SAHİH-İ MÜSLİM |
CİHAD VE SİYER |
47/49- ERKEKLERLE
BİRLİKTE KADINLARIN DA GAZAYA ÇIKMASI BABI
4657-134/1- Bize Ebu
Bekr b. Ebu Şeybe tahdis etti, bize Yezid b. Harun tahdis etti, bize Hammad b.
Seleme, Sabit’den haber verdi. O Enes’den rivayet ettiğine göre Um Süleym,
Huneyn günü bir hançer edindi. Hançer'i yanında idi. Ebu Talha onu görünce: Ey
Allah'ın Rasulü! Şu Um Süleym'in yanında bir hançer var, dedi.
Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Bu hançer ne oluyor" buyurdu. Um
Süleym: Bana müşriklerden birisi yaklaşacak olursa onunla karnını deşmek için
bu hançeri edindim, dedi.. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) gülmeye başladı. Um Süleym: Ey Allah'ın Rasulü! Bizim dışımızda olup
seni bırakıp bozguna uğrayan Tulaka'dan olan kimseleri öldür, dedi. Bunun
üzerine Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Um Suleym! Allah
kafi gelmiş ve iyi yapmıştır" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: "Um
Suleym, Huneyn günü bir hançer edindi." İtimat edilen nüshalarda bu
şekilde "Huneyn günü" denilmektedir. Bazılarında ise Hayber günü
denilmiştir. Doğrusu da budur. Hançer ise ha harfi kesreli (hincer) ve fethalı
olarak da söylenir. Kadı Iyaz şerhte sadece fethalı söyleyişi sözkonusu etmiştir.
Ama el-Meşarik adlı eserinde her ikisini de sözkonusu etmiş fethalı söyleyişi
tercih etmiştir. El-Cevheri ise sadece kesreli söyleyişi zikretmiştir. Ama
ikisi de birer söyleyiştir. Hançer iki tarafı keskin büyükçe bir bıçaktır.
Bu hadiste kadınlarla
birlikte gazaya çıkılacağı hükmü anlaşılmaktadır.
Caiz olduğu üzerinde
icma vardır.
"Karnını
dEşecceğim" yaracağım demektir.
"Bizim dışımızdaki
tulakayı öldür." Tulaka Mekke'nin fethedildiği günü Mekke ahalisine
denilir. Onlara bu ismin veriliş sebebi Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
onları karşılıksız serbest bırakmasıdır. Onların Müslüman oluşlarında bir parça
zayıflık vardı. Bu sebeple Um Süleym onların münafık olduklarına ve geri
bırakıp kaçmalan, bozguna uğramalan ve başka sebepler dolayısı ile öldürülmeyi
hak ettiklerine inanmışb.
"Bizim
dışımızda" bizden başka olanlar demektir.
4658- .. ./2- Bunu bana
Muhammed b. Hatim de tahdis etti, bize Behz tahdis etti, bize Hammad b. Seleme
tahdis etti, bize İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, Enes b. Malik'den Um
Suleym'in Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile ilgili kıssası hakkında
Sabit'in hadisinin aynısını rivayet etti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
4659-135/ ... Bize Yahya
b. Yahya tahdis etti, bize Cafer b. Süleyman, Sabit'den haber verdi, o Enes b.
Malik'den şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Um Suleym ile gazaya çıkardı. Yine gazaya çıktığı zaman Ensar’DAN onunla
birlikte su taşıyan ve yaralıları tedavi eden kadınlar olurdu.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 253; Tırmizi, 1575
AÇIKLAMA: "Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadınlarla birlikte gazaya çıkar onlar da su
taşır ve yaralıları tedavi ederdi." Bu hadisten gazaya kadınların da
çıkabileceği ve su taşımak, tedavi ve benzeri hususlarla onlardan yararlanılabileceği
anlaşılmaktadır. Onların bu tedavileri kendi mahremleri ve eşleri için idi. Bu
durumda olmayan erkekleri tedavi etmeleri ise ihtiyaç duyulan yer dışında, ten
teması sözkonusu olmuyordu.
4660-136/3- BanaAbdullah
b. Abdurrahman ed-Darimi tahdis etti, bize Abdullah b. Amr -ki o Ebu Ma'mer
el-Minkafı'dir- tahdis etti, bize Abdulvaris tahdis etti, bize Abdulaziz -ki b.
Suhayb'dır- Enes b. Malik'den şöyle dediğini tahdis etti: Uhud gününde
insanlardan bazı kimseler Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanından
uzaklaşıp bozguna uğradılar. Ebu Talha ise Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in önünde kalkan ile onu kapatmış ve himaye ediyordu. Ebu Talha çok
şiddetli (hızlı) ok atan iyi okçu bir adamdı. O gün iki yahut üç yay kırdı. Yanından
beraberinde bir torba ok bulunan bir adam geçiyor (Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ) ona hemen: "Onu Ebu Talha için saç" buyuruyordu.
Allah'ın Nebisi de uzanıp düşmana bakıyor ama Ebu Talha: Ey Allah'ın Nebisi!
Babam anam sana feda olsun. Uzanıp durma. Düşmanın oklarından bir ok sana
isabet eder. Göğsüm senin göğsünü n önünde siper olsun diyordu.
(Enes devamla}"dedi
ki: Ben Ebu Bekir kızı Aişe ve Um Suleym'in eteklerini yukarı kaldırmış
baldırlarının halhal yerlerini görüyordum. Omuzları üzerinde su kırbalarını
taşıyorlar sonra o suları (savaşçıların) ağızlarına boşaltıyorlar sonra tekrar
dönüp o kırbaları dolduruyor tekrar gelip onların ağızlarına boşaltıyorlardı.
Uyuklamaktan dolayı da Ebu Talha'nın elinden kılıç iki ya da üç defa düşmüştü.
Diğer tahric: Buhari,
1880 -muhtasar-, 3811, 4064
AÇIKLAMA: "Ebu
Ma'mer el-Minkarı" ismindeki Minkarı nisbetinde mim harfi kesreli nun
sakin kaf fethalıdır. Minkar b. Ubeyd b. Mukais b. Amr b. Ka'b b. Sa'd b. Zeyd
b. Menat b. Temim b. Murre b. Ed b. Talha b. İlyas b. Mudar b. Nizar b. Mead b.
Adnan'dır.
"Bir kalkan ile onu
koruyordu." Yani kaHrlerin silahına karşı onu korumak için bir kalkan ile
onu himaye ediyordu.
"Baldırlarının
halhal yerlerini görüyordum." Hademin tekili hademe olup halhal demektir.
"Suk" ise sak (baldır)ın çoğuludur. Bu şekilde hal hal yerlerinin
görülmesi yasaklanmış değildir. Çünkü bu kadınlara hicabın emredilip onlara
bakmanın haram kılınmasından önce Uhud günü olmuştu. Ayrıca burada onun baldıra
bakma kastının bulunduğunu sözkonusu etmemektedir. Bu sebeple bu, bu görmesinin
kasıt olmaksızın aniden ve sürdürmediği bir bakış olduğu şeklinde yorumlanır.
"Göğsüm göğsüne
siper olsun." Bu Ebu Talha'nın övünülecek menkıbelerinden birisidir.
"Omuzlarında"
sırtlarında taşıyoriardı.
Bu hadiste, gazada
kadınların savaş esnasında mücahidlerin su ihtiyacını karşılamak ve benzeri
sebepler dolayısı ile erkekleri ile ihtilat edebilecekleri anlaşılmaktadır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: