SAHİH-İ MÜSLİM |
MUSAKAT |
24/45- REHİN VE REHİNİN
İKAMET HALİNDE DE YOLCULUK HALİNDE OLDUĞU GİBİ CAİZ OLDUĞU BABI
4090-124/1- Bize Yahya b. Yahya, Ebu Bekr b. Ebu Şeybe
ve Muhammed b. el-A'la -lafız Yahya'ya ait olmak
üzere- tahdis etti. Yahya bize Ebu
Muaviye haber verdi, derken diğer ikisi tahdis etti" dedi. O A'meş'den,
o İbrahim'den, o Esved'den, o Aişe'den
şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yahudiden vadeli bir miktar yiyecek satın aldı. Ona bir
zırhını rehin olarak verdi.
Diğer tahric: Buhari, 2068, 2069, 2200,
2251, 2252, 2386, 2509, 2513, 2916 -buna yakın-, 4467 -buna yakın-; Nesai, 4623, 4664; İbn Mace, 2436
4091-125/2- Bize İshak
b. İbrahim el-Hanzali ve Ali b. Haşrem
de tahdis edip, dedi ki: Bize İsa b. Yunus, A'meş'den haber verdi, o İbrahim'den, o Esved'den,
o Aişe (r.anha)'dan şöyle
dediğini rivayet etti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yahudiden bir miktar yiyecek satın aldı ve ona demirden bir
zırhı rehin bıraktı.
4092-126/3- Bize İshak
b. İbrahim el-Hanzali de tahdis
etti, bize el-Mahzumi haber verdi, bize Abdulvahid b. Ziyad, A'meş'den şöyle dediğini haber verdi. İbrahim en-Nehai nezdinde selem alışverişinde rehin bırakmayı sözkonusu ettik de o şöyle dedi: Bize Esved
b. Yezid, Aişe'den tahdis ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yahudiden belli bir vadeye bir miktar yiyecek satın aldı ve
ona demirden bir zırhını rehin bıraktı.
4093- .. ./4- Bunu bize Ebu Bekr b. Ebu
Şeybe tahdis etti, bize Hafs b. Riyaz, A'meş'den tahdis etti, o
İbrahim'den şöyle dediğini rivayet etti: Bana Esved, Aişe'den, o Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den deyip aynısını rivayet etti ve
"demirden" ibaresini zikretmedi.
AÇIKLAMA: Bu babta Aişe (r.anha)'nın rivayet ettiği Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den "Belli bir vadeye bir yahudiden bir miktar yiyecek satın aldı ve ona demirden bir
zırhını rehin bıraktı" hadisi yer almaktadır.
Bu hadisten anlaşıldığı
üzere zimmet ehli ile muamelat caizdir. Ayrıca onların ellerinde bulunan
mülklerin kendi mülkiyetlerinde sabit olduğuna hüküm verilir.
Yine bu hadiste Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
dünyadan az ile yetindiği ne ve fakirliği sürdürdüğüne dair beyan da
bulunmaktadır.
Hadisten anlaşılan bir
diğer hüküm ise rehnin caiz olması, savaş aracının da
zimmet ehlinde rehin bırakılmasının caiz olduğu mukim iken de rehnin caiz olduğu hükümleri anlaşılmaktadır. Şafii, Malik,
Ebu Hanife, Ahmed ve genel
olarak bütün ilim adamları da -Mücahid ve Davud müstesna- böyle demişlerdir. Onlar, rehin ancak
seferde (yolculuk halinde) caizdir demiş ve buna da: "Eğer bir yolculukta
olup da katip bulamazsanız, alacağınız rehineler de yeter" (Bakara, 283)
buyruğunu delil göstermişlerdir. Cumhur ise bu hadisi delil göstermişlerdir. Bu
hadis ise ayetteki hitap deliline göre önceliklidir.
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashab-ı kiram dururken bir yahudiden
yiyecek satın alıp, zırhını onun yanında rehin bırakmasına gelince; bunu böyle
bir işin caiz olduğunu beyan etmek için yaptığı söylendiği gibi, o sırada
kişinin ihtiyacından artan yiyecek ancak o yahudinin
yanında olduğu da söylenerek açıklanmıştır. Bir diğer görüşe göre bunun sebebi ashab-ı kiramın Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den rehin almayışları ve yiyeceğin
bedelini ondan kabul etmeyişleridir. Bundan dolayı o da ashabından herhangi bir
kimseyi dara sokmamak için Yahudi ile böyle bir muameleye gitmek yolunu
seçmiştir.
Müslümanlar da zimmet
ehli ile de onların dışındaki kafirlerle de yanında bulunanın haram olduğu eğer
muhakkak olarak bilinmiyorsa, bu gibi muamelelere girişmenin caiz olduğu
üzerinde icma etmişlerdir. Ama Müslüman bir kimsenin
savaş ehline bir silah ve bir savaş aleti satması caiz değildir ve bununla
kendi dinlerini güçlendirmekte destek almalarına fırsat verilmez. Onlara Mushaf
da satılmaz, Müslüman bir kölenin de kafir birisine satılması mutlak olarak
caiz değildir. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: