SAHİH-İ MÜSLİM

CİHAD VE SİYER

 

23/25- GAZAYA ÇIKMAKTA ACELE ETMEK VE BİRBİRİ İLE ÇATIŞMA HALİNDEKİ İKİ HUSUSTAN DAHA ÖNEMLİ OLANINI ÖNCELEMEK BABI

 

4577-69/-1- Bana Abdullah b. Muhammed b. esma ed-Dubai de tahdis etti. Bize Cuveyriye b. Esma, Nafi'den tahdis etti, o Abdullah'tan şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ahzab’DAN döndüğü gün aramızda: "Hiçbir kimse öğle namazını Kurayzaoğulları diyarından başka bir yerde kılmasın" diye seslendi. Bazı kimseler vaktin geçeceğinden korkarak Kurayzaoğullarına varmadan namaz kıldılar. Diğerleri ise: Biz Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bize emrettiği yerden başka bir yerde namaz kılmayız. İsterse vakiti geçirmiş olalım, dediler. (Abdullah): Her iki gruptan hiçbirini azarlamadı, dedi.

 

 

Diğer tahric: Buhari, 946, 4119

 

AÇIKLAMA:          Ahzab'dan döndüğü gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ... azarlamad!." Bu hadisi Müslim bu şekilde "kimse öğle namazını kılmasın" diye rivayet etmiştir. Buhari ise korku namazı babında yine İbn Ömer'in rivayeti ile şöyle dediğini kaydetmektedir. Ahzab’DAN döndüğü zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize: "Hiç kimse Kurayzaoğulları diyarından başka bir yerde ikindi namazını kılmasın" buyurdu. Bir kısmı yolda iken ikindi namazının vakti girdi. Bir kısmı oraya varmadan namaz kılmayız, dediler. Bazıları hayır kılacağız. O bizden (vakti geçse dahi) kılmamamızı istemedi, dediler. Sonra bu durumları Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e söz edildi. Onlardan hiç birini azarlamad!.

İki rivayette bu namazın öğle ve ikindi olduğunun sözkonusu edilmesi şu şekilde telif edilmiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bu emri, öğle namazı vaktinin girdiğinden sonra vermişti. O sırada onların bir kısmı Medine'de öğle namazını kılmış bir kısmı kılmamıştı. Öğle namazını kılmamış olanlara öğle namazını ancak Kurayzaoğulları diyarında kılın denildi. Medine'de öğle namazını kılmış olanlara da ikindi namazını ancak Kurayzaoğulları diyarında kılın denildi. Hepsine de: Öğle namazını da ikindi namazını da ancak Kurayzaoğulları diyarında kılın denilmiş de olabilir. Önce gidenlere öğle namazını ancak Kurayzaoğulları diyarında kılın, onlardan sonra gidenlere de ikindi namazını ancak Kurayzaoğulları diyarında kılın denilmiş de olabilir. Allah en iyi bilendir.

 

Namaz vaktinin daralması ve gecikmesi esnasında ashab (radıyallahu anhuma)'nın derhal namazı kılmak ya da kılmamak hususundaki anlaşmazlıklarının sebebi onlara göre şeriatın delillerinin taarruz etmiş (çatışmış) olmasıdır. Çünkü namazın vaktinde kılınması emrolunmuş olmakla birlikte Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Hiçbir kimse öğle ya da ikindi namazını Kurayzaoğulları diyarından başka bir yerde kılmasın" buyruğundan da anlaşılan sadece onlara gitmek için eli çabuk tutmaktır ve herhangi bir şey ile uğraşarak oraya gitmeyi geciktirmemektir. Yoksa bundan anlaşılan tehir edilmesi bakımından namazın geciktirilmesi bizzat kastedilmiş değildir. İşte ashab-ı kiramın bazısı lafza değil de manaya bakarak bu mefhumu delil olarak aldılar ve vaktin geçeceğinden korkunca namazlarını kıldılar. Diğerleri ise lafzın zahiri ve hakikat anlamını kabul ederek namazlarını geciktirdiler. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Her iki kesimden hiçbirisini azarlamad!. Çünkü onlar içtihat etmişlerdi. Bu hadisten şu hükümler anlaşılmıştır:

 

ı. Hadiste mefhumu, kıyası ve mananın dikkate alınmasını kabul eden kimselerin lehine bir delil olduğu gibi nassın zahirinin alınması gerektiğini söyleyenlerin lehine de delil vardır.

 

2. Müctehid içtihat etmek için bütün çabasını ortaya koyduğu taktirde içtihadı sebebi ile yaptıklarından ötürü azarlanmaz.

 

3. Bu her müçtehidin isabetli olduğuna delil de gösterilebilir. Diğer görüşü kabul edenler de şöyle diyebilir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her iki kesimin isabet ettiğini açıkça ifade buyurmamıştır. Aksine onları azarlamamıştır. Müctehidin hata etse dahi içtihat etmek için bütün çabasını ortaya koyması şartı ile azarlanmayacağı hususunda da görüş ayrılığı yoktur. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

24/26- MUHACİRLERİN ENSAR'A KENDİLERİNE BAĞIŞLAMIŞ OLDUKLARI AĞAÇ VE MEYVELERE FETİHTEN SONRA İHTİYAÇLARI KALMAYINCA GERİ VERMELERİ BABI