SAHİH-İ MÜSLİM |
İMARE |
1 - باب
الناس تبع
لقريش
والخلافة في
قريش
1/54. İNSANLAR KUREYŞE
TABİDİR, HALİFELİK DE KUREYŞ ARASINDADIR BABI
1 - (1818) حدثنا
عبدالله بن
مسلمة بن قعنب
وقتيبة بن سعيد.
قالا: حدثنا
المغيرة
(يعنيان
الحزامي). ح وحدثنا
زهير بن حرب
وعمرو الناقد.
قالا: حدثنا سفيان
بن عيينة.
كلاهما عن أبي
الزناد، عن
الأعرج، عن
أبي هريرة.
قال: قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم.
وفي حديث زهير:
يبلغ به النبي
صلى الله عليه
وسلم. وقال عمرو
: رواية
(الناس تبع
لقريش في هذا
الشأن. مسلمهم
لمسلمهم
وكافرهم
لكافرهم(.
4678-1/1- Bize Abdullah
b. Mesleme b. Ka'neb ve Kuteybe b. Said tahdis edip, dediler ki: Bize el-Muğire
-her ikisi de el-Hizami nisbetli olanı kastetmektedirler- tahdis etti. {H.}
Bize Zuheyr b. Harb ve Amr en-Nakid de tahdis edip, dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne
tahdis etti. Her ikisi Ebu Zinad'dan, o A'rec'den, o Ebu Hureyre'den şöyle
dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Zuheyr'in hadisinde ise:
Hadisi Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ulaştırarak denilmektedir. Amr da
rivayet yolu ile demiştir: "İnsanlar bu hususta Kureyşe tabidirler.
Müslümanları Müslümanlarına, kafirleri de kafirlerine. "
Diğer tahric: Abdullah
b. Mesleme b. Ka'neb'in hadisini Buhari, 3495; Müslim, 6402;
2 - (1818) وحدثنا
محمد بن رافع.
حدثنا
عبدالرزاق.
حدثنا معمر عن
همام بن منبه.
قال: هذا ما
حدثنا أبو هريرة
عن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم. فذكر
أحاديث منها
: وقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم (الناس
تبع لقريش في
هذا الشأن.
مسلمهم تبع
لمسلمهم. وكافرهم
تبع لكافرهم).
4679-2/2- Bize Muhammed
b. Rafi'de tahdis etti, bize Abdurrezzak tahdis etti, bize Ma'mer, Hemmam b.
Münebbih'den şöyle dediğini haber verdi:
Bu Ebu Hureyre'nin
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den tahdis ettikleridir. Zikrettiği
hadislerden birisi de şudur: Ayrıca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"İnsanlar bu hususta Kureyşe tabidir. Müslüman olanları Müslümanlarına
tabidir, kafir olanları da kafir olanlara tabidir. "
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
3 - (1819) وحدثني
يحيى بن حبيب
الحارثي
حدثنا روح.
حدثنا ابن
جريج. حدثني
أبو الزبير؛
أنه سمع جابر
بن عبدالله
يقول:
قال
النبي صلى
الله عليه
وسلم (الناس
تبع لقريش في
الخير والشر).
4680-3/3- Bana Yahya b. Habib
el-Harisi tahdis etti, bize Ravh tahdis etti, bize İbn Cureyc tahdis etti, bana
Ebu Zubeyr'in tahdis ettiğine göre o Cabir b. Abdullah'ı şöyle derken
dinlemiştir: "İnsanlar hayır ve şer hususunda Kureyş'e tabidirler."
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
4 - (1820) وحدثنا
أحمد بن
عبدالله بن
يونس. حدثنا
عاصم بن محمد
ابن زيد عن
أبيه. قال: قال
عبدالله:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم (لا يزال
هذا الأمر في
قريش، ما بقي
من الناس
اثنان).
4681-4/4- Bize Ahmed b.
Abdullah b. Yunus da tahdis etti, bize Asım b. Muhammed b. Zeyd babasından
şöyle dediğini tahdis etti. Abdullah, dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "İnsanlardan iki kişi kaldığı sürece bu iş Kureyş arasında kalmaya
devam edecektir" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
3501, 7140
AÇIKLAMA: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in (4578) "insanlar bu hususta Kureyşe
tabidir ... " bir diğer rivayette (4680) "Hayırda ve şerde insanlar
Kureyşe tabidir" bir diğer rivayette (4681) "insanlardan iki kişi
kaldığı sürece bu iş Kureyş arasında kalmaya devam edecektir"
buyurulmaktadır. Buhari'deki rivayette de onlardan iki kişi kaldığı
sürece" denilmektedir.
Bu hadisler ve
benzerleri halifeliğin Kureyş'e ait bir özel hal olduğunun açık bir delilidir.
Halifelik akdinin başka birisine yapılması caiz değildir. Ashab-ı Kiram
zamanında da icma bu şekilde gerçekleşmiştir. Onlardan sonra da aynı şekilde
icma olmuştur. Bu hususta muhalefet eden bid'at ehli yahut da onların dışında
farklı kanaat ortaya koyan bir kimse ashab, tabiin ve onlardan sonra gelenlerin
icmaı ile ve sahih hadisler ile ona karşı delil getirilir.
Kadı Iyaz, dedi ki:
Halifenin Kureyş'ten olmasının şart olduğu bütün ilim adamlarının kabul
ettikleri bir görüştür. Ebu Bekir ve Ömer (r.a.) da sakife gününde ensara karşı
bunu delil göstermişler ve kimse buna karşı çıkmamıştır. Ilim adamları bunu
icmaın gerçekleştiği meseleler arasında saymışlardır. Bu hususta seletten
herhangi bir kimseden, dediklerimize aykırı ne bir söz ne de bir fiil
nakledilmiş değildir. Onlardan sonraki bütün asırlarda da böyle olmuştur.
Nazzan ve haricilerle bid'at ehlinden ona muvafakat edenlerin sözleri de
muteber değildir. Bunlara göre halifenin Kureyş'ten başkasından olması caizdir.
Aynı şekilde Dırar b. Amr'ın Kureyşli olmayan nabatilerden ve diğerlerinden
olan bir kimse kureyşlilerin önüne geçirilir. Çünkü ondan herhangi bir
olumsuzluk görülecek olursa onu görevden almak gayet kolay olur şeklindeki
gülünç sözüne de itibar edilmez. Onun söylediği bu söz batıl ve
yaldızlanmışsözlerdendir. Ayrıca bu kanaati ile Müslümanların icmaına da
muhalefet etmiş olmaktadır. Allah en iyi bilendir.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in: "İnsanlar hayirda ve şerde kureyşe tabidir"
buyruğu da islamda ve cahiliyede onlara tabidir demektir. Nitekim bu husus ilk
rivayette açıkça ifade edilmiştir. Çünkü kureyşliler cahiliye döneminde
Arapların başkanları Allah'ın Harem bölgesinin sahipleri, Allah'ın Beyti'nin
haccedilmesinin ahalisi idiler. Araplar onların Müslüman olmalarını
bekliyorlardı. Onlar islama girip Mekke fethedilince insanlar ona uydu. Araplar
her cihetten gelip insanlar Allah'ın dinine büyük kitleler halinde girdiler.
Aynı şekilde islamda da böyledir. Onlar hilafetin sahipleridirler. İnsanlar da
onlara tabidirler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu hükmün
insanlardan iki kişi kaldığı sürece dünyanın sonuna kadar devam edeceğini beyan
etmiştir. Nitekim O'nun söylediği de açıkça ortaya çıkmıştır. Onun zamanından
itibaren şu ana kadar halifelik bu hususta onlarla herhangi bir çekişme
olmaksızın kureyş arasındadır. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in,
dediği gibi iki kişi kaldığı sürece böyle kalmaya devam edecektir.
Kadı Iyaz, dedi ki:
Şafii mezhebi alimleri bu hadisi Şafii'nin faziletine delil göstermişlerdir.
Fakat bunda onların lehine bir delalet bulunmamaktadır. Çünkü maksat sadece
halifelikte kureyşin öne geçirilmesidir.
Derim ki: Ama bu hadis,
Kureyşlilerin başkalarına göre üstün bir meziyetliklerinin bulunduğu hususunda
bir delildir, Şafii de Kureyşlidir .
5 - (1821) حدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
جرير عن حصين،
عن جابر ابن
سمرة. قال:
سمعت النبي
صلى الله عليه
وسلم يقول. ح
وحدثنا رفاعة
بن الهيثم
الواسطي (واللفظ
له). حدثنا
خالد (يعني
ابن عبدالله
الطحان) عن
حصين، عن جابر
بن سمرة. قال:
دخلت
مع أبي على
النبي صلى
الله عليه
وسلم. فسمعته
يقول (إن هذا
الأمر لا
ينقضي حتى
يمضي فيهم
اثنا عشر
خليفة). قال: ثم
تكلم بكلام
خفي علي. قال
فقلت لأبي: ما
قال؟ قال
(كلهم من قريش(.
4682-5/5- Bize Kuteybe
b. Said tahdis etti, bize Cerir, Husayn’DEN tahdis etti, o Cabir b. Sebura’DAN
şöyle dediğini rivayet etti. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle
buyururken dinledim: (H.) Bize Rifaa b. el-Heysem el-Vasıti -lafız ona ait
olmak üzere- de tahdis etti bize Halid -yani b. Abdullah etTahhan- Husayn’DAN
tahdis etti, o Cabir b. Semura’DAN şöyle dediğini rivayet etti: Babam ile
birlikte Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in huzuruna girdim. Onu şöyle
buyururken dinledim: "Şüphesiz onların arasından oniki halife geçip
gitmedikçe bu iş bitmeyecektir." (Cabir), dedi ki: Sonra benim fark
edemediğim gizli bazı sözler söyledi. Babama: Ne, dedi. diye sordum. O:
"hepsi Kureyş'tendir" buyurdu, dedi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
6 - (1821) حدثنا
ابن أبي عمر.
حدثنا سفيان
عن عبدالملك بن
عمير، عن جابر
بن سمرة. قال:
سمعت
النبي صلى
الله عليه
وسلم يقول (لا
يزال أمر
الناس ماضيا
ما وليهم اثنا
عشر رجلا). ثم تكلم
النبي صلى
الله عليه
وسلم بكلمة
خفيت علي.
فسألت أبي:
ماذا قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم؟
فقال (كلهم من
قريش).
4683-6/6- Bize İbn Ebi
Ömer tahdis etti, bize Süfyan, Abdulmelik b. Umeyr'den tahdis etti, o Cabir b.
Semura'dan şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i:
"İnsanların işi, başlarına oniki adam yönetici olduğu sürece yürümeye
devam edecektir" buyururken dinledim. Sonra Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) anlayamadığım bir söz söyledi. Babama: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ne buyurdu diye sordum. O: "Hepsi Kureyş'ten" buyurdu, dedi.
Diğer tahric: Buhari,
7222, 7223
(1821) - وحدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
أبو عوانة عن
سماك بن جابر
ابن سمرة، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم، بهذا الحديث.
ولم يذكر (لا
يزال أمر
الناس ماضيا(.
4684- .. ./7- Bize
Kuteybe b. Said de tahdis etti, bize Ebu Avane, Simak b. Cabir b. Semura'dan
tahdis etti, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bu hadisi rivayet etmekle
birlikte "insanların işi yürümeye devam edecektir" ibaresini
zikretmedi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
7 - (1821) حدثنا
هداب بن خالد
الأزدي. حدثنا
حماد بن سلمة
عن سماك بن
حرب. قال: سمعت
جابر بن سمرة
يقول:
سمعت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يقول (لا
يزال الإسلام
عزيزا إلى
اثني عشر
خليفة) ثم قال
كلمة لم
أفهمها. فقلت
لأبي: ما قال؟
فقال (كلهم من
قريش(.
4685-7/8- Bize Heddad b.
Halid el-Ezdi tahdis etti, bize Hammad b. Seleme, Simak b. Harb'den şöyle
dediğini tahdis etti: Cabir b. Semura'yı şöyle derken dinledim: Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i: "İslam oniki halifeye kadar aziz kalmaya
devam edecektir" buyururken dinledim. Sonra anlayamadığım bir söz söyledi.
Babama: Ne buyurdu, dedim. O: "Hepsi Kureyş'tendir" buyurd'., dedi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
8 - (1821) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا أبو
معاوية عن
داود، عن
الشعبي، عن
جابر بن سمرة.
قال:
قال
النبي صلى
الله عليه
وسلم (لا يزال
هذا الأمر
عزيزا إلى
اثني عشر
خليفة). قال: ثم
تكلم بشيء لم
أفهمه. فقلت
لأبي: ما قال؟
فقال (كلهم من
قريش(.
4686-8/9- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe tahdis etti, bize Ebu Muaviye, Davud’DAN tahdis etti, o Şa'bi'den,
o Cabir b. Semura’DAN şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Bu iş, oniki halifeye kadar aziz kalmaya devam edecektir"
buyurdu.
(Cabir), dedi ki: Sonra
anlamadığım bir şey söyledi. Babama, ne, dedi., dedim. O: "Hepsi
Kureyş'tendir" buyurdu, dedi.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 4280
9 - (1821) حدثنا
نصر بن علي
الجهضمي.
حدثنا يزيد بن
زريع. حدثنا
ابن عون. ح
وحدثنا أحمد
بن عثمان
النوفلي
(واللفظ له).
حدثنا أزهر.
حدثنا ابن عون
عن الشعبي، عن
جابر بن سمرة.
قال : انطلقت
إلى رسول الله
صلى الله عليه
وسلم ومعي
أبي. فسمعته
يقول (لا يزال
هذا الدين
عزيزا منيعا
إلى اثني عشر
خليفة) فقال
كلمة صمنيها
الناس. فقلت
لأبي: ما قال؟
قال (كلهم من
قريش(.
4687 -9/10- Bize Nasrr b.
Ali el-Cahdami tahdis etti, bize Yezid b. Zureyh tahdis etti, bize İbn Avn
tahdis etti. (H.) Bize Ahmed b. Osman b. el-Nevfeli -ki lafız ona aittir- de
tahdis etti, bize Ezher tahdis etti, bize İbn Avn Şa'bi’DEN tahdis etti, o
Cabir b. Semura'dan şöyle dediğini rivayet etti: Babam ile birlikte Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gittim. Onu: "Bu din oniki halifeye kadar
aziz ve zarar verilemeyecek bir halde devam edecektir" buyururken
dinledim. Sonra insanların konuşmasından dolayı duyamadığim bir kelime söyledi.
Babama: ne buyurdu, dedim. O: "Hepsi Kureyş'tendir" buyurdu, dedi.
AÇIKLAMA: (4682)
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu iş, hepsi de Kureyş'ten olan
aralarında oniki halife geçmedikçe bitmeyecektir" bir diğer rivayette
(4683) "insanların işi, hepsi Kureyş'ten olan oniki adam başlarına
yönetici olduğu sürece muntazam devam edecektir" başka bir rivayette
(4685) "Hepsi Kureyş'ten olan oniki halifeye kadar İslam aziz kalmaya
devam edecektir" buyurmaktadır.
Kadı lyaz, dedi ki: Burada
iki soru gündeme gelir: Bu iki sorudan birisi şudur: Bir başka hadiste:
"Hilafet benden sonra otuz yıldır, sonra mülk (hükümdarlık)
olacaktır" hadisidir. Bu ise oniki halife ile ilgili, hadise muhaliftir.
Çünkü otuz yılda ancak dört. raşid halife ile kendisine bey'atte bulunulan dört
aylık halifeliği döneminde el-Hasan b. Ali’den başkası gelmemiştir. Buna cevap
şudur: Halifeliğin otuz yıl olduğunu bildiren hadis-i şerifte maksat nübüvvet
hilafetidir. Nitekim bu bazı rivayetlerde tefsir edilmiş olarak (müfessel)
gelmiş bulunmaktadır: "Benden sonra nübüvvet hilafeti otuz yıldır. Sonra
bir mülk (hükümdarlık) olacaktır." Ama oniki kişiden böyle bir şart
bulunmamaktadır.
İkinci soru da şudur. Bu
sayıdan daha çok kişi yönetimin başına gelmiştir.
Ama bu batıl bir
itirazdır. Çünkü Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oniki halifeden başkası
yönetimin başına gelmeyecektir buyurmamıştır. O sadece gelecektir diye buyurmuş
ve nitekim bu sayıda kişi yönetimin başına gelmiştir. Onlardan sonra
başkalarının bulunmasının da bir zararı yoktur. Bu açıklama eğer bu lafızia
kastedilenin her bir yönetici olması halinde sözkonusudur. Bununla birlikte
halifeliği hak eden adaletli kimselerin kastedilmiş olma ihtimali de vardır.
Bilinen kimseler bunlardan geçip gitmiştir. Kıyamet kopmadan önce de bu sayının
tamamlanması bir zorunluluktur. Ayrıca bunun şu anlamda. olduğu da
söylenmiştir: Bunlar aynı asırda bulunacaklardır. Bunların her birisine bir
kesim uyacaktır.
Kadı Iyaz, dedi ki: Eğer
tarih ve yakından izlenecek olursa bunun gerçekleşmiş olma ihtimali uzak
değildir. Çünkü sadece Endülüs'de bile 430 yıl sonra bir asırda hepsi de
halifelik iddiasında bulunan ve halifelik lakabı bulunan üç kişi bulunmuştur.
Aynı zamanda bir başka yerde de bu böyle olmuştur. Abbasi cemaatinin halifesi
ise Bağdat'da o zamanda yeryüzünün çeşitli bölgelerinde bu iddiada bulunanların
dışında ayrı bir halife idi. Ayrıca bu yorumu Müslim'in kitabında bundan sonra
gelen: "Pek çok halife olacak ve bunlar sayıca çoğalacaklardır"
hadisi de bunu desteklemektedir. Ashab bunun üzerine bize ne emir buyurursun
diye sormuş Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İlk olarak bey'at
ettiğiniz kimsenin bey'atine bağlı kalın buyurmuştur. "
Bundan, zamanında
İslamın güçlü ve aziz olup Müslümanların etrafında toplanacağı kimsenin
kastedilmiş olma ihtimali de vardır. Nitekim Ebu Davud'un Süneni'nde
belirtildiği gibi: "Hepsinin etrafında da ümmet toplanmış olacaktır"
buyurulmaktadır. Bu ise Ümeyye oğullarının çalkantılı dönemlerinden ve Yezid b.
el-Velid dönemindeki ihtilaf ile Abbas oğullarının ona baş kaldırmalarından
önce ortaya çıkmış bir durumdur. Bunun başka anlamlara gelme ihtimali de
vardır. Allah, Nebisinin maksadını en iyi bilendir.
(4687) "Sonra
insanların konuşmasından dolayı işitemediğim bir söz söyledi." Yani çokça
konuşulduğundan ötürü işitmemi engelleyecek şekilde adeta beni
sağırlaştırdılar. Bazı nüshalarda bu kelimenin yerine ona dair soru sormama
izin vermeyip susturdular anlamında "sammetenihannas" şeklindedir.
10 - (1822) حدثنا
قتيبة بن سعيد
وأبو بكر بن
أبي شيبة. قالا:
حدثنا حاتم
(وهو ابن
إسماعيل) عن
المهاجر بن
مسمار، عن عامر
بن سعد بن أبي
وقاص. قال:
كتبت إلى جابر
بن سمرة، مع
غلامي نافع:
أن أخبرني
بشيء سمعته من
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم. قال:
فكتب لي:
سمعت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، يوم
جمعة، عشية
رجم الأسلمي،
يقول (لا يزال
الدين قائما
حتى تقوم
الساعة. أو
يكون عليكم اثنا
عشر خليفة.
كلهم من قريش)
وسمعته يقول
(عصيبة من
المسلمين
يفتتحون
البيت الأبيض.
بيت كسرى. أو
آل كسرى).
وسمعته يقول
(إن بين يدي
الساعة كذابين
فاحذروهم).
وسمعته يقول
(إذا أعطى
الله أحدكم
خيرا فليبدأ
بنفسه وأهل
بيته). وسمعته
يقول (أنا
الفرط على
الحوض(.
4688-10/11- Bize Kuteybe
b. Said ve Ebu Bekr b. Ebu Şeybe tahdis edip, dedi ki: Bize Hatim -ki o b.
İsmail'dir- el-Muhacir b. Mismar'dan tahdis etti, o Amir b. Sa'd b. Ebu
Vakkas'dan şöyle dediğini rivayet etti: Kölem Nafi' ile birlikte Cabir b.
Semura'ya şunu yazdım (ve gönderdim): Bana Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den işitmiş olduğun bir şeyi haber ver. O da bana şunu yazdı:
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i Eslemli zatın recm edildiği günü
öğleden sonra Cuma gününde şöyle buyururken dinledim: "Din kıyamet kopuncaya
kadar -yahut hepsi Kureyş'ten oniki halife başınıza geçinceye kadar- dimdik
ayakta kalmaya devam edecektir" yine onu şöyle buyururken dinledim:
"Müslümanlardan bir küçük topluluk beyaz sarayı, Kisranın -yahut Kisra
hanedanının- sarayını fethedeceklerdir." Yine onu şöyle buyururken
dinledim: "Kıyametten önce yalancılar ortaya çıkacaktır. Onlardan
sakınınız." Yine onu şöyle buyururken dinledim: ''Allah birinize bir hayır
verirse kendinden ve aile halkından başlasın." Yine onu: "Ben sizden
önce havzın başına gideceğim" buyururken dinledim.
Diğer tahric: Müslim,
5958
(1822) - حدثنا
محمد بن رافع.
حدثنا ابن أبي
فديك. حدثنا
ابن أبي ذئب
عن مهاجر بن
مسمار، عن
عامر بن سعد؛
أنه أرسل إلى
ابن سمرة
العدوي: حدثنا
ما سمعت من
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم. فقال:
سمعت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يقول. فذكر
نحو حديث حاتم.
4689- .. ./12- Bize
Muhammed b. Rafi' tahdis etti, bize İbn Ebu Fudeyk tahdis etti, bize İbn Ebu
Zi'b, Muhacir b. Mismar'dan tahdis etti, o Amir b. Sa'd'dan rivayet ettiğine
göre İbn Semura el-Adevıyye: Bize Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den
işitmiş olduğun bazı hadisleri naklet diye mektup yazdı. O da: Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim deyip Hakim'in
hadisine yakın olarak hadisi rivayet etti,
AÇIKLAMA: "Müslümanlardan
bir topluluk beyaz sarayı, Kisranın sarayını fethedecekler." Bu Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in apaçık mucizelerindendir. Nitekim Allah'a hamd
olsun ki Ömer b. el-Hattab (radıyallahu anh) zamanında orayı feth etmişlerdir.
"Usaybe" topluluk demektir. Kisra ise kef harfi kesreli de fethalı da
(Kesra) söylenir.
"Allah birinize bir
hayır verirse önce kendisinden başlasın." Bu da: "Önce kendinden
başla sonra geçindirmekle yükümlü olduğun kimselerden" hadisine benzer.
"Havza sizden önce
varacağım." Yani oraya ben önce varacak ve sizin oradan içmeniz için
bekleyeceğim demektir. Ferat ile tarit ise, bir topluluktan önce onlara gerek
duyacakları şeyleri hazırlamak için suya giden kimse demektir.
(4689) Amir b. Sa'd dan
rivayete göre o İbn Semura el-Adeviye mektup yazdı." Bütün nüshalarda bu
şekilde "el-Adevi" nisbetlidir. Kadı Iyaz, dedi ki: Bu bir tashiftir.
Çünkü o Adevi değil o Amiri olup Amir b. Sa'saa oğulları ndandır .. Adevi diye
tashif edilerek yazılmıştır. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
2/55- HALİFENİN
KENDİSİNDEN SONRAKİ HALİFEYİ GÖSTERMESİ (İSTİHLAF) VE BUNU YAPMAMAK BABI