiz lı harfi ile kaf harfi fethalı (kat) şeklinde ve lı
harfi kesreli olarak (kati) şeklinde maziyi olumsuz kılmak için kullanılır.
(4812) Diğer rivayetteki
"Rasulullah(Sallallahu aleyhi ve Sellem), eli ile bir kadına dokunmuş
değildir ... " Buradaki istisna munkalı bir istisnadır. İfadenin taktiri
ise: O, asla bir kadına dokunmamıştır. Fakat kadından sözlü olarak bey'at
alırdı. Bey'ati sözlü olarak aldıktan sonra da gidebilirsin, seninle
bey'atleştim buyururdu. Böyle bir taktir ilk rivayette açıkça ifade edilmiştir
ve bu taktir de kaçınılmazdır. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
22/75- GÜCÜNÜN
YETTİĞİ HUSUSLARDA DİNLEYİP İTAAT ETMEK ÜZERE BEY'AT ETMEK BABI