SAHİH-İ MÜSLİM |
CİHAD |
49/22- DENİZDE GAZAYA
ÇIKMANIN FAZİLETİ BABI
4911-160/1- Bize Yahya
b. Yahya tahdis edip dedi ki: Malik'e İshak b. Abdullah b. Ebu Talha'dan
rivayetini okudum, o Enes b. Malik'den rivayet ettiğine göre Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Milhan kızı Um Haram'ın yanına gelir, o da O'na
yemek ikram ederdi. Um Haram, Ubade b. es-Samit'in zevcesi idi. Bir gün
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelmiş, ona yemek ikram
ettikten sonra oturmuş başındaki bitleri ayıklamıştı. Derken Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) uyumuştu. Sonra gülerek uyandı. (Um Haram)
devamla dedi ki: Ben: Gülmene sebep nedir ey Allah'ın Rasulü! dedim. O:
"Ümmetimden bir takım kimseler Allah yolunda gazaya çıkmış kimseler olarak
bana gösterildi. Onlar, bu denizin ortasında tahtlarz üzerinde hükümdarlar -ya
da tahtlar üzerinde krallar gibi- binerler. -Ravi bunların hangisini
söylediğinde şüphe etmiştir-
(Um Haram devamla) dedi
ki: Ben: Ey Allah'ın Rasulü! Allah'a beni onlardan kılması için dua buyur
dedim. O da ona dua etti. Sonra yine başını koyup uyudu. Sonra gülerek uyandı.
(Um Haram) dedi ki: Bunun üzerine:
Gülmene sebep nedir ey
Allah'ın Rasulü! dedim. O: "Ümmetimden bir takım kimseler Allah yolunda
gaziler olarak bana gösterildi" diye birincisinde söylediğinin aynısını
söyledi. Bu sefer ben: Ey Allah'ın Rasulü! Beni onlardan kılması için Allah'a
dua et dedim. O: "Sen öncekilerdensin" buyurdu.
Sonra Milhan kızı Um
Haram, Muaviye zamanında denizde sefere çıktı ve vefat etti.
Diğer tahric: Buhari,
2788, 2789, 6282, 6283, 7001; Ebu Davud, 2491; Tirmizi, 2491; Nesai, 1645
4912-161/2- Bize Halef
b. Hişam tahdis etti. .. Enes b. Malik, Um Haram'dan -ki Enes'in teyzesidir-
şöyle dediğini rivayet etti. Bir gün Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize
geldi. -(Enes) yanımıza (geldi), dedi.- Gülerek uyandı. Ben: Babam anam sana
feda olsun ey Allah'ın Rasulü! gülme ne sebep ne dedim. O: "Ümmetimden
tahtlar üzerindeki krallar gibi denizin üstüne binen kimseler bana
gösterildi" buyurdu. Bunun üzerine ben: Allah'a beni onlardan kılması için
dua buyur dedim. O: "Muhakkak sen onlardansın" buyurdu. (Um Haram)
dedi ki: Sonra yine uyuyup gülerek uyandı. Ben de ona (sebebini) sordum. Önceki
sözlerinin aynısını söyledi. Ben de: Allah'a beni onlardan kılması için dua
buyur dedim. O: "Sen ilklerdensin" buyurdu.
(Enes) dedi ki: Sonra
Ubade b. es-Sam it onunla evlendi. Denizde gazaya çıktı. Um Haram'ı da onunla
birlikte götürdü. Um Haram gelince binmesi için ona bir katır getirildi. Um
Haram katıra binince onu yere yıktı ve boynu kırıldı.
Diğer tahric: Buhari,
2799, 2800, 2877, 2878, 2894, 2895; Ebu Davud, 2490, 2492; Nesai, 3172; İbn
Mace, 2776;
4913-162/3- Bunu bize
Muhammed b. Rumh b. el-Muhacir ve Yahya b. Yahya da tahdis edip dedi ki: Bize
Leys, Yahya b. Said'den haber verdi, o İbn Habban'dan, o Enes b. Malik'den, o
teyzesi Milhan kızı Um Haram'dan şöyle dediğini rivayet etti. Bir gün
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana yakın bir yerde uyudu. Sonra
gülümseyerek uyandı. Ben: Ey Allah'ın Rasulü! Gülmene sebep ne dedim. O:
"bu Yeşil denizin üzerine binen (seyahat eden) ümmetimden bir takım
insanlar bana gösterildi" buyurdu. Sonra (ravi) Hammad b. Zeyd'in hadisine
yakın olarak hadisi zikretti.
4914- .. ./4- Bana Yahya
b. Eyyub, Kuteybe ve İbn Hucr da tahdis edip dedi ki: Bize İsmail -ki o b.
Cafer'dir- Abdullah b. Abdurrahman'dan tahdis ettiğine göre o Enes b. Malik'i
şöyle derken dinlemiştir: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Enes'in
teyzesi Milhan kızı (Um Haram)'ın yanına geldi. Onun evinde başını koydu
(uyudu) ve hadisi İshak b. Ebu Talha ile Muhammed b. Yahya b. Habban'ın hadisi
ile aynı manada rivayet etti.
AÇIKLAMA: (4911)
"Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Milhan kızı Um Haram'ın yanına gelir
o da ona yemek ikram eder. Başından bit ayıklar ve onun yanında uyurdu ...
" İlim adamlarının ittifak ettiklerine göre Um Haram, Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e muharremattandI. Ama bunun nasıl olduğu
hususunda ihtilaf etmişlerdir. İbn Abdulberr ve başkalarının dediklerine göre o
süt teyzelerinden birisi idi. Başkaları ise Um Haram babasının yahut dedesinin
teyzesi idi. Çünkü Abdulmuttalib'in annesi Neccar oğullarındandı demişlerdi.
"Tefli: Bit
ayıklardı" te harfi fethalı fe harfi sakindir. Buradan, baştan bit
ayıklayıp ordan ayıklanan ve başka yerden yakalanan bitlerin öldürülmesinin
caiz olduğu hükmü anlaşılmaktadır.
Mezhep alimlerimiz der
ki: Bit ve onun dışında eziyet verici haşeratı öldürmek müstehaptır.
Yine bu hadisten mahrem
bir kimsenin başına ve avret olmayan başka yerlerine dokunmanın caiz olduğu,
mahrem kimse ile halvette kalıp yanında uyumanın caiz olduğu da
anlaşılmaktadır. Bütün bu hükümler üzerinde icma bulunmaktadır.
Ayrıca hadiste, misafir
bir kimsenin evli bir kadının yanında kendisine takdim ettiği yemekten
yemesinin caiz olduğu da anlaşılmaktadır. Ancak o bu yemeğin kocanın malından
olup, o kişinin kendi yemeğinden yemesinden hoşlanmadığını bilmesi hali
müstesnadır.
"Gülerek
uyandı." Buradaki gülüş, ümmetinin kendisinden sonra denizde bile cihad
emrini yerine getirerek İslam'ın emirlerini açıkça uygulayarak kalacağına
sevinmesinden dolayı idi.
Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in: "bu denizin sırtına binecekler" sebeç denizin
sırtı ve ortası anlamındadır. Diğer rivayette (4912) "denizin sırtına
binerler" denilmektedir.
Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in: "Tahtlar üzerindeki hükümdarlar gibi" buyruğu
ile ilgili olarak bu onların cennete girecekleri zaman ahiretteki
nitelikleridir denilmiştir. Ama daha sahih olan bunun dünyadaki vasıflarının
böyle olduğudur. Yani onlar varlıklı olmaları durumlarının dosdoğru ve
sayılarının çokluğu sebebi ile hükümdarların bindikleri gemilere bineceklerdir
demektir.
İkinci defada Um
Haram'ın: "Allah'a beni onlardan kılması için dua et" demesi ve
birincisinde ona dua ettiği için ona "sen öncekilerdensin" buyurması
ise onun gördüğü ikinci rüyanın birincisinden ayrı bir rüya olduğuna ve bu
ikinci rüyasında ona gösterilenlerin öncekilerden farklı olduğuna delildir.
Bu hadiste, Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in çeşitli mucizeleri vardır. Bunlardan birisi
ümmetinin kendisinden sonra kalacağı ve onların güçlü kuvvetli ve sayıca çok
olacakları gaiaya gidecekleri, denizde yolculuk yapacakları, Um Haram'ın da bu
zamana kadar yaşayacağına dair ve onlarla birlikte olacağına dair haber
vermesidir. Yüce Allah'a hamd olsun ki bütün bunlar gerçekleşti.
Yine bu hadiste, o
orduların bir fazileti ve onların Allah yolunda gazaya çıkan kimseler oldukları
da anlaşılmaktadır.
İlim adamları Um Haram'ın
vefat ettiği denizdekigazanın ne zaman cereyan ettiği hususunda ihtilaf
etmişlerdir. Bu rivayette Müslim, Um Haram'ın Muaviye zamanında denizde
yolculuk yaptığı ve bineğinden düşerek vefat ettiği zikredilmektedir.
Kadı lyaz dedi ki: Siyer
ve ahbar alimlerinin çoğunluğu bu olayın Osman b. Affan (radıyallahu anh)'ın
halifeliği zamanında olduğunu ve bu sırada Um Haram'ın kocası ile birlikte
Kıbrıs'a gitmek üzere deniz yolculuğuna çıktığı ve Kıbrıs'da bineğinden düşüp
vefat ettiği ve orada defnedildiğini kabul ederler. Buna göre "Muaviye
zamanında" sözü onun deniz gazasına çıktığı zamanda demek olur. Halifeliği
günlerinde demek değildir. Kadı Iyaz devamla dedi ki: Hayır, bu onun halifeliği
zamanında olmuştur. Ayrıca "onun zamanında" sözünün delaletinden daha
açıkça anlaşılmaktadır.
Bu hadis-i şerifte,
erkeklerin de kadınların da denizde yolculuk yapmalarının caiz olduğu hükmü
çıkmaktadır. Cumhur da bunu böylece ifade etmiştir. Ama Malik kadınların
denizde yolculuk yapmalarını mekruh görmüştür. Çünkü çoğunlukla kadınların
böyle bir yolculukta tesertürlerini korumaları da bu yolculuk esnasında
işlerini görenlerden gözlerini bakmaktan alıkoymaları da mümkün değildir.
Ayrıca onların işlerini görürken avretlerinin açılmayacağından yana da emin
olunamaz. Özellikle de küçük gemilerde bu böyledir. Bununla birlikte onların
erkeklerin huzurunda ihtiyaçlarını görmek gibi bir zorunlulukları da vardır.
Kadı Iyaz -yüce Allah'ın
rahmeti ona- dedi ki: Ömer b. el-Hattab ile Ömer b. Abdulaziz'in denizde
yolculuk yapmayı yasakladıkları rivayet edilmiştir. Bir açıklamaya göre iki
Ömer'in bunu yasaklamaları itaat olan ameller için değil ticaret ve dünyalık
istemek maksadı ile yapılan deniz yolculukları içindir. ibn Ömer de Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den hac edecek umre yapacak ya da gazaya çıkacak
kimseler dışındakilere denizde yolculuk yapmayı yasakladığı rivayeti
nakledilmektedir. Ebu Davud ise bu hadisin zayıf olduğunu söylemiş ve: Ravileri
meçhul ravilerdir demiştir.
Bazı ilim adamları bu
hadisi yüce Allah yolunda savaşıp bu savaş esnasında ölmenin ecir bakımından
aynı olduğuna delil göstermişlerdir. Çünkü Um Haram vefat etmiş,
öldürülmemiştir. Fakat hadiste buna delalet yoktur. Çünkü Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onlar şehiddirler" buyurmamıştır.
Sadece Allah yolunda gazaya çıkacaklarını ifade buyurmuştur. Ama Müslim, bundan
biraz sonra gelecek olan Zuheyr b. Harb'ın Ebu Hureyre'den diye rivayet ettiği
hadiste şunları söylemektedir: Kim Allah yolunda öldürülürse o şehiddir, kim
Allah yolunda ölürse o şehiddir. Bu da yüce Allah'ın:
"Kim evinden
Allah'a ve rasulüne hicret ederek çıkar da sonra da ölüm ona yetişirse, artık
onun ecrini vermek Allah'a aittir" (Nisa, 100) buyruğuna da uygundur.
Birinci rivayette Um
Haram, Ubade es-Samit'in nikahı altında idi. .. denilirken diğer rivayette
"sonra Ubade b. es-Samit onunla evlendi" denilmesine gelince, birinci
rivayetin Zahirinden anlaşıldığı üzere Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
yanına girdiği zamanda Ubade'nin zevcesi idi. Ama ikinci rivayet ise Ubade'nin
bundan sonra onunla evlendiği hususunda da açıktır. Bu durumda birinci rivayet
ikinci rivayete uygun olarçık açıklanır ve böylelikle o Um Haram'ın bundan
sonraki durumunu bu şekilde haber vermiş olmaktadır.
(4913) "bunu bize
Muhammed b. Rumh b. el-Muhacir de tahdis etti, bize Leys, Yahya b. Said'den
haber verdi." Senet bizim diyarımızdaki nüshalarda bu şekildedir. Kadı
Iyaz ise onların diyarındaki nüshalardan birisinde: Bize Muhammed b. Rumh ve
Yahya b. Yahya tahdis etti, bize Leys haber verdi diye nakletmiştir. Böylelikle
Yahya b. Yahya'yı Muhammed b. Rumh ile birlikte ziyade eylemiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
50/23- AZİZ VE
CELİL ALLAH YOLUNDA RİBAT'IN FAZİLETİ BABI