SAHİH-İ MÜSLİM

İMARE

 

13 - باب وجوب ملازمة جماعة المسلمين عند ظهور الفتن، وفي كل حال. وتحريم الخروج على الطاعة ومفارقة الجماعة

13/66- FİTNELERİN ORTAYA ÇIKMASI HALİNDE DE HER DURUMDA DA MÜSLÜMANLARIN CEMAATİNDEN AYRILMAMANIN VACİB OLDUĞU VE İTAATİN DIŞINA ÇIKMANIN VE CEMAATTEN AYRILMANIN HARAM KILINDIĞI BABI

 

51 - (1847) حدثني محمد بن المثنى. حدثنا أبو الوليد بن مسلم. حدثنا عبدالرحمن بن يزيد بن جابر. حدثني بسر بن عبيدالله الحضرمي؛ أنه سمع أبا إدريس الخولاني يقول: سمعت حذيفة بن اليمان يقول:

 كان الناس يسألون رسول الله صلى الله عليه وسلم عن الخير. وكنت أسأله عن الشر. مخافة أن يدركني. فقلت: يا رسول الله! إنا كنا في جاهلية وشر. فجاءنا الله بهذا الخير. فهل بعد هذا الخير شر؟ قال (نعم) فقلت: هل بعد ذلك الشر من خير؟ قال (نعم. وفيه دخن). قلت: وما دخنه؟ قال (قوم يستنون بغير سنتي. ويهدون بغير هديي. عرف منهم وتنكر). فقلت: هل بعد ذلك الخير من شر؟ قال (نعم. دعاة على أبواب جهنم. من أجابهم إليها قذفوه فيها). فقلت: يا رسول الله! فقلت: يا رسول الله! صفهم لنا. قال (نعم. قوم من جلدتنا. ويتكلمون بألسنتنا) قلت: يا رسول الله! فما ترى إن أدركني ذلك! قال (تلزم جماعة المسلمين وإمامهم) فقلت: فإن لم تكن لهم جماعة ولا  إمام؟ قال (فاعتزل تلك الفرق كلها. ولو أن تعض على أصل شجرة. حتى يدركك الموت، وأنت على ذلك).

 

4761-5111- Bana Muhammed b. el-Müsennil da tahdis etti, bize el-Velid b. Müslim tahdis etti, bize Abdurrahman b. Yezid b. Cilbir tahdis etti, bana Busr b. Ubeydullah b. el-Hadrami'nin tahdis ettiğine göre o Ebu İdris elHavliln'i'yi şöyle derken dinlemiştir: Huzeyfe b. el-Yeman'ı şöyle derken dinledim: İnsanlar Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e hayra dair soru sorarlarken ben de bana yetişir korkusu ile ona şerre dair soru sorardım. Ona: Ey Allah'ın Rasulü! Biz cahiliye içinde ve şerde idik. Allah bize bu hayn gönderdi. Peki bu hayırdan sonra şer olacak mı, dedim. O: "Evet" buyurdu.

 

Bu sefer: O şerden sonra bir hayır olacak mı, dedim. O: "Evet ama onda bir bulanıklık olacaktır" buyurdu. Onun bulanıklığı nedir, dedim. O: "Benim sünnetimden başka- yol tutacak, benim getirdiğim hidayetten başkasına uyacak bir kavim gelecek. Onların yaptıklarının bir kısmını maruf bilecek bir kısmını münker bileceksin" buyurdu.

 

Ben: Peki o hayırdan sonra bir şer olacak mı, dedim. O: "Evet, cehennem kapılarında bir takım davetçiler olacak. Kim ona yapılan daveti kabul ederse onu içine atacaklar" buyurdu. Bu sefer: Ey Allah'ın Rasulü! Bize onların niteliklerini söyler misin, dedim. O: "Evet, onlar bizimle aynı deriden ve bizim dillerimizle konuşan bir kavimdir" buyurdu.

 

Ben: Ey Allah'ın Rasulü! Eğer bu bana yetişirse bana ne emredersin, dedim. Allah Rasulü: "Müslümanların cemaatinden ve onların imamından ayrılmazsın" buyurdu. Ben: Ya onların cemaatleri de imamları da olmazsa, dedim. O: "Bütün bu fırkalardan uzak dur. Bir ağacın kütüğünü ısıracak dahi olsan sen bu halde iken ölüm sana yetişinceye kadar bu halde devam et" buyurdu.

 

 

AÇIKLAMA:          "Ey Allah'ın RasUlü! Biz cahiliye içinde ve şerde idik. .. o şerden sonra bir hayır olacak mı, dedim O: evet ama içinde bir bulanıklık olacak buyurdu." Ebu Ubeyd ve başkaları, dedi ki: Dehan: bulanıklık asıl anlamı itibari ile alın renginde siyaha çalan bir bulanıklık demektir. Burada ondan maksat ise kalplerin birbirlerine karşı saf ve temiz olmaması, kalplerdeki kötülüğün ortadan kalkmayarak önceki temiz hallerine dönmeyecek olması demektir.

Kadı Iyaz, dedi ki: "Şerden sonra hayır" ile maksadın Ömer b. Abdulaziz (radıyallabu anh)'ın dönemleri olduğu söylenmiştir ..

 

"Benim hidayetimden başkasına uyacaklar." Buradaki hedy: hidayet duruş, yaşayış ve yol demektir.

 

"Yaptıklarının bir kısmını maruf bilecek, bir kısmını münker bileceksin. " Bundan da kasıt Ömer b. Abdulaziz (radıyallabu anh)'dan sonraki durumdur.

 

"Cehennem kapılan üzerinde davetçiler ... " İlim adamları der ki: Burada sözü edilenler bir bid'ate ya da bir başka dalalete çağıran umeradır. Hariciler, Karmatiler ve mihnet uygulayanlar bunlara örnektir.

 

Huzeyfe'nin rivayet ettiği bu hadiste Müslümanların cemaatine ve imamlarına bağlı kalmak, ona itaatin vacip olduğu ifade edilmektedir. İsterse fasıklık yapsın ve mallan almak ve buna benzer çeşitli masiyetler işlesin. Masiyet olmayan hususlarda ona itaat etmek gerekir.

 

Hadiste Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in çeşitli mucizeleri görülmektedir. Bu mucizeler ise onun haber vermiş olduğu bu hususlardır. Bunların hepsi gerçekleşmiştir .

 

 

 

52 - (1847) وحدثني محمد بن سهل بن عسكر التميمي. حدثنا يحيى بن حسان. ح وحدثنا عبدالله بن عبدالرحمن الدارمي. أخبرنا يحيى (وهو ابن حسان). حدثنا معاوية (يعني ابن سلام). حدثنا زيد بن سلام عن أبي سلام. قال:

 قال حذيفة بن اليمان: قلت: يا رسول الله! إنا كنا بشر. فجاء الله بخير. فنحن فيه. فهل من وراء هذا الخير شر؟ قال (نعم) قلت: هل من وراء ذلك الشر خير؟ قال (نعم) قلت: فهل من وراء ذلك الخير شر؟ قال (نعم) قلت: كيف؟ قال (يكون بعدي أئمة لا يهتدون بهداي، ولا  يستنون بسنتي. وسيقوم فيهم رجال قلوبهم قلوب الشياطين في جثمان إنس) قال قلت: كيف أصنع؟ يا رسول الله! إن أدركت ذلك؟ قال (تسمع وتطيع للأمير. وإن ضرب ظهرك. وأخذ مالك. فاسمع وأطع(.

 

4762-52/2- Bana Muhammed b. Sehl b. Asker et-Temımi tahdis etti, bize Yahya b. Hassan tahdis etti. (H.) Bize Abdullah b. Abdurrahman ed-Dfuimi de tahdis etti, bize Yahya -ki o b. Hassan'dır- haber verdi, bize Muaviye -yani b. Sellam- tahdis etti, bize Zeyd b. Sellam Ebu Sellam’DAN şöyle dediğini tahdis etti. Huzeyfe b. el-Yeman, dedi ki: Ben: Ey Allah'ın Rasulü! Biz bir şer içinde idik. Allah hayır gönderdi. Şimdi biz bu hayrın içindeyiz. Bu hayrın arkasında bir şer var mıdır, dedim. O: "Evet" buyurdu. Ben: Peki o şerrin arkasından bir hayır var mı, dedim. O: "Evet" buyurdu. Ben: Peki o hayrın arkasından bir şer var mıdır, dedim. O: "Evet" buyurdu. Ben: Nasıl, dedim:

 

O: "Benden sonra benim hidayetim ile yol bulmayacak benim sünnetime uymayacak imamlar olacaktır. Onlar arasında kalpleri insan bedeninde şeytanların kalpleri olan adamlar dikilecektir" buyurdu. Ben: Ne yapayım ey Allah'ın Rasulü! Bu hale yetişirsem, dedim. O: "Emiri dinleyip itaat edeceksin. Sırtını dövse, malını alsa dahi dinleyip itaat et" buyurdu.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          "Ebu Sellam, dedi ki: Huzeyfe b. el-Yeman, dedi ki:" Darakutni, dedi ki: Bu bana göre mürseldir. Çünkü Ebu Sellam, Huzeyfe’DEN hadis dinlememiştir. Durum Darakutni'nin, dediği gibidir. Ama metin birinci yol ile sahih ve muttasıldır. Müslim bunu, gördüğünüz gibi ancak mutabaat olmak üzere rivayet etmiştir. Daha önce fasıllarda da başka yerlerde de mürsel bir hadis eğer başka bir yoldan muttasıl olarak rivayet edilirse bununla mürsel hadisin sahih olduğu açıklanmış olur. Ve böylelikle bu mesele ile ilgili ikisi de sahih hadis bulunmuş olur.

 

 

 

53 - (1848) حدثنا شيبان بن فروخ. حدثنا جرير (يعني ابن حازم). حدثنا غيلان بن جرير عن أبي قيس بن رياح، عن أبي هريرة،

 عن النبي صلى الله عليه وسلم؛ أنه قال (من خرج من الطاعة، وفارق الجماعة، فمات، مات ميتة جاهلية. ومن قاتل تحت راية عمية، يغضب لعصبة، أو يدعو إلى عصبة، أو ينصر عصبة، فقتل، فقتلة جاهلية. ومن خرج على أمتي، يضرب برها وفاجرها. ولا  يتحاش من مؤمنها، ولا  يفي لذي عهد عهده، فليس مني ولست منه(.

 

4763-53/3- Bize Şeyban b. Ferruh tahdis etti, bice Cerir -yani b. Hazim tahdis etti, bize Gaylan b. Cerir, Ebu Kays b. Rebah'dan tahdis etti. O Ebu Hureyre'den o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kim itaatin dışına çıkıp cemaatten ayrılır da ölürse cahiliye ölümü ile ölür. Kim kör bir sancağın altında çarpışıp bir asabiyet için gazap eder yahut bir asabiyete davet eder ya da bir asabiyete yardımcı olurken öldürülürse o cahili bir ölüm olur. Kim de ümmetime karşı çıkarak (ayırmaksızın) iyisini de kötüsünü de vurur, onun mümininden çekinmez ve ah di olan kimsenin de ahdine riayet etmezse benden değildir, ben de ondan değilim. "

 

 

Diğer tahric: Nesai, 4125; İbn Mace, 3948 -muhtasar-

 

AÇIKLAMA:          "Ebu Kays b. Riyah" Rihay isminin re harfi kesreli ye iledir. Kendisi Ziyad b. Riyah el-Kaysi olup bundan sonraki senette adı geçmektedir. Buhari ise Riyah ve Rebah diye söylemiştir. Büyük çoğunluk ise bunun sadece ye harfi ile Riyah olduğunu söylemişlerdir.

 

"Cemaatten ayrılan cahiliye ölümü ile ölür." Yani imamsız, idarecisiz olup düzensiz bir kargaşa içinde olmaları bakımından onların ölümü niteliğindeki bir ölüm ile ölür.

"Kim kör bir sancak altında savaşırsa" Ummiyye ve Ammıyye iki meşhur söyleyiştir. İlim adamlarının, dediklerine göre bu, istikameti (ve mahiyeti) belirgin olmayan kör iş anlamındadır. Ahmed b. Hanbel ve cumhur da bunu böyle açıklamışlardır. İshak b. Rahuye de: Asabiyet dolayısı ile birilerini öldüren kimsenin hali buna bir örnektir.

 

''Asabiyet için öfkelenir yahut asabiyete davet eder ya da asabiyet sebebi ile yardım ederse" buradaki (asabiyet anlamındaki) üç lafız ayn ve sad ile (asabe şeklinde)dir. Bizim diyarımızdaki nüshalarda ve başkalarında bilinen doğru şekil budur. Kadı Iyaz el-Uzri rivayetinde her üç yerde de bu üç lafzı gayn ve dat harfleri ile rivaYE7t etmiştir. Anlamı ise kendi arzusu için ve kendi nefsine gazap edip öfkelenerek savaşırsa demektir. Birinci rivayeti ise bundan sonra zikredilen "asabiyet için öfkelenir ve asabiyet için savaşırsa" şeklindeki hadis-i şerif desteklemektedir. Yani bu ancak kavmi adına ve kendi heva ve arzusu adına asabiyeti (taassubu) için savaşır demektir.

 

"Kim ümmetime karşı çıkıp iyisini de kötüsünü de vurur, mümininden çekinmezse ... " bazı nüshalarda "yetahaşa: çekinmezse" şeklinde ye ile olup ona yaptığına aldırmaz vebalinden ve cezasından korkmazsa demektir.

 

 

 

(1848) - وحدثني عبيدالله بن عمر القواريري. حدثنا حماد بن زيد. حدثنا أيوب عن غيلان بن جرير، عن زباد بن رياح القيسي، عن أبي هريرة. قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم بنحو حديث جرير. وقال (لا يتحاشى من مؤمنها).

 

4764- .. ./4- Bana Ubeydullah b. Ömer el-Kavarıri de tahdis etti, bize Hammad b. Zeyd tahdis etti, bize Eyyub, Gaylan b. Cerir’DEN tahdis etti, o Ziyad b. Riyah el-Kaysi'den, o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu deyip Cerir'in hadisine yakın olarak rivayet etti ve: "Mümininden çekinmezse" dedi.

 

 

54 - (1848) وحدثني زهير بن حرب. حدثنا عبدالرحمن بن مهدي. حدثنا مهدي بن ميمون عن غيلان بن جرير، عن زياد بن رياح، عن أبي هريرة. قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم (من خرج من الطاعة، وفارق الجماعة، ثم مات، مات ميتة جاهلية. ومن قتل تحت راية عمية، يغضب للعصبة، ويقاتل للعصبة، فليس من أمتي. ومن خرج من أمتي على أمتي، يضرب برها وفاجرها، لا يتحاش من مؤمنها، ولا  يفي بذي عهدها، فليس مني(.

 

4765-54/5- Bana Zuheyr b. Harb da tahdis etti, bize Abdurrahman b. Mehdi tahdis etti, bize Mehdi b. Meymun, Gaylan b. Cerir'den tahdis etti, o Ziyad b. Riyah'dan, o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim itaatin dışına çıkıp cemaatten ayrıldıktan sonra ölürse cahiliye ölümü ile ölür. Kim kör bir sancak altında öldürülüp asabiyet için öfkelenir, asabiyet için savaşırsa ümmetimden değildir. Kim ümmetim arasından ümmetime karşı çıkarak iyisini de kötüsünü de vurur mümininden sakınmaz, ah di olanın ahdine vefa göstermezse benden değildir. "

 

 

(1848) - وحدثنا محمد بن المثنى وابن بشار. قالا: حدثنا محمد بن جعفر. حدثنا شعبة عن غيلان بن جرير، بهذا الإسناد.

أما ابن المثنى فلم يذكر النبي صلى الله عليه وسلم في الحديث. وأما ابن بشار فقال في روايته: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم بنحو حديثهم.

 

4766- .. ./6- Bana Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşar da tahdis edip, dedi ki: Bize Muhammed b. Cafer tahdis etti, bize Şu'be, Gaylan b. Cerir'den bu isnad ile tahdis etti. İbnu'l Müsenna ise bu hadiste Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i zikretmemiştir. İbn Beşşar da rivayetinde: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu deyip öncekilerin hadisine yakın olarak hadisi rivayet etmiştir.

 

 

55 - (1849) حدثنا حسن بن الربيع. حدثنا حماد بن زيد عن الجعد، أبي عثمان، عن أبي رجاء، عن ابن عباس، يرويه. قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم (من رأى من أميره شيئا يكرهه، فليصبر. فإنه من فارق الجماعة شبرا، فمات، فميتة جاهلية(.

 

4767-5517- Bize Hasan b. el-Rabi' tahdis etti, bize Hammad b. Zeyd, el-Ca'd Ebu Osman’DAN tahdis etti, o Ebu Reca'dan o İbn Abbas’DAN rivayetle şöyle dediğini nakletti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Kim emirinden hoşlanmadık bir şey görecek olursa sabretsin. Çünkü cemaatten bir karış kadar ayrılıp da ölen bir kimsenin o ölümü cahiliye ölümüdür. "

 

Diğer tahric: Buhari, 7053, 7054, 7143;

 

 

56 - (1849) وحدثنا شيبان بن فروخ. حدثنا عبدالوارث. حدثنا الجعد. حدثنا أبو رجاء العطاردي عن ابن عباس،

عن رسول الله صلى الله عليه وسلم. قال (من كره من أميره شيئا فليصبر عليه. فإنه ليس أحد من الناس خرج من السلطان شبرا، فمات عليه، إلا مات ميتة جاهلية(.

 

4768-56/8- Bize Şeyban b. FerrOh da tahdis etti, bize Abdulvaris tahdis etti, bize el-Cad tahdis etti, bize Ebu Reca el-Utaridi İbn Abbas’DAN tahdis etti, o Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kim emirinden hoşuna gitmeyecek bir şey görürse ona sabretsin. Çünkü sultandan (itaatinden) dışarıya bir karış çıkan insanlardan her bir kimse bu hali üzere ölürse mutlaka cahiliye ölümü ile ölür. "

 

 

57 - (1850) حدثنا هريم بن عبدالأعلى. حدثنا المعتمر. قال: سمعت أبي يحدث عن أبي مجلز، عن جندب بن عبدالله البجلي. قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم (من قتل تحت راية عمية، يدعو عصبية، أو ينصر عصبية، فقتلة جاهلية(.

 

4769-57/9- Bize Hureyn b. Abdula'la tahdis etti, bize el-Mutemir tahdis edip, dedi ki: Babamı Ebu Miclez'den tahdis ederken dinledim: O Cundub b. Abdullah el-Beceli’den şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim bir asabiyete davet ederken yahut bir asabiyete yardımcı olurken kör bir sancak altında öldürülürse o öldürülmesi cahilidir" buyurdu.

 

Diğer tahric: Nesai, 4126

 

 

58 - (1851) حدثنا عبيدالله بن معاذ العنبري. حدثنا أبي. حدثنا عاصم (وهو ابن محمد بن زيد) عن زيد بن محمد، عن نافع. قال:

 جاء عبدالله بن عمر إلى عبدالله بن مطيع، حين كان من أمر الحرة ما كان، زمن يزيد بن معاوية. فقال: اطرحوا لأبي عبدالرحمن وسادة. فقال: إني لم آتك لأجلس. أتيتك لأحدثك حديثا سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقوله. سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول (من خلع يدا من طاعة، لقي الله يوم القيامة، لا حجة له. ومن مات وليس في عنقه بيعة، مات ميتة جاهلية).

 

4770-58/10- Bize Ubeydullah b. Muaz el-Anberi tahdis etti bize babam tahdis etti, bize Asım -o b. Muhammed b. Zeyd'dir- Zeyd b. Muhammed'den tahdis etti, o Nafi'den şöyle dediğini rivayet etti: Abdullah b. Ömer, Yezid b. Muaviye zamanında meydana gelen Harre alayında olanlar olduğu sırada Abdullah b. Muti'nin yanına geldi. (İbn Muti): Ebu Abdurrahman'a (Abdullah b. Ömer'e) bir yastık atın, dedi.

O: Senin yanına oturmak için gelmedim. Sana Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in söylerken dinlemiş olduğum bir hadisi nakletmek için geldim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i: "Kim bir itaatten elini çekecek olursa kıyamet gününde lehine herhangi bir delil bulunmaksızın Allah'ın huzuruna çıkacaktır. Kim de boynunda bir bey'at bulunmaksızın ölürse cahiliye ölümü ile ölür" buyururken dinledim, dedi. 

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          "Her kim itaatten el çekerse ... " yani bu yaptığı işinde lehine herhangi bir delili olmaz, kendisine fayda verecek bir mazereti bulunmaz.

 

 

 

(1851) وحدثنا ابن نمير. حدثنا يحيى بن عبدالله بن بكير. حدثنا ليث عن عبيدالله بن أبي جعفر، عن بكير بن عبدالله بن الأشج، عن نافع، عن ابن عمر؛ أنه أتى ابن مطيع. فذكر عن النبي صلى الله عليه وسلم نحوه.

 

4771- .. ./11- Bize İbn Numeyr de tahdis etti, bize Yahya b. Abdullah b.

Bukeyr tahdis etti, bize Leys, Ubeydullah Ebu Cafer’DEN tahdis etti, o Bukeyr b. Abdullah b. el-Eşecc'den o Nafi'den, o İbn Ömer'den rivayet ettiğine göre İbn Muti'nin yanına geldi deyip Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buna yakın olarak hadisi rivayet etti.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

2 م - (1851) حدثنا عمرو بن علي. حدثنا ابن مهدي. ح وحدثنا محمد بن عمرو بن جبلة. حدثنا بشر بن عمر. قالا جميعا: حدثنا هشام بن سعد عن زيد بن أسلم، عن أبيه، عن ابن عمر، عن النبي صلى الله عليه وسلم. بمعنى حديث نافع، عن ابن عمر.

 

4772- .. ./12- Bize Amr b. Ali de tahdis etti, bize İbn Mehdi tahdis etti. (H.)

Bize Muhammed b. Amr b. Cebele de tahdis etti, bize Bişr b. Ömer tahdis etti (İbn Mehdi ile) birlikte, dediler ki: Bize Hişam b. Sad, Zeyd b. Eslem'den tahdis etti, o babasından, o İbn Ömer'den o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den Nafi'nin İbn Ömer'den diye naklettiği hadis ile aynı manada rivayet etti.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

14/67- MÜSLÜMANLARIN İŞİ BİR VE BERABERLİK İKEN ONU DAĞITAN KİMSENİN HÜKMÜ BABI