SAHİH-İ MÜSLİM

MUSAKAT

 

31/52- HAKKINDA İHTİLAFA DÜŞMELERİ HALİNDE YOL MİKTARININ NE OLACAĞI BABI

 

4115-143/1- Bize Ebu Kamil, Fudayl b. Husayn el-Cahderi tahdis

etti, bize Abdulaziz b. el-Muhtar tahdis etti, bize Halid el-Hazza, Yusuf b. Abdullah'tan tahdis etti, o babasından, o Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yol hakkında anlaşmazlığa düşerseniz yolun genişliği yedi zira olarak tayin edilmiştir" buyurdu.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          "Yol hakkında anlaşmazlığa düşerseniz onun eni yedi zira olarak tespit edilmiştir." Rivayet nüshaların bir çoğunda bu şekilde "seb'a ezru" şeklindedir. Bazılarında ise "seb'ate ezru" diye kaydedilmiştir. Her iki şekli de sahihtir. Çünkü zira' hem müzekker hem müennes kabul edilir. Bununla birlikte müennes kabul edilmesi daha fasihtir. Yolun (eninin) miktarına gelince; eğer bir kimse mülkiyet altındaki arazisinin bir kısmında gidip gelenler için bir bağış olmak üzere bir yol açacak olursa, bunun miktarının ne olacağı onun tercihine kalmıştır. Daha faziletli olan da geniş tutulmasıdır. Fakat bu hadis-i şerifte kasıt bu şekil değildir. Şayet yol birçok kişinin arazisi arasından geçecek ve onlar da o araziyi ihya etı-nek isterlerse herhangi bir husus üzerinde ittifak edecek olurlarsa ittifakları gibi olur. Eğer miktarının ne olacağı hususunda anlaşmazlığa düşerlerse o taktirde genişliği yedi zira olarak tespit edilir. İşte hadis-i şerifte kastedilen budur.

 

Fakat yedi zira’DAN daha geniş kullanılmakta olan bir yol bulacak olursa az dahi olsa herhangi bir kimsenin onun bir bölümünü zaptetı-nesi caiz değildir. Ama o yolun etrafındaki ölü arazileri imar etı-ne hakkı vardır. Ve yoldan gidip geçenlere zarar vermeyecek şekilde araziyi ihya etı-nek sureti ile oraya malik olur.

 

Mezhep alimlerimiz der ki: Bizler kullanılan gidip gelinen ve giriş ve çıkışı olan bir yol cadde bulduğumuz taktirde halin zahirine bakarak oradan gidip gelme hakkının bulunduğuna hükmederiz. Onun bir yol ve bir cad de olarak kullanılmasına ne zaman başladığına itibar edilmez.

 

İmamül Harameyn ve başkaları der ki: Bir kimsenin bir yol, bir cadde olarak tahsis edeceği bir yerin herkes tarafından kullanılabilecek bir yol ve cadde haline gelmesi için ayrıca bunu lafzen söylemeye ihtiyaç yoktur.

 

Mezhep alimlerimizin bu hadis ile ilgili olarak sözkonusu ettikleri budur.

Başkaları ise şöyle demişlerdir: Bu boş arsalara sahipleri tarafından bina yapılmak istenmesi hali hakkındadır. Bu durumda onların yolunun eni yüklerin ve ağırlıkların taşınması, girip çıkması ve karşı istikametlerden gelmesi için yedi zira olarak yapılır.

 

Kadı Iyaz, dedi ki: Bütün bu hükümler hadisin açıkça ifade ettiği gibi anlaşmazlık olması halinde sözkonusudur. Eğer arazi sahipleri onun paylaşımı üzerinde ittifak edip, oranın bir bölümünü yolalarak ayırmak isterlerse, diledikleri gibi ittifak etme hakkına sahiptirler ve onlara itiraz olunmaz. Çünkü orası onların mülküdür. Doğruyu en iyi bilen Allah'tır, dönüş ve varış yeri O'nun huzurunadır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

FERAİZ  -  1- "MÜSLÜMAN KAFİRE MİRASÇI OLMAZ, KAFİR DE MÜSLÜMANA MİRASÇI OLMAZ" BABI