SAHİH-İ MÜSLİM |
CİHAD VE SİYER |
3 - باب
في الأمر
بالتيسير
وترك التنفير
3/5- KOLAYLIĞIN EMROLUNUP,
NEFRET ETTİRİP UZAKLAŞTIRMANIN TERK EDİLMESİ HAKKINDA BİR BAB
6 - (1732) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة وأبو
كريب (واللفظ لأبي
بكر). قالا:
حدثنا أبو
أسامة عن بريد
بن عبدالله،
عن أبي بردة،
عن أبي موسى.
قال:
كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، إذا بعث
أحدا من
أصحابه في بعض
أمره، قال
(بشروا ولا تنفروا.
ويسروا ولا تعسروا).
4500-6/1- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe ve Ebu Kureyb -ki lafız Ebu Sekr'e ait olmak üzere- tahdis edip,
dediler ki: Bize Ebu Üsame, Yezid b. Abdullah'tan tahdis etti, o Ebu Bürde'den,
o Ebu Musa'dan şöyle dediğini rivayet etti: ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ashabından birisini herhangi bir emri (işi) için gönderecek olursa:
"Müjdeleyin, nefret ettirmeyin. KolayICIştırın, zorlaştırmayın"
buyururdu.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 4835
7 - (1733) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا وكيع عن
شعبة، عن سعيد
بن أبي بردة،
عن أبيه، عن
جده؛
أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم بعثه
ومعاذا إلى
اليمن. فقال
(يسرا ولا تعسرا.
وبشرا ولا تنفرا.
وتطاوعا ولا تختلفا).
4501 -7/2- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe tahdis etti, bize Veki', Şu'be’DEN tahdis etti, o Said b. Ebu
Burde'den, o babasından, o dedesinden rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) kendisini ve Muaz'ı yemene gönderdi ve: "Kolaylaştırın,
zorlaştırmayın. Müjdeleyin, nefret ettirmeyin. Birbirinize itaat edin (uyumlu
olun) ve ihtilaf etmeyin" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
4343, 4344, 4345 -uzunca-, 3038, 6164 -uzunca-, 7174 -uzunca-; Müsim,
5182,5183,5184 -uzunca-; Ebu Davud 4356; Nesai, 5611; İbn Mace, 3391
(1733) - وحدثنا
محمد بن عباد.
حدثنا سفيان
عن عمرو. ح وحدثنا
إسحاق بن
إبراهيم وابن
أبي خلف عن
زكرياء بن
عدي. أخبرنا
عبيدالله عن
زيد بن أبي
أنيسة. كلاهما
عن سعيد بن
أبي بردة، عن
أبيه، عن جده،
عن النبي صلى
الله عليه
وسلم، نحو
حديث شعبة.
وليس في حديث
زيد بن أبي
أنيسة
(وتطاوعا ولا تختلفا(.
4502- ... /3- Bize
Muhammed b. Abbad da tahdis etti, bize Süfyan, Amr'dan tahdis etti. (H.) Bize
İshak b. İbrahim ve İbn Ebu Halef de Zekeriyya b. Adiy'den tahdis etti, bize
UbeyduIlah, Zeyd b. Ebu Uneyse'den haber verdi. (Amr ile birlikte) ikisi Said
b. Ebu Burde'den, o babasından, o dedesinden, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den Şu'be'nin hadisine yakın olarak rivayet etti ama Zeyd b. Ebu
Uneyse'nin hadisi rivayetinde:- "Birbirinize itaat edin ve ihtilaf
etmeyin" ibaresi bulunmamaktadır.
8 - (1734) حدثنا
عبيدالله بن
معاذ العنبري.
حدثنا أبي. حدثنا
شعبة عن أبي
التياح، عن
أنس. ح وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة. حدثنا
عبيدالله بن
سعيد. ح
وحدثنا محمد
بن الوليد.
حدثنا محمد بن
جعفر. كلاهما
عن شعبة، عن أبي
التياح. قال:
سمعت أنس بن
مالك يقول:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم (يسروا
ولا
تعسروا.
وسكنوا ولا تنفروا(
4503-8/4" Bize
Ubeydullah b, Muaz el-Anberi tahdis etti, bize babam tahdis etti, bize Şu'be,
Ebu't-Teyyah'dan tahdis etti, o Enes'den rivayet etti. (H,) Bize Ebu Bekr b.
Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Ubeydullah b. Said tahdis etti. (H,) Bize
Muhammed b. el-Velid de tahdis etti, bize Muhammed b. Cafer tahdis etti. İkisi
Şu'be'den, o Ebu't-Teyyah'dan şöyle dediğini rivayet etti. Enes b. Malik'i
şöyle derken dinledim: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Kolaylaştırın, zorlaştırmayın, Rahatlattırın, nefret ettirmeyin"
buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
96, 6125
AÇIKLAMA: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Müjdeleyin, nefret ettirmeyin.
Kolaylaştırın, zorlaştırmayın" buyurmaktadır. Diğer hadiste Muaz ile Ebu
Musa el-Eşari (r.a.): "Kolaylaştırın, zorlaştırmayın. Müjdeleyin, nefret
ettirmeyin. Birbirinize itaat edin ihtilaf etmeyin" buyurduğu, Enes
(radıyallahu anh)'ın rivayet ettiği hadiste "kolaylaştırın,
zorlaştırmayın, rahatlatın nefret ettirmeyin" buyurduğu zikredilmektedir.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bu lafızlarda bir şeyi zıttı ile birlikte zikretmesinin
sebebi bir kimsenin bunların her birini ayrı bir vakitte yapabilmesi
dolayısıyladır. Eğer sadece kolaylaştırın demiş olsaydı bu bir ya da bir kaç
defa kolaylık gösteren ve pek çok halde zorluk gösteren hakkında doğru olarak
kabul edilebilirdi. Eğer sadece zorlaştırmayın demiş olsaydı bütün durumlarda
ve bütün yönleri ile zorlaştırmak reddedilmiş olacaktı. İstenen ise zaten
budur, İşte kolaylaştırın, nefret ettirmeyin. Birbirinize itaat edin, ihtilaf
etmeyin buyrukları da bu şekilde açıklanır. Çünkü her ikisi de bir zaman
birbirlerine itaat edebilir, bir başka vakitte anlaşmazlığa düşebilirler. Bir
hususta biri diğerine itaat edebilir, bir diğer hususta ihtilaf edebilirler.
Bu hadis-i şerif yüce
Allah'ın lütfu, sevabının büyüklüğü, bağışlarının çokluğu, rahmetinin
genişliğini dile getirip müjdelemek emredilmekte, korKutmayı türlü vaidleri
müjdelemeyi katmaksızın tek başlarına sözkonusu etmek sureti ile nefret ettirip
uzaklaşhrmak nehyedilmekte yasaklanmaktadır.
Bu hadis-i şeriften
henüz yeni müslüman olmuş kimseleri ısındırmak, onlara işi zorlaştırmayı terk
etmek hükmü anlaşılmaktadır. Aynı şekilde büluğa yaklaşan küçük çocuklar ile
henüz yeni baliğ olmuş ve masiyetlerden tevbe etmiş kimselere hep bu şekilde
yumuşak ve taltif ile muamele edilir. Azar azar çeşitli itaatlerin içerisine
tedrici bir şekilde sokulmaya çalışırlar. Esasen İslam'ın teklif ettiği emirler
de tedrici bir şekilde gelmiştir. İtaate giren yahut girmek isteyen kimseye ne
zaman kolaylık sağlanırsa itaat de onun için kolaylaşır. Çoğunlukla da böyle
bir kimse sonunda itaatini artırır durur. Ama aynı kişiye zorluk çkartılacak
olursa itaatin içerisine girmesi hemen hemen mümkün olmaz. Girse dahi sürdürmemesi
yahut da onun tadını almaması ihtimali yüksektir.
Yine bu hadisten
yöneticilerin, amirlerin, yumuşak davranmaları ve bir yöneticilikte ve benzeri
hususlarda ortaklaşa hareket etmek durumunda olmaları birbirleri ile ittifak
etmek hükmü de anlaşılmaktadır. Bu da önemli hususlardan birisidir. Çünkü pek
çok maslahat ve faydalı işler ancak ittifak ile tamamlanır. Ne zaman ayrılık
sözkonusu olursa o masIahat gerçekleştirilemez.
Ayrıca bu hadisten
imamın yöneticilere Muaz ve Ebu Musa gibi faziletli ve salih kimseler olsalar
dahi tavsiyede bulunmasının gereği de anlaşılmaktadır. Çünkü hatırlatmak hiç
şüphesiz müminlere fayda sağlar.
(4502) "Bize
Muhammed b. Abbad tahdis etti ... Said b. Ebu Burde'den" Bu Darakutni'nin
şu sözleri ile istidrakte bulunduğu hadislerden birisidir: İbn Abbad'ın
Süfyan'dan, onun Amr b. Said'den rivayetine kimse mutabaatta bulunmamışhr.
Hadis, Süfyan'dan, o Mis'ardan, o Said'den diye rivayet edilmiş olmakla
birlikte bu da sabit değildir. Buhari de bu hadisi Süfyan yolu ile tahric
etmemiştir. Darakutni'nin açıklamaları bunlardır. Bununla birlikte Müslim'in bu
yaptığı reddolunamaz. Çünkü İbn Abbad sika bir ravidir ve bu hadisi Süfyan'dan,
o Amr'dan, o Said'den rivayetini de kesin bir dille ifade etmiştir. Bu rivayet
sabit olmasa dahi bunun Müslim'e zararı yoktur. Çünkü metin çeşitli yollardan
sabit olmuştur.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
4/6- SÖZÜNDE
DURMAMANIN HARAM OLDUĞU BABI