SAHİH-İ MÜSLİM

ADAK - YEMİN

 

16- EFENDİSİNE KARŞI İYİ VE SAMİMİ DAVRANDIĞI, ALLAH'A DA GÜZELCE İBADET ETTİĞİ TAKTİRDE KÖLENİN ALACAĞI SEVAP VE ECİR BABI

 

4294-43/1- Bize Yahya b. Yahya tahdis edip, dedi ki: Malik'e, Nafi'den rivayetini okudum. O İbn Ömer’DEN rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şüphesiz ki köle efendisine karşı doğru ve samimi davranıp Rabbine güzelce ibadet ederse ona ecd iki defa verilir" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 2546; Ebu Davud, 5169

 

 

 

4295- .. ./2- Bana Zuheyr b. Harb ve Muhammed b. el-Müsenna da tahdis edip, dediler ki: Bize Yahya -ki o el-Kattan'dır- tahdis etti (H.) Bize İbn Numeyr de tahdis etti, bize babam tahdis etti. (H.) Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize İbn Numeyr ve Ebu Üsame tahdis etti, hepsi Ubeydullah'dan rivayet etti. (H.) Bize Harun b. Said el-Eyl! de tahdis etti, bize İbn Vehb haber verdi, bana Üsame tahdis etti, hepsi Nafi’DEN rivayet etti, o İbn Ömer'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den Malik'in hadisinin aynısını rivayet etti. 

 

Diğer tahric: Bunu yalnız Müslim rivayet etmiştir; Zuheyr b. Harb'in rivayet ettiği hadisi Buhari, 2550'de

 

 

 

4296-44/3- Bana Ebu't-Tahir ve Harmele b. Yahya tahdis edip, dediler ki: Bize İbn Vehb haber verdi, bana Yunus, İbn Şihab'dan şöyle dediğini haber verdi, Said b. el-Müseyyeb'i şöyle derken dinledim: Ebu Hureyre, dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Islah edici mülkiyet altındaki kölenin iki ecri vardır" buyurdu. Ebu Hureyre'nin canı elinde olana yemin olsun ki şayet Allah yolunda cihad, hacc ve anneme karşı iyi davranmak olmasaydı mülkiyet altındaki bir köle olarak ölmeyi daha çok isterdim, dedi.

(Ravi), dedi ki: Bize ulaştığına göre Ebu Hureyre annesi ile birlikte kalmak için annesi vefat edinceye kadar hacc etmemişti.

Ebu't-Tahir hadisi rivayetinde "ıslah edici köle" demiş fakat "mülkiyet altındaki" niteliğini sözkonusu etmemiştir.

 

Diğer tahric: Buhari, 2548

 

 

 

4297- .. ./4- Bunu bana Zuheyr b. Harb da tahdis etti, bize Ebu Saffan el-Um evi tahdis etti, bana Yunus, İbn Şihab’DAN bu isnad ile haber vermekle birlikte "bize ulaştığına göre" kısmını da ondan sonrasını da sözkonusu etmedi. 

 

 

AÇIKLAMA:          (4294) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Köle efendisine karşı samimi olursa ... " diğer rivayette (4296) "ıslah edici mülkiyet altındaki kölenin iki ecri vardır" buyurulmaktadır. Bu hadiste ıslah edici mülkiyet altındaki kölenin açıkça fazileti dile getirilmektedir. Islah edici köle ise efendisine karşı samimi olan ve üzerindeki Rabbine ibadet yükümlülüğünü yerine getiren kimsedir. Hadiste ifade edildiğine göre böyle bir kimseye iki ecir verilecektir. Buna sebep ise her iki hakkı yerine getirmesi ve koleliği dolayısı ile de eksik halidir.

 

Ebu Hureyre (radıyallahu anh)'ın bu hadiste: "Eğer Allah yolunda cihad ... olmasaydı mülkiyet altında bir köle olarak ölmeyi arzu ederdim" 'ifadelerinden anlaşıldığına göre mülkiyet altındaki kölenin cihad yükümlülüğü de hacc yükümlülüğü de yoktur. Çünkü o bunları yapabilecek güce sahip değildir. Annesine iyilik (birr) yapmaktan kastı ise nafaka, azık, hizmet ve buna benzer kölelerin yapmaları imkansız olan onun ihtiyacı olan işleri yerine getirmektir.

 

Ravinin: "Bize ulaştığına göre Ebu Hureyre ... hacc etmedi." Bundan kastı nafile haccıdır. Çünkü o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında farz olan haccı eda etmiş idi. Böylelikle annesine iyi davranmayı nafile haccın önüne geçirmiş olmaktadır. Çünkü anneye iyi davranmak farzdır. Bu sebeple nafile haccın önüne geçmiştir. Hem bizim mezhebimize hem Maliki mezhebine göre anne ve baba farz hacca değil de, nafile hacc yapmaktan çocuğa engel olma hakkına sahiptirler.

 

 

 

 

4298-45/5- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Ebu Kureyb de tahdis edip, dedi ki: Bize Ebu Muaviye; A'meş'den tahdis etti, o Ebu Salih'den, o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Köle Allah'ın hakkını ve efendilerinin hakkını tam olarak yerine getirecek olursa onun için iki ecir vardır" buyurdu. Ebu Hureyre, dedi ki: Ben bunu Ka'b'a anlattım. Bu sefer Ka'b: Onun için de hesap olmayacaktır, malı az kıt kanaat geçinen mümine de hesap olmayacaktır, dedi.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

4299-.../6- Bunu bana Zuheyr b. Harb da tahdis etti, bize Cerir, A'meş'den bu isnad ile tahdis etti.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

4300-46/7 - Bize Muhammed b. Rafi'de tahdis etti, bize Abdurrezzak tahdis etti, bize Ma'mer, Hemmam b. Münebbih'den tahdis edip, dedi ki: Bu Ebu Hureyre'nin Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bize tahdis ettiğidir. Çeşitli hadisler zikrederek onlar arasında şunu da zikretti: Ayrıca Ebu Hureyre, dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'a ibadetini de efendisi ile birlikteliğini de güzel bir şekilde yerine getirerek vefat eden mülkiyet altındaki köleye ne mutlu. Evet ona ne mutlu" buyurdu. 

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          (4298) "Ka'b, dedi ki: Ona da hesap yoktur, malı az kıt kanaat geçinen mümine de." Buradaki "muzhir" malı az kimse demektir. Bu sözlerden kasıt da şudur: Köle yüce Allah'ın hakkını ve efendilerinin hakkını yerine getirecek olursa, mükafatının çokluğu ve masiyetinin bulunmaması sebebi ile verilecek hesabı olmayacaktır. Ka'b (r.a.)'ın söylediği bu sözleri Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)’DEN dinlemiş olma ihtimali de vardır, içtihat ederek de söylemiş olabilir. Çünkü hasenatı ağır basıp kitabı kendisine sağ tarafından verilen bir kimse kolay bir şekilde hesaba çekilecek ve yakınlarının yanına sevinçle dönecektir.

 

(4300) "Allah'a ibadetini de efendisi ile birlikteliğini de güzel bir şekilde yerine getirerek vefat eden mülkiyet altındaki köleye ne mutlu." Buradaki "niimma: ne mutlu" üç ayrı şekilde söylenmiş olup, yedi kıraatte de bu üç söyleyişle de okunmuştur. 

 

Bu söyleyişlerin birincisinde nun kesreli mim sakin olarak ni'ma şeklinde ikincisi nun ve ayn harfleri kesreli olarak: ni'imma, üçüncüsü ise nun fethalı, ayn kesreli olarak na'imma şeklinde söylenir. Bütün bu söyleşilerde mim harfi şeddelidir. O ne güzel bir şey demektir. Bu da o yaptığı iş ne güzeldir anlamına gelir. Kadı Iyaz, dedi ki: el-Uzr! bunu nun harfi ötreli ve sonu tenvinli olarak "nu'men" diye de rivayet etmiştir. Bu da sahihtir. Onun için sevinç ve göz aydınlığı vardır demektir. Bu anlamda nu'men lehu ve nu'meten lehu de denilir.

 

''Allah'a ibadetini güzel bir şekilde yaparsa ... " hadiste geçen "sahabe: birliktelik" burada beraberlik, arkadaşlık anlamındadır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

17- BİR KÖLEDEKİ PAYINI AZAD EDEN KİMSE BABI