SAHİH-İ MÜSLİM |
CİHAD VE SİYER |
33 - باب
لا يقتل قرشي
صبرا بعد
الفتح
33/35- MEKKE'NİN
FETHİNDEN SONRA SABRAN (ÖLENE KADAR HAPSEDİLMEK SURETİ İLE) HİÇBİR KUREYŞLİ
ÖLDÜRÜLMEYECEKTİR BABI
88 - (1782) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا عي بن
مسهر ووكيع عن
زكرياء، عن
الشعبي، قال:
أخبرني عبدالله
بن مطيع عن
أبيه. قال : سمعت
النبي صلى
الله عليه
وسلم يقول،
يوم فتح مكة
(لا يقتل قرشي
صبرا بعد هذا
اليوم، إلى يوم
القيامة(.
4603-88/1-
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe tahdis etti, bize Ali b. Mushir ve Veki',
Zekeriyya’DAN tahdis etti, o Şa'bi’DEN şöyle dediğini rivayet etti: Bana
Abdullah b. Muti', babasından şöyle dediğini haber verdi: Mekke'nin
fethedildiği günü Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem}'i: "Bugünden itibaren
kıyamet gününe kadar hiçbir Kureyşli sarban (ölene kadar hapsedilmek sureti
ile) öldürülmeyecektir" buyururken dinledim.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
89 - (1782) حدثنا
ابن نمير.
حدثنا أبي.
حدثنا
زكرياء، بهذا
الإسناد.
وزاد: قال: ولم
يكن أسلم أحد
من عصاة قريش،
غير مطيع. كان
اسمه العاصي.
فسماه رسول
الله صلى الله
عليه وسلم مطيعا.
4604-89/2-
Bize İbn Numeyr tahdis etti, bize babam tahdis etti, bize Zekeriyya bu isnad
ile tahdis etti ve şunları ekledi: (Abdullah b. Muti'), dedi ki: O gün
Kureyş'ten olup adı asi olanlardan Muti' dışında kimse Müslüman olmadı. Onun da
adı el-Asi idi de Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona Muti' adını
verdi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: "Bugünden
sonra kıyamet gününe kadar hiçbir kureyşli sabran (ölene kadar hapsedilmek
sureti ile) öldürülmeyecektir." İlim adamları der ki: Buyruk,
Kureyşlilerin hepsinin Müslüman olacağı ve Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem}'den sonra kendileri ile savaşılıp sarban öldürülen diğer başkalarının
irtidat ettikleri gibi onlardan kimsenin irtidat etmeyeceğini bildirmek manasınadır.
Yoksa kasıt onların zulme uğrayarak sabran öldürülmeyecekleri demek değildir.
Çünkü bundan sonra Kureyş'in başına bilinen hususlar gelmiş bulunuyor. Allah en
iyi bilendir.
"O gün Kureyş'in
el-As ismini taşıyanları arasından Muti'den başka kimse Müslüman olmadı. Onun
da adı el-Asi idi de Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona Muti' adını
verdi." Kadı Iyaz, dedi ki: Buradaki "usaat" özel isimlerden
birisi olan "el-As"in çoğuludur. Bir sıfat değildir. Yani el-As b.
Vail es-Sehmi, el-As b. Hişam Ebu'l-Bahteri, el-As b. Said b. el-As b. Umeyye,
el-As b. Hişam b. el-Muğire el-Mahzumi, el-As b. Münebbih b. el-Haccac ve daha
başkaları isimleri el-As olanlar arasından yalnızca el-As b. el-Esved el-Uzri
Müslüman olmuştur. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'de onun adını değiştirip
adını "Muti'" yaptı. Yoksa (sıfat anlamıyla) Kureyşin asilerinin ve
azgınlarının hepsi -yüce Allah'a hamd olsun- Müslüman oldu. Ama Ebu Cendel b.
Suheyr b. Amr -müslüman olan kimselerden olduğu halde-in ismini değiştirmemiştir.
Çünkü onun da adı el-As idi. Eğer bu sahih ise bunun sebebi künyesinin (Ebu
Cendel)'in daha yaygın olması ve adının bilinmeyip haberi veren kimsenin onun
adını bilmemiş olmasından dolayıdır. Bu sebeple Muti b. el-Esved'i istisna
ettiği gibi onu istisna etmemiştir. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
34/36-
HUDEYBİYE'DE HUDEYBİYE BARIŞI BABI