SAHİH-İ MÜSLİM |
MUSAKAT |
24 - باب
الرهن وجوازه
في الحضر والسفر.
24/45- REHİN VE REHİNİN İKAMET
HALİNDE DE YOLCULUK HALİNDE OLDUĞU GİBİ CAİZ OLDUĞU BABI
124 - (1603) حدثنا
يحيى بن يحيى
وأبو بكر بن
أبي شيبة ومحمد
بن العلاء
(واللفظ
ليحيى) (قال
يحيى: أخبرنا.
وقال الآخران:
حدثنا أبو
معاوية) عن
الأعمش، عن
إبراهيم، عن
الأسود، عن
عائشة. قالت
: اشترى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم من يهودي
طعاما بنسيئة.
فأعطاه درعا
له. رهنا.
4090-124/1- Bize Yahya
b. Yahya, Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Muhammed b. el-A'la -lafız Yahya'ya ait
olmak üzere- tahdis etti. Yahya bize Ebu Muaviye haber verdi, derken diğer
ikisi tahdis etti" dedi. O A'meş'den, o İbrahim'den, o Esved'den, o
Aişe'den şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bir yahudiden vadeli bir miktar yiyecek satın aldı. Ona bir zırhını rehin
olarak verdi.
Diğer tahric: Buhari,
2068, 2069, 2200, 2251, 2252, 2386, 2509, 2513, 2916 -buna yakın-, 4467 -buna
yakın-; Nesai, 4623, 4664; İbn Mace, 2436
125 - (1603) حدثنا
إسحاق بن
إبراهيم
الحنظلي وعلي
بن خشرم. قالا:
أخبرنا عيسى
بن يونس عن
الأعمش، عن إبراهيم،
عن الأسود، عن
عائشة. قالت
: اشترى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم من يهودي
طعاما. ورهنه
درعا من حديد.
4091-125/2- Bize İshak
b. İbrahim el-Hanzali ve Ali b. Haşrem de tahdis edip, dedi ki: Bize İsa b.
Yunus, A'meş'den haber verdi, o İbrahim'den, o Esved'den, o Aişe (r.anha)'dan
şöyle dediğini rivayet etti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir
yahudiden bir miktar yiyecek satın aldı ve ona demirden bir zırhı rehin
bıraktı.
126 - (1603) حدثنا
إسحاق بن
إبراهيم
الحنظلي.
أخبرنا
المخزومي.
حدثنا
عبدالواحد بن
زياد عن
الأعمش. قال:
ذكرنا الرهن
في السلم عند
إبراهيم
النخعي. فقال:
حدثنا الأسود
بن يزيد عن
عائشة؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم اشترى من
يهودي طعاما
الى أجل.
ورهنه درعا له
من حديد.
4092-126/3- Bize İshak
b. İbrahim el-Hanzali de tahdis etti, bize el-Mahzumi haber verdi, bize
Abdulvahid b. Ziyad, A'meş'den şöyle dediğini haber verdi. İbrahim en-Nehai
nezdinde selem alışverişinde rehin bırakmayı sözkonusu ettik de o şöyle dedi:
Bize Esved b. Yezid, Aişe'den tahdis ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) bir yahudiden belli bir vadeye bir miktar yiyecek satın aldı ve ona
demirden bir zırhını rehin bıraktı.
(1603) - حدثناه
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا حفص بن
غياث عن
الأعمش، عن إبراهيم.
قال: حدثني
الأسود عن
عائشة، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم، مثله.
ولم يذكر: من
حديد.
4093- .. ./4- Bunu bize
Ebu Bekr b. Ebu Şeybe tahdis etti, bize Hafs b. Riyaz, A'meş'den tahdis etti, o
İbrahim'den şöyle dediğini rivayet etti: Bana Esved, Aişe'den, o Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den deyip aynısını rivayet etti ve
"demirden" ibaresini zikretmedi.
AÇIKLAMA: Bu babta
Aişe (r.anha)'nın rivayet ettiği Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den
"Belli bir vadeye bir yahudiden bir miktar yiyecek satın aldı ve ona
demirden bir zırhını rehin bıraktı" hadisi yer almaktadır.
Bu hadisten anlaşıldığı
üzere zimmet ehli ile muamelat caizdir. Ayrıca onların ellerinde bulunan
mülklerin kendi mülkiyetlerinde sabit olduğuna hüküm verilir.
Yine bu hadiste Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in dünyadan az ile yetindiği ne ve fakirliği
sürdürdüğüne dair beyan da bulunmaktadır.
Hadisten anlaşılan bir
diğer hüküm ise rehnin caiz olması, savaş aracının da zimmet ehlinde rehin
bırakılmasının caiz olduğu mukim iken de rehnin caiz olduğu hükümleri
anlaşılmaktadır. Şafii, Malik, Ebu Hanife, Ahmed ve genel olarak bütün ilim
adamları da -Mücahid ve Davud müstesna- böyle demişlerdir. Onlar, rehin ancak
seferde (yolculuk halinde) caizdir demiş ve buna da: "Eğer bir yolculukta
olup da katip bulamazsanız, alacağınız rehineler de yeter" (Bakara, 283)
buyruğunu delil göstermişlerdir. Cumhur ise bu hadisi delil göstermişlerdir. Bu
hadis ise ayetteki hitap deliline göre önceliklidir.
Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in ashab-ı kiram dururken bir yahudiden yiyecek satın alıp, zırhını
onun yanında rehin bırakmasına gelince; bunu böyle bir işin caiz olduğunu beyan
etmek için yaptığı söylendiği gibi, o sırada kişinin ihtiyacından artan yiyecek
ancak o yahudinin yanında olduğu da söylenerek açıklanmıştır. Bir diğer görüşe
göre bunun sebebi ashab-ı kiramın Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den rehin
almayışları ve yiyeceğin bedelini ondan kabul etmeyişleridir. Bundan dolayı o
da ashabından herhangi bir kimseyi dara sokmamak için Yahudi ile böyle bir
muameleye gitmek yolunu seçmiştir.
Müslümanlar da zimmet
ehli ile de onların dışındaki kafirlerle de yanında bulunanın haram olduğu eğer
muhakkak olarak bilinmiyorsa, bu gibi muamelelere girişmenin caiz olduğu
üzerinde icma etmişlerdir. Ama Müslüman bir kimsenin savaş ehline bir silah ve
bir savaş aleti satması caiz değildir ve bununla kendi dinlerini güçlendirmekte
destek almalarına fırsat verilmez. Onlara Mushaf da satılmaz, Müslüman bir
kölenin de kafir birisine satılması mutlak olarak caiz değildir. Allah en iyi
bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: