SAHİH-İ MÜSLİM |
DAVALAR |
11 - باب
استحباب
إصلاح الحاكم
بين الخصمين
11- HAKİMİN, HASIMLARIN
ARASINI DÜZELTMESİNİN MÜSTEHAP OLDUĞU BABI
21 - (1721) حدثنا
محمد بن رافع.
حدثنا
عبدالرزاق.
حدثنا معمر عن
همام بن منبه.
قال: هذا ما
حدثنا أبو هريرة
عن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم. فذكر
أحاديث منها:
وقال
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
(اشترى رجل من
رجل عقارا له.
فوجد الرجل
الذي اشترى
العقار في
عقاره جرة
فيها ذهب.
فقال له الذي
اشترى العقار:
خذ ذهبك مني.
إنما اشتريت
منك الأرض.
ولم أبتع منك
الذهب. فقال
الذي شرى
الأرض: إنما
بعتك الأرض
وما فيها. قال:
فتحاكما إلى
رجل. فقال
الذي تحاكما
إليه: ألكما
ولد؟ فقال
أحدهما: لي
غلام. وقال
الآخر: لي
جارية. قال:
أنكحوا
الغلام
الجارية.
وأنفقوا على
أنفسكما منه.
وتصدقا(.
4472-21/2- Bize Muhammed
b. Rafi' tahdis etti, bize Abdurrezzak tahdis etti, bize Ma'mer, Hemmam b.
Münebbih'den şöyle dediğini tahdis etti: Bu, Ebu Hureyre'nin Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bize tahdis ettiğidir. Sonra çeşitli hadisler
zikredip aralarında şunu da rivayet etti: Ayrıca Rasulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir adam bir başka adamdan bir akar satır aldı.
O akan satın alan adam akarında içinde altın bulunan bir testi buldu. Akan
satın alan kişi diğerine: Altınını benden al, çünkü ben senden sadece araziyi
satın almıştım. Senden altını satın almamıştım, dedi. Araziyi satın alan da
ona: Ben sana araziyi içindekilerle beraber sattı m, dedi. Sonra bir adamın
hükmüne başvurdular. Hükmüne başvurduklan kişi: Çocuğunuz var mı, dedi.
Onlardan biri benim bir oğlum var, dedi. Diğeri benim de bir kızım var, dedi.
Hakem: Oğlanı kızla evlendirin ve ondan hem kendinize harcayın hem tasadduk
edin, dedi. "
Diğer tahric: Buhari,
3472
AÇIKLAMA: Bu babta
akar satın alıp orada bir testi dolusu altın bulan kendisi de satın alanın da
kabul etmediğinden söz eden sonra da bir adamın aralarında birisinin kızını
ötekinin oğluna vermesi ve hem kendilerine harcayıp hem ondan tasaddukta
bulunmalarını söyleyerek aralarında sulh yapması şeklindeki hadisi
zikretmektedir.
Bu hadiste birbirleri
ile anlaşmazlığa düşmüş kimselerin arasını düzeltmenin fazileti ve başkası için
müstehap olduğu gibi hakimin de anlaşmazlık içerisinde olanların arasını ıslah
edip düzeltmesinin müstehap olduğu hükmü anlaşılmaktadır.
Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in: "Bir adam bir akar satın aldı" buyruğunda geçen
akardan kasıt arazi ve ona bitişik olan şeyler demektir. Akarın gerçek manası
asıldır. Ona bu isim ayn harfi ötreli ve fethalı olarak söylenen "ukr"
ya da "akr" dan verilmiştir ki o da asıl demektir. Akruddar ve
ukruddar da buradan gelmektedir.
Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in: ''Araziyi satan adam: Ben sana ancak araziyi içindekileri
ile birlikte sattı m, dedi." Burada "satan" anlamındaki mı
nüshaların bir çoğunda elif harfi kaydedilmeksizin "şera"
şeklindedir. Bazılarında ise başına elif getirerek "iştera"
şeklindedir. İlim adamları der ki: Birincisi daha sahihtir. Burada
"şera" fiili "bae: sattı" anlamındadır. Nitekim yüce
Allah'ın: "Onu az bir bedele sattılar" (Yusuf, 20) buyruğunda da
böyle kullanılmıştır. Bundan dolayı: Araziyi satan kişi: Ben sana sattım
(derken "bi'tüke") demiştir. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: