SAHİH-İ MÜSLİM

CİHAD VE SİYER

 

51/53- GAZADA KAFİRİN YARDIMINI ALMANIN MEKRUH OLDUĞU BABI

 

4677-150/1- Bana Zuheyr b. Harb tahdisetti, bize Abdurrahman b. Mehdi, Malik'den tahdis etti. (H.) Bunu bana Ebu't-Tahir de -lafız ona ait olmak üzere- tahdis etti, bana Abdullah b. Vehb, Malik b. Enes'den tahdis etti, o Fudayl b. Ebu Abdullah'tan o Abdullah b. Niyar el-Eslemi'den o Urve b. ez-Zubeyr'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Aişe'den şöyle dediğini rivayet etti: RasuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bedir'e doğru çıktı. Harratul Vebara denilen yere ulaşınca bir adam ona yetişti. Onun cesareti ve savaştaki yararlı, halleri anlatılan birisi idi. ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabı onu görünce sevindiler. RasUlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e yetişince O'na: Senin arkandan gelip seninle birlikte (ganimetten) yararlanmak üzere geldim, dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: ''Allah'a ve Rasulüne inanıyor musun" dedi. O hayır deyince Allah Rasulü: "Geri dön. Ben asla bir müşrikten yardım almam" buyurdu.

 

Aişe (r.anha), dedi ki: Sonra adam gitti. Nihayet bizler ağacın yanına vardığımızda yine o adam O'na yetişti ve ilk defa söyledikleri sözleri söyledi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'de ilk defa ona söylediği gibi söyledi ve:

 

"Geri dön. Ben asla bir müşrikten yardım almam" buyurdu. Sonra el-Beyda . denilen yerde O'na yetişti ve ilk defa ona söylediği gibi: ''Allah'a ve Rasulüne iman ediyor musun" dedi. Adam: Evet deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "O halde yürü" buyurdu.

 

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 2732; Tirmizi, 1558; İbn Mace, 2832 -muhtasar-

 

AÇIKLAMA:          "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bedir'e doğru çıktı. Harratul Vebar'a varınca ... " Biz bunu (Harratul Vebara lafzını) be harfi fethalı olarak zaptettik. Kadı Iyaz da Müslim'in bütün ravilerinden böylece naklederek şunları söylemiştir:

 

Bazıları ise be harfini sakin olarak (Harratul Vebra) şeklinde zaptetmişlerdir. Burası ise Medine'den dört mile yakın uzaklıkta bir yerdir.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Geri dön. Ben bir müşrikten yardım almam." Başka bir hadiste de Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Müslüman olmadan önce Saffan b. Umeyye'nin yardımını aldığı belirtilmektedir. Bundan dolayı ilim adamlarından bir grup birinci hadisi mutlak olarak delil almıştır. Şafii ve başkaları ise şunları söylemektedir: Eğer kafirin Müslüman hakkındaki kanaati iyi ise ondan yardım almaya da ihtiyaç bulunuyor ise yardımı alınır, değilse mekruhtur. Böylelikle her iki hadisi bu iki duruma göre yorumlamıştır. Eğer kafir verilen izin ile savaşta bulunacak olursa ona bir paya ulaşmayan bir miktar (radh) verilir. Ama ona tam payayrılmaz. Malik, Şafii, Ebu Hanife ve cumhurun görüşü budur. Zühri ve Evzai ise ona bir pay verilir demişlerdir. Allah en iyi bilendir.

 

"Aişe, dedi ki: Sonra adam gitti. Nihayet bizler ağacın yanında iken adam O'na yetişti." Bu da nüshalarda bu şekilde "nihayet iken" şeklindedir. Bundan dolayı Aişe (radıyallahu anha)'nın onları uğurlayan kimselerden birisi olup, bu hali görmüş olması ihtimali olduğu gibi "biz idik" sözü ile müslümanlar oraya varınca demek istemiş de olabilir. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

1/54. İNSANLAR KUREYŞE TABİDİR, HALİFELİK DE KUREYŞ ARASINDADIR BABI