SAHİH-İ MÜSLİM

CİHAD

 

36/9- BİR KAFİRİ ÖLDÜRÜP SONRA DA DOĞRU YOLU TUTAN KİMSE BABI

 

4872-130/1- Bize Yahya b. Eyyub, Kuteybe ve Ali b. Hucr tahdis edip dedi ki: Bize İsmail -b. Cafir'i kast ediyorlar- Ala'dan, o babasından, o Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kafir ve onu öldüren kimse ebediyyen cehennemde bir arada bulunmaz" buyurdu.

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 2495

 

 

 

4873-141/2- Bize Abdullah b. Amr el-Hilal! tahdis etti... Ebu Hureyre dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her ikisi biri diğerine zarar verecek şekilde bir arada bulunmaz" buyurdu. Onlar kimlerdir ey Allah'ın Rasulü! diye sorulunca. O: "Kafiri öldüren sonra da doğru yolu tutan bir mümindir" buyurdu.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Kafir ve onu öldüren ebediyyen cehennemde bir arada olmayacaktır" buyruğu ile diğer rivayetteki "kesinlikle biri diğerine zarar verecek şekilde cehennemde birarada olmayacaktır. Onlar kimlerdir ey Allah'ın Rasulü! diye sorulunca O: bir kafiri öldüren sonra da doğru yolda yürüyen mümindir" buyurdu. Kadı Iyaz birinci rivayet ile ilgili olarak şunları söylemektedir: Bunun cihad esnasında bir kafiri öldüren kişi hakkında özel olma ihtimali vardır. Onun kafiri öldürmesi günahlarına bir kefaret olur ve günahları dolayısı ile cezalandırılmaz. Ya da özel bir niyet ya da özel bir durum ile alakalı olabilir. Onun cezasının Arafda ilk olarak cennete girmekten alıkonulması şeklinde cehennem ateşinden başkası ile cezalandırılması sureti ile olması ve böylece ateşe girmemesi yahut da kafirlerin ceza gördükleri yerden başka bir yerde cehennemde azaba uğratılması anlamında olma ihtimali de vardır. Böylelikle her ikisi de cehennemin alt basamaklarında bir arada bulunmamış olurlar.

 

(Kadı Iyaz devamla) dedi ki: İkinci rivayette: "biri diğerine zarar verecek şekilde bir arada olmazlar" buyruğu da bu bir arada olmanın özel bir hal olduğuna delildir. Bu anlam itibari ile müşkil (açıklanması zor) bir hadistir. Bununla ilgili olarak en uygun açıklama daha önce işaret ettiğimiz gibi eğer cezayı hak etmiş ise aynı anda cehennemde bir arada bulunmayacakları şeklindedir. Böylelikle cehennemlik kişi mümin kişiyi kendisi ile birlikte cehenneme girdi ve imanı ve kendisini öldürmesi ona fayda vermedi diye ayıplamayacaktır. Bunun gibi ifadeler bazı hadislerde de gelmiş bulunmaktadır. Fakat bu hadiste "kafiri öldüren sonra da doğru yolu tutan bir mümin" denilmesi müşkil (açıklanması) zordur. Çünkü mümin en güzel doğru yol üzerinde istikamet ile yürüyüp de başka amelleri karıştırmayacak olursa bir kafiri ister öldürsün ister öldürmesin asla cehenneme girmeyecektir.

Kadı Iyaz devamla dedi ki: Bana göre uygun açıklama Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "sonra doğru yolu tutarsa" ifadesinin öldüren kafir hakkında olup, hadisin de bundan önceki şanı yüce Allah biri diğerini öldüren ve her ikisi de cennete giren hadis ile aynı anlamda olmasıdır. Bazılarının da kanaatine göre bu lafız bazı raviler tarafından değişikliğe uğratılmış olup bunun doğrusu: Bir mümini öldüren bir kafirin daha sonra doğru yolu tutması" şeklindedir. Bu durumda Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "biri diğerine zarar verecek şekilde cehennem ateşinde bir araya gelmeyecekler" yani cezalandırılmak için oraya girmeyecekler demek olur. Böylelikle bu cehenneme uğramak şeklindeki bir araya gelişin ve cehennem köprüsü üzerindeki tartışmaların m bir istisnası demektir. Kadı İyaz'ın açıklamaları burada sona ermektedir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

37/10- ALLAH YOLUNDA SADAKANIN FAZİLETİ VE MÜKAFATININ KAT KAT ARTIRILMASI BABI