SAHİH-İ MÜSLİM |
Kasame, Muharib, Kısas ve Diyet |
4- İNSANIN CANINA YAHUT
BİR ORGANINA KASTEDİP SALDIRAN KİMSEYİ SALDIRIYA UĞRAYAN KİŞİ SALDIRGANA KARŞI
KENDİSİNİ SAVUNURKEN ONU ÖLDÜRECEK YAHUT BİR ORGANINI TELEF EDECEK OLURSA TAZMİNAT
SORUMLULUĞUNUN OLMADIĞI BABI
4342-18/1- Bize Muhammed
b. el-Müsenna ve İbn Beşşar tahdis edip, dedi ki ... İmran b. Husayn, dedi ki:
Ya'la b. Munye yahut İbn Umeyye bir adam ile kavga etti. Onlardan biri diğerini
ısırdı, elini ağzından çekince onun ön dişini de çıkardı. -İbnu'l-Müsenna iki
dişini çıkardı, dedi.- sonra her ikisi de Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
huzurunda davacı oldular. Allah Rasulü: "Sizden biriniz devenin ısırdığı
gibi mi ısıracak yoksa? Onun lehine bir diyet yoktur" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
6892; Tirmizi, 1416; Nesai, 4773-4776; İbn Mace, 2657
4343- .. ./2- Bize
Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşar da tahdis edip, dedi ki: Bize Muhammed b.
Cafer tahdis etti, bize Şu'be Katade'den tahdis etti, o Ata'dan, o İbn Ya'la’DAN
o Ya'la'dan, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)’DEN aynısını rivayet
etti.
Diğer tahric: Buhari,
2265 -uzunca-, 2973 -uzunca-, 4417 -uzunca-, 6893; Ebu Davud, 4584; Nesai,
4780-4786
4344-19/3- Bana Ebu
Gassan el-Mismai tahdis etti, bize Muaz -yani b. Hişam- tahdis etti, bana babam
Katade’DEN tahdis etti, o Zürare b. Evfa'dan, o İmran b. Husayn'dan rivayet
ettiğine göre bir adam bir diğer adamın pazusunu ısırdı. O da pazusunu çekince
ısıranın ön dişi düştü. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e dava edilince onu
geçersiz kıldı ve: "Onun etini mi yemek istedin" buyurdu.
4345-20/4- Bana Ebu
Gassan el-Mismaltahdis etti. .. Safvan b. Ya'la’dan rivayete göre Ya'la b.
Munye'nin bir ücretlisinin bir adam kolunu ısırdı. O da kolunu çekince ısıran
adamın ön dişi düştü. Nebi {Sallallahu aleyhi ve Selleml'e dava edilince o
dişini iptal etti (karşılığında bir ceza öngörmedi) ve: "Sen devenin
ısırması gibi onu ısırmak mı istedin" buyurdu.
AÇIKLAMA: (4342)
"Ya'la b. Munye yahut İbn Umeyye bir adamla kavga etti. .. Onun diyeti
yoktur buyurdu." Bir rivayette de (4345) "Bir adam Ya'la b. Munye'nin
yanında ücretle çalışan birisinin kolunu ısırdı" denilmektedir.
"Munye" mim
harfi ötreli nun harfi sakindir. Ya'la'nın annesidir. Ninesi olduğu da
söylenmiştir. Umeyye ise onun babasıdır. Bundan dolayı Ya'la b. Umeyye
denilmesi de Ya'la b. Munye denilmesi de doğru olur.
İlk rivayette ısırılanın
Ya'la olduğu belirtilmekte ise de ikinci (4345) ve üçüncü (4348) rivayette ise
ısırılan kişinin Ya'la'nın kendisi değil de yanında ücretle çalışan işçisi
olduğunun belirtilmesine gelince; hadis hafızları şöyle demişlerdir: Bilinen ve
sahih olan ısırılan zatın Ya'la'nın kendisi değil onun işçisi olduğudur.
Bununla birlikte bunların birisi Ya'la'nın başından diğeri onun işçisinin
başından aynı ya da iki ayrı vakitte cereyan etmiş farklı iki olayolma ihtimali
de vardır.
"Devenin ısırması
gibi" aslında fehal deve ve diğer türleri n erkeklerine denilir. Bu ibare
ise böyle bir işin haram olduğuna işarettir. Bu hadis-i şerifte aynı zamanda
bir kimse diğerini ısırsa ısırılan da elini çekerken ısıranın dişleri düşse ya
da çenesi çıksa onun aleyhine bir tazminat yükümlülüğü yoktur. Bu Şafii, Ebu
Hanife ve pek çok kimsenin yahut da çoğunluğun -Allah hepsinden razı olsun-
görüşüdür. Malik ise: Tazminat öder demiştir.
"Devenin ısırdığı
gibi mi ısırocaktın" dil bilginlerinin açıkladıkları üzere burada (ısırmak
anlamındaki) el-kadm dişlerin ucu ile ısırmak demektir.
4346-21/5- Bize Ahmed b.
Osman en-Nevfeli tahdis etti. .. İmran b.
Husayn’DAN rivayete göre
bir adam bir diğer adamın elini ısınnca o da elini çekti ve onun ön dişi yahut
ön dişleri düştü. O da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e dava edince
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Peki bana ne emredersin?
Sen bana ona elini senin ağzında devenin ısırdığı gibi ısırman için bırakmasını
emretmemi mi bekliyorsun? (Haydi) sen de elini ısırsın diye ona ver, sonra da
onu çek" buyurdu.
Diğer tahric: Nesai,
4772;
4347-22/6- Bize Şeyban
b. Ferruh tahdis etti, bize Hemmam tahdis etti, bize Ata, Saffan b. Ya'la b.
Munye'den tahdis etti, o babasından şöyle dediğini rivayet etti: Bir adam Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına geldi. Bir başka adamın elini ısırmış,
o da elini çekerken onun -yani kendisini ısıran adamın- ön dişleri düşmüştü.
(Ya'la), dedi ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu geçersiz kabul etti
ve: "Sen bir erkek devenin ısırdığı gibi onu ısırmak mı istedin?"
buyurdu.
4348-23/7- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe tahdis etti, bize Ebu Üsame tahdis etti, bize İbn Cureyc haber
verdi, bana Ata haber verdi, bana Safvan b. Ya'la b. Umeyye babasından şöyle
dediğini haber verdi: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Tebük
gazvesine katılmıştım. Ya'la şöyle derdi:
İşte o gazve benim
kanaatime göre en güvendiğim amelimdir. Ata, dedi ki:
Safvan, dedi ki: Ya'la,
dedi ki: Benim yanımda bir işçim vardı. Bir kişi ile kavga etti. Onların biri
diğerinin elini ısırdı. (Ata), dedi ki: Aslında Savfan bana onların hangisinin
diğerinin elini ısırdığını da haber vermişti- ısırılan kişi elini ısırandan
çekti. Çekince de ön dişlerinden birisini çıkardı. Her ikisi Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e gelince Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun ön dişini
heder etti.
4349- .. ./8- Bize bunu
Amr b. Zürare de tahdis etti, bize İsmail b. İbrahim haber vererek, dedi ki:
Bize İbn Cureyc bu isnad ile buna yakın olarak haber verdi.
AÇIKLAMA: (4346)
"Bana ne emredersin? Ona bir erkek devenin ısırdığı gibi ısırman için
elini ağzına koymasını mı emretmemi istersin? Sen de elini ver de o ısırsın,
sonra da çek" buradan maksat ona ısırsın diye elini vermesini emretmek
değildir. Bunun anlamı ona tepki göstermektir. Yani sen ısırsın diye elini onun
ağzında bırakmazken nasıl olur da onun elini ağzından çekmesini kabul etmiyor
ve elini çekerken sebep olduğu bu suçun cezasını çekmesini isteyebiliyorsun
demektir. Bundan dolayı Kadı Iyaz şöyle demiştir: Bu bab, Darakutni'nin
Müslim'i tenkit ettiği hususlardan birisidir. Çünkü Müslim öncelikle Şu'be'nin
Katade'den, o Zurare'den, o İmran b. Husayn'dan diye naklettiği hadisi
zikretmiş ve: Ya'la kavga etti demiştir. Sonra da onun bir mislini Muaz b.
Hişam'dan, o babasından, o Katade'den diye, sonra Şu'be'den, o Katade'den, o
Ata'dan, o Ebu Ya'la’dan diye sonra da Hemmam'dan, o Ata'dan, o İbn Ya'la'dan
diye gelen rivayeti sonra da İbn Cureyc'in Ata'dan, onun İbn Ya'la’dan
rivayetini sonra Muaz'ın babasından, o Katade'den, onun
Budeyl'den, onun
Ata'dan, onun Safvan b. Ya'la'dan rivayetini zikretmiştir. Bu ise Ata'ya karşı
yapılan bir ihtilaf (rivayet farklılığı)dır. Yine ayrıca Kureyş b. Yunus'un İbn
Avn'dan, onun İbn Sirin'den, onun İmran'dan rivayetini zikretmiş fakat bu
rivayetinde ondan olsun İbn Sirin'in İmran'dan olsun semaını sözkonusu
etmemiştir. Buhari ise İbn Sirin'in İmran'dan diye hiçbir rivayetini tahric
etmemiştir. Allah en iyi bilendir.
Derim ki: Bu iki şekilde
Müslim'e yapılan itirazlardan birisinde Ata'ya yapılan muhalefet, hadisin zayıf
olmasını gerektirmediği gibi İbn Sirin'in İmran’DAN sema yolu ile hadisi
aldığını açıkça zikretmemiş olmasından ve Buhari'nin İbn Sirin'in Ata'dan
hiçbir rivayetini almamış olması da ondan bizzat dinlememiş olmasını
gerektirmez. Aksine İbn Sirin İmran’DAN hadis dinleyenler arasında sayılır.
İkincisine gelince bu yolun zayıf olduğu sabit olsa dahi bu metnin zayıf
olmasını gerektirmez. Çünkü Müslim'in sözkonusu ettiği yollarla bu sahihtir.
Daha önce defalarca Müslim'in mütabaat türü rivayetlerinde Sahih'in şartından
daha aşağı durumdaki hadisleri zikrettiğini de kaydetmiş bulunmaktayız. Allah
en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
5- DİŞLER VE
ONLARA BENZEYEN ORGANLAR HAKKINDA KISASIN SABİT OLDUĞU BABI