SAHİH-İ MÜSLİM |
DAVALAR |
11- HAKİMİN,
HASIMLARIN ARASINI DÜZELTMESİNİN MÜSTEHAP OLDUĞU BABI
4472-21/2- Bize Muhammed b. Rafi' tahdis etti, bize Abdurrezzak tahdis etti, bize Ma'mer, Hemmam b. Münebbih'den şöyle
dediğini tahdis etti: Bu, Ebu
Hureyre'nin Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den
bize tahdis ettiğidir. Sonra çeşitli hadisler
zikredip aralarında şunu da rivayet etti: Ayrıca Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Bir adam bir başka adamdan bir akar satır aldı. O akan
satın alan adam akarında içinde altın bulunan bir testi buldu. Akan satın alan
kişi diğerine: Altınını benden al, çünkü ben senden sadece araziyi satın
almıştım. Senden altını satın almamıştım, dedi. Araziyi satın alan da ona: Ben
sana araziyi içindekilerle beraber sattı m, dedi. Sonra bir adamın hükmüne
başvurdular. Hükmüne başvurduklan kişi: Çocuğunuz var
mı, dedi. Onlardan biri benim bir oğlum var, dedi. Diğeri benim de bir kızım
var, dedi. Hakem: Oğlanı kızla evlendirin ve ondan hem kendinize harcayın hem tasadduk edin, dedi. "
Diğer tahric: Buhari, 3472
AÇIKLAMA: Bu babta akar satın alıp orada bir testi dolusu altın bulan
kendisi de satın alanın da kabul etmediğinden söz eden sonra da bir adamın
aralarında birisinin kızını ötekinin oğluna vermesi ve hem kendilerine harcayıp
hem ondan tasaddukta bulunmalarını söyleyerek
aralarında sulh yapması şeklindeki hadisi zikretmektedir.
Bu hadiste birbirleri
ile anlaşmazlığa düşmüş kimselerin arasını düzeltmenin fazileti ve başkası için
müstehap olduğu gibi hakimin de anlaşmazlık
içerisinde olanların arasını ıslah edip düzeltmesinin müstehap
olduğu hükmü anlaşılmaktadır.
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Bir adam bir akar satın aldı"
buyruğunda geçen akardan kasıt arazi ve ona bitişik olan şeyler demektir.
Akarın gerçek manası asıldır. Ona bu isim ayn harfi
ötreli ve fethalı olarak söylenen "ukr" ya
da "akr" dan verilmiştir ki o da asıl
demektir. Akruddar ve ukruddar
da buradan gelmektedir.
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Araziyi satan adam: Ben sana ancak araziyi
içindekileri ile birlikte sattı m, dedi." Burada "satan"
anlamındaki mı nüshaların bir çoğunda elif harfi kaydedilmeksizin "şera" şeklindedir. Bazılarında ise başına elif
getirerek "iştera" şeklindedir. İlim adamları
der ki: Birincisi daha sahihtir. Burada "şera"
fiili "bae: sattı" anlamındadır. Nitekim
yüce Allah'ın: "Onu az bir bedele sattılar" (Yusuf, 20) buyruğunda da
böyle kullanılmıştır. Bundan dolayı: Araziyi satan kişi: Ben sana sattım
(derken "bi'tüke") demiştir. Allah en iyi
bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: