SAHİH-İ MÜSLİM |
CİHAD |
45/18- RASULULLAH (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'İN:
"AMELLER ANCAK NİYET İLEDİR" BUYRUĞU İLE GAZA VE ONUN DIŞINDAKİ
AMELLERİN DE KAPSAMINA GİRDİĞİ BABI
4904-15511- Bize
Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb
tahdis etti, bize Malik, Yahya b. Said'den
tahdis etti, o Muhammed b. İbrahim'den, o Alkame b. Vakkas'dan, o Ömer b.
el-Hattab (radıyallahu anh)'dan şöyle dediğini rivayet
etti: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Ameller ancak niyet iledir. Her
kişi için ancak niyet ettiği şey vardır. Kimin hicreti Allah'a ve Rasulüne ise onun hicreti Allah'a ve Rasulünedir.
Kimin hicreti elde edeceği bir dünya(1lk} yahut evleneceği bir kadın için
olursa onun da hicreti hicret ettiği şey içindir" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari, 1 -muhtasar-, 54,
2529, 3898, 5070, 6689, 6953; Ebu Davud,
2201, Tirmizi, 1647; Nesai,
75,3437,3803; İbn Mace,
4227
4905- .. ./2- Bize
Muhammed b. Rumh el-Muhacir de tahdis
etti, bize Leys haber verdi. (H.) Bize Ebu Rabi' el-Atekı
de tahdis etti, bize Hammad
b. Zeyd tahdis etti. (H.)
Bize Muhammed b. el-Müsenna da tahdis
etti, bize Abdulvehhab -yani es-Sekafi-
tahdis etti. (H.) Bize İshak b. İbrahim de tahdis etti, bize Ebu Halid el-Ahmer, Süleyman b. Hayyan
haber verdi. (H.) Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr
de tahdis etti, bize Hafz
-yani İnbi Gıyazve Yezid b. Harun tahdis etti. (H.)
Bize Muhammed b. el-Ala el-Hemdanı de tahdis etti, bize İbnu'l-Mübarek tahdis etti. (H.) Bize İbn Ebu Ömer de tahdis etti, bize Süfyan tahdis etti, hepsi Yahya
b. Said'den Malik'in isnadı ile ve onun hadisi ile
aynı manada tahdis etti.
Süfyan'ın hadisinde: Ömer b. el-Hattab'ı
minberin üzerinde Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den haber verirken dinledim şeklindedir.
AÇIKLAMA: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in:
''Ameller ancak niyet iledir" hadisi ile ilgili olarak yerinin pek büyük,
faydalarının pek çok ve sahih olduğu üzerinde bütün Müslümanlar icma etmişlerdir. Şafii ve başkaları bu hadis İslam'ın üçte
biridir demişlerdir. Şafii dedi ki: Bu hadisin kapsamına fıkhın yetmiş babı
girer. Başkaları ise bu İslam'ın dörtte biridir demişlerdir. Abdurrahman b. Mehdi ve başkaları dedi ki: Bir kitap tasnif
eden bir kimsenin o kitaba ilim tahsil eden kimsenin niyetini tashih edip
düzeltmesine dikkat çekmek üzere bu hadis ile başlaması gerekir.
Hattabi bunu imamlardan mutlak olarak nakletmiştir. Buhari ve başkaları da bunu böylece yapmış ve her şeyden
önce bu hadis ile başlamışlardır.
Bu hadisi Buhari, kitabında yedi yerde zikretmiştir. Hadis hafızları dedi
ki: Bu hadis Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den ancak Ömer b. el-Hattab'ın
rivayeti ile, Ömer'den de ancak Alkame b. Vakkas'ın rivayeti ile, Alkame'den
ancak Muhammed b. İbrahim et-Teymi'nin rivayeti ile,
Muhammed'den ancak Yahya b. Said el-Ensari'nin rivayeti ile sahih olarak gelmiştir. Hadis,
Yahya’DAN yayılmış ve ondan çoğunluğu imam olan ikiyüz
kişiden daha fazla kişi rivayet etmiştir. Bu sebeple hadis imamları bu her ne
kadar özel ve genel herkes tarafından bilinen meşhur bir hadis ise de mütevatir değildir. Çünkü bu hadis, senedinin başında
tevatür şartını taşımamaktadır demişlerdir. Bu hadiste hadis inceliklerinden
bir incelik bulunmaktadır. Çünkü bunu biri diğerinden tabiinden üç kişi rivayet
etmiştir. Bunlar Yahya, Muhammed ve Alkame'dir.
Arapça usül ve diğer ilim mensubu ilim adamlarının bir çoğu dedi
ki: "İnnema: Ancak" kelimesi hasr için kullanılır. Bu kelime sözü edileni sabit olarak
tespit ederken onun dışında kalanları da nefy
etmektedir. Buna göre bu hadisin taktiri ameller niyet ile hesaba katılır,
niyetsiz yapılırsa hesaba katılmaz şeklindedir. Ayrıca bu hadiste taharetin
yani abdest, gusül ve teyemmümün ancak niyet ile sahih olduğuna delil vardır.
Namaz, zekat, oruç, hacc, itikaf ve diğer ibadetler
de böyledir. Necasetin giderilmesine gelince mezhebimizde meşhur olan kanaate
göre bunun niyete ihtiyacı yoktur. Çünkü bu terk ile gerçekleşen işler
türündendir. Bir işin terkedilmesinin ise niyete
ihtiyacı yoktur. Bu hususta icma bulunduğunu
nakletmişlerdir. Ama mezhep alimlerimizden bazıları oldukça bir istisna teşkil
ederek bunun vacip olduğunu söylemiş iseler de bu görüş batıldır.
Niyet talak, köle azad etmek ve kasf {denilen zina
iftirası)e de müdahildir. Yani niyet kinayeli bir lafız ile birlikte bulunursa
sarih (açık) bir ifade gibi olur. Eğer sarih olarak bir talak söylenip iki ya
da üç talakı niyet etmiş ise niyet ettiği husus gerçekleşir. Eğer sarih (açık)
bir ifade ile onun muktezası olmayan bir hususu niyet edecek olursa, hükmü
kendisi ile yüce Allah arasındadır. Ama zahiren onun bu iddiası kabul edilmez .
ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Her kişi için ancak niyet ettiği şey
vardır." İlim adamları der ki: Bunun "ameller ancak niyet
iledir" buyruğundan sonra söz edilmesinin faydası niyet olunan şeyin tayin
edilmesinin şart olduğunu açıklamaktır. Mesela bir insanın üzerinde namaz kaza
borcu varsa geçirdiği namazı niyet etmesi yeterli değildir. Bu namazın öğlen ya
da başka hangisi ise o namaz olduğunu niyet etmesi de şarttır. Şayet bu ikinci
ibare olmasaydı birincisi tayin sözkonusu olmadan
niyetin sahih olmasını gerektirirdi ya da böyle bir izlenim verirdi.
RasuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Kimin hicreti Allah'a ve Rasulüne ise onun hicreti Allah'a ve Rasulüne'dir"
buyruğu da şu demektir. Kim, hicreti ile Allah'ın rızasını gözetmiş ise onun
ecrini vermek Allah'a aittir. Kim yaptığı hicret ile bir dünyayı ya da bir
kadını maksat olarak gözetirse bu onun payı olur, ahirette
bu hicret sebebi ile herhangi bir payı bulunmaz.
Hicretin asıl anlamı
terk etmektir. Burada maksat ise vatanın terk edilmesidir.
Dünya ile birlikte
kadının da söz konusu edilmesinin iki ihtimali vardır:
Nakledildiğine göre bu
hadisin sebebi şudur: Bir kimse Ummu Kays denilen bir kadın ile evlenmek üzere hicret etmişti.
Bu adama bu sebeple Ummu Kays
muhaciri denilmişti. İkinci açıklamaya göre bu böyle bir işten ileri derecede
sakındırmanın sözkonusu olduğuna dikkat çekmek
içindir. Bu da özelliğine dikkat çekmek için genelden sonra özelin sözkonusu edilmesi türündendir. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
46/19- YÜCE ALLAH
YOLUNDA ŞEHADETİ İSTEMENİN MÜSTEHAP OLDUĞU BABI