|
SAHİH-İ MÜSLİM |
CİHAD VE SİYER |
1 - باب
جواز الإغارة
على الكفار
الذين بلغتهم
دعوة
الإسلام، من
غير تقدم
الإعلام
بالإغارة
1/3- İSLAM DAVETİNİN
KENDİLERİNE ULAŞTIĞI KAFİRLERE ÖNCEDEN BASKIN YAPILACAĞI BİLDİRİLMEKSİZİN
BASKIN YAPMANIN CAİZ OLDUĞU BABI
1 - (1730) حدثنا
يحيى بن يحيى
التميمي.
حدثنا سليم بن
أخضر عن ابن
عون. قال: كتبت
إلى نافع أسأله
عن الدعاء قبل
القتال؟ قال:
فكتب إلي : إنما
كان ذلك في
أول الإسلام.
قد أغار رسول
الله صلى الله
عليه وسلم على
بني المصطلق
وهم غارون.
وأنعامهم
تسقى على
الماء. فقتل
مقاتلتهم وسبى
سبيهم وأصاب
يومئذ. (قال
يحيى: أحسبه
قال) جويرية.
(أو قال البتة)
ابنة الحارث.
وحدثني
هذا الحديث
عبدالله بن
عمر. وكان في
ذاك الجيش.
4494-1/1- Bize Yahya b.
Yahya et-Temımı tahdis etti, bize Süleym b. Ahdar, İbn Avn’DAN şöyle dediğini
tahdis etti: Nafi'e savaştan önce davet etmeye dair soru sormak üzere mektup
yazdım. O da bana şunu yazdı: Bu ancak İslam'ın ilk zamanlarında idi. Çünkü
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mustalıkoğullarına onların haberi
yokken davarları da suyun başında su içerken baskın yaptı, savaşçılarını
öldürdü, kadın ve çocuklarını esir aldı. O günde -Yahya, dedi ki- zannederim o
(Süleym): Cuveyriye'yi -yahut da kesinlikle- Haris'in kızını o gün esir aldı.
Bana bu hadisi Abdullah
b. Ömer de tahdis etti ve o da o orduda bulunuyordu.
Diğer tahric: Buhari,
2541; Ebu Davud, 2633
(1730) - وحدثنا
محمد بن
المثنى. حدثنا
ابن أبي عدي
عن ابن عون،
بهذا
الإسناد،
مثله. وقال:
جويرية بنت
الحارث. ولم
يشك.
4495- .. ./2- Bize Muhammed
b. el-Müsenna da tahdis etti, bize İbn Ebu Adiyy, İbn Avn’DAN bu isnad ile
aynısını tahdis etti ve: -Şüphe etmeksizin- elHaris kızı Cüveyriye, dedi.
AÇIKLAMA: "Bize
Yahya b. Yahya et-Temımı tahdis etti ... Bu hadisi bana Abdullah b. Ömer de tahdis
etti ve o da bu orduda idi." Diğer rivayette: "Şüphe etmeksizin
el-Haris kızı Cüveyriye, dedi."
"Yahut
kesinlikle" sözü şu demektir: Yahya b. Yahya, dedi ki: O gün el-Haris'in
kızını esir aldı. Zannederim üstadın Süleym b. Ahdar kendi rivayetinde adını
"Cüveyriye" olarak verdi. Yahut da bunu açık ve kesin olarak
bildirdi. Ben de: Elbette (kesinlikle) söylüyorum demektir. Kısacası o ya zan
olarak yahut (kesin) bilgi olarak hıfzettiğime göre adı Cüveyriye'dir. İkinci
rivayette ise herhangi bir şüphe sözkonusu olmaksızın el-Haris kızı Cüveyriye
olarak geçmektedir.
"Onlar
habersizken" gafilken, farkında değillerken demektir.
Bu hadiste çeşitli
hükümler anlaşılmaktadır:
1. Davetin kendilerine
ulaşmış olduğu kafirleri ayrıca uyarmadan baskın yapmak caizdir. Bu mesele ile
ilgili el-Mazerı ve Kadı Iyaz'in naklettiği üç farklı görüş vardır. Birincisine
göre kayıtsız ve şartsız olarak onları uyarmak gerekir. Malik ve başkaları bu
zayıftır demişlerdir. İkinci görüş ise mutlak olarak gerekli değildir. Bu ise
ondan da zayıftır yahut batıldır. Üçüncü görüş ise eğer davet onlara
ulaşmamışsa gereklidir, davet ulaşmamışsa gerekli olmamakla birlikte
müstehaptır. İşte sahih olan görüş budur. İbn Ömer'in azadlısı Nafi', Hasan-ı
Basri, Sevri, Leys, Şafii, Ebu Sevr, İbnu'l-Munzir ve çoğunluk böyle demiştir.
İbnu'l-Munzir, dedi ki: Bu ilim ehlinin çoğunluğunun görüşüdür. Sahih hadisler
de bu anlamda olmak üzere birbirini pekiştirmektedir. Bunlardan birisi de bu
hadis ile Ka'b b. el-Eşref'in öldürülmesi ile ilgili hadis ve Ebu'l-Hukayk'in
öldürülmesi ile ilgili hadistir.
2. Bu hadis-i şeriften
Arapların da köleleştirilmesinin caiz olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü
Mustalıkoğulları Arap olan Huzaalılardandır. Şafii'nin yeni (cedid) görüşü
budur, sahih olan da budur. Malik, mezhebine mensup ilim adamlarının çoğunluğu,
Ebu Hanife, Evzai ve ilim adamlarının cumhuru bu görüştedir. him adamlarından
bir topluluk ise köle olarak alınmayacaklarını söylemişlerdir. Bu da Şafii'nin
kadim görüşüdür.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: