SAHİH-İ MÜSLİM

CİHAD

 

56 - باب كراهة الطروق، وهو الدخول ليلا، لمن ورد من سفر

56/29- BİR YOLCULUKTAN DÖNEN KİMSENİN GECELEYİN (BASKIN YAPARCASINA) GELMESİNİN MEKRUH OLDUĞU BABI

 

180 - (1928) حدثني أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا يزيد بن هارون عن همام، عن إسحاق بن عبدالله بن أبي طلحة، عن أنس بن مالك؛

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان لا يطرق أهله ليلا. وكان يأتيهم غدوة أو عشية.

 

4939-180/1- Bana Ebu Bekr b. Ebu Şeybe tahdis etti ... Enes b. Malik’DEN rivayete göre RasUlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), geceleyin ailesine (baskın yaparcasına) gelmezdi. O yanlarına ya sabah yahut akşam (öğleden sonra) gelirdi. 

 

Diğer tahric: Buhari, 1800

 

 

(1928) - وحدثنيه زهير بن حرب. حدثنا عبدالصمد بن عبدالوارث. حدثنا همام. حدثنا إسحاق بن عبدالله بن أبي طلحة عن أنس بن مالك، عن النبي صلى الله عليه وسلم. بمثله. غير أنه قال: كان لا يدخل.

 

4940- .. ./2- Bunu bana Zuheyr b. Harb da tahdis etti ... Enes b. Malik Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den aynısını rivayet etti ancak: Girmezdi dedi. 

 

 

181 - (715) حدثني إسماعيل بن سالم. حدثنا هشيم. أخبرنا سيار. ح وحدثنا يحيى بن يحيى (واللفظ له). حدثنا هشيم عن سيار، عن الشعبي، عن جابر بن عبدالله. قال:

 كنا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم في غزاة. فلما قدمنا المدينة ذهبنا لندخل. فقال (أمهلوا حتى ندخل ليلا (أي عشاء) كي تمتشط الشعثة وتستحد المغيبة(.

 

4941-181/3- Bana İsmail b. Salim tahdis etti, bize Huşeym tahdis etti, bize Seyyar haber verdi. (H.) Bize Yahya b. Yahya da -lafız ona ait olmak üzere- tahdis etti, bize Huşeym, Seyyar'dan tahdis etti, o Şa'bi'den, o Cabir b. Abdullah'tan şöyle dediğini rivayet etti: Bir gazada Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte idik. Medine'ye vardığımızda (evlerimize) gidecek olduk da O: "Yavaş olun da gece vakti -yani akşamleyin- girelim ki saçı dağınık olan taransın, kocası yanında bulunmayan kadın da ustura kullansın" buyurdu. 

 

 

182 - (715) حدثنا محمد بن المثنى. حدثني عبدالصمد. حدثنا شعبة عن سيار، عن عامر، عن جابر. قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم (إذا قام أحدكم ليلا فلا يأتين أهله طروقا. حتى تستحد المغيبة. وتمتشط الشعثة(.

 

4942-182/4- Bize Muhammed b. el-Müsenna tahdis etti ... Cabir dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizden biriniz, (yoldan) geceleyin gelecek olursa gece vakti ailesinin yanına sakın gitmesin. Ta ki kocası gurbette olan ustura kullansın, saçlan dağınık olan da taransın" buyurdu.

 

 

(715) - وحدثنيه يحيى بن حبيب. حدثنا روح بن عبادة. حدثنا شعبة. حدثنا سيار، بهذا الإسناد، مثله.

 

4943- .. ./5- Bunu bana Yahya b. Habibde tahdis etti, bize Ravh b. Ubade tahdis etti, bize Şu'be tahdis etti, bize Seyyar bu isnad ile aynısını rivayet etti.

 

Diğer tahric: Buhari, 5244; Ebu Davud, 2777;

 

 

183 - (715) وحدثنا محمد بن بشار. حدثنا محمد (يعني ابن جعفر). حدثنا شعبة عن عاصم، عن الشعبي، عن جابر بن عبدالله. قال:

 نهى رسول الله صلى الله عليه وسلم، إذا أطال الرجل الغيبة، أن يأتي أهله طروقا.

 

4944-183/6- Bize Muhammed b. Beşşar da tahdis etti ... Cabir b. Abdullah dedi ki: Adam uzun süre gurbette kalmış ise, o kimsenin gece vakti ailesinin yanına gitmesini Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nehy etti.

 

 

(715) - وحدثنيه يحيى بن حبيب. حدثنا روح. حدثنا شعبة، بهذا الإسناد.

 

4945- .. ./7- Bunu bana Yahya b. Habib de tahdis etti, bize Ravh tahdis etti, bize Şu'be bu isnad ile tahdis etti.

 

Diğer tahric: Buhari, 1801 -muhtasar-, 5243; Ebu Davud, 2776

 

 

184 - (715) وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا وكيع عن سفيان، عن محارب، عن جابر. قال:

 نهى رسول الله صلى الله عليه وسلم أن يطرق الرجل أهله ليلا. يتخونهم أو يلتمس عثراتهم.

 

4946-184/8- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti. .. Cabir dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), adamın geceleyin ailesine onların ihanet etmekle ith am edercesine yahut da onların kusurlarını araştırırcasına gelmesini yasakladı. 

 

 

(715) - وحدثنيه محمد بن المثنى. حدثنا عبدالرحمن. حدثنا سفيان، بهذا الإسناد. قال عبدالرحمن: قال سفيان: لا أدري في هذا الحديث أم لا. يعني أن يتخونهم أو يلتمس عثراتهم.

 

4947- .. ./9- Bana Muhammed b. el-Müsenna da tahdis etti, bize Abdurrahman tahdis etti, bize Süfyan -bu isnad ile tahdis etti, Abdurrahman dedi ki: Süfyan dedi ki: Ben bunun hadiste bulunup bulunmadığını bilmiyorum. Kastettiği de: "Onları hainlikle itham edercesine yahut onların kusurların! bulmak istercesine" ibaresidir.

 

 

185 - (715) وحدثنا محمد بن المثنى. حدثنا محمد بن جعفر. ح وحدثنا عبيدالله بن معاذ. حدثنا أبي. قالا جميعا: حدثنا شعبة عن محارب، عن جابر، عن النبي صلى الله عليه وسلم. بكراهة الطروق. ولم يذكر: يتخونهم أو يلتمس عثراتهم.

 

4948-185/10- Bize Muhammed b. el-Müsenna da tahdis etti, bize Muhammed b. Cafer tahdis etti. (H.) Bize Ubeydullah b. Muaz da tahdis etti, bize babam tahdis etti, ikisi birlikte dedi ki: Bize Şu'be Muharib’DEN tahdis etti, o Cabir'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den geceleyin (baskın yaparcasına) gelmenin mekruh olduğunu rivayet etti ama ''onları hainlikle itham ederceşine yahut onların hatalarını bulmak istercesine" ibaresini zikretmedi.

 

 

AÇIKLAMA:          (4939) "Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), geceleyin aile halkının yanına gelmezdi. .. " Bir rivayette (4942) "biriniz geceleyin gelecek olursa ... " başka bir rivayette (4944) "Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), adam uzun süre gurbette kalırsa" diğer rivayette de (4946) "geceleyin onları hainlikle itham edercesine yasakladı" buyurulmaktadır.

 

Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in son rivayette ''onları hainlikle itham edercesine geceleyin aile halkının yanına gelmesi. .. " Bundan kasıt, gece içerisinde evine gelmesidir. Tı harfi ötreli olarak "tuluk" geceleyin gelmek demektir. Geceleyin gelen herkese de "tarık" denilir.

 

"Kocası gurbette olan kadının ustura kullanması"nın anlamı ise etek kıllarını izale etmesidir. Mugayyebe ise kocası hazır olmayan, gurbette olan kadın demektir. İstihdad (ustura kullanmak) ise ustura kullanmaktan "istihfal" vezninde bir kelimedir. Ama maksat ne olursa olsun tüylerin alınmasıdır.

 

"Onları hainlikle itham edercesine (yetehavvenuhum)" hainlik ettiklerini sanması ve onların gizliliklerini açığa çıkarmak istemesi acaba hainlik ettiler mi, etmediler mi hususuna açıklık getirmeye kalkışması demektir.

 

Bütün bu rivayetlerin anlamı ise uzun süre yolculuk yapmış bir kimsenin geceleyin ansızın hanımının yanına gelmesinin mekruh olduğudur. Eğer yolculuk yaptığı yer yakın bir uzaklık olup, hanım ı onun geceleyin geleceğini ümit ediyorsa rivayetlerden birisinde buyurulduğu gibi bunda bir sakınca yoktur: ''Adamın yolculuğu (gurbette kalışı) uzarsa ... "

 

Şayet büyük bir kafile içerisinde yahut da askeri birlik ve benzer bir topluluk arasında olup da onların geldikleri ve yerlerine ulaştıkları etrafa yayılıp karısı ve aile halkı onun da onlarla birlikte geldiğini ve onların o anda girdiklerini bilirlerse ne zaman isterse evine gitmesinde bir sakınca yoktur. Çünkü nehye sebep olan husus ortada kalmamıştır. Zira maksat aile halkının gerekli hazırlıklarını yapmalarıdır. Bu da gerçekleşmiş olup ansızın gelmiş olmaz. Sözünü ettiğimiz hususu da diğer hadiste (4941) zikredilen: "yavaş olun da geceleyin -yani akşamleyin- girelim ki saçları dağınık olan taransın, kocası gurbette olan da ustura kullansın" ifadeleri desteklemektedir. Bu da sözünü ettiğimiz bu hususlarda açıktır. Hadis ise onların gündüzün ilk vakitlerinde ansızın girmek istedikleri Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ise onlara gündüzün son vaktine kadar sabretmelerini emrettiği şeklinde anlaşılır. Böylelikle onların Medine'ye vardıkları bilgisi ulaşsın, kadınlar ve diğerleri de gerekli hazırlıklarını yapsın. Allah en iyi bilendir .

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

1/1- EĞİTİLMİŞ KÖPEKLERLE AVLANMA BABI