SAHİH-İ MÜSLİM |
MUSAKAT |
22 - باب
من استلف شيئا
فقضى خيرا
منه، و (خيركم
أحسنكم قضاء)
22/43- BİR ŞEY BORÇ ALIP
ONDAN DAHA HAYIRLISINI VEREREK BORCUNU ÖDEYEN KİMSE VE ''EN HAYIRLINIZ BORCUNU
EN GÜZEL ŞEKİLDE ÖDEYENİNİZDİR'' BUYRUĞU BABI
118 - (1600) حدثنا
أبو الطاهر
أحمد بن عمرو
بن سرح.
أخبرنا ابن
وهب عن مالك
بن أنس، عن
زيد بن أسلم،
عن عطاء بن
يسار، عن أبي
رافع؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم استسلف
من رجل بكرا.
فقدمت عليه
إبل من إيل
الصدقة. فأمر
أبا رافع أن
يقضي الرجل بكره.
فرجع إليه أبو
رافع فقال: لم
أجد فيها إلا خيارا
رباعيا. فقال
(أعطه إياه. إن
خيار الناس أحسنهم
قضاء).
4084-118/1- Bize
Ebu't-Tahir Ahmed b. Amr b. Serh tahdis etti, bize İbn Vehb Malik b. Enes'den
haber verdi, o Zeyd b. Eslem'den, o Ata b. Yesar'dan, o Ebu Rafi'den rivayet
ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir adamdan ödünç genç
bir deve almıştı. Zekat develerinden bir miktar deve ona gelince, Ebu Rafi'a o
adama genç devesinin borcunu ödemesini emretti. Daha sonra Ebu Rafi' ona geri
gelip ben bu develer arasında altı yaşında seçkin (güzel) bir deveden başkasını
(vermeye) uygun bulamadım deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"O deveyi ona ver. Şüphesiz insanların en hayırlıları borcunu en iyi şekilde
ödeyenleridir" buyurdu.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 3346; Tirmizi, 1318; Nesai, 4631; İbn Mace, 2285
119 - (1600) حدثنا
أبو كريب.
حدثنا خالد بن
مخلد عن محمد
بن جعفر. سمعت
زيد بن أسلم.
أخبرنا عطاء
بن يسار عن
أبي رافع،
مولى رسول
الله صلى الله
عليه وسلم،
قال : استلف
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم بكرا.
بمثله. غير
أنه قال (فإن
خير عباد الله
أحسنهم قضاء).
4085-119/2- Bize Ebu
Kureyb tahdis etti, bize Halid b. Mahled, Muhammed b. Cahled'den tahdis etti:
Zeyd b. Eslem'i (şöyle derken) dinledim: Bize Ata b. Yesar, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in azadlısı Ebu Rafi'den şöyle dediğini haber
verdi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) genç bir deve borç almıştı
deyip, hadisi aynen rivayet etti ancak bu rivayette: "Şüphesiz Allah'ın
kullarının en hayırlı olanları borcunu en iyi şekilde ödeyenleridir"
buyurdu.
120 - (1601) حدثنا
محمد بن بشار
بن عثمان
العبدي. حدثنا
محمد بن جعفر.
حدثنا شعبة عن
سلمة بن كهيل،
عن أبي سلمة،
عن أبي هريرة.
قال : كان
لرجل على رسول
الله صلى الله
عليه وسلم حق.
فأغلظ له. فهم
به أصحاب
النبي صلى
الله عليه وسلم.
فقال النبي
صلى الله عليه
وسلم (إن
لصاحب الحق
مقالا). فقال
لهم (إشتروا
له سنا فأعطوه
إياه). فقالوا:
إنا لا نجد
إلا سنا هو
خير من سنه.
قال (فاشتروه
فأعطوه إياه.
فإن من خيركم -
أو خيركم -
أحسنكم قضاء).
4086- 120/3- Bize
Muhammed b. Beşşar b. Osman el-Abdi tahdis etti, bize Muhammed b. Cafer tahdis
etti, bize Şu'be, Seleme b. Süheyl'den tahdis etti, o Ebu Seleme'den, o Ebu
Hureyre’DEN şöyle dediğini rivayet etti: Bir adamın Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in üzerinde bir hakkı (alacağı) vardı. Bu sebeple Ona kaba
bazı sözler söyledi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabı da ona karşı
çıkmak istediler. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Şüphesiz hak sahibinin söz söyleme hakkı vardır" buyurdu. Sonra
ashabına: "Bu adam için (uygun) yaşta bir deve satın alın ve o deveyi buna
verin" buyurdu. Ashab: Biz ancak onun devesinin yaşından daha değerli yaşta
bir deve bulabiliyoruz deyince Allah Rasulü: "O halde onu alın ve onu bu
adama verin. Çünkü şüphesiz sizin en hayırlılarınızdan birisi -yahut en
hayırlınız- de borcunu en iyi şekilde ödeyeninizdir" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
2305, 2306, 2390, 2392 -buna yakın-, 2393, 2606, 2609, 2401; Tirmizi, 1316
-muhtasar-, 1317; Nesai, 4632, 4707; İbn Mace, 2423;
121 - (1601) حدثنا
أبو كريب.
حدثنا وكيع عن
علي بن صالح،
عن سلمة بن
كهيل، عن أبي
سلمة، عن أبي
هريرة. قال
: استقرض
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم سنا. فأعطى
سنا فوقه.
وقال (خياركم
محاسنكم قضاء).
4087-121/4- Bize Ebu
Kureyb tahdis etti, bize Veki', Ali b. Sabit'den tahdis etti o, Seleme b.
Kuheyl'den, o Ebu Seleme'den, o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini rivayet etti:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) belli yaşta bir deve borç aldı. Ondan
yaşça daha büyük bir deve verip borcunu ödedi ve: "Sizin hayırlılarınız
borcunu en iyi şekilde ödeyenlerinizdir" buyurdu.
122 - (1601) حدثنا
محمد بن
عبدالله بن
نمير. حدثنا
أبي. حدثنا
سفيان عن سلمة
بن كهيل، عن
أبي سلمة، عن
أبي هريرة.
قال : جاء
رجل يتقاضى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم بعيرا. فقال
(أعطوه سنا
فوق سنه). وقال
(خيركم أحسنكم
قضاء).
4088-122/5- Bize
Muhammed b. Abdullah b. Numeyr tahdis etti, bize babam tahdis etti, bize
Süfyan, Seleme b. Kuheyl’DEN tahdis etti, o Ebu Seleme'den, o Ebu Hureyre’DEN
şöyle dediğini rivayet etti: Bir adam gelip Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)’DEN borç vermiş olduğu bir devesinin kendisine geri ödenmesini istedi.
Allah Rasulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ona Yaşça devesinden daha
yukarda bir deve verin" buyurdu ve: "Sizin hayırlınız borcunu en iyi
şekilde ödeyeninizdir" buyurdu.
AÇIKLAMA: (4084)
"Ebu Rafi'den rivayete göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir
adamdan genç bir deve borç aldı. .. Allah Rasulü: O deveyi ona ver çünkü
insanların en hayırlısı borcunu en iyi şekilde ödeyenleridir buyurdu." Ebu
Hureyre'nin rivayetinde (4086) Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara:
"Onun için (belli) yaşta bir deve satın alın ve onu ona verin ... Şüphesiz
sizin en hayırlılarınızdan -yahut en hayırlılarınız buyurdu- borcunu ödemesi en
iyi olanınızdır" buyurdu. Yine Ebu Hureyre'nin bir başka rivayetinde
(4087) "Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) belli yaşta bir deve borç
aldı. .. En hayırlı olanlarınız borcunu en iyi şekilde ödeyenlerinizdir
buyurdu" şeklindedir.
Genç deve (anlamındaki
bekr kelimesi) be harfi fethalı söylenir. Bu da Ademoğullarının küçük yaştaki
erkek çocuğu durumundadır. Bunun dişisine bekre ve kalus denilir. Bu da küçük
kız çocuğu konumundadır. Deve altı yaşını tamamlayıp, yedi yaşına girip, bir ön
dişini düşürecek olursa ona raba' denilir. Dişisine de rabaiye denilir. Ona bir
rabai (yedi yaşında bir deve) verdi.
Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in: "en hayırlılarınız borcunu en iyi şekilde
ödeyenlerinizdir" buyruğu ile ilgili olarak ilim adamları şöyle
demişlerdir: Bu aslında iyilik sahibi güzel işler yapan kimseler anlamındadır.
Bu şekilde iyilik yapanları bu nitelikle nitelendirmiştir.
Kadı lyaz, dedi ki:
Burada "mehasin" lafzı mim harfi fethalı olmak üzere
"mahsin"in çoğuludur. Ama bu anlamda çoğunlukla kullanılan lafız
"ahsen"in çoğulu olan "ehasin" lafzıdır.
Hadis-i şeriften borç
vermenin ve almanın caiz olduğu anlaşılmaktadır.
Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ihtiyacı dolayısı ile borç almıştır. O borca batmaktan ve
borçlanmaktan Allah'a sığınırdı. Yine bu hadis-i şeriften canlı hayvanı borç
almanın caiz olduğu da anlaşılmaktadır.
Bu hususta üç ayrı görüş
vardır:
1. Şafii, Malik ve selef
ile haleften ilim adamlarının büyük çoğunluğunun kanaatine göre, bütün
canlıların borç olarak verilmesi caizdir. Bundan tek istisna kendisi ile ilişki
kurma mülkiyetine sahip kimse için cariyeyi borç vermektir. Onu borç vermesi
caiz değildir. Ama onunla cima etme mülkiyetine sahip olmayan kimsenin
-mahremleri, kadın ve hunsa gibi kimseler ona sahipse- borç vermesi caizdir .
2. İkinci görüş ise
Muzeni, İbn Cerir ve Davud'un görüşü olup, buna göre Cariye'nin de diğer
canlıların da herkes tarafından borç olarak verilmesi caizdir.
3. Ebu Hanife ve
Kufelilerin görüşüne göre ise canlı hiçbir hayvanı borç vermek caiz değildir.
Bu hadisler ise onların
görüşlerini reddetmekte ve herhangi bir delil olmadan bu husustaki nesh
iddiaları da kabul edilemez.
Bu hadislere göre canlı
hayvanın selem alışverişi caizdir. Selemin hükmü ile karzın (borcun hükmü)
aynıdır. Yine bu hadislerden anlaşıldığına göre karz veya başka bir sebeple
borçlu olan bir kimsenin borcundan daha iyisini geri ödemesi müstehaptır. Böyle
bir ödeme sünnettendir ve üstün bir ahlaktır. Bu tür bir ödeme de arkasından
bir fayda getiren bir borç türünden değildir. Böyle bir borç türü ise
yasaklanmıştır. Çünkü yasaklanmış olan menfaat karz akdinde şart koşulandır.
Bizim mezhebimize göre
kişinin borcundan fazlasını ödemesi müstehaptır. Alacaklının da bunu alması
caizdir. Bu fazlalık ister nitelikte ister sayıda olsun fark etmez. Mesela on
borç vermişse borçlu alacaklısına onbir verebilir. İmam Malik'in görüşüne göre
sayıda fazlalık yasaktır. Mezhep alimlerimizin delili Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in: "En hayırlılarınız borcunu en iyi şekilde
ödeyenlerinizdir" buyruğunun genel ifadesidir.
(4084) Ona zekat
develeri geldi... " Bu açıklaması zor hususlardan birisidir. Çünkü zekat
develerinden nasıl oldu da alacaklının hak ettiğinden daha iyisini ödedi?
Halbuki zekat mallarından sorumlu olan bir kimsenin o zekat mallarından
karşılıksız bağışta bulunması (teberruu) caiz değildir. Buna şu şekilde cevap
verilir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendi adına borç almıştı. Zekat
develeri gelince aralarında yedi yaşındaki bir deveyi o deveyi hak edenlerden
satın aldı. Böylelikle Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bedelini ödeyerek ona
malik oldu ve fazla olanı kendi malından bağış yapmış olarak borcunu ödemiş
oldu.
Sözünü ettiğimiz bu
açıklamaya kaydedilen Ebu Hureyre (r.a.)'ın rivayet ettiği Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Ona (belli) yaşta bir deve satın alın"
buyurduğuna dair hadisidir. İşte esas alınan kabul olunan cevap budur.
Bu hususta daha başka
cevaplar da verilmiştir. Bunlardan birisine göre borç almış olan kişi aslında
ihtiyaç sahiplerinden fakir birisi idi. Bu kişi kendi adına borçlanmıştı. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'de zekat develeri gelince ondan ona verdi ve
borcunu ödemesini emir buyurdu.
(4086) "Bir adamın
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in üzerinde bir alacağı vardı. Ona ağır
sözler söyledi..." Buradan anlaşıldığı üzere alacaklı olan kimsenin
alacağını istemesi halinde alışılmış olan bir takım sözlerine katlanılır.
Burada söz konusu edilen ağır sözler alacağını istemekte ısrarcı olması
şeklinde ve buna benzer bir surette yaralayıcı bir ifade ya da küfrü gerektiren
bundan başka bir takım sözler sözkonusu olmaksızın söylediği şeklinde
yorumlanır. Ayrıca alacaklı olan kişinin Yahudilerden ya da onların dışında
kafir birisi olma ihtimali de vardır. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
23/44- BİR
CANLININ KENDİ TÜRÜNDEN BİR CANLI İLE FAZLALIKLI OLARAK SATILMASININ CAİZ
OLDUĞU