SAHİH-İ MÜSLİM |
HUDUD |
10/21- HADLER
UYGULANDIĞI KİMSELERE KEFFARETTİR BABI
4436-41/1- Bize Yahya b. Yahya et-Temimi, Ebu
Bekr b. Ebu Şeybe, Amr en-Nakid,
İshak b. İbrahim ve İbn Numeyr,
hepsi İbn Uyeyne'den -lafız
Amr'a ait olmak üzere- tahdis
etti. (Amr), dedi ki: Bize Süfyan
b. Uyeyne, Hadesan'den tahdis etti, o Ebu İdris'den, o Ubade b. es-Sam if ten şöyle dediğini rivayet etti: Bir mecliste Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte idik. O: "Bana Allah'a hiçbir
şeyi ortak koşmayacağınıza, zina etmeyeceğinize, hırsızlık yapmayacağınıza, hak
ile olması müstesna Allah'ın haram kıldığı canı öldürmeyeceğinize beyat ediniz. Sizden bunu tam olarak yerine getirenin
ecrini vermek Allah'a aittir. Kim bunlardan bir şey yapacak olup da buna karşılık
cezalandınlacak olursa bu onun için bir kefarettir.
Kim bunlardan bir şey yapıp da Allah o yaptığını onun için gizlerse işi Allah'a
kalmıştır. Dilerse onu affeder dilerse ona azap eder" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari, 18, 3892, 3999,
4894, 6784, 6801, 7213, 7468; Tırmizi, 1439; Nesai, 4172, 4173, 4189, 4221, 5017
4437-42/2- Bize Abd b. Humeyd tahdis
etti, bize Abdurrezzak haber verdi, bize Ma'mer, Hadesanden bu isnad ile haber verdi ve hadiste: Bize kadınlar(ın beyati) ile ilgili: ''Allah'a
hiçbir şeyi ortak koşmayacaklarına ... " (Mümtehine,
12) ayetini okudu ibaresini ekledi.
4438-43/3- Bana İsmail
b. Salim de tahdis etti, bize Huşeym
haber verdi, bize Halid, Ebu
Kilabe'den haber verdi, o Ebu'l-Eş'as es-Sanani'den, o Ubade b. es-Samit'den şöyle
dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
kadınlardan (bey'at) aldığı gibi bizden de: Allah'a
hiçbir şeyi ortak koşmayacağımıza, hırsızlık yapmayacağımıza, zina
etmeyeceğimize, çocukları öldürmeyeceğimize, birbirimize büyü yapmayacağımıza
dair beyat aldı. "Sizden kim bunları eksiksiz
yerine getirirse ecrini vermek Allah'a aittir. Sizden her kim haddi gerektiren
bir suç işleyip de o had ona uygulanırsa bu onun kefareti olur. Onu Allah kimin
için de setr edecek olursa işi Allah'a aittir.
Dilerse ona azap eder dilerse ona mağfiret buyurur. "
Diğer tahric: İbn Mace,
2603
4439-44/4- Bize Kuteybe b. Said tahdis etti, bize Leys tahdis etti. (H.) Bize Muhammed b. Rumh
da tahdis etti, bize Leys, Yezid b. Ebu Habib'den haberverdi. O Ebu'l-Hayr'den, o es-Sunabihi'den, o Ubade b. es-Samit'den rivayet
ettiğine göre şöyle dedi: Ben Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beyatleşen nakiblerdenim. Şunları
da ekledi: Biz ona Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayacağımıza, zina
etmeyeceğimize, hırsızlık yapmayacağımıza, hak ile olması dışında Allah'ın
haram kıldığı canı öldürmeyeceğimize, yağma yapmayacağımıza, isyan
etmeyeceğimize dair beyat ettik. Eğer bunları yerine
getirecek olursak cennet verilecektir. Şayet bunlardan herhangi birisini yapacak
olursak buna dair hükmü Allah'a ait olacaktır.
Diğer tahric: Buhari, 3893,6873
AÇIKLAMA: (4436)
"Bana Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayacağınıza ... beyat
ediniz ... dilerse onu azablandırır." Diğer
rivayette (4428) "birbirimize büyü yapmayacağımıza ... dilerse ona
mağfiret buyurur." Diğer rivayette (4429) "Ona Allah'a hiçbir şeyi
ortak koşmayacağımıza dair. .. beyat ettik ... Buna
dair hükmü Allah'a ait olacaktır" buyurulmaktadır.
(4428) "Büyü
yapmayacağımıza" yani sihir yapmayacağımıza dair ahit verdik. Bunun bir
iftirada bulunmayacağımıza yahut da nemime (koğuculuk,
laf taşıyıcılık) anlamına geldiği de söylenmiştir.
Şunu bilelim ki bu hadis
genel (umumi) olmakla birlikte tahsis edilmiştir.
Tahsis edilen kısmı da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Kim bunlardan bir şey yapacak olursa ...
" bölümüdür. Maksat ise şirkin dışındaki günahlardır. Yoksa şirk hiçbir
şekilde bağışlanmaz. Ona verilecek olan ceza da ona kefaret olmaz.
Bu hadisten çeşitli
hükümler çıkarılmaktadır:
1. Hadiste sözü geçen bu
işler ve bu anlamdaki benzerleri haram kılınmıştır.
2. Hak ehlinin mezhebi
(görüşü) olan masiyetler küfürden ayrıdır. Masiyet işleyen kimse eğer o günahlardan tevbe etmeden ölürse bunları işleyen kimsenin kesin olarak
cehennemlik olacağı söylenemez. Aksine o yüce Allah'ın meşietine
tabidir. Dilerse onu affeder dilerse azablandırır
şeklindeki hak ehlinin kanaatinin lehine delil teşkil etmektedir. Bu da
hariciler ile mutezilenin kanaatine muhaliftir. Çünkü hariciler masiyetler sebebi ile kişinin Mfir
olduğunu söylerken mutezile Mfir olmaz ama ebediyen
cehennemde kalır demişlerdir. Mesele daha önce iman Kitabı'nda delilleri ile
genişçe açıklanmıştır.
3. Haddi gerektiren bir
günah işleyen bir kimseye had uygulanırsa günah ondan kalkar. Kadı Iyaz, dedi ki: ilim adamlarının çoğunluğu hadler bu hadisi
delil göstererek bir kefarettir demişlerdir. (Kadı Iyaz
devamla): Kimisi de bu hususta kanaat belirtmemiştir. Çünkü Ebu
Hureyre {radıyallahu anh)'ın rivayet ettiği hadise
göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Hadlerin kefaret olup olmadıklarını bilmiyorum" buyurmuştur. Ama
bizim açıklamakta olduğumuz Ubade {radıyallahu anh)'ın rivayet ettiği bu hadis senet itibari ile daha sahihtir.
Ayrıca iki hadis arasında bir taarruz (çatışma) yoktur. Çünkü Ebu Hureyre'nin rivayet ettiği bu
hadisin Ubade'nin rivayet ettiği bu hadisten önce
olma ihtimali vardır. Önce bunu bilmiyordu sonra bilmiş oldu. El-Mazeri, dedi ki:
Nefis ve akıcı anlamlı
ifadelerden birisi de hadisteki "ve isyan etmemek üzere (beyat ettik) eğer bunu yapacak olursak cennet vardır" buyurulmasıdır. Birinci rivayette de: "Sizden kim buna
bağlı kalırsa ecrini vermek Allah'a aittir" buyurmakla birlikte
"cennet vardır" buyurmamıştır. Çünkü birinci rivayette isyan
etmeyeceğimize dair" buyurmamıştır. Fakat insan bu hadis-i şerifte
zikredilen günahlardan başkasını işleyerek de isyan edebilir. içki içmek, faiz
yemek, yalan şahitlik yapmak gibi. Bazı hallerde hadiste sözü edilen masiyetlerden de uzak kalabilir. Bundan dolayı da ona ecri
verilir. Diğer taraftan bunların dışında masiyetleri
de bulunabilir. Bunun karşılığında ona cezası verilebilir. Allah en iyi
bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
11/22- HAYVAN,
MADEN VE KUYU SEBEBİYLE YARALANMA HEDERDİR