SAHİH-İ MÜSLİM

HUDUD

 

3/14- ZİNA HADDİ BABI

 

4390-12/1- Bize Yahya b. Yahya et-Temımı de tahdis etti, bize Huşeym Mansur'dan haber verdi, o Hasan'dan, o Hittan b. Abdullah el-Ekaşi'den, o Ubade b. es-Samit'den şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benden öğrenin, benden öğrenin. İşte Allah o kadınlara yollarını göstermiş bulunuyor. Eğer evli olmayan evli olanla zina etmişse yüz celde ve bir sene de sürgüne gönderilir. Eğer evli olan evli olanla zina etmişse yüz celde ve recm cezası vardır" buyurdu.

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 4415, 4416; Tirmizi, 1434; İbn Mace, 2550; 5083

 

 

 

4391- .. ./2- Bize Amr en-Nakid de tahdis etti, bize Huşeym tahdis etti, bize Mansur bu isnad ile aynısını haber verdi.

 

 

 

4392- 13/3- Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşar birlikte Abdu'lA'la tahdis etti, İbn Müsenna, dedi ki: Bize Abdu'l-A'la tahdis etti, bize Said, Katade'den tahdis etti, o Hasan'dan, o Hittan b. Abdullah b. en-Nekaşi'den, o Ubade b. es-Samit'den şöyle dediğini rivayet etti: Allah'ın Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in üzerine bir buyruk nazil oldumu bundan dolayı kederlenir ve bu sebeple de yüzünün rengi değişirdi. Bir gün yine ona vahiy nazil oldu ve bu hali ile karşılaştı. Bu hali açılınca: "Benden öğrenin. Allah o kadınlara yol göstermiş bulunuyor. Evli evli ile, bekar bekar ile eğer zina ederse evli olana yüz celde vurulduktan sonra taş ile taşlanır. Bekara ise yüz celde vurulduktan sonra bir yıl sürgüne gönderilir" buyurdu.

 

 

 

4393-14/4- Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşar tahdis edip, dedi ki: Bize Muhammed b. Cafer tahdis etti, bize Şu'be tahdis etti. (H.) Bize Muhammed b. Beşşar da tahdis etti, bize Muaz b. Hişam tahdis etti, bana babam tahdis etti, her ikisi Katade’DEN bu isnad ile rivayet etti. Ancak ikisinin hadisinde: "Evli olmayana celde vurulur ve sürgüne gönderilir, evli olana celde vurulur ve recm edilir" denilmekte her ikisi de ne bir sene ne de yüz sayısını sözkonusu etmemektedirler.

 

 

AÇIKLAMA:          (4390) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Benden öğrenin, benden öğrenin ... " hadisinde: ''Allah o kadınlara yol göstermiş bulunuyor" buyruğu ile yüce Allah'ın: " ... ölüm onları alıp götürünceye yahut Allah onlara bir Çıkar yol gösterinceye kadar onları evlerde alıkoyun" (Nisa, 15) buyruğuna işaret etmektedir. Böylelikle Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buradaki hükmün o sözü edilen çıkar yol olduğunu beyan etmiş olmaktadır.

 

ilim adamları bu ayet hakkında farklı kanaatlere sahiptir. Bu ayetin muhkem olup, bu hadisin de onun için açıklayıcı (müfessir) olduğu söylendiği gibi bu ayet-i kerime Nur suresi'nin baş taraflarındaki ayet ile mensuhdur diye de söylenmiştir. Bir diğer görüşe göre Nur suresi'ndeki ayet evlenmemiş erkek ve dişi hakkında, bu ayet-i kerime ise evli erkek ve kadın hakkındadır.

 

ilim adamları evlenmemiş zaniye yüz celde vurulacağı, muhsan denilen evli olanın da recm edileceği üzerinde icma ettikleri gibi bu hususta kıble eh-linden hiç kimse farklı bir kanaat belirtmemiştir. Ancak Kadı Iyaz ve başkaları Hariciler ile Nazzam ve arkadaşları gibi kimi Mutezile!den kanaat istisna teşkil etmektedir. Onlar recmi kabul etmemektedirler.

 

ilim adamları ayrıca recm edilmekle birlikte evli olana celde vurulup vurulmayacağı hususunda farklı kanaatlere sahiptirler. Bir kesim her ikisinin birlikte yapılması gerekir. Dolayısı ile ona celde vurulur, sonra da recm edilir demişlerdir. Ali b. Ebi Talib (radıyallahu anh), Hasan-ı Basri, ishak b. Rahuye, Davud, Zahiri mezhebi alimleri ve Şafii mezhebine mensup bazı ilim adamları böyle demişlerdir.

 

ilim adamlarının büyük çoğunluğu ise farz olan yalnızca recm etmektir demişlerdir. Kadı Iyaz hadis ehli olan bir topluluktan eğer zina eden kişi evli ve yaşlı ise her iki cezanın birlikte verilmesi gerektiğini, eğer genç ve evli ise yalnızca recm edileceğini söylemişlerdir. Bu ise batıl ve asılsız bir görüştür. Cumhurun delili ise Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in pek çok hadis-i şerifte evli olanın sadece recm edilmesinden sözkonusu etmiş olmasıdır. Bunlardan birisi de Maiz ile ilgili olay ve Gamid'li kadın ile alakah olaydır.

 

Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in (4410) "Ey Uneys! Şu adamın karısının yanına git. Eğer itiraf ederse onu recm et" buyruğu ile ilgili olarak da şöyle demişlerdir: Hem celde hem recm ile ilgili hadis nesh edilmiştir. Bu ilk zamanlarda geçerli idi. Evlenmemiş hakkında Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in "bir sene sürgün" buyruğunda ise Şafii'nin ve büyük çoğunluğun erkek ya da kadın olsun onun bir sene sürgüne gönderilmesi şeklindeki görüşlerinin lehine delil bulunmaktadır. Hasan ise sürgüne göndermek gerekmez demiştir. Malik ve Evzai kadınlar sürgüne gönderilmez derken benzeri bir kanaat Ali (radıyallahu anh)'dan rivayet edilmiştir. Bunlar derler ki: Çünkü kadın bir avrettir. Onun sürgüne gönderilmesi kadının zayi edilmesi, fitneye maruz bırakılması demektir. Bundan dolayı da kadına mahremi ile birlikte olmadığı sürece yolculuk yapması yasak kılınmıştır. Şafii'nin görüşü ise Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Bekarın bekar ile zinası halinde yüz celde ve bir sene sürgün vardır" buyruğudur.

 

Köle ile cariye hakkında ise Şafii'nin üç görüşü bulunmaktadır:

 

Bir görüşüne göre onların her biri hadisin zahirinden anlaşılan anlam dolayısı ile bir yıllığına sürgüne gönderilir. Süfyan-ı Sevri, Davud ve İbn Cerir de böyle demişlerdir.

 

İkinci görüşe göre ise altı ay sürgüne gönderilir. Çünkü yüce Allah: "Şayet evlendikten sonra fuhuş işlerlerse onlara evli ve hür kadınlara verilen cezanın yarısı verilir" (Nisa, 25) buyruğu bunu gerektirmektedir. Bu da bizim mezhep alimlerimize göre en sahih olan görüştür. Bu ayet-i kerimede hadisin genelini tahsis etmekte (özelleştirmekte)dir. Usül alimlerince sahih kabul edilen kanaat ise sünnetin kitap ile tahsisi caizdir. Çünkü kitabın kitap ile caiz olduğuna göre sünnetin kitab ile tahsisi öncelik ile caizdir.

 

Üçüncü görüşe göre ise köle hiçbir şekilde sürgüne gönderilmez. Hasan-ı Basri, Hammad, Malik, Hammad, Ahmed ve İshak da bu görüştedir. Çünkü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cariye hakkında: "Eğer zina ederse (efendisi) ona celde vursun" buyurmakta ve sürgünü sözkonusu etmemektedir. Ayrıca kölenin sürgüne gönderilmesi efendisine zarar verir. Halbuki efendisinin bu konuda herhangi bir suçu da yoktur.

 

Şafii mezhebi alimleri cariye ile ilgili "zina ettiği taktirde ... " hadisine bu hadiste sürgün sözkonusu değildir ayet-i kerime sürgünün gerektiği hususunda açık bir delildir. O halde ayet gereğince amel etmek ve hadisi ayete uygun bir şekilde yorumlamak gerekir demişlerdir. Allah en iyi bilendir.

 

(4392) "Bekar bekar ile, evli evli ile ... buyruğu şart olarak sözkonusu edilmemiştir. Aksine evli olmayanın haddi celde ve sürgüne gönderilmektir. İster bekar birisi ile zina etsin, ister evli birisi ile farketmez. Evlinin haddi de recm edilmektir. İster bekar ile zina etsin, ister evli ile fark etmez. Bu sebeple bu buyruk çoğunlukla görülen hal ile kayıtlama üslubuna benzemektedir.

 

Şunu da bilelim ki erkek ve kadınlardan evli olmayandan kasıt hür, baliğ ve aklı başında olup, sahih bir nikah ile cimada bulunmayan kimsedir. Şüpheli bir ilişki yahut fasit bir nikah ya da bunların dışında bir sebep ile ister cimada bulunsun ister bulunmamış olsun fark etmez. Evliden maksat da hür baliğ ve aklı başında olduğu halde ömründe bir defa olsun sahih bir nikah ile cima yapmış olan kimsedir. Bu hususta erkek ile kadın arasında bir fark yoktur. Allah en iyi bilendir. Bütün bu hususlarda da müslüman, kafir, reşid ve sefihlik sebebi ile hacr altında (kısıtlı) bulunan kimseler arasında bir fark yoktur. Allah en iyi bilendir.

 

(4391) "Bize Amr en-Nakid tahdis etti, bize Huşeym tahdis etti, bize Mansur bu isnad ile haber verdi." Bu sözlerin iki bakımdan faydası vardır. Bunların birincisi bu hadisin bir başka yoldan da rivayet edildiğini açıklamaktır. Böylece hadisin kuvveti daha da artmaktadır. ikincisi Huşeym tedlis yapan bir ravidir. ilk rivayette ise "ve Mansur'dan" dediği halde ikinci rivayette Huşeym'in bunu Mansur'dan dinlediğini açıklamış olmaktadır. Daha önce defalarca buna benzer rivayetlere dikkat çekilmiş idi.

 

(4392) "Allah'ın Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e vahiy indiği zaman ... yüzünün rengi değişirdi." Burada sözü geçen "rebet: beyaz rengin siyaha doğru değişmesidir" Onun böyle bir hale geçmesinin sebebi ise vahyin etkisinin büyüklüğünden dolayıdır. Çünkü yüce Allah: "Muhakkak biz senin üzerine ağır bir söz bırakacağız" (Müzemmil, 5) buyurmaktadır.

 

"Sonra taşla taşlanır. " Burada taşla kaydı müstehaplık ifade eder. Çünkü taştan başkası ile recm edilse yine caizdir. Bu da istinca yapılırken taş kaydını sözkonusu etmeye benzer.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

4/15- ZİNA HALİNDE EVLİ'NİN RECM EDİLMESİ BABI