SAHİH-İ MÜSLİM |
Kasame, Muharib, Kısas ve Diyet |
3 - باب
ثبوت القصاص
في القتل
بالحجر وغيره
من المحددات
والمثقلات،
وقتل الرجل
بالمرأة
3- TAŞ VE BENZERİ KESKİN
VE SİVRİ ŞEYLER İLE AĞIR ŞEYLERLE ÖLDÜRME HALİNDE KISASIN SABİT OLDUĞU VE
KADINA KARŞILIK ERKEĞİN ÖLDÜRÜLMESİ BABI
15 - (1672) حدثنا
محمد بن المثنى
ومحمد بن بشار
(واللفظ لابن
المثنى) قالا: حدثنا
محمد بن جعفر.
حدثنا شعبة عن
هشام بن زيد،
عن أنس بن
مالك؛ أن
يهوديا قتل
جارية على
أوضاح لها.
فقتلها بحجر.
قال: فجيء بها
إلى النبي صلى
الله عليه وسلم.
وبها رمق.
فقال لها
(أقتلك فلان؟)
فأشارت برأسها؛
أن لا. ثم قال
لها الثانية.
فأرشارت
برأسها؛ أن
لا. ثم سألها
الثالثة.
فقالت: نعم.
وأشارت
برأسها. فقتله
رسول الله صلى
الله
عليه وسلم بين
حجرين.
4337-15/1- Bize Muhammed
b. el-Müsenna ve Muhammed b. Beşşar -lafız İbnu'l-Müsenna'ya ait olmak üzere-
tahdis edip, dediler ki: Bize Muhammed b. Cafer tahdis etti, bize Şu'be, Hişam
b. Zeyd'den tahdis etti, o Enes b. Malik'den rivayet ettiğine göre Yahudi
birisi bir cariyeyi (kızı) gümüş zinetleri dolayısı ile öldürmüşlü. Onu taşla
öldürmüşlü. (Enes), dedi ki: O cariye Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
henüz can çekişmekte iken getirildi. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ona: "Seni filan mı öldürdü" diye sordu. O da başı ile, hayır diye
işaret etti. İkinci bir defa daha ona (birisini) sordu, o da başı ile hayır
diye işaret etti. Sonra üçüncü bir defa daha ona sordu, bu sefer evet manasına
başı ile işaret edince Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de onu iki taş
arasında (ezerek) öldürdü.
Diğer tahric: Buhari,
5295 -muallak olarak-, 6877, 6879; Ebu Davud, 4529; Nesai, 4793; İbn Mace, 2666
(1672) وحدثني
يحيى بن حبيب
الحارثي.
حدثنا خالد
(يعني بن
الحارث). ح
وحدثنا أبو
كريب. حدثنا
ابن إدريس.
كلاهما عن
شعبة، بهذا
الإسناد،
نحوه. وفي حديث
ابن إدريس:
فرضخ رأسه بين
حجرين.
4338- .. ./2- Bana Yahya
b. Habib el-Harisı de tahdis etti, bize Halid -yani b. el-Haris- tahdis etti
(H.) Bize Ebu Kureyb de tahdis etti, bize İbn İdris tahdis etti, her ikisi
Şu'be'den bu isnad ile buna yakın olarak hadisi rivayet etti. İbn İdris'in
hadisi rivayetinde: Başını iki taş arasında ezdi, demiştir.
16 - (1672) حدثنا
عبد بن حميد.
حدثنا
عبدالرزاق.
أخبرنا معمر
عن أيوب، عن
أبي قلابة، عن
أنس؛ أن
رجلا من
اليهود قتل
جارية من
الأنصار على
حلى لها. ثم
ألقاها في
القليب. ورضخ
رأسها بالحجارة.
فأخذ فأتى به
رسول الله صلى
الله عليه وسلم.
فأمر به أن
يرجم. حتى
يموت. فرجم
حتى مات.
4339-16/3- Bize Abd b.
Humeyd tahdis etti, bize Abdurrezzak tahdis etti, bize Ma'mer, Eyyub'dan haber
verdi, o Ebu Kilabe'den, o Enes'den rivayet ettiğine göre Yahudilerden bir adam
Ensar'dan bir cariyeyi (kızı) sahip olduğu süs eşyaları için öldürdü. Sonra onu
kuyuya attı ve başını da taşla ezdi. O Yahudi yakalanıp Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in huzuruna getirilince, ölünceye kadar taşlanmasını emir
buyurdu ve ölünceye kadar taşland!.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 4528; Nesai, 4055, 4056;
(1672) - وحدثني
إسحاق بن
منصور. أخبرنا
محمد بن بكر. أخبرنا
ابن جريج.
أخبرني معمر
عن أيوب، بهذا
الإسناد،
مثله.
4340- ... /4- Bana İshak
b. Mansur da tahdis etti, bize Muhammed b. Bekr haber verdi, bize İbn Cureyc
haber verdi, bana Ma'mer Eyyub'dan bu isnad ile aynısını haber verdi.
17 - (1672) وحدثنا
هداب بن خالد.
حدثنا همام.
حدثنا قتادة
عن أنس ابن
مالك؛ أن
جارية وجد
رأسها قد رض
بين حجرين.
فسألوها: من
صنع هذا بك؟
فلان؟ فلان؟
حتى ذكروا
يهوديا. فأومت
برأسها. فأخذ
اليهودي فأقر.
فأمر به رسول
الله صلى الله
عليه وسلم أن
يرض رأسه
بالحجارة.
4341-17/5- Bize Heddan
b. Halid de tahdis etti, bize Hemmam tahdis etti, bize Katade, Enes b.
Malik'den tahdis ettiğine göre bir cariyenin başının iki taş arasında ezilmiş
olduğu görülünce ona: Bunu sana kim yaptı, filan mı, filan mı diye sordular.
Sonunda bir yahudinin adını söylediklerinde o da başı ile işaret etti. Yahudi
yakalanınca ikrar etti. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'de başının taşlar arasında ezilmesini emir buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
24136, 2746 -uzunca-, 6876, 6884; Ebu Davud, 4527; Tirmizi, 1394; Nesai, 4756
-uzunca; İbn Mace4756
AÇIKLAMA: (4337)
"Bir Yahudi gümüş süs eşyaları dolayısı ile bir cariyeyi (kızı) öldürdü
... İki taş arasında ezerek onu öldürdü." Bir rivayette (4339)
"Ensar'dan bir cariyeyi süs eşyaları dolayısıyla öldürdükten sonra onu bir
kuyuya attı. .. Ölünceye kadar taşlandı." Bir diğer rivayette (4341)
"Bir cariye başı iki taş arasında ezilmiş olduğu halde bulundu ... taşla
başının ezilmesini emir buyurdu."
Dat harfi ile
"evdah" diğer rivayette açıklandığı gibi gümüş parçaları(ndan süs
eşyası) demektir.
(4337) "Henüz can
çekişirken" ramak geride kalan hayat ve ruh kalıntısı demektir. Kalib ise
kuyu demektir.
Hadisteki (4338) iki taş
arasında ezdi" (4341) "taşlarla onu ezdi" ve (4339) "onu
taşa tuttu" bütün bu lafızların anlamı birdir. Çünkü başını bir taşın
üzerine koyup bir diğer taşı da ona atın ca taşa tutulmuş (recm) olur ve başı
ezilmiş (rad ve radh) olur. Bununla birlikte başını ezmekle birlikte bildiğimiz
manada onu taşa tutarak recm etmiş olma ihtimaİi de vardır. Çünkü: "Sonra
onu kuyuya attı" denilmektedir.
Bu hadisten çeşitli
hükümler anlaşılmaktadır:
1. Kadın karşılığında
erkek öldürülür. Bu muteber kimselerin icmaı ile kabul edilmiş bir husustur.
2. Kasten cinayet işleyen
bir kimse öldürdüğü şekilde kısas olarak öldürülür. Eğer kılıçla öldürmüşse o
da kılıçla öldürülür, taş yahut ahşap ya da benzer bir şeyle öldürmüşse o da
onun gibisi ile öldürülür. Çünkü Yahudi kadının başını ezmiş, buna karşılık
onun da başı ezildi.
3. Ağır cisimlerle
öldürmek halinde de kısas sabit olur, kısas yalnız keskin ve sivri şeylerle
öldürme hallerine özel değildir. Şafii, Malik, Ahmed ve ilim adamlarının büyük
çoğunluğunun görüşü budur. Ebu Hanife ise: Kısas ancak demir, taş ya da ahşap
türünden keskinleştirilmiş aletlerle yahut da mancınık gibi veya ateşe atmak
gibi insanları öldürüldüğü bilinen yollardan birisi ile yapılmışsa sözkonusu
olur. Topuz gibi ağır demir ile öldürülen kimsenin hükmü hakkında ondan farklı
rivayetler gelmiştir. Eğer baston, kamçı, tokat, sopa, yuvarlatılmış ve
sertleştirilmiş çamur ve buna benzer şeyler ile çoğunlukla öldürme kastı ile
kullanılmamakla birlikte öldürme kastı ile öldürmesi halinde sözkonusu olan
şibuhamd (kasta benzer) sureti ile cinayet işlenmiş ise Malik ve Leys kısas
gerekir derken Şafii, Ebu Hanife, Evzai, Sevri, Ahmed, İshak, Ebu Sevr, ashab
ve tabiin ile onlardan sonra gelen ilim adamlarının büyük çoğunluğu bunda
kısasın sözkonusu olmayacağını söylemişlerdir. Allah en iyi bilendir.
4. Müslümanı öldüren
kimseye kısas uygulamak kap eder.
5. Yaralı kimseye seni
kim yaraladı diye sormak caizdir. Böyle bir sorunun faydası takip edilmesi için
itham edilenin bilinmesidir. Eğer o da ikrar ederse onun aleyhine öldürme suçu
sabit olur. Şayet inkar ederse yemin etmekle birlikte sözü kabul edilir. Böyle
bir yaralanmışın sözü ile tek başına ona bir şey düşmez. Hem bizim hem de büyük
çoğunluğun görüşü budur. Daha önce kasame bahsinde ise İmam Malik'in mezhebine
göre itham olunanın aleyhine yalnızca yaralının sözü ile öldürmesinin sabit
olacağı görüşü geçmiş bulunmaktadır. Onlar bu görüşlerini bu hadise
dayandırırlar. Ancak böyle bir delillendirme batıldır. Çünkü Yahudi sözünü
ettiğimiz rivayetlerin birisinde Müslim'in de açıkça ifade ettiği gibi itiraf etmiş
ve "ancak bu itirafı sebebi ile öldürülmüştü". Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: