SAHİH-İ MÜSLİM |
FERAİZ |
FERAİZ - 1-
"MÜSLÜMAN KAFİRE MİRASÇI OLMAZ, KAFİR DE MÜSLÜMANA MİRASÇI OLMAZ" BABI
Feraiz kelimesi taktir
etmek anlamındaki farz kökünden gelen farizanın çoğuludur. Çünkü (mirastaki)
farz payların miktarı bellidir. Feraiz (İslam Miras Hukuku) alimine farazı,
fariz ve fariz denilir. Alim ve alim denilmesi gibi. Bunu Müberred nakletmiştir.
Miras lafzının kökü olan
irs hakkında da Müberred bunun asıl anlamı akıbettir demiştir. Yani bir kişiden
diğerine intikal edip geçmesi demektir.
.. ./1- "MÜSLÜMAN
KAFİRE MİRASÇI OLMAZ, KAFİR DE MÜSLÜMANA MİRASÇI OLMAZ" BABI
1 - (1614) حدثنا
يحيى بن يحيى
وأبو بكر بن
أبي شيبة وإسحاق
بن إبراهيم
(واللفظ
ليحيى) (قال
يحيى: أخبرنا.
وقال الآخران:
حدثنا ابن
عيينة) عن الزهري،
عن علي بن
حسين، عن عمرو
بن عثمان، عن
أسامة بن زيد؛
أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال (لا
يرث المسلم
الكافر. ولا يرث
الكافر
المسلم).
4116-111- Bize Yahya b.
Yahya, Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim -lafız Yahya'ya ait olmak
üzere- tahdis etti. Yahya, bize İbn Uyeyne, el-Hadesan’DEN haber verdi derken
diğer ikisi tahdis etti, dedi. Hadesan, Ali b. Huseyn'den, o Amr b. Osman'dan,
o Üsame b. Zeyd'den rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Müslüman kafire mirasçı olmaz, kafir de müslümana mirasçı olmaz"
buyurmuştur.
Diğer tahric: Buhari,
6764,4283; Ebu Davud, 2909; Tirmizi, 2107; İbn Mace, 2729
AÇIKLAMA: "Müslüman
kafire mirasçı olmaz, kafir de müslümana mirasçı olmaz."
Bazı nüshalarda
"kafir de müslümana" şeklinde "mirasçı olmaz" lafzı
hazfedilerek kaydedilmiştir.
Müslümanlar kafirin
müslümana mirasçı olmayacağını icma ile kabul etmişlerdir. Aynı şekilde ashab, tabiin
ve ondan sonra gelenlerin alimlerinin büyük çoğunluğuna göre Müslüman da kafire
mirasçı olmaz. Fakat bir grup müslümanın kafirden miras alacağını kabul
etmiştir. Bu da Muaz b. Cebel, Muaviye, Said b. Müseyyeb, Mesruk ve
başkalarının görüşüdür. Bu hususta aralarında bazı görüş ayrılıkları bulunmakla
birlikte Ebu Derda, Şabi, Hadesan ve Nehai’DEN de buna yakın bir kanaat olarak
nakledilmiştir. Fakat bunlardan sahih olarak gelen rivayet cumhurun kanaati
gibidir. Müslümanın kafirden miras alacağını kabul edenler "İslam üstün
gelir ve onun üstüne çıkılmaz" hadisini delil göstermişlerdir. Cumhurun
delili ise bu sahih ve sarih (anlamı açık) hadisdir. İslam üstün gelir, onun
üstüne çıkılmaz hadisinde delil olacak bir taraf yoktur. Çünkü bu hadisten
maksat İslam'ın diğer dinlere olan üstünlüğünü ifade etmektir. Hadiste miras
sözkonusu edilmemiştir. Böyle bir durumda "Müslüman da kafire mirasçı
olmaz" hadisinin açık nassı nasıl terk edilebilir. Belki de bu kesime bu
hadis ulaşmamış olabilir.
İrtidad eden bir kimse
icma ile müslümana mirasçı olmaz. Müslüman kimse de Şafii, Malik, Rabia, İbn
Ebu Leyla ve başkalarına göre irtidat edene mirasçı olmaz. Aksine irtidat
edenin malı Müslümanlar için bir fey, savaşsız ganimet olur. Ebu Hanife,
Kufeliler, Evzai ve İshak ise Müslüman mirasçıları onun mirasını alır
demişlerdir. Bu kanaat Ali, İbn Mesud ve seletten bir topluluktan da rivayet
edilmiştir. Ama Sevri ve Ebu Hanife mürtedlik halinde iken kazandıkları
Müslümanlara aittir derken diğerleri her şeyi Müslüman mirasçılarınındır
demişlerdir.
Yahudinin hristiyandan
miras alması ve aksi, meClisinin her ikisinden, her ikisinin de Mecusi kimseden
miras almaları halinde olduğu gibi kafirlerin birbirlerine mirasçı olmalarına
gelince; Şafii, Ebu Hanife -her ikisinden de Allah razı olsun- ve başkaları
bunu kabul ederken Malik bunu kabul etmemektedir. Şafii, dedi ki: Ama harbi
(darul harbte yaşayan) kafir zımmiden, zımmi bir kafir de harbiden miras almaz
demiştir. Mezhep alimlerimiz der ki: Aynı şekilde birbirleri ile savaş halinde
olan iki ayrı ülkede bulunan iki harbi vatandaş da birbirinden miras almaz
demişlerdir. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
2- FERAİZİ (MİRAS HİSSELERİNİ)
SAHİPLERİNE VERİN ARTAN OLURSA EN YAKIN ERKEĞİNDİR (HADİSİ) BABI