SAHİH-İ MÜSLİM |
DAVALAR |
6 - باب بيان
أجر الحاكم
إذا اجتهد،
فأصاب أو أخطأ
6- HAKİM İCTİHAD EDİP DE
İSABET YA DA HATA ETSE KAZANACAĞI ECRİN BEYANI BABI
15 - (1716) حدثنا
يحيى بن يحيى
التميمي.
أخبرنا
عبدالعزيز بن
محمد عن يزيد
بن عبدالله بن
أسامة بن الهاد،
عن محمد بن
إبراهيم، عن
بسر بن سعيد،
عن أبي قيس
مولى عمرو بن
العاص، عن
عمرو بن العاص؛
أنه
سمع رسول الله
صلى الله عليه
وسلم قال (إذا
حكم الحاكم
فاجتهد ثم أصاب،
فله أجران.
وإذا حكم
فاجتهد، ثم
أخطأ، فله أجر(.
4462-15/1- Bize Yahya b.
Yahya et-Temımı tahdis etti, bize Abdulaziz b. Muhammed, Yezid b. Abdullah b.
Üsfıme b. el-Hfıd'dan haber verdi, o Muhammed b. İbrahim'den, o Busr b.
Said'den, o Amr b. el-As'ın azadlısı Ebu Kays'dan, o Amr b. el-As’DAN Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinlediğini rivayet etmiştir:
"Hakim hüküm verirken içtihat edip sonra isabet ederse ona iki ecir
vardır. Hakim hüküm verirken içtihat ettikten sonra hata ederse onun için bir
ecir vardır. "
Diğer tahric: Buhari,
4752 -muallak olarak-; Ebu Davud., 3574; İbn Mace, 2314;
(1716) وحدثني
إسحاق بن
إبراهيم
ومحمد بن أبي
عمر. كلاهما
عن عبدالعزيز
بن محمد، بهذا
الإسناد، مثله.
وزاد في عقب
الحديث: قال
يزيد: فحدثت
هذا الحديث
أبا بكر بن
محمد بن عمرو
بن حزم. فقال:
هكذا حدثني
أبو سلمة عن أبي
هريرة.
4463 -2/ ... -Bana İshak
b .İbrahim ve Muhammed b Ebi Ömer de tahdis etti .İkisi Abdulaziz b.
Muhammed'den bu isnad ile aynısını rivayet etti ve hadisin akabinde şunları
ekledi: Yezid dedi ki: Ben bu hadisi Ebu Bekr b. Muhammed b. Amr b. Hazm'a
tahdis ettim o Ebu Seleme de Ebu Hureyre'den bana bu şekilde tahdis etti, dedi.
2 م - (1716)
وحدثني
عبدالله بن
عبدالرحمن
الدارمي. أخبرنا
مروان (يعني
ابن محمد
الدمشقي).
حدثنا الليث
بن سعد. حدثني
يزيد بن
عبدالله ابن
أسامة بن
الهاد
الليثي، بهذا
الحديث، مثل
رواية عبدالعزيز
بن محمد.
بالإسنادين.
4464- .. ./3- Bana
Abdullah b. Abdurrahman ed-Darimi de tahdis etti, bize Mervan -b. Muhammed
ed-Dimeşki- haber verdi, bize leys b. Sa'd tahdis etti, bana Yezid b. Abdullah
b. Üsame b. el-Had el-leysi bu hadisi Abdulaziz b. Muhammed'in rivayetinin
aynısı ile -her iki isnad ile birlikte- tahdis etti.
AÇIKLAMA: (4462)
"Yezid b. Abdullah b. Üsame b. el-Had'dan, o Muhammed b. İbrahim'den, o
Busr b. Said'den, o Amr b. el-As'ın azadlısı Ebu Kays'dan, o Amr b.
el-As'dan." Bu, biri diğerinden rivayet eden tabiundan dört kişinin
bulunduğu bir isnaddır. Bunlar da Yezid ve ondan sonra gelenlerdir.
"Hakim hüküm verince
içtihat ettikten sonra ... onun için bir edr vardır. " ilim adamları der
ki: Müslümanlar bu hadisin hüküm verme ehliyetine sahip alim hakim hakkında
olduğu üzerinde icma etmişlerdir. işte böyle bir hakim verdiği bir hükümde
isabet ederse biri içtihadının ecri, diğeri isabet etmesinin ecri olmak üzere
iki ecri vardır. Eğer hata edecek olursa içtihadı sebebi ile onun için bir ecir
vardır. Hadis-i şerifte hazfedilmiş bir ifade vardır ki taktiri şudur: Hakim
(hüküm vermek isteyip) içtihat ederse demektir.
Yine ilim adamları der
ki: Hüküm vermeye ehil olmayan kimseye de hüküm vermek helal değildir. Şayet
hüküm verecek olursa onun bir ecri yoktur. Aksine o günahkardır ve hükmü
geçerlilik kazanmaz. Verdiği hüküm ister hakka uygun olsun ister olmasın. Çünkü
hükmünün isabetli olması gelişigüzel bir haldir. Şer'i bir dayanaktan
çıkmamaktadır. Ayrıca o vereceği bütün hükümlerde asi olur. Verdiği hükmü n
doğruya uygun olup olmaması da fark etmez. Bütün hükümleri de reddolunur ve
bunların hiçbirisinde mazur görülemez.
Sünenlerde yer alan bir
hadis-i şerifte şöyle buyurulmaktadır: "Hakimler üç türlüdür. Bir hakim
cennette, ikisi ateştedir. Bir hakim hakkı bilip gereğince hüküm verirse o
cennettedir. Bir hakim hakkı bilmekle birlikte ona muhalif hüküm verecek olursa
o cehennem ateşindedir. Bir hakim de bilgisizce hüküm verecek olursa o da
ateştedir."
ilim adamları her
müçtehidin hükmünde isabet mi ettiği yoksa verdiği hükmü yüce Allah'ın nezdinde
ki hükme uygun düşen tek bir kişinin mi isabet ettiği ve diğerinin de hata eden
birisi olup mazereti sebebi ile de bir günah kazanmayan birisi mi olduğu
hususunda ihtilaf etmişlerdir. Şafii ve mezhebine mensup ilim adamları nezdinde
daha sahih olan isabet edenin bir kişi olduğudur. Her iki grup da bu hadisi
delil göstermişlerdir. Her müçtehidin isabet ettiğini söyleyen birinciler
müçtehide ecir sözkonusu edilmiştir. Eğer isabet etmesi sözkonusu olmasaydı
onun bir ecri olmazdı derken diğerleri ise: Ona hata eden adını vermiştir.
isabet etmiş olsaydı ona hata eden demezdi demişlerdir. Ona ecir verilmesine
gelince bu içtihadda yorulması sebebi ile elde ettiği bir şeydir.
Birinci görüşü
savunanlar ise: Ona hata eden adını vermiştir. Çünkü bu nassa isabet ettirmeyip
hata eden yahut da üzerinde icma yapılmış bir husus ve benzerleri hakkında
içtihat etmesi uygun olmayan hususlar hakkında içtihat eden kimseler hakkında
yorumlanır.
Bu görüş ayrılığı ancak
fer'i hususlardaki içtihat ile ilgilidir. Tevhidin esasları ile ilgili olarak
ise onlar da isabet eden kişi kendisine itibar edilenlerin icmaı ile tek bir
kişidir. Bu hususta yalnızca Abdullah b. Hasan el-Abteri ve Davud ez-Zahiri
muhalefet etmişlerdir. Onlar bu hususta içtihat edenlenn de doğru olduğu
kanaatindedirler. İlim adamları ise: Görünen şu ki her ikisi de kafirlerin dışında
kalan Müslüman müçtehidleri kastetmişlerdir. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
7- HAKİMİN KIZGIN
İKEN HÜKÜM VERMESİNİN MEKRUH OLDUĞU BABI