SAHİH-İ MÜSLİM

CİHAD VE SİYER

 

12/14- ENFAL BABI

 

4531-33/1 -Bize Kuteybe b Said de tahdis etti, bize Ebu Avane, Simak'den tahdis etti, O Mus'ab b Sa'd'dan, O babasından şöyle dediğini rivayet etti: Babam beşte birden bir kılıç alıp onu Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e götürdü ve: Bunu bana bağışla, dedi. O kabul etmedi Sonra aziz ve celil Allah: "Sana enfali soruyorlar. De ki enfal Allah'ın ve Resulündür." (Enfal, 1) buyruğunu indirdi.

 

 

Diğer tahric: Müslim, 6188, 6189; Ebu Davud, 2740; Tirmizi, 3189

 

AÇIKLAMA:          "Mus'ab b. Sa'd'dan, babasından şöyle dediğini rivayet etti ... buyruğunu indirdi." Burada "babasından rivayetle: babam aldı" dediği ifadesi "telvinül hitab" denilen anlatım türünden olup takdiri şöyledir: Mus'ab b. Sa'd’dan rivayete göre o babasından rivayet ettiği bir hadiste şunları söyledi:

 

Babam, dedi ki: Ben ganimetlerin beşte birinden bir kılıç aldım ...

 

Kadı lyaz, dedi ki: Bu hadisin, ayetin nüzulü ve ganimetleri mübah kılmasından önce olma ihtimali vardır. Hatta doğru olan budur. Hadis de buna delalet etmektedir. Nitekim hadisin tamamının yer aldığı rivayette buna açıklık getiren Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ayetin nüzulünden önce Sa'd'a şunları söylediği kaydedilmektedir: Kılıcını alabilirsin. Çünkü sen bu kılıcı benden henüz bana da sana da ait değilken istemiş idin. Şimdi yüce Allah bunu bana vermiş bulunuyor. Ben de bu kılıcı sana veriyorum buyurdu. (Kadı lyaz devamla), dedi ki: Bu ayet-i kerime hakkında ilim adamları ihtilaf etmişlerdir. Bunun yüce Allah'ın: "Bilin ki ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri Allah'a, Resulü'ne ... aittir" (Enfal, 41) buyruğu ile nesh edildiği ve enfal ile ilgili ayetin muktezası ile ondan maksadın önceleri ganimetlerin tamamen özel olarak Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ait olduğunu sonra da yüce Allah'ın ganimetin beşte dördünü diğer ayetle ganimet alanlara vermiş olmasını gerektirmektedir. İşte İbn Abbas'ın ve bir topluluğun görüşü budur. Bunun muhkem olduğu ve nefel olarak (paylaştırmaya sok-

 

- madan) bir şeyler vermenin beşte birden yapılacağı da söylenmiştir. Ayetin muhkem olduğu ve imamın ganimetlerden dilediğini dilediği kimselere kendi görüşüne uygun olarak nefel olarak (paylaştırmadan) vereceği yine bunun muhkem fakat tahsis edilmiş olduğu, maksadın ise seriyyelerin nefelleri (ganimetleri) olduğu da söylenmiştir.

 

 

 

 

4532-34/2 -Bize Muhammed b el-Müsenna ve İbn Beşşar -lafız İbnu'l-Müsenna'ya ait olmak üzere- tahdis edip, dedi ki: Bize Muhammed b. Cafer tahdis etti, bize Şu'be, Simak b. Harb'den tahdis etti. O, Sa'd b Sa'd'den, O babasından şöyle dediğini rivayet etti: Benim hakkımda dört ayet nazil oldu. Bir kılıç elime geçirdim ... Sonra Sa'd onu Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e götürüp: Ey Allah'ın Rasulü! Bunu bana nefel olarak ver, dedi. RasuluIlah) Sallallahu aleyhi ve Sellem :("Onu bırak" buyurdu. Sonra ayağa kalktı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'de ona: "Onu aldığın yere bırak" buyurdu. Sonra yine kalkıp: Onu bana nefel olarak ver ey Allah'ın Rasulü. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Onu bırak" buyurdu. Yine ayağa kalktı ve: Ey Allah'ın Rasulü! Onu bana nefel olarak ver, ben hiç faydası olmayan bir kimse gibi mi bırakılacağım, dedi. Bu sefer Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Onu aldığın yere bırak" buyurdu. (Sa'd), dedi ki: Bunun üzerine şu: "Sana enfali soruyorlar. De ki enfal Allah'ın ve Resulündür" ayeti nazil oldu.

 

 

 

4533-35/3- Bize Yahya b. Yahya tahdis edip, dedi ki: Malik'e Nafi'den rivayetini okudum. O İbn Ömer’DEN şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) -benim de aralarında bulunduğum- bir seriyyeyi (askeri birliği) Necid taraflarına gönderdi. Çok sayıda deve ganimet aldılar. Onların her birine düşen payoniki yahut onbir deve idi. Kendilerine birer deve de nefel olarak verildi.

 

 

Diğer tahric: Buhari, 3131, 3132; Ebu Davud, 2744

 

AÇIKLAMA:          (4532) "Sa'd, dedi ki: Hakkımda dört ayet indi. .. " Bu rivayette bu dört ayetten sadece birisini sözkonusu etmektedir. Müslim bu dört ayeti de bundan sonra Fezail kitabında zikretmiş bulunmaktadır. Bunlar ise anne babaya iyilik, içkinin haram kılınması ve "sırf onun rızasını dileyerek sabah akşam rablerine dua edenleri kovma" (Enam, 52) ayeti ile Enfal suresi'ndeki ayettir.

 

"Ben hiçbir faydası olmayan kimse gibi mi olacağım?" Burada "gana (fayda)" gayn harfi fethalı ve medli okunur. Bir şeylere yetmek anlamındadır.

 

"Ganimetten payları onikişer deve idi." Pek çok nüshada "oniki" an lamındaki lafız "isna aşere" lafzında "isna" lafzının sonu elif iledir. Bazılarında ise ye iledir. Bunun böyle yazılmasının sebebi açıktır. Ama birincisi Müsennayı (ikil olan tesniye kelimeyi) elif ile yazanların söyleyişine göre daha sahihtir. Bunlar için merfu, mansub ve mecnun olması arasında bir fark yoktur. Bu aynı zamanda dört arap kabilesinin söyleyişidir. Arapların dilinde bu çokça görülmüştür. Yüce Allah'ın: "Bunlar ancak iki sihirbazdır" (Taha, 63) buyruğu da bu türdendir.

 

"Onların payları onikişer yahut onbirer deve idi. Ayrıca bir deve de nefel olarak verildi." Bir diğer rivayette (4535) "Rasuluilah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize birer deve de nefel olarak verdi denilmektedir.

 

 

 

4534-36/4- Bize Kuteybe b. Said de tahdis etti, bize Leys tahdis etti. (H.) Bize Muhammed b. Rumh da tahdis etti, bize Leys Nafi'den haber verdi, o İbn Ömer’den rivayet ettiğine göre RasUlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Necid taraflarına bir seriyye gönderdi. Aralarında İbn Ömer de vardı. Onların (ganimetten) paylan onikİşer deveye varmıştı. Ayrıca bunun dışında da kendilerine birer deve de nefel olarak verildi. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu hiç değiştirmedi.

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 2744

 

 

 

4535-37/5- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Ali b. Mushir ve Abdurrahim b. Süleyman, Ubeydullah b. Ömer’DEN tahdis etti. O Nafi'den, o İbn Ömer’DEN şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Necid'e bir seriyye gönderdi. Ben de o seriyye ile birlikte çıktım. (Pek çok) deve ve koyun ganimet aldık. Paylarımız onikişer deveyi buldu. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayrıca bizlere birer deve de nefel olarak verdi.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          Bu hadiste nefel'in sabit olduğu anlaşılmaktadır. Bunun üzerinde de icma olmuştur. Ama nefel'in nereden verileceği hususunda ihtilaf etmişlerdir. Acaba bu ganimetin kendisinden midir yoksa beşte dördünden midir yoksa beşte birin beşte birinden midir? Bunlar aynı zamanda Şafii'nin üç ayrı görüşüdür. Bu görüşlerin her birisini de ilim adamlarından bir grup dile getirmiştir. Bize göre daha sahih olan ise nefel'in beşte birin beşte birinden verileceğidir. İbnu'l-Müseyyeb, Malik ve Ebu Hanife (r.a.) ve başkaları bu görüştedir.

 

Nefel'in ganimetin tamamından verileceğini söyleyenler arasında Hasan-ı Basri, Evzai, Ahmed, Ebu Sevr ve başkaları da vardır.

 

Nehai ise seriyye (denilen birliğe) ganimet aldıklarının tamamının -ordunun geri kalan kısmı dışarıda tutulmak sureti ile - verilmesinin caiz olduğunu kabul etmiştir. Bu görüş ise bütün ilim adamlarının söylediklerine aykırıdır.

 

Mezhep alimlerimiz der ki: İmam, gazilere beytülmalin ganimet dışındaki mallarından nefel olarak verirse bu caiz olur. Nefel olarak vermek ise ancak savaşta tek başına güzel bir iş yapıp başarılı olan kimselere verilir.

 

İbn Ömer (radıyallahu anh)'ın: "Onlara birer deve nefel olarak verildi" sözünün anlamı da şudur: Nefel almayı hak edenlere birer deve nefel olarak verildi. Şu kadar var ki o seriyyenin her birine nefel verilmişti.

 

Dil bilginleri ve fukaha der ki: Enfal (nefel'in çoğulu) paylaştırma gereği hak edilen payın dışında ganimetten verilen bağışlardır. Tekili meşhur olan söyleyişe göre fe harfi fethalı olarak "nefel" dir. Fe harfinin sakin söyleneceği (nefl) de nakledilmiştir.

 

Rivayetteki "onların payları onikişer deve idi" sözü de onların her birinin payı bu kadardı demektir. Ganimet alanların tamamının payının oniki deve olduğu söylenmiş ise de bu yanlıştır. Çünkü bu Ebu Davud'un ve başkalarının kaydettiği bazı rivayetlerde ordu ve seriyyeye katılanların her birinin payına düşenin onikişer deve olduğu kaydedilmiştir. Ayrıca askeri birliğe (seriyyeye) katılanlara da bunun dışında birer deve nefel olarak verilmiştir.

 

(4533) "onlara birer deve nefel olarak verildi" bir rivayette (4534) "onlara birer deve nefel verildi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'de bunu değiştirmedi." Bir başka rivayette (4535) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizlere birer deve nefel verdi" şeklindeki bu rivayetleri bir arada cem ve telif etmek şöyle olur: Seriyyenin komutanı kendilerine nefel verdi. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'de bunu geçerli kabul etti. Bu durumda bu nefel verme işlemini onların her birine nisbet etmek caiz olur.

 

 

Bu hadis-i şerifte ayrıca şu hükümler de yer almaktadır:

 

1. Seriyyeler göndermek müstehaptır.

 

2. Seriyyenin aldığı ganimetlerde yolun bir yerinde ordudan ayrılması halinde ordu ile ortak olurlar. Ama kendisi şehirden çıkıp ordu şehirde ikamet edecek olursa ganimet özel olarak seriyyeye ait olur, ordu onunla ortak olmaz.

 

3. Savaş menfaatlerinin gerçekleştirilmesi hususunda teşvik maksadıyla nefel vermek sabittir. Diğer taraftan cumhur nefel vermenin birinci türden olsun öbür türden olsun bütün ganimetlerde sözkonusu olacağını, alınan ganimetin altın, gümüş ve başka tür mallardan olması arasında fark olmadığını da söylemişlerdir.

 

Evzai ve Şam'lı ilim adamlarından pir topluluk ganimetin ilk kısmından nefel verilmeyeceği gibi altın ve gümüş de nefel olarak verilmez demişlerdir.

 

 

 

 

4536- ... /6- Bize Zuheyr b. Harb ve Muhammed b. el-Müsenna da tahdis edip, dedi ki: Bize Yahya -ki o el-Kattan'dır- Ubeydullah’DAN bu isnad ile tahdis etti. 

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 2745

 

 

 

4537- .. ./7- Bunu bize Ebu Rabi' ve Ebu Kamil de tahdis edip, dedi ki: Bize Hammad, Eyyub'dan tahdis etti. (H.) Bize İbnu'l-Müsenna da tahdis etti, bize İbn Ebu Adiyy, İbn Avn’DAN şöyle dediğini tahdis etti: Nafi'ye nefel'e dair soru sormak üzere mektup yazdım. O da bana şunu yazdı: İbn Ömer bir seriyyede idi. (H.) Bize İbn Rafi'de tahdis etti, bize Abdurrezzak tahdis etti, bize İbn Cureyc haber verdi, bana Musa haber verdi. (H.) Bize Harun b. Said el-Eyl! de tahdis etti, bize İbn Vehb tahdis etti, bana Üsame b. Zeyd haber verdi, hepsi Nafi'den bu isnad ile onların hadisine yakın olarak rivayet etti.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

4538-38/8- Bize Süreye b. Yunus ve Amr en-Nakid -lafız Süreye'e ait olmak üzere- de tahdis edip, dedi ki: Bize Abdullah b. Reca, Yunus'dan tahdis etti, o Zühri'den, o Salim'den, o babasından şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beşte birdeki payımızın dışında bize nefel de verdi. Bana şarif denilen yaşlı büyük bir deve isabet etti.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

4539-39/9- Bize Hennad b. es-Serri de tahdis etti, bize İbnu'l-Mübarek tahdis etti. (H.) Bana Harmele b. Yahya da tahdis etti, bize İbn Vehb haber verdi, ikisi Yunus'dan o İbn Şihab'dan şöyle dediğini rivayet etti: İbn Ömer’DEN bana şöyle dediği ulaştı: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir seriyyeye nefel verdi deyip İbn Reca'nın hadisine yakın olarak rivayet etti.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

4540-40/10- Bize Abdulmelik b. Şuayb b. el-leys de tahdis etti, bana babam dedemden şöyle dediğini tahdis etti: Bana Ukayl b. Halid, İbn Şihab'dan tahdis etti, o Salim'den, o Abdullah'tan rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gönderdiği bazı seriyyelere onlara özel olmak üzere ordunun geneline verilen payın dışında nefel veriyordu. Beşte bir ise bütün bunlarda vacip idi.

 

 

Diğer tahric: Buhari, 3135; Ebu Davud, 2746

 

AÇIKLAMA:          "RasuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ... Beşte bir de bütün bunlarda vacipti." Bu ifadeler ganimetlerin hepsinde beşte birin vacip olduğunu açıkça ortaya koymakta, bilgisizce bunun vacip olmadığını söyleyenlerin kanaatlerini reddetmektedir. Hatta bazı kimseler buna aldanmıştır. Halbuki bu kanaat icmaa aykırıdır. Ben bu hususu zorunluluk böyle bir işi gerektirince 644 yılının başlarında ganimetlerin paylaştırılması hakkında topladığım bir cüzde açıklamış bulunuyorum. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

13/15- KATİLİN MAKTÜLÜN SELEBİNİ (ÜZERİNDEKİ EŞYALARI) HAK ETMESİ BABI